Archive for ‘Kasım, 2012

Yardım etme, yardım edebilme hevesimize tekrar kavuştuğumuzda, hayata tekrar doğmuş gibi oluyoruz.

Dünkü pırlantamızda,

HAYATTA EN BÜYÜK MUTLULUK, yardım etmek, dedik.

Bu sebeple,

** yardım edemediğimiz zamanlarda,
** yardımımız kabul edilmediği zamanlarda,
** yardımımız reddedildiği zamanlarda,
** yardım etmemize izin verilmediği zamanlarda,
** yardımımız küçümsendiği zamanlarda,

çok mutsuz oluyoruz.

Ve bir an geliyor kişinin bu yardım edemediği anlar birike birike, ve kaldırabileceğinden fazla olunca, kişi diyor ki,

YARDIM EDEMEM.

YARDIM EDEMİYORUM.

Ve ardından da,

YARDIM ETMEYECEĞİM.

Hatta bununla da kalmayıp, diyor ki,

UMUT YOK, HER ŞEY BOŞ, YARDIM DİYE BİR ŞEY YOK HAYATTA.

Ve o andan itibaren, kişi artık her şeyi bir çıkar ilişkisi olarak görmeye başlıyor. Hayatta her şeyi bir çıkar ilişkisi olarak yaşamaya başlıyor.

******************************

Sevgili arkadaşım,

Eğer sen de, hayatta  bir mutsuzluk yaşamışsan, dikkatle bir bak bakalım, orada kime, neye, nasıl, neden, yardım etmek istemiştin ama yardım edememiştin ve yardımın, kabul edilmemişti, izin verilmemişti, reddedilmişti veya küçümsenmişti?

Bu gerçeği ortaya çıkarınca, hayata tekrar umutla bakmaya başlıyoruz.

Yardım etme, yardım edebilme hevesimize tekrar kavuştuğumuzda, hayata tekrar doğmuş gibi oluyoruz.

Hayat sevgimize, enerjimize tekrar kavuşuyoruz.

Hayatımızın her parçasına yardım etmek ve yardım almak konusunda serbest kalıyoruz, çekim alanımız düzeliyor ve normal bir akışa kavuşuyor.

******************************

Funda Teyzen, makale ve e-kurslarında, maratonlarında, arkadaşlarına bu konuda çok şükür, bol bol yardım ediyor. :D

Seninle de beraber çalışabilme ve çekim alanını beraber temizleyebilmek dileği ile…

Çok çok sevgiler

******************************

Çekim Yasası ‘Günün Pırlantası’, artık üye olabileceğin ve e-postana doğrudan alabileceğin ücretsiz bir hizmet.

Sağ ve en üst köşedeki kayıt kutusundan üye olabilirsin.

 

Hayattaki En Büyük Mutluluk…

Hayattaki en büyük mutluluk ne? Yardım etmek.

Yardım etmek ne demek?

Yardım etmek,

** hizmet etmek demek.

** yardıma ihtiyacı olana, ihtiyacı olduğu yardımı vermek demek.

** bir insana duygusal veya maddi destek olmak demek.

** canı sıkkın bir arkadaşımızın hatırını sormak demek.

** maddi olarak çaresiz bir arkadaşımıza, günü gelip destek olmak demek.

** eşimize onun sevdiği yemeği, sırf o sevdiği için yapmak demek.

** çocuğumuzla yarım saat, 1 saat onunla oynayarak vakit ayırmak demek.

** akrabamıza bir telefon edip, halini hatrını sormak demek.

************************************

Hayattaki en büyük mutluluk ne?

Yardım etmek.

Yardım ettiğimizde, bir karşılık geliyorsa bu çok güzel mutluluklara sebep oluyor, insanın kalbini coşturuyor, yeni yardımlara vesile oluyor.

Yardım ettiğimiz kişi, karşılığını VEREMEDİĞİ zaman ise, özellikle çok güzel bir hareket ve sevap oluyor.

 

Funda Teyzen de ücretsiz hizmet ve yardımlarına bir yenisini daha eklemekten çok mutlu.

Bugünden itibaren, ‘Günün Pırlantası’, artık üye olabileceğin ve e-postana doğrudan alabileceğin ücretsiz bir hizmet.

Sitenin EN ÜST ve SAĞ köşesindeki kayıt kutusundan üye olabilirsin.

Herberaber nice farkındalıklara, temizliklere, anlayış ve keşiflere…

Çok çok sevgiler

 

 

 

 

25 Kasım 2012 Site Bakım Çalışması…

Sevgili arkadaşlarım,

ÇekimYasası.com
HarikuladeDileklerMaratonu.com
BasamakAtlamak.com
FundaTeyzeninDuaEvi.com
ParaBollukBereket.com
TemizlikSaati.com
HarikuladeDilekler.com
HarikuladeBirHayat.com
ParaMucizeleri.com
5ElzemTemizlik.com
ParaBollukZenginlik.com
NegatifYeminler.com
HayatBirOkul.com

sitelerimde bu Pazar günü 25 Kasım 2012 saat 9′dan itibaren site bakım çalışması yapılacaktır.

Bu sitelere ulaşamazsanız, lütfen merak etmeyin ve kusura bakmayın.

Bu sitelerden kurs alan veya maraton arkadaşlarım, siz de lütfen kusura bakmayın.

Bir kaç saat içerisinde bu bakımın bitmesini umut ediyorum.

Hepinize çok çok sevgiler…

Öğretmenler…

Peygamberler Allah tarafından TÜM insanlığa gönderilen bir ışık ve öğretmen.

HER BİR İNSAN da aslında hayat amacını keşfederek, ister bir, ister 10, ister 100, ister 1000 kişiye hatta milyon kişiye ışık ve öğretmen olabilir.

Yani hepimizde peygamberliğin, ve BİR IŞIK olmanın potansiyeli var.

Ve bu ışık olmanın yolu da, hayat amacımızı bulmak ve temizlik yapmak.

Bu öğretmenler gününde ben TÜM İNSANLIĞIN içindeki o Allah vergisi hayat amaçlarını keşfetmelerini ve hayatlarının her parçasında, ister tek ve biricik çocuklarına isterse, onlarca yüzlerce, binlerce, Allah’ın  nasip ettiği öğrencilerine ışık olmalarını diliyorum.

Tüm insanlığın öğretmenler günü kutlu olsun.

Herkes hayat amacını keşfetsin.

Herkes hayatının her parçasına yardım edip, ışık saçıp, yardım alıp, aydınlansın.

 

Onayı da,

Sevgiyi de,

Dışarıdan bekleme, dışarıda arama.

İçine bak, içinde ara.

Önce Allah’tan iste,

Kendinden iste,

Önce, Allah’ın hoşnutluğunu ara,

Kendi hoşnutluğunu ara.

Hayatında sevginin de, sevgisizliğin de birinci kaynağı sensin.

Kaynak sendeyken, neden dışarıdan kovayla su getiresin ki.

Taşıma suyla değirmen dönmüyor biliyorsun. :D

Sen içindeki kaynağı farkedip, sevgiyle dolmaya karar vermedikçe, kendine ve hayatının 8 parçasına sevgi vermeye karar vermedikçe, dışarıda aradığın sevgi, her zaman yapay ve yüzeysel kalacaktır.

Hayatının 8 parçası için hayırlı, uğurlu şeylerin peşinde ol.

Hayatının 8 parçasına hayırlı uğurlu insanlarla işbirliği yap, yardım et, yardım al.

İçindeki o sonsuz sevgi kaynağından, hayatının her parçasına, SEN dağıt sevgiyi.

Sevgiye aracı ol, iletken ol.

Önce, önce, önce:

Sen Seni Bil Sen Seni Sev. :D

 

Kendi Kalbini de Kırma…

Bugünkü pırlantamız da,

** kendi kalbini kıran,

** kendini acımasızca eleştiren,

** kendine kızan,

** kendini suçlayıp duran,

arkadaşlara…

**********************************

Sevgili arkadaşım,

Dünkü pırlantamızda,

‘Kalbini hayatındaki en değerli hazine olarak görüp, kimsenin kırmasına izin vermemen gerekiyor.’ dedik.

Peki ya kalbinin KENDİN tarafından kırılması nasıl oluyor bu durumda?

Kendi kendini beğenmemek, eleştirmek, kızmak, suçlamak?

Kalbini kendine karşı da korumaya alıp, GERÇEKTEN GERÇEKTEN GERÇEKTEN sevmeye başla kendini.

Allah’a sığın ve onun anlayışını ve sevgisini hisset.

Sen de kendine anlayışlı ol.

Hata yapınca daha doğrusu hata yaptığını farkedince de kendine anlayışlı ol, sevgi dolu ol.

Tabii ÖNCE o farkettiğin hatadan vazgeçmeye karar verip niyet et ki, bu anlayış ve sevgi güzel sonuçlara vesile olsun.

Ve bundan böyle kendini eleştirip, kendine kızdığını, suçladığını hissettiğin HER AN, hemen bir saniye dur ve ‘Hayır’ de.

‘Hayır, ben kendime iyi davranacağım.’

‘Kendi kalbimi kendimin kırmasına izin vermeyeceğim.’

‘Kendime karşı, kendim, karmaşa, ihanet, düşmanlık, şüphe, külfet basamaklarına inmeyeceğim.’

‘Allah’a sığınıp, Allah’a tutunup, Allah’tan yardım alıp bunu başaracağım.’ de.

Sen Seni Bil, Sen Seni Sev. :D

Kolay gelsin,

Funda Teyzen’den de çok çok sevgiler…

 

Bugünkü pırlantamız,

** kendine değer vermeyen,

** kendini sevmeyen,

** olur olmaz insanları kalbine alıp,

** kendini dışlayan, kendini harcatan,

arkadaşlarıma…

********************************

Sevgili arkadaşım,

Kendini sevmeye ne zaman başlayacaksın?

Kendine değer vermeye ne zaman başlayacaksın?

Sen her şeyin en iyisine layıksın.

Ama bunu senin görmen gerekiyor.

Buna senin karar vermen gerekiyor.

“Ben sevilmeye, sayılmaya layığım” deyip,

“Ben huzur, mutluluk, güven içerisinde yaşamaya layığım” deyip,

OLUR OLMAZ İNSANLARI KALBİNE ALMAMAN GEREKİYOR.

Hayattaki basamakları iyi öğrenip, karmaşa, ihanet, düşmanlık, şüphe, külfet basamaklarındaki insanların kalbini kırmalarına izin vermemen gerekiyor.

Kalbini hayatındaki en değerli hazine olarak görüp, kimsenin kırmasına izin vermemen gerekiyor.

Bunu da ancak ve ancak, Allah’a sığınınca iyi, güzel, doğru bir şekilde yapabildiğimizi anlaman gerekiyor.

Haydi, bugün senin de hayatında bir dönüm noktası olsun.

Sen de artık kendini sevmeye hem de çok sevmeye başla.

Kalbinin kırılmasına izin verme.

Kıracak insanlara, “Al sana işte kalbim” diye verme.

Koru onu.

Koru kendini.

Kolay gelsin.

Funda Teyzen’den de sana ÇOK ÇOK sevgiler…

Başkasının Şarkısı mı? Senin Şarkın mı?

Başkasının şarkısını değil, kendi şarkını dinle ve söyle…

Başkasının hayatını değil, kendi hayatını yaşamak istiyorsan, başkalarının şarkılarını değil, kendi şarkını bulman, bilmen, dinlemen ve söylemen şart.

Funda Teyzen’den söylemesi. :D

Tabii bunu yapabilmek için, önce kendi şarkını yazman ve bestelemen de gerekiyor.

Hayatta ne istiyorsun, nereye varmak istiyorsun? Senin sevdiğin şeyler neler?

Kendini iyi tanıyıp, doğru tanıyıp, bu bilgi çerçevesinde, kendi şarkını, kendi güfteni, kendi besteni yapman gerekiyor.

Üstelik de bu yazdığın şarkının sana güzel gelmesi, seni heyecanlandırması gerekiyor.

Başkalarının  şarkısı sana güzel geliyor, başkasının şarkısı seni heyecanlandırıyorsa, hayatın da onların kontrolünde oluyor.

Kendi şarkımı nasıl yazarım, nasıl bestelerim, bilmiyorum diyorsan, Funda Teyzen’in kursları temelde bu konuyu öğretiyor.

 

Hayatımızın her döneminde istediğimiz şeyleri, İLLE DE olsun, LÜTFEN olsun, NOLUR olsun, MUTLAKA olsun, YALVARIRIM olsun diye Allah’tan ısrarla istememekte büyük fayda var.

Çünkü bu, çaresizlikle istemek oluyor, acı çekerek istemek oluyor.

** Olmazsa mahvolurum, hayatım söner, kayar, felaket olur, diye ısrarla istemek,

** Hayatın 8 parçası için hayırlı mıdır, hayırsız mıdır bakmadan, sırf kişinin kendi arzularına, isteklerine uyması,

** Ve çaresizlikle, ille de, inatla, mutlaka olsun diye istemesi,

pek hayırlı sonuçlar getirmiyor.

İstediğimiz şeyleri,

** hayatın 8 parçasına hayırlı olacak şekilde,

** bizim bilmediğimiz, görmediğimiz, henüz idrak etmediğimiz şeyler de olabileceğini bilerek,

** ve bu sebeple Allah’a sığınarak,

** onun her şeyin en iyisini, en hayırlısını, en güzelini, en doğrusunu bildiğine güvenerek,

** istediğimiz şeyleri ısrarla inatla değil,

sevgiyle, güvenle, huzurla, sevinçle, ilgiyle, umutla, neşeyle, severek, coşarak istemek en güzeli oluyor.

 

Çare rahatlamakta

Her derdin bir çaresi var.

Her işin bir bileni var.

Her sorunun bir cevabı var.

Bulana kadar aramaya devam etmekse heyecanlı bir macera gibi.

Kendimizi kasmamıza, mücadele etmemize gerek yok. Hem bedenen, hem zihnen, hem de ruhen rahatlamaya odaklanalım.

Çünkü ne kadar rahatlamışsak, her şey de o kadar kolay ve çabuk düzeliyor.