Geçen günkü pırlantımızda “Enerjimizi Azaltan İnsanlar” konusundan bahsetmiş ve enerjimizin azalmasının gerçek sebeplerini öğrenmiştik.

Bugün de enerjimizi arttıran insanlar konusuna bakalım mı?

Tabii o pırlantada anlattığım, enerjimizin azalmasının da artmasının da, SORUMLULUĞUNU bizim üzerimize almamız gerektiğini unutmayalım.

Enerjisinin artmasından da azalmasından da kişi KENDİ sorumlu.

Ve işin ilginç yanı şu ki, bu sorumluluk alınmadığında, olmadık insanlar kişinin enerjisini azaltabildiği gibi, yine sorumluluk alınmadığında olmadık insanlar da kişinin enerjisini arttırabiliyor.

Tabii bu hayırlı bir artış olmuyor maalesef.

Çünkü sorumluluk almadığında kişi, enerjisini arttırmak için, aklını ve kalbini uyuşturan, dizi filmler, romanlar, hatta şarkıcı, türkücü, sanatçı, politikacı, hatta prenses, vs kişilerin hayatlarında, ya da oynadıkları filmlerin rollerinde enerjisini arttırmaya çalışıyor.

Hatta kısa süreli de olsa arttığını bile hissedebiliyor.

Ancak maalesef bu artışlar, hiç ama hiç hayırlı olmuyor.

Çünkü bunlar kişinin kendi hayatını daha da sevmesine değil, aksine kendi hayatından daha da soğumasına sebep oluyorlar.

Başkalarının hayalleri, başkalarının hayat değerleri, hatta başkalarının hayatın 8 parçasına verdiği zarar, aynen SEYİRCİ olan o kişinin de aklına ve kalbine, aynen olduğu gibi yapışıyor.

Kişi bunlardan enerji almaya alıştıkça, bir çeşit bağımlılık haline gelip, daha da daha da almak istiyor.

Ben buna “emme” diyorum.

Pek çok insan, dizileri, şarkıları, insanları emerek seyrediyor, dinliyor.

Oradaki ikinci el, sahte enerjilerden hayat bulmaya çalışıyor.

Hatta bunu sadece filmlerde, dizilerde, magazin haberlerinde değil, peygamberlerde  bile yapabiliyorlar.

Mevlana’ya, Şems’e, çeşit çeşit gelmiş geçmiş politikacıya, hatta Atatürk’e bile bu EMME hisleriyle yapışan insanlar çok.

Sevgili arkadaşım,

Bu emme konusunda iyice, aklı ve kalbi körelmiş kimselerde görüyoruz ki, kişi kendi hayatında, akrabalarına da bu emme hissiyle yıllarca yapışıp, hem kendisinin hem de o kişinin enerjisini arttırıyor sanırken, açıkça YOK edebiliyor.

Emmek o kadar negatif bir kavram ki, hem yapana hem de yapılana zararı oluyor.

Nazar gibi bir şey.

“Kuzenim Ahmet aynı Ayhan Işık’a benzerdi. Bir gün bir kavgayı ayırmaya kalktı ve arada kaldı öldü.”

“Nermin Teyzem, dünya güzeli idi, evlenemedi yıllarca, bir türlü bahtı açılmadı. Sonunda yapayalnız öldü.”

Kişi, kendi hayatındaki kişileri dahi emerek, onları negatif duygularla, acıklı bir TV dizisine dönüştürüyor.

Kendi olumsuzluğu ile, ve olumsuzlukları seyretmeye olan merakıyla, o emdiği kişilerin hayatına da ister istemez olumsuz bir şekilde dokunmuş oluyor.

*************************************

Uzun lafın kısası, sevgili arkadaşım:

1- Hayatlarını marifetmiş gibi ortalığa döküp, magazin haberi yapanları da, politikacıları da, TV ve romanlardaki sahte hayatları da, kendi yakınlarımızda, güzel veya yakışıklı olduğunu düşündüğümüz kimseleri de emmeyi bırakalım.

2- Enerjimizi gerçekten arttıran insanlarla arkadaş olmaya, birlikte olmaya özen gösterelim.

Enerjimizi GERÇEKTEN arttıran insanlar kimler?

* Bizi içtenlikle dinleyen,

* Bizi anlamak için dinleyen,

* Bize temizlenmemiz için yardım eden,

* Bizi hayatımızın 8 parçasına fayda ve iyilik açısından coşturarak, kalbimizdeki GERÇEK enerjiyi uyandıran,

kimseler.

Diyebilirsin ki, kim onlar, neredeler?

Sevgili arkadaşım,

İşte, şu an yazısını okumakta olduğun ve Allah’ın yardımıyla sana bu harikulade bilgiyi ve daha nicelerini, cömertçe ve serbestçe ve açık bir şekilde VEREN, hediye eden Funda Teyze, bir.

Onun maraton ve kurslarında çalışıp, Allah’a sığınıp, temizlik yapan öğrenci ve arkadaşları, iki.

Sen de artık enerjini GERÇEKTEN arttıran insanlara yaklaş.

Sen de artık, kalbindeki gerçek SENİ, ve gerçek enerjini uyandır.

Ve bu enerjiyi uyandırmakta sana yardımcı olacak ve sana hayat katacak insanlara yaklaş.

Maraton, 1 Temmuz’da başlıyor.

Bu yaza, maraton dediğimiz bu temizlik yapmak ve enerjimizi arttırmak çalışması ile başlayalım.

Ve hep beraber hayatımızın en güzel yazını yaşayalım.

Detaylı Bilgi için:

http://yepyenitaptazeharikulade.com/

Filmlerdeki, romanlardaki, şarkılardaki, magazin haberlerindeki kimselerin hayatlarında kendini bulmaya çalışma.

Aksine bu, kendini daha da kaybetmene sebep olur.

Uyan ve hayatına sahip çık sevgili arkadaşım.

Neden dersen…

Çünkü,

Sen Özelsin!  Sen Değerlisin! Sen Önemlisin! Sen Sensin!

Kendine sahip çıktıktan sonra, çocuklarına ve elinden geldiğince yeğenlerine, arkadaşlarının çocuklarına da ve hatta tüm çocuklara sahip çık.

Onların da yaşları gereği, film, roman, şarkı, magazin vs haberleri ve en önemlisi de çizgi filmlerde, kendilerini aramalarına ve yalan, sahte bir BEN bulmalarına izin verme.

100 günümüzü doldurup, ikinci bir 100 güne doğru azimle devam ettiğimiz Harikulade Dilekler Maratonunda bugün uyanan bir arkadaşımın bu uyanışını dilerim herkes yaşar.

Tüm çocuklar ise,  bundan böyle dilerim, uyanmış, bilgili, sevgi dolu anneler tarafından yetiştirilerek, bu uykuya ve yalana hiç dalmadan, büyür ve yetişirler.

***************************

İşte maraton arkadaşımızın temizlik yapmasına vesile olan uyanışı:

Dün işyerindeyken hiç kimseye karışılmazken ben her ne yaparsam yapayım herkesin bana neden karıştıklarını ve her şeye hatta saygısızcasına bir kulp bulduklarını düşündüm.

Sonra da birden ağzımdan Bayan Rotenmayr sözleri döküldü.  Sonra hayretle farkettim ki dairemdeki bayan arkadaşlar beni dışlayarak resmen çocukken seyrettiğim Heidi çizgi filmindeki Bayan Rotenmayr gibi davranmaktalar bana. Hatta hayatım boyunca halalarım, bazı öğretmenlerim, bazen annem, bazı arkadaşlarım, iş arkadaşlarım bana hep o karakter gibi davranıyor ve sevindiğim anlarda hevesimi kırmaya çalışıyorlar, hatta bazen kendimi onların negatifliklerinden korumaktan yorgun düşüyorum. Hayretle farkettim ki ben Heidi gibi davranıyorum, herkesi mutlu etmeye çalışıyorum, kendimi paralıyorum, Heidi’nin Klara’yı memnun etmek için paralaması gibi kendimi onları mutlu etmeye, iyi bir insan olmaları için heba ediyorum.

***************************

Sevgili arkadaşıma,

Bu uyanışının ve ardından yaptığı temizliğin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Ve ister roman, ister dizi, ister film, ister çizgi film, içine dalıp da hayatı onlardan kaptığı bir rüyada yaşayan TÜM arkadaşlarımın TEZ ZAMANDA uyanmalarını Allah’tan diliyorum.

Bu pırlantanın da bir vesile olmasını rica ediyorum.

***************************

Tabii uyanmaya, uyandırmaya vesile derken, özellikle Aşk ve Evlilik konularında bu tür bir rüya veya kabus içerisinde yaşayan arkadaşlarım, Aşk ve Aşk e-kursumun özel özel özel özel indirimi için yarın artık son gün.

Hayırlı uğurlu mutlu ve harikulade bir evlilik yapmak isteyen, veya aşk ve evlilik konularında öğrendiği tüm yalan ve yanlışlardan kurtulmak, bunların yarattığı kabustan uyanmak isteyen tüm arkadaşlarıma mutlaka ama mutlaka tavsiye ederim.