Archive for the ‘Sevgi Beklemek’ Category

Hayata olan sevgimizi, enerjimizi artıran şeyler de var, azaltan şeyler de var.

En başta insanlar…

Sürekli şikayet eden, hayata olumsuz bakmakta ısrarlı ve mutsuz bir abla…

Her buluştuğunda sürekli konuşup dertlerinden bahseden ama en ufak bir tavsiyeyi bile dinlemeye niyeti olmayan bir arkadaş…

Seni dikkatle dinleyen ama gidip başkalarına anlatacak bir şey arayan, sürekli ayağını kaydırmaya ve seni beceriksiz göstermeye çalışan iş arkadaşları…

Ve daha neler neler…

********************

Hayat sevgimiz, enerjimiz, ister istemez azalıyor.

Özellikle bu kimselerin bizi etkilemelerine izin verirsek, onlara kapılıp gidersek, azalıyor.

Onların bizi etkilemelerine neden izin veriyoruz?

** Belki iletişime girmek istiyoruz, ve bu insanlardan sevgi almak, sevgi vermek istiyoruz. Ama maalesef o insanların sevgi verebilecek veya alabilecek bir durumda olmadıklarını farkedemiyoruz, anlayamıyoruz.

** Belki de alışkanlık olarak insanları sevdiğimiz için kalbimizi çabucak açıveriyoruz. Ama herkes, bu yakınlığa layık daha doğrusu HAZIR olmayabiliyor/olamayabiliyor, ve incitiliyoruz.

** Belki sadece zararsız bir sohbet etmek istiyoruz. Fakat onlar kendilerine verdiğimiz bu “zararsız sohbet etme” sorumluluğunu dahi kaldıramayacak bir durumdalar ve oklarını fırlatıveriyorlar. Uygunsuz bir iki laf ediveriyorlar.

** Belki de sevgiyi aramamamız gereken kişilerde arıyoruz ve onlar vermeyince de, bozuluyoruz.

Evet, bunların hepsi haklı ve doğru sebepler.


Ama etkilenmemizin GERÇEK sebebi, ASIL sebebi bunlar değil, sevgili arkadaşım.

Etkilenmemizin, onlara kapılıp gitmemizin, hayat sevgimizin ve enerjimizin azalmasının ASIL sebebi, şunlar:

1- Düşünce ve duygularımız için, söz ve hareketlerimiz için TAM sorumluluk almamamız.

Biz Allah’a sığınınca, ve hayatımız için SORUMLULUK alınca, düşünce ve duygularımıza da sahip çıkıyoruz ve kapılıp gitmiyoruz tüm bu olumsuzluklara.

2- Hayatımızdaki iletişim, sevgi, saygı, güven açlığını o kadar büyütmüşüz ki, olmayacak, veremeyecek insanlardan dahi bunları almaya çalışıyoruz. Oysa ki hasta bir insanın hasta olduğunu bildiğimizde, ondan iş beklemek biraz garip olur değil mi? O zaman sevgi vermek konusunda problemi olan ve bunu bize yüzlerce kez ispatlamış kimselerden sevgi ve düzgün iletişim beklemek ne kadar doğru olur ki?

Önce BİRİNCİ sebebi halledince, durum düzelebiliyor, Allah’ın yardımıyla.

Sonra İKİNCİ sebebi de halledip, hayatımıza yerleştirince, işte o zaman, kimse hayat sevgimizi, enerjimizi aşağıya çekemiyor.

Ve pek tabii ki, enerjimizi azaltan insanlara değil, arttıran insanlara daha çok zaman ayırmak en kesin çare.

Enerjimizi arttıran insanlarla her gün nasıl konuşabiliriz, o kimseleri nasıl bulabiliriz?

İşte size sizi dinleyecek, sizi anlayacak, sizi coşturacak, sevgi, saygı, güven içerisinde İLETİŞİM kurabileceğiniz arkadaşlarla tanışma ve konuşma fırsatı:

YEPYENİ TAPTAZE HARİKULADE maraton arkadaşlarımız ve pek tabii ki, bugün de anlayış ve keşiflerle okuyup, huzur bulduğunuzu düşündüğüm bu yazının yazarı, Funda Teyze…

1 Temmuz’da harikulade bir maraton daha başlıyor, Allah’ın izniyle…

Akıldaş, kalpdaş, yazılarımı anlayış ve keşiflerle okuyan TÜM arkadaşlarımı mutlaka beklerim.

 

 

 

 

Kimse seni övmüyor mu?
Kimse seni beğenmiyor mu?
Kimse seni sevmiyor mu? 

Peki ya sen?

Sen seni övüyor musun?
Sen seni beğeniyor musun?
Sen seni seviyor musun?

*********************

İçten içe,

Derinden derine,

Gecenin karanlığında,

Gündüzün EN kalabalığında,

Kendi kendine,

Aklında,

Kalbinde,

Ruhunda,

Hücrelerinde,

İliklerinde,

En boş kaldığın bir anda,

En meşgul olup koşturduğun bir zamanda,

Düşüncelerinde,

Duygularında,

SEN KENDİNİ ÖVÜYOR MUSUN?

SEN KENDİNİ BEĞENİYOR MUSUN?

SEN KENDİNİ SEVİYOR MUSUN?

Kimsenin seni övmediğinden, seni beğenmediğinden, seni sevmediğinden yakınmadan önce,

İçten içe,

Derinden derine,

Gecenin karanlığında,

Gündüzün EN kalabalığında,

Kendi kendine,

Aklında,

Kalbinde,

Ruhunda,

Hücrelerinde,

İliklerinde,

En boş kaldığın bir anda,

En meşgul olup koşturduğun bir zamanda,

Düşüncelerinde,

Duygularında,

SEN SENİ ÖV.

SEN SENİ BEĞEN.

SEN SENİ SEV.

Tabii bunu hakkını vererek yapmak için, Sevgili Yunus Emre’nin de dediği gibi senin seni bilmesi lazım.

Funda Teyzen’in,

Hayatının Gerçek Amacını Keşfetmenin 7 Adımı,

ve

Sen Seni Bil Sen Seni Sev

e-kursları, tam da bunu gerçekleştiriyor.

Çok şükür, onun 40 yıl odun taşıyarak ulaştığı harikulade güzelliklere ve bilgilere biz de bugün, Allah’ın izni ve yardımı ile, Funda Teyzen’in e-kurslarına katılarak ulaşabiliyoruz.

Bunun için odun da taşısak, değer ama Yunus Emre’den Allah razı olsun, hepimiz için odun taşımış, biz de onun bu sevabından nasipleniyoruz.

Şükürler olsun Allah’a.

Yunus Emre’den de Allah razı olsun.

**********************************

Çekim Yasası ‘Günün Pırlantası’, artık üye olabileceğin ve e-postana doğrudan alabileceğin ücretsiz bir hizmet.

Sitenin sağ üst köşedeki kayıt kutusundan üye olabilirsin.

Onayı da,

Sevgiyi de,

Dışarıdan bekleme, dışarıda arama.

İçine bak, içinde ara.

Önce Allah’tan iste,

Kendinden iste,

Önce, Allah’ın hoşnutluğunu ara,

Kendi hoşnutluğunu ara.

Hayatında sevginin de, sevgisizliğin de birinci kaynağı sensin.

Kaynak sendeyken, neden dışarıdan kovayla su getiresin ki.

Taşıma suyla değirmen dönmüyor biliyorsun. :D

Sen içindeki kaynağı farkedip, sevgiyle dolmaya karar vermedikçe, kendine ve hayatının 8 parçasına sevgi vermeye karar vermedikçe, dışarıda aradığın sevgi, her zaman yapay ve yüzeysel kalacaktır.

Hayatının 8 parçası için hayırlı, uğurlu şeylerin peşinde ol.

Hayatının 8 parçasına hayırlı uğurlu insanlarla işbirliği yap, yardım et, yardım al.

İçindeki o sonsuz sevgi kaynağından, hayatının her parçasına, SEN dağıt sevgiyi.

Sevgiye aracı ol, iletken ol.

Önce, önce, önce:

Sen Seni Bil Sen Seni Sev. :D