Archive for the ‘Hayırlı mı Hayırsız mı’ Category

Sevgili arkadaşım,

Çekim yasasını düzgün çalıştırmak,

** Kendimizi anlamak ve sevmek,

** Ailemizi anlamak ve sevmek,

** Arkadaşlarımızı anlamak ve sevmek,

** Milletimizi anlamak ve sevmek,

** İnsanlığı anlamak ve sevmek,

** Doğayı anlamak ve sevmek,

** Ruhları anlamak ve sevmek,

** Allah’ı anlamak ve sevmek,

ile gerçekleşiyor.

Tüm bu anlamak ve sevmek konularınin bu sıradan gitmesine gerek yok.

İstediğimiz sıradan başlayabiliriz anlamaya ve sevmeye.

Birini anlayıp sevince, diğerlerinde olan sevgimiz ve anlayışımız da otomatik olarak artıyor.

Anlayıp sevmek için ise ÖNCE sorumluluk almak gerekiyor. VE temizlik yapmak.

Sorumluluk almadan, temizlik yapmadan, anladık desek aslında anlamış olmuyoruz, sevdik desek de aslında sevmiş olmuyoruz.

 

Sorumluluk almadan ve temizlik yapmadan, “anladım  sevdim” veya “anlıyorum seviyorum” demek, aslında biraz kendimizi kandırmak.

1 Temmuz’da açılacak yepyeni taptaze harikulade bir maratonda daha işte biz de bunu yapacağız.

Sorumluluk alıp temizlik yapacağız.

Biz bunu yapınca, Allah’ın yardımıyla, anlamak ve sevmek de beraberinde ve çok güçlü bir şekilde gelecek.

Ve işte bu şekilde de çekim yasasını düzgün bir şekilde çalıştırmaya başlayacağız.

 

Maraton’a katılmak isteyen bir arkadaşımdan İKİ soru geldi, diğer arkadaşların da faydalanmaları için cevabı buradan verelim mi? :D

SORU:

Merhabalar Funda teyzecim, izninizle size sormak istediğim 2 konu olacak;

1) Yapmış olduğumuz temizliklerden sonra açılan kapıların kapatma kapısı mı, yoksa hayırlı uğurlu faydalı olduğuna inandığımız adım atma geçme kapıları mı olduğunu daha kolay nasıl anlayabiliriz ?

2) Temmuz 1 de  başlayacak olan maratonda dilek panosu hazırlanacak ya bunu maraton başlayınca birlikte mi hazırlıycaz ? yoksa maraton başlamadan dilek panomuzu hazırlamış mı olacağız ?

Allah’ıma binlerce kez şükürler olsun şükretmenin kıymetini, değerini anlamamı nasip ettiği, ona sığınmama izin verdiği ve bana hayırlı uğurlu kapılarını açtığı ve tabii ki sizin gibi bir yol göstericiyi karşıma çıkardığı için, teşekkürler Allahım, teşekkürler Allahım, teşekkürler rabbim, ben seni bıraksam da sen beni bana bırakma rabbim…
size çok teşekkür ederim yardımlarınız,öğretileriniz ve sevgiyle dolu yüreğinizle öğretmenim olduğunuz için :)

CEVAP:

Sevgili arkadaşım,

Benim hem kendimde hem de yardım ettiğim herkeste gördüğüm, temizlik ertesi açılan kapılar hakkında, şunu öncelikle belirtmem lazım:

Yaptığımız temizlikte hayatta yaptığımız bir yanlış veya hata için temizlik yapıp, o hatadan vazgeçiyoruz. Değil mi?

Ve genelde bu temizliğin hemen ertesinde bir kapatma kapısı açılıyor. Tabii istisnalar kaideyi bozmaz diyelim. :D

Sanki o temizlikte ciddi miydik, içtenlikle mi yaptık o temizliği ve vazgeçişi türünden, bizi sınayan bir kapı.

O kapının geçme kapısı mı kapatma kapısı mı olduğunu anlamanın TEK YOLU:

Allah’a sığınıp, aklımızın ve kalbimizin HEMFİKİR olup olmadığına bakarak, o kapının hayatın 8 parçasına olan fayda ve zararlarını aklımızın ve kalbimizin terazisinde tartmak.

O yaptığımız temizliklerle ne derece uyumlu bir kapı bu?

Yoksa eski yaptığımız hatanın bir benzerini yapma durumu mu söz konusu?

Sevgili arkadaşım,

Dünkü makalemde bir pusula resmi hazırlamıştım farkettiysen. :D

Senin de bu konuyla ilgili soru sorman çok hoş.

Dün maratonda o resim sayesinde elde ettiğim bir anlayışı ve keşfi de seninle paylaşmak isterim.

Çünkü sorunun cevabını o da çok güzel verecek.

İşte o anlayış ve keşif:

*************************************

Dünkü Makaleden Sonra Bir Anlayış ve Keşif :

Bugünkü makale için bir pusula resmi satın alıp, üzerine hayırlı hayırsız yazılarını koyarak makale resmimi zevkle hazırladım.

Makaleye ekledim.

Bir kaç saat sonra makaleyi sanki ilk kez okuyormuş gibi tekrar okudum ve daha resme bakarken çok güzel anlayışlara keşifler ulaştım, maşallah. Tüm bu keşifler anlayışlar Allah’ın sayesinde. Tüm başarılarımız onun sayesinde. Şükürler olsun.

Resme bakarkenki düşüncelerim ve anlayışım şuydu:

Dedim ki ne güzel olurdu şöyle bir pusula olsa ve her şeye tutsak ve bize hayırlı mı hayırsız mı diye gösterse, açık ve seçik bir şekilde bize bildirse.

Okuyucularımın bu pusulayı ellerinde tutup benim siteme baktıklarını ve o kırmızı okun HAYIRLI’dan yana döndüğünü hayal ettim. Mutlu oldum bu tatlı hayalle.

Ama yok ki böyle bir pusula ne yazık… diyecekken, birden aklımız ve kalbimiz geldi aklıma.

Aklımız ve kalbimiz Allah’ın bize verdiği hayırlı-hayırsız pusulası.

Hayatımızdaki tüm olaylara baktığımızda aklımızı kalbimizi kullandığımız, dinlediğimiz zamanlarda hayırlı ve hayırsız şeyleri çok güzel ayırt ettiğimizi tekrar farkettim, şükürler olsun Allah’a.

Pusulayı dinlemediğimiz zamanlarda da nasıl işlerin sarpa sardığını, düşünüp, Allah’a şükrettim bize armağan ettiği bu harikulade ve hassas pusula için.

Allah her şeyi ne kadar da güzel yapıyor.

Şükürler olsun.

Hemen o resmi bu anlayış ve keşfin kutlaması olarak, gidip değiştiriyorum. :D

***************

Ve ikinci sorduğun soruya gelince, dilek panolarımızı hep beraber maratonda beraber hazırlayacağız. Önceden hazırlamana gerek yok.

Önce bir kaç gün temizlik yapıp, sonra hazırlayacağız.

Yukarıda anlattığım, ÖNCE sorumluluk alıp temizlik yapmak, konusunun önemi yüzünden.

Unutmadan, sorumluluk alıp temizlik yapmadan, yapılan dilek panolarını da hiç tavsiye etmem.

ULAŞTIĞIMIZ/ULAŞACAĞIMIZ DİLEĞİMİZİN SONUCUNUN HAYIRLI OLMASINI SAĞLAYAN TEK ŞEY:

Sorumluluk alıp temizlik yapmak.

Tabii ki Allah’a sığınarak ve hayatın 8 parçasına FAYDA üzerine.

Güzel sözlerin ve teşekkürlerin için de çok çok sağ olasın.

Allah şükürlerini arttırsın.

Maraton’da konuşmak üzere,

Çok çok sevgiler

2k

 

 

 

Güzelliği dışarıda arama. 

Gerçek güzellik, sende, ailende, ülkende…

Bunu görebilecek akıl, kalp ve cesaret de sende.

************************

Bazen gençlikte, çocuklukta, insan hayran olduğu beğendiği şeyleri, insanları HATTA ülkeleri taklit etmek,ve kendini o hayran olduğu gruba kabul ettirtmek istiyor.

Çocuklukta, gençlikte bu gayet normal normal ama, yaşanılan acılar sonucu, insan büyüdüğünde bunun hiç de iyi bir şey olmadığını anlasa keşke…

Ama çoğu insan bu dersi maalesef alamıyor ve ileriki yaşlarında da, hala taklit etmek, onlar gibi olmak konularına takılıp, üstelik, yaşadığı acılar sebebi ile, sağlıklı düşünemediği için, İYİ, GÜZEL, DOĞRU, HAYIRLI, UĞURLU şeylere, insanlara, ülkelere değil, HAYIRSIZ, UĞURSUZ olup, bir şekilde populer olmayı başarmış şeylere, insanlara, ülkelere hayranlık duyup, onlar gibi olmayı istiyor.

Bu sadece birey birey hepimiz için değil, ülke olarak da hepimiz için geçerli.

Oysa ki, hayatta, inenler var, çıkanlar var.

Yozlaşanlar var, yükselenler var.

Maalesef bizim yüksek gördüklerimiz, duraklama devrini, gerileme devrini geçip, artık çökme devrinde olabilir.

Körü körüne hayranlık insana sadece zarar veriyor.

****************************************

Hayatımızın dertlerinden, günlük sıkıntılarından bezip, çareyi uzak ülkelere, uzak insanlara, hayranlıkta bulmayalım.

Güzelliği dışarıda arama.

Gerçek güzellik, sende, ailende, ülkende…

Bunu görebilecek akıl, kalp ve cesaret de sende.

 

 

Çekim Yasası ‘Günün Pırlantası’, artık üye olabileceğin ve e-postana doğrudan alabileceğin ücretsiz bir hizmet.

Sitenin sağ üst köşedeki kayıt kutusundan üye olabilirsin.

Hayatımızın her döneminde istediğimiz şeyleri, İLLE DE olsun, LÜTFEN olsun, NOLUR olsun, MUTLAKA olsun, YALVARIRIM olsun diye Allah’tan ısrarla istememekte büyük fayda var.

Çünkü bu, çaresizlikle istemek oluyor, acı çekerek istemek oluyor.

** Olmazsa mahvolurum, hayatım söner, kayar, felaket olur, diye ısrarla istemek,

** Hayatın 8 parçası için hayırlı mıdır, hayırsız mıdır bakmadan, sırf kişinin kendi arzularına, isteklerine uyması,

** Ve çaresizlikle, ille de, inatla, mutlaka olsun diye istemesi,

pek hayırlı sonuçlar getirmiyor.

İstediğimiz şeyleri,

** hayatın 8 parçasına hayırlı olacak şekilde,

** bizim bilmediğimiz, görmediğimiz, henüz idrak etmediğimiz şeyler de olabileceğini bilerek,

** ve bu sebeple Allah’a sığınarak,

** onun her şeyin en iyisini, en hayırlısını, en güzelini, en doğrusunu bildiğine güvenerek,

** istediğimiz şeyleri ısrarla inatla değil,

sevgiyle, güvenle, huzurla, sevinçle, ilgiyle, umutla, neşeyle, severek, coşarak istemek en güzeli oluyor.