Archive for the ‘Hayatta Başarı’ Category

Hayatın bir alanında bir mutluluk yaşandığımızda, hayatımızın diğer tüm parçaları bundan olumlu etkileniyor, hayatın tüm alanları faydalanıyor.

Örnek olarak, kendisine iyi bakan bir kimse, dolaylı olarak,

  • Ailesi tarafından daha çok seviliyor
  • İşinde daha başarılı oluyor,
  • Daha çok daha kolay arkadaş ediniyor,
  • Ruhu daha kolay temizleniyor,
  • İbadetlerinde daha güzel hisler yaşıyor.

Ve benzeri.

Hayatın bir parçasında başarı, tüm parçalarda başarıyı çekiyor.

Hayatın 1 parçasındaki bir gelişme, 8 parçasında da harikulade dalgalanmalar yaratıyor.

Devamlı gözlemlediğim bir konu, hayatın bir alanında yaşamaya başlayan bir kimse, hayatın her alanında uyanıyor.

Çocuk sahibi olan bir kimsenin nispeten olgunlaşması gibi, hayatı daha güzel, daha dolu yaşamaya başlıyor kişi.

Ve hayatın bir alanında gerçekleri gören kişi, hayatın her alanında da gerçekleri görmeye başlıyor.

Hazine Hayat Dağında Saklı

Sevgili arkadaşım,

Eğer mutluluk hazinesini arıyorsak, o hazine hayat dağında saklı.

Eğer başarı hazinesini arıyorsak, o hazine de hayat dağında saklı.

Hayata biz yaklaştıkça, hayatı daha iyi anlıyoruz, daha güzel yaşıyoruz.

Tabii bir uyarım da var:

Hayat demek sokaklar, dağlar, denizler demek değil.

Hayat demek, ev demek, iş demek, okul demek, veya hayat nerede yaşanıyorsa, hayat o demek, hayat orada demek.

Ve arkadaşlarım, eğer mutluluğu arıyorsak,

Hayatın her alanına coşkuyla yaklaşalım.

Ve mutluluk hazinesinin, hayat dağında saklı olduğunu hatırlayalım.

 

Kimiz, Ne yapıyoruz, Neye Sahibiz?

Sevgili arkadaşım,

Kim olduğumuz hakkındaki fikrimiz, hayatta ne yaptığımızı, ne yapabileceğimizi, ne yapacağımızı, neye sahip olduğumuzu, neye sahip olabileceğimizi, neye sahip olacağımızı belirleyen BİRİNCİ ETKEN.

Kim olduğumuz hakkındaki fikrimiz derken neyi kastediyorum?

Sen kimsin?

Bu soruyu kendine sor.

Kalbinin en derininde senin KİM olduğuna dair bir ASIL düşünce, bir ASIL, TEMEL inanç var.

Maalesef pek çok insanda bu inanç, yani kim oldukları inancı, örnek vermek gerekirse,

‘Ben İstanbullu, büyükannesinin kuzusu, doktor babamın kızı Gonca’yım.’

şeklinde, içinde hiç bir kötülük veya yanlışlık olmayan, masum, FAKAT, Allah’ın ona verdiği o üstün güçten ve kudretten tamamıyla uzak, kendisini ortalama ve tatlı bir insancık olmaya koşullayan, bir yapıda.

Kim olduğumuz konusundaki fikrimiz, bir başka ifadeyle ‘kalbimizdeki kimliğimiz’, neredeyse rüyada dahi hatırlayacağımız kadar İNANDIĞIMIZ ve bizi idare eden, hayatımızı belirleyen ve hiç unutmadığımız bir şey.

Kalbin yapısı bu şekilde.

Ve bu fikir, hayatta her şeyimizi etkiliyor. Hayatta ne yaptığımızdan, neye sahip olduğumuza kadar her şeyi.

Sanki hepimizin ruhunda bir meslekler ansiklopedisi var ve kişi kim olduğuna karar verdiğinde, gerekli yetenekler, tavırlar, bilgiler o kararla beraber ortaya çıkıveriyor.

Kimliğimiz, kim olduğumuz, hayatta neler yapabileceğimizi belirliyor, neler yapabildiğimiz de sonuçta nelere sahip olabileceğimizi belirliyor.

Kim olduğumuz konusundaki fikrimizi, kim olduğumuzu, kim olacağımızı, otomatik pilottan çıkartıp, aklımızla ve kalbimizle belirlemek zorundayız.

Büyükannesinin kuzusu olmak güzel de, acaba hayatta başarı için faydalı bir kimlik mi?

Yoksa, başarısız olmaya, ya da korunmaya muhtaç bir kuzucuk olarak kalmaya, hatta Allah geçinden versin, büyükanne ahiret hayatına geçtiğinde sahipsiz ve kurda kuşa yem olmaya hazır bir kuzucuk olarak kalmaya sebep olabilir mi?

Kalbimizde kendimize güzel, hayırlı, uğurlu, güçlü sağlıklı bir kimlik bulalım.

‘Ben, Allah vergisi üstün yetenekleri olan, kalbi sevgi dolu, hayatta iyi, güzel, doğru bir amacı olan BAŞARILI Gonca’yım.’

veya,

‘Ben, harikulade bir annenin kızı, kendisi de harikulade bir anne Gonca’yım.’

Eğer annemizin harikulade olduğunu düşünmüyorsak, harikulade olduğuna inandığımız başka bir akrabamızı bulup, onu harikulade kimliğimize başlangıç noktası olarak kalbimizi kimliğimize ısıtmak için kullanabiliriz.

Eğer hayatta zengin olmak istiyorsak, zengin veya en azından zengin olmaya aday bir kimlik bulmamız ve onu benimsememiz de şart.

Tabii, ille de bir akrabadan veya soy çekmesinden almamıza gerek yok bu inancın dayanak noktasını fakat, bir gerçekten başlamak gerekiyor ki, kalbimiz ikna olsun ve eşlik etsin.

‘Ben, matematik derslerinin birincisi, matematik ve benzeri konularda çok başarılı Gonca’yım.’

Veya hayatta sevdiğimiz, saydığımız, her açıdan takdir ettiğimiz bir kişiyi de kendimize örnek alabiliriz.

‘Ben biraz Süleyman peygamber gibiyim. Atlarım, kuşlarım, karıncalarımla beraber hayatın 8 parçasına hayırlı işler peşinde koşan zengin ve Allah’a yakın bir insanım.’

Bu konularda bir ince nokta şu ki, inandığımız ve  kalbimizde bildiğimiz bu kim olduğumuza dair sabit inancın, HAYATIN 8 PARÇASINDA DENGESİZLİK YARATMAMASI gerekiyor.

Hayatın 8 parçasında, denge, mutluluk HER ZAMAN hayatta başarının anahtarı.

Hayatta kendinize bir örnek bulmakta zorlanıyorsanız, Kuran’ı okuyup oradan Allah’ın sevgili peygamberlerinden de kendinize örnekler alabilirsiniz.

Bu da, kişinin hayatta pek çok başarılara imza atmasına yardım edecektir.