19 Mayıs’taki Çekim Yasası Pırlantası…
“Mutlu bir hayat” hayalin,
** huzurlu bir hayatı, ** ve o hayata ulaşma yolunda, heyecanla geçen günleri, içermeli. |
Huzur.
Ve heyecan.
Ama asla hareketsizlik, boşluk ve duygusuzluk değil.
Asla zorla yaşanan, ite kaka çalışma günleri değil.
Huzur, olayların gidişatını büyük bir zevk içerisinde ve büyük bir keyifle seyredebilmek. Çünkü olaylar ve hayat tam da senin istediğin gibi gelişiyor.
Belki sen yaptın bunu, belki başkaları yaptı, belki Allah’ın yardımıyla kendine çektin, ama her şey çok güzel ve sen de çok güzel hisler içerisindesin. İşte huzur bu demek.
Huzurda sonsuz bir umut, mutluluk ve zevk var.
Huzur, aslında sadece bir zevk de değil, bir görev.
Mutlu olma, başarılı olma, güzel hayallerini elde etme görevi.
Peki ya heyecan?
İşte o huzura giden yolun zevki.
Huzur denilen o başarıya ulaşacak yolda, engelleri aşmak, zorlukları yenmek, ilerlemek, tehlikeleri göze almak, riske girmek, arada bir tökezlemek ama heyecanla kalkıp yola aynen devam etmek.
19 Mayıs…
Atatürk’ün huzurlu, özgür, güçlü, geleceği parlak, mutlu bir ülke yaratma yolunda Allah’a sığınıp ilerlerken yaşadığı heyecanlı bir gün.
Allah ondan razı olsun, o heyecanlara, o gerginliklere, o zorluklara bizim için, hepimiz için katlandı.
Ancak bu bir bayrak yarışı.
Peki sen bayrağı aldın da, kendin için, ailen için, arkadaşların ve ülken için hatta insanlık ve dünya için 19 Mayıs’lar yaşıyor musun?
Yoksa Vahdettin gibi, gittikçe küçülen sarayında, başına gelen zorluklara seyirci kalarak, huzurdan uzak ve sorumluluk almaktan kaçarak, huzur değil, KORKU belki ÖFKE içerisinde, hayattan saklanıyor musun?
Sevgili arkadaşım,
Ya heyecanlarla yaşayıp huzura ulaşacağız.
Ya da, Allah korusun, korkup huzurdan giderek daha da uzaklaşacak mıyız?
19 MAYIS BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN!
Yorum