Hayallerinde istikrarlı olmak başka, inat başka.
Dilemek başka, açlıkla istemek başka.
Aşk başka, kaş-göz-boy-pos başka.
İyilik başka, kötülük başka.
Hayatının gerçek amacı başka, yapay ve yanlış amaçlar başka.
Aklımızın temizliğinin göstergesi, düşüncelerimizin güzelliği.
En güzel düşünceler şükür, umut dolu ve olumlu düşünceler.
Ruhumuzun temizliğinin göstergesi de, duygularımızın güzelliği.
En güzel duygular şefkat, anlayış ve sevgi.
Kendimize olan saygımız, yani özsaygımız, altın değerindedir.
Kendine saygı: “Ben harika, kaliteli ve güzel bir insanım.”
Bu düşüncelerin çekim yasası açısından önemini anlatmaya gerek var mı?
Kendimiz hakkında pozitif duygu ve düşüncelere sahip olmanın yaratacağı “Harika, çalışkan, disiplinli, güzel işler üreten bir ben”, gerçekten altın değerinde.
Mini egzersiz:
1) Son günlerde, kendinize olan saygınızı azaltacak bir şey yaptınız mı? Eğer varsa öyle birşey, onu hatırlayın.
2) O hareketinizin etkisini hafifletin. Biraz farkındalık, biraz yüzleşme, biraz iç hesaplaşma ile.
Bu, kendinizi aniden daha saygıdeğer hissetmenize yetecektir.
Kendimizi ne kadar saygıdeğer gördüğümüz, kendimize olan saygımız, başkalarının bizim hakkımızdaki fikirlerinden daha önemli.
Ve kendimize olan saygımız, en çok bize bağlı.
Hayatta, dileklerine ulaşmak isteyen ama bunun nasıl olacağını bilmeyen, dileklerine ulaşmak konusunda kendisini çaresiz, köşeye sıkışmış, umutsuz hisseden bir arkadaşınız veya tanıdığınız var mı?
Bu kişi sevdiğiniz birisi mi? İyi, güvenilir bir insan mı?
O arkadaşınıza, o tanıdığınıza yardım etmek istiyor musunuz?
Eğer cevabınız evetse, o arkadaşınıza “Harikulade Dilekler Maratonu”nu tavsiye edin.
Bu tavsiyeniz için size ömür boyu minnettar kalacaktır.
Sinir olduğunuz birisi var mı? Eşiniz, bir komşu, bir akraba, iş yerinde birisi?
Siz duygularınızı değiştirin, göreceksiniz o kişi de değişiverecek.
Onun hakkında düşündüğünüz negatif düşünceleri tersine çevirirseniz mucizevi bir şekilde, bir iki gün içinde veya en geç birkaç hafta içinde o kişinin de değiştiğini ve iyileştiğini göreceksiniz.
Unutmayın, siz sinir oldukça bu tür olaylar daha da başınıza geliyor.
Mesela, kocası hakkında devamlı şikayet eden bir bayan, bu şikayetlerin yerine aşağıdaki düşünceleri benimsediği takdirde, karşılığını derhal alacaktır:
“Benim kocam çok iyi bir insan”,
“Kocam beni çok seviyor”
“Ben kocamı çok seviyorum”
Deneyin göreceksiniz mucizeleri.
Bugün, şimdiye kadar yaptığımız 3 maratonun başarı istatistiklerini çıkarttım.
Maraton’a katılan arkadaşların %95‘inin hayallerine giden yolda, maraton sırasında, ciddi, elle tutulur, gözle görülür, kuşku bırakmayan kapıları açılmış.
Katılımcıların %52‘sinin dileği daha maraton bitmeden gerçek olmuş. Tekrar ediyorum, maraton bitmeden gerçekleşmiş. 
Evlilik dileği olan arkadaşlardan evlilik teklifi (hatta teklifleri) alanlar.
Para Bolluk Bereket dileği olanlara,
** ellerine nakit para geçmesi,
** iş teklifleri almaları,
** hatta eşlerine yapılan çeşit çeşit iş teklifleri.
Ve katılımcıların %98‘inin hayatlarında çekim yasası ile ilgili, farkında olmadan yaptıkları ve bütün hayatlarını olumsuz etkileyen bir çekim yasası yanlışı, Funda Teyze tarafından bulunup, çözmelerine yardımcı olunmuş.
Bu arkadaşların, bütün hayatları boyunca etkili ve kalıcı olacak olan bu ek kazanımları elde etmeleri, maratonun asıl amacının dışında gibi görünse de aslında sırf bunun için bile maratona katılmaya değer.
Bu bile başlıbaşına kocaman bir armağan ve açılan kocaman bir kapı.
Çekim yasası ile ilgileniyorsanız, benim yıllar süren ve bir çok kimseyle olan tecrübemden biliyorum ki, işini bilen, bu işin uzmanı birisinden destek almanın yerine hiç bir şey geçemiyor. Bu birebir de olabilir, veya bir grup çalışması şeklinde de olabilir.
İşte maraton son derece makul bir bedel karşılığında, size bu grup çalışmasını getiriyor.
Hayat bizim, hayallerimiz bizim, dileklerimiz bizim.
Onlar için elimizden geleni yapmak bizim sorumluluğumuz.
Bu sorumluluğu gevşek ve başı boş bırakmak, hayallerimize tam sahip çıkmadığımızı gösteriyor.
Başarımız yalnız Allah’ın yardımıyladır. Kuvvet yalnız Allah’tandır.
Siz de bir deneyin:
Şu an hayatıma, çevreme bakıyorum ve biliyorum ki bunların hepsini BEN kendime çektim.
Hayatımdaki iyi veya kötü her şeyin, hayatıma girmesine ben izin verdim.
Aynı şekilde, hayatıma iyi veya kötü pek çok şeyin girmesini de ben reddettim ve gelmelerine izin vermedim.
**************************************
İyilik ve güzellikten sana her ne ererse Allah’tandır. Kötülük ve çirkinlikten sana ulaşan şeyse kendi nefsindendir.
Nisa suresi 79 (Nisa: Kadınlar)
**************************************
Hayatımdaki iyilik ve güzellikleri teşekkür hissi ile kabul ediyorum.
Kötülük ve çirkinlikleri ise hayatıma çekmeye gücüm olduğu gibi, hayatımdan çıkartmaya da gücüm olduğunu biliyorum.
Hayatımın sorumluluğunu tamamen üzerime alıyorum.
Düşüncelerimi, sözlerimi, hislerimi ve hareketlerimi doğru seçerek güzel bir gelecek yaratmaya karar verdim.
**************************************
Güzel düşünüp güzel davrananlara güzellik var.
Yunus suresi 26
**************************************
Ben güzellikler yaşamak ve yaşatmak isteyenlerdenim.
Sorumluluk bende artık.
Sabret! Allah, güzel düşünüp güzel davrananların ödülünü yitirmez.
(HUD 115. Hud: Hud Peygamber)
Öfkelerini yutanlardır onlar, insanları affedenlerdir. Allah, güzel düşünüp güzel davrananları sever.
(ÂLİ IMRÂN 134. Ali İmran: İmran ailesi)
Biz güzel davranıp, güzellik üretenlere daha fazlasını da veririz.
(BAKARA 58. Bakara: İnek)
Güzel düşünüp güzel işler yapın. Çünkü Allah, güzellik sergileyenleri sever.
(BAKARA 195)
Ürpererek ve ümit ederek dua edin O’na. Hiç kuşkusuz, Allah’ın rahmeti, Güzel düşünüp güzel iş yapanlara çok yakındır.
(A’raf 56. A’raf: Cennetle cehennem arası bölge)
————————
Kuran-ı Kerim Ayetleri için kaynak: KURAN-I KERİM MEALİ (Türkçe Çeviri) Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk
Dilekler kalbimiz isterse gerçekleşiyor
Ancak, kalbimiz, hayattaki amaçlarımız ve dileklerimizle ilgili olarak, küskün ve isteksiz olabilir.
Aklımız ve ağzımız dileklerini, isteklerini, şükürlerini sürekli ifade ederken, hayatta başınıza gelenler, bunların tam tersi oluyorsa eğer, bunun en temel sebebi, aklımızdan ve ağzımızdan düşürmediğimiz bu dilek ve dualarımızın ruhumuza ve kalbimize ulaşamaması, oradan kabul görmemesi.
Aslında yaralı olan ruhumuz, küskün ve sessiz.
Ağlayan, somurtan, küsmüş bir çocuk gibi “Banane, istemiyorum işte” diyor.
Unutmayalım, isteklerimize mucizelerle katkı yapan ruhumuz. Aklımız ve beynimiz değil. Mucizeler için ruhumuzun işbirliği, onayı, istemesi gerekiyor.
“Başarılı olmak istiyorum” şeklindeki masum dileklere ruhumuz neden isyan etsin, neden küskün davransın? Çünkü eski başarısızlıklar var, o başarısızlıklarda kırılan kalbimiz var, kendimize yakıştırmadığımız için yok saydığımız hayata küsmeler var, insanlara küsmeler var.
Nasıl bileceğiz ve çözeceğiz kalbimizin derinlerindeki sessiz isteksizlikleri, sessiz kırılmaları?
Bir, ruhumuzda bu itirazların olabileceğinin farkına vararak.
İki, kendimizi katıksız bir sevgi ve anlayış ile sorgulamak, kendimizi yalansız sorgulamak. “Acaba bir isteksizlik, bir kırılma, bir küskünlük, bir çocukça duygular var mı?” diye, “İstemiyor muyum acaba içten içe? Kırgın mıyım acaba hayata eski acılar yüzünden?”
Merak etmeyin, ruhunuzun kaprisleri kalıcı değil, onları dinlediğinizde ve anladığınızda, gereken alaka ve dikkati verdiğinizde, ağlayan bir çocuğun ağlamasının geçmesi gibi, ruhunuzun keyfi yerine geliverecek.
NOT:
Bu anlayış ve keşif üzerine yazdığım makale şu adreste:
http://cekimyasasi.net/makaleler/2009/11/15/icindeki-yarali-cocuga-mektup/
Her derdin bir çaresi var.
Her işin bir bileni var.
Her sorunun bir cevabı var.
Bulana kadar aramaya devam etmekse heyecanlı bir macera gibi.
Kendimizi kasmamıza, mücadele etmemize gerek yok. Hem bedenen, hem zihnen, hem de ruhen rahatlamaya odaklanalım.
Çünkü ne kadar rahatlamışsak, her şey de o kadar kolay ve çabuk düzeliyor.
