Dünkü “YARDIM” oyununu oynadıktan sonra, yine gözünüzü bir an kapatın ve orada yazdığınız tüm hayalleri gerçekleştirdiğinizi, bunları yapmak için gerekli parayı vermek için çek imzalarken hayal edin kendinizi.

Evet çeki yazıyorsunuz ve bu yardımların gerçekleşmesi için gerekli parayı veriyorsunuz.

O çeki imzalarken ne hissediyorsunuz? Yorumlar kısmına yazalım.

Bugün dünkü oyunumuzu devam ettireceğiz.

Dünkü hayır kurumları için şükür oyununu oynadıktan sonra, biraz hayal kuralım.

Bir an gözünüzü kapatıp hayal edin, diyelim ki, çok ama çok paranız var. İstediğiniz yardımı, istediğiniz hayırı yapabilecek durumdasınız.

Ne yapardınız?

Kime, kimlere, nereye yardım ederdiniz?

Kimin veya kimlerin hayatına ışık saçar, yardım ederdiniz?

Sahip olduğunuz parayla dünyayı nasıl değiştirirdiniz?

Çocuk Esirgeme Kurumu için,
Tüm hayır kurumları için,
Dinimizdeki zekat kavramı için,
Yaşlılar Kurumu için,
ALLAH’A ŞÜKREDİYORUM, ÇÜNKÜ…
…
Bugünkü çekim yasası oyunumuzda tüm hayırları için ve hayırsever tüm vatandaşlar için şükredelim. Onların hayatımıza kattıkları büyük değerleri, yardımları analım.

Bugünkü oyunumuzda ufakça veya büyükçe bir bahar temizliği yapalım ve arkasından gelecek olan ferahlık, temizlik, iç rahatlığı ile, hayatımızdaki bir zorluğa tekrar bakalım ve bu ferahlık sebebi ile ulaşacağımız “anlayışı-keşifi-çözümü-fırsatı-açılan kapıyı” şükrederek kabul edelim.

Örnek:
TEMİZLİK: Evimde toz aldım.
ULAŞTIĞIM ANLAYIŞ: Allah’a teslimiyetle ilgili harikulade bir anlayışa ulaştım.

Bugünkü çekim yasası oyunumuzda:

Geçmişte sahip olduğumuz, şimdi sahip olduğumuz, gelecekte sahip olacağımız para, bolluk ve bereket için Rabbimize şükredelim.

Tüm yaptığım anketlerde, okuyucularımın %50 den biraz daha fazlası, hayatına para çekmek istediğini belirtmişti. Bu sebeple, para çekim alanımızı kuvvetlendirmek için bugünkü oyunumuzu bu şekilde düzenledim.

Kolay gelsin.

Hayatta verdiğiniz kararlarda aklınız ve kalbiniz hemfikir mi?

Attığınız adımlarda kalbiniz şunu yap derken, aklınız bunun tersini mi söylüyor?

…Yoksa aklınız şöyle yap derken, kalbiniz karşı mı çıkıyor?

Benim tecrübeme göre, en doğru kararlar, hem akıl hem de kalbin hemfikir olduğu kararlar.

Kendimde de, yardım ettiğim arkadaşlarda da gördüm ki, bu uyumun olmadığı kararlar, kullanılmayan üniversite diplomaları, iflas eden iş veya dükkanlar, boşanmalar vs ile sonuçlanıyor.

Geçmişte verdiğimiz doğru kararlara ve yanlış kararlara şöyle bir bakalım.

Ve bu kararlarda durum nasılmış görmeye çalışalım.

Bu bakıştan elde edeceğimiz anlayış ve keşif, bundan sonra atacağımız her adımın başarı ile sonuçlanmasına sebep olabilir.

KOLAY GELSİN.

Bu oyunumuzda, (daha doğrusu çekim yasası alıştırmamızda,) hayatta sahip olmamız gereken en önemli “bakış açısını” kazanma alıştırması yapıyoruz.

Bu bakış açısı, karşılaştığımız herhangi bir çaresizlik durumuna, Allah’a sığındıktan sonra, hemen ilginç bir şeye bakar gibi bakmak ve kendimize şu aşağıdaki soruyu sormak.

ALTIN SORU:
“Hmmm, hangi güzel şey, hangi güzel fırsat hayatıma girmeye çalışıyor da ben göremiyorum acaba?”

Mümkünse, bulduğunuz cevapları defterinize not edin. Genelde 1-2 gün sürebiliyor, net bir cevaba ulaşmamız.

Bu bakış açısı çok önemli. Hepimizin sahip olması gereken ve hayat kurtaran bir bakış açısı bu.

Bugünkü oyunu burada yazarak da uygulayabilirsiniz, kendi kendinize defterinize yazarak da, ama lütfen oynayın. En geç 2-3 günde ulaşacağınız anlayış ve keşifleri, bulduğunuz, gözünüzün önünde duran
ama göremediğiniz çareyi burada paylaşırsanız çok seviniriz.

Lütfen şu formatta yazın:

ÇARESİZLİK HİSSETTİĞİM KONU:
ALTIN SORUYA BULDUĞUM OLASI CEVAPLAR:
1-
2-
…
ANLAYIŞ VE KEŞİF:

İKİNCİ ALTIN SORU:

Çaresizlik hissettiğim bu konu aslında içten içe hangi rahatlığı getiriyor? Onun sayesinde (aslında hiç sevmediğim) neyi yapmaktan kurtuluyorum?

Bilgi Notu:
Çaresizlikler aslında büyüme, gelişme sancıları. Ve eğer… bu gelişmenin hayatımıza gelmesini istiyorsak, daha düşük bir şeyin hayatımızdan çıkması ve o güzelliğe yer açması lazım. Ìşte bu sebeple kaybediyoruz bazı şeyleri. Ama eğer bu bilgiye sahip değilsek, genelde kayıplarımıza, çaresizliklerimize ağlamaktan, sızlanmaktan başka şey düşünmediğimizden, önümüze çıkan fırsatları, açılan kapıları ya görmüyoruz ya da görüp ille de şunu istiyorum ben diye, bu fırsatı geri tepiyoruz.

Bu sebeple bu ikinci altın soru da bize yardımcı olabiliyor.