Archive for the ‘Selam’ Category

Sevgili arkadaşım,

Geçen yazdığım İ – LE – Tİ – ŞİM adlı makalemi okudun mu?

Yazdıktan sonra üzerinden tekrar geçip, ilk yazdığımda eklemeyi unuttuğum bazı önemli noktaları dün ekledim, hatta bazı resimleri de ona göre biraz değiştirdim.

Onun için, ilk yazdığım gün okuduysan bile lütfen tekrar oku.

Ve o makaleyi yazarken ulaştığım bir anlayış ve keşfi de bugünkü pırlantada vermek isterim.

O da şu ki:

Selam vermenin ve selam almanın iyileştirici bir etkisi var.

Evet, sevgili arkadaşım, selam vermenin ve selam almanın iyileştirici bir etkisi var.

Tabii burada kastettiğim, SAF, TEMİZ, İYİ NİYETLİ, SEVGİ, SAYGI, ANLAYIŞ dolu bir selam.

Bir minik ‘merhaba’.

Ruhumuzu iyileştiren, gönlümüzü açan ferahlatan, tonlarca şey var bu bir minik merhabada.

Tabii hassas nokta, tekrar ediyorum:

SAF, TEMİZ, İYİ NİYETLİ, SEVGİ, SAYGI, ANLAYIŞ dolu bir merhaba olması lazım bu iyileştirici ve ferahlatıcı etkiye ulaşabilmemiz için.

Ve iletişimin TÜM TEMEL ÖĞELERİ de mevcutsa iletişimde, bu ‘SELAM – SELAM’ iletişimi, bu ‘MERHABA – MERHABA’ iletişimi verenin üzerinde de, alanın üzerinde de harikalar yaratıyor.

‘Bu kadar basit bir iletişim, NASIL bu harikaları hatta mucizeleri yaratabilir ki?’ diye sorabilirsin.

Çünkü o bir minik selamda, o minicik iletişimde, kişiden kişiye ulaşan, kişiden kişiye iletilen, aslında, SEVGİ, SAYGI, ANLAYIŞ, sevgili arkadaşlarım.

Evet, tek bir kelime ile de bunları karşı tarafa iletmek mümkün.


*********************************

Tabii insanın aklına, ister istemez, selam veremeyen, verilen selamı alamayan, hatta TERSLİKLE, sevgisizlikle veya saygısızlıkla ‘merhaba’ diyen veya hiç diyemeyen insanlar gelebilir doğal olarak.

Onların hali ne oluyor? Ve onların bu terslik ve sevgisizlikleri bizim üzerimizde nasıl bir etki yaratıyor?

Onların hali, pek iyi olmuyor, maalesef sevgili arkadaşlarım.

İletişimin iyileştirici gücünü hem başkalarından hem de kendilerinden esirgemiş oluyorlar.

Onların bize karşı bu iletişimsizliklerinin BİZE olan etkisine gelince, benim size tavsiyem, bu durumun SİZİN KENDİ iletişiminizi bozmasına izin vermeyin.

Siz hayata karşı, hayatın 8 parçasında da sevginizi, anlayışınızı ve iletişiminizi AÇIK tutun.

Onların bu terslikleri, sizi ancak ve ancak SİZ DE onlara uymaya karar verirseniz, olumsuz etkiliyor.

Kimsenin sizi hayattan soğutmasına izin vermeyin. Bu konuda bu pırlantanın sonuna ekleyeceğim, Kuran ayetleri de size çok yardımcı olacaktır.

***************************

Bu vesile ile sanırım, gerek okuyucu, gerek öğrencilerime neden yazılarımı okuduklarında elde ettikleri farkındalıkları, anlayış ve keşifleri benimle de paylaşmalarını istediğimi, sessiz okuyucularımın neden sessizliklerini bırakmalarını rica ettiğimi anlayabilirsiniz.

İletişimin TAM gücü, SAF, TEMİZ, İYİ NİYETLİ, SEVGİ, SAYGI, ANLAYIŞ dolu iletişimler KARŞILIKLI olduğunda ortaya çıkıyor.

Evet, bazı okuyucularım ve pek çok öğrencim, yazılarımı okurken hissettikleri huzuru bana anlatıyorlar.

Ama bu aşamaya geçmeden önce sessiz kalanlar çoğunlukta.

Ne zaman ki, kişi ALDIĞI sevgi, saygı, anlayış, huzur dolu, iyi, güzel, doğru bir iletişimi hakkını vererek alıp, AYNI ŞEKİLDE, sevgi, saygı, anlayış, huzur dolu, iyi, güzel, doğru bir iletişimle cevap veriyor, işte o zaman iletişimin o iyileştirici gücüne, Allah’ın yardımıyla harikulade mucizelere ulaşmaya başlıyoruz.

Ve ‘selam almak ve selam vermek’ deyince, Kuran’daki şu ayetler de bu pırlantada vermek istediğim mesajı ne kadar da güzel anlatıyor ve destekliyorlar:

*******************************************

NİSA 86

Bir selam ile selamlandığınızda, onun daha güzeliyle yahut aynısıyla karşılık verin. Hiç kuşkusuz Allah Hasîb’dir, herşeyi güzelce hesaplamaktadır.

Nisa: Kadınlar
Hasib: En iyi ve en hassas biçimde hesap eden. Tüm yarattıklarını ince bir hesaba uygun olarak var eden.

İBRAHİM 23

İman edip hayra ve barışa yönelik iyi işler yapanlar ise rablerinin izniyle altlarından ırmaklar akan cennetlere sokulmuşlardır. Sürekli kalıcıdırlar orada. Birbirlerine esenlik dilemeleri, “selam” şeklindedir.

MERYEM 62

Orada boş lakırdı değil, yalnızca “selam” işitirler. Orada kendilerinin sabah, akşam, rızıkları da hazırdır.

NUR 27

Ey iman edenler! Kendi evleriniz dışındaki evlere, sahipleriyle kaynaşıp izin almadan, bir de ev sakinlerine selam vermeden girmeyin. Düşünüp taşınmanızı sağlamada bu sizin için daha hayırlıdır.

Nur:  Işık. Işığın, aydınlığın, yol gösterişin, erdirişin kaynağı ve yöneticisi olan.

FURKAN 63

Rahman’ın kulları, yeryüzünde böbürlenmeden/rahatsız etmeden yürüyen kişilerdir. Cahiller onlara hitap edince, “selam” derler.

Furkan: Işıkla karanlığı,  doğru ile eğriyi ayıran.

KASAS 55

Boş lakırdıyı duyduklarında, ondan yüz çevirir şöyle derler: “Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz size. Selam olsun hepinize. Biz cahilleri önemsemeyiz.”

Kasas: Peygamberlerin hayat hikayeleri

*******************************************

Kuran Türkçe Çevirisi: Sayın Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk

Allah razı olsun kendisinden, sayesinde Kuran’ı Türkçe ve anlayarak, düşünerek okuyabildiğimiz için.