Archive for the ‘Hayat Coşkusu’ Category

Yaşadığımız her saniye, hayata olan yaklaşımımız ya yavaş yavaş KORUMA felsefesine doğru kayıyor, ya da yavaş yavaş COŞMA felsefesine doğru kayıyor.

Eğer kendimizi hayatın akışına bırakırsak ve karşımıza çıkan problemleri çözmeyi HAYAT zannederek hayatı yaşarsak, elbette alışkanlık olarak koruma ağırlıklı, kendini savunma ağırlıklı, balıktaki kılçığı, yerdeki taşı arayan gözlerle hayatı yaşar hale geliyoruz.

Halbuki, işin doğrusu şu ki, en kısa zamanda bunun ötesine geçmemiz gerekiyor.

Elimizdekini korumak değil, yeni güzellikler ortaya çıkararak hayatı yaşamak daha iyi, daha güzel, daha doğru, daha başarılı oluyor.

Ama bunun için, enerjimizi sadece dertleri çözmekten değil, kendimize mutlu ve bereketli yarınlar hazırlamaktan almamız gerekiyor.

Korkunun bizi ittirmesi ile değil, kendi belirlediğimiz, iyi, güzel, doğru dileklerimizin coşkusuyla, planlarıyla, umutları ve heyecanıyla hayatı yaşamamız gerekiyor.

 

********************************

Tabii toplumdaki gidişat sebebi ile, hayatın vazgeçilmez 8 parçasına verilen zararlar sebebi ile, ben hep “Hayatımızın 8 parçasını koruyalım, kollayalım.” diyorum.

Ancak, normalde olması gereken aslında biraz daha değişik.

Bu korumayı yapar yapmaz, HEMEN ardından hayatı coşarak ve gerçekten yaşamaya başlamalıyız.

Hayatın vazgeçilemez 8 parçasını, sürekli korunacak şeyler olarak değil, coşulacak şeyler olarak görmeliyiz.

Ve bunun için gerekli olan emeği de sergilemeliyiz.

Haydi sevgili arkadaşım, sen de coştur hayatının 8 parçasını.

İyilikte, güzellikte, doğrulukta, hayırda, uğurda coşalım.

Elimize yakın olan, o an ulaşabildiğimiz, herhangi bir konuya biraz emek verelim, can katalım, göreceksin o canlılık tüm hayatımıza yayılıverecek.

Bizi coşturan, hayata sımsıkı sarılmamızı sağlayan o harikulade dileklerimize sahip çıkalım, onlar için elimizden geleni, hatta belki elimizden gelenin biraz daha fazlasını yapalım.