Sahip Olma İhtiyacı…
- Şubat 7, 2013, 14:36
- Funda Teyzen tarafından
- Kategoriler: Mekan, Sahip Olma İhtiyacı, Sahiplik
everek, candan, doya doya ve sımsıcacık duygularla bir şeye sahip olduğumuzu hissedebilmek, SEVGİ kadar önemli bir ihtiyacımız. |
Bir şeylere sahip olmak, sahip olduğumuzu hissedebilmek, ruhumuzun en temel ihtiyaçlarından.
Sahip olmak diyorum ama, burada neyi kastediyorum?
Bir şeye ‘BENİM’ deyip kimseye vermemeyi, kimseyle paylaşmamayı değil elbette.
Hani iyi bir insanın, güzel bir şeye hayırlı bir şekilde sahip olması vardır ya, paylaşarak, hayır için kullanarak.
Burada onu kastediyoruz.
Ruhumuz açısından önemli olan konu, bir şeye engelsiz, problemsiz, acısız, rahat rahat sahip olduğunu hissedebilmek.
Ona karşı sıcak ve kirlenmemiş duygular hissedebilmek.
Kirlenme derken de kastettiğim, kişinin sahip olduğu o şeyi haketmediğini düşünmesi, başkalarının bundan rahatsız olduğunu düşünmesi ve daha bir çok benzeri olumsuz düşünce ve duygular.
Yaşadığımız yerde veya çalıştığımız işyerinde kesinlikle bize ait olduğunu hissettiğimiz bir yerimizin, bir mekanımızın olduğunu bilmemiz ise, sahip olma ihtiyacımızın EN TEMEL NOKTASI.
Sahipliklerin en önemlisi, maddeden önce bir yere, bir mekana sahip olmak.
Kendimizi rahat ve güvende hissettiğimiz, aklımın kalbimizin en derinine bakabildiğimiz, kendimiz olabildiğimiz bir yer.
Bu sebeple, hiç ihmal etmeden, evde olsun, iş yerinde olsun, kendimize ait bir masamıza, koltuğumuza, köşemize, duygusal anlamda sahip çıkalım.
Kendimizi, kendimiz öksüz, sahipsiz, yersiz, yurtsuz bırakmayalım.
Ruhumuzun bu en temel ihtiyacına özen gösterelim.
Tabii kendimize bu sevgi ve saygıyı verebildikten sonra, başkalarına da bir yere, bir şeye sahip olma hakkını tanıyalım.
Özellikle çocuklara oyuncak, kıyafet aldıktan sonra, gün gelip de sanki o onların sahibi değilmiş gibi sinyaller vermeyelim.
Nedir bu sinyaller?
Oyuncağını kırdığı için, sanki bizim bir şeyimizi kırmışcasına öfkelenmek.
Kıyafeti kirlendiğinde, sanki o kıyafet onun değilmiş gibi davranmak.
Hatta verdiğimiz o şeyi, onlardan hınçla geri almak.
Ya da geri alacağımız hakkında onları tehdit etmek.
Tüm bunlar kişinin veya çocuğun, sahip olma ihtiyacına büyük bir darbe vuruyor.
Tabii bu yazım aslında çocuklarınız için bir tavsiyeden ziyade, sizin için bir tavsiye.
Eğer henüz büyük bir farkındalıkla, kendinize ait köşeleriniz, yeriniz, mekanınız yoksa, en kısa zamanda edinin.
Kendinize okumak için bir köşe.
Gerekirse, hesaplı ama güzel bir gece lambası.
Çayınızı yudumlayacağınız rahat bir koltuk.
Size özel bir minder.
Notlarınızı, defterlerinizi koymak için size özel bir raf.
Sahip olma ihtiyacınızı karşılayacak şeyler nelerse, içinizden geldiği üzere tez zamanda hayırlı ve uğurlu olacak bir şekilde edinin.
Yorum