12 – Çocuklar için, Anneler için, Babalar için, Allah için, ÇABA göstermek
“Misak-ı Aile” yani yeni Türkçemizle, “Aile Yeminimiz” hakkındaki umut, sevgi, heyecan dolu e-postalarınızı mutlulukla kimi zaman gözlerim yaşararak ama her zaman şükürle ve mutlulukla okuyorum.
Sağ olun var olun.
Sevgili arkadaşlarım,
Bana tabii ki bu konularda çektiklerinizi yazın ama yazarken, Allah’a sığınarak yazın.
Umutsuzluğa kapılmadan yazın.
Çekim yasası hakkında öğrendiklerinizi unutmadan yazın.
Allah’a sığınarak, abartmadan ama içtenlikle ve çözüm arama, çözüm bulma odaklı yazın.
Allah’a sığınarak, tüm kalbinizle bir çare olduğunu bilerek yazın.
“Misak-ı Aile” sizlerin yaşadığınız acılara, hayatınızın 8 parçasını kucaklama konusunda karşılaştığınız zorluklara, engellere bakarak, çare bulmaya çalışırken Allah’ın izni ve yardımıyla ortaya çıktı.
VE tabii ki, bu sadece bir ön aşama.
Eminim daha da olgunlaşacak, daha da güzelleşecek, ve hatta henüz şu an aklımıza bile gelmeyen, hayal dahi edemediğimiz yepyeni kapılar açılarak,
- İyi bir maaşa ve iyi bir işe sahip olmasına rağmen, çocuklarına, eşine, evine uzak kaldığı için kalbi BURUK, ve sıkıntıda olan TÜM anneleri, mutluluk ve sağlıkla çocuklarıyla, eşleriyle, evleriyle buluşturacak.
- Şu an çocuklarıyla, eşleriyle beraber olmasına rağmen, çalışmayarak yaptıkları fedakarlıklar veya çektikleri SIKINTILAR sebebiyle bu güzelliğin tadını çıkartamayan, aksine hayatın daha da eziyetli, donuk, kavgalı, gürültülü, tartışmalı geçtiğini şaşkınlık içerinde görüp, evinde çocuklarıyla, eşiyle beraber olması sebebiyle hissetmesi gereken o mutluluğu ve huzuru hissedemeyen ve nerede yanlış yaptığı kara kara düşünen arkadaşlarımın da GÖNÜL RAHATLIĞI ile, mutluluk ve sağlıkla çocuklarıyla, eşleriyle, evleriyle beraber olmalarını sağlayacak.
Neden bu konuda bu kadar eminim biliyor musunuz, sevgili arkadaşlarım?
Çünkü Allah bize çekim yasasını öğrenme şansını lütfetti. Bu bilgiye ulaşmamıza izin verdi.
Allah’a sığınıp, hayatımızı hayatın 8 parçası ile uyum içerisinde, onlara faydalı ve hayırlı olacak şekilde yaşayınca ve bu sebeple çekim yasasını iyiden, güzelden, doğrudan yana olarak çalıştırınca, Allah’ın mucizelerinin her konuda bizimle olduğunu ve olacağını öğrendik.
Ve biz bu konuyu çok iyi öğrendikten SONRA, Allah bizi, bu milyonlarca çocuğa, anneye, babaya zarar veren, annelerin çocuklarını bırakıp köle gibi istemeye istemeye çalışmaları konusunda uyandırdı.
Şimdi bize düşen ne?
Açılan öğrenme, uyanma, ve temizlik yapma kapılarından azim ve kararlılıkla geçmeye AYNEN devam etmek.
Hayatımızı çekim yasası ile hayatımızın 8 parçasıyla uyumlu yaşamaya karar verip, niyet etmek.
Bu yolu, Allah’a sığınarak iyi öğrenmek.
Kurslarımda ilerleyenler, şimdi daha da bir kararlı ilerleyin.
Hep önünüzdeki adımın, kapının hakkını vermeye odaklanın.
Temizlik fırsatları için de şükrederek temizlik yapın.
Maraton, Allah kısmet ederse, koşalım.
Seminerde buluşalım, daha da temizlik yapalım.
Kapılarımıza dikkat edelim.
Hep Allah’a sığınarak adım atalım.
Sevgili arkadaşlarım,
Hani çıkarmayı çok geciktirdiğim e-kitabım var ya, orada anlattığım bir konu var. Ama kapıların hakkını verme adına artık onu da geçiktirmeden sizinle açık açık paylaşıyorum.
Allah’a sığınarak paylaşıyorum.
Hani pek çok makalemde size uzak durmanızı, takip etmemenizi söylediğim, Allah’ın adını bile anmadan çekim yasasını anlatanlar var ya, hani taştan evrene veya sönmüş ruhlarına taparcasına umut bağlayarak çekim yasasını anlatanlar var ya, madem artık, Musa peygamber ve firavundan vs açıkça bahsediyoruz, onların da bu ibret hikayesinde kim olduklarını açıklamam gerekiyor.
Eğer Kuran’ı anlayarak okuyunca görüyoruz ki, sevgili arkadaşlarım, Musa peygamber, Firavun’a gidip, yaptığı kötülükten vazgeçmesini söylediği zaman, Firavun büyücülerinden yardım ve mucizeler istiyor.
Ancak onlar büyülerini Allah’a sığınmadan yaptıkları için, ürettikleri mucizeler, Musa peygamberin Allah yardımıyla ortaya çıkarttığı mucizeler tarafından etkisiz hale getirilip, silinip süpürülüyorlar.
***************************
Taha 69 (Taha: Tı ve Ha harfleri)
Sağ elindekini yere bırak! Onların, sanayi olarak ortaya çıkardıklarını yalayıp yutsun. Onların sanayi olarak ürettikleri sadece bir büyücünün hilesidir. Büyücü ise nereye gitse iflah etmez.”
İflah: Kötü ve güç bir durumdan kurtulma, iyi bir duruma gelme
Kuran Türkçe çevirisi: Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk
***************************
Uzun lafın kısası, sevgili arkadaşlarım,
- çekim yasasını Allah’tan uzak bir şekilde uygulayanlar,
- çekim yasasını hayatın 8 parçasına fayda ve uğur, iyilik konusuna dikkat etmeden uygulayanlar, öğretenler ve uygıulayanlar,
büyücülüğe merak salmış oluyorlar Allah bizi bu tür şeylerden korusun.
Yine Musa peygamberin hayat hikayesinden ibret alarak öğreniyoruz ki, hem onların ürettiklerinin, biz Allah’a sığındığımız müddetçe bizim üzerimizde hiç bir etkisi olmuyor.
Hem de maalesef bu insanlar, ne yaparsa yapsınlar, Allah’a sığınmadıkça, yaptıkları yanlıştan vazgeçmedikçe, iflah olmuyorlar, yani zorluklardan kurtulamıyorlar ve iyi bir duruma gelemiyorlar, yani düzelmiyorlar.
İşte bu sebeple bunca zamandır ben sizi, özellikle çekim yasasını başka kaynaklardan, hele hele Allah’ı ve hayatın 8 parçasını hiçe sayan kaynaklardan uzak tutmak için o kadar tavsiye verip duruyordum.
Sevgili arkadaşlarım,
Siz aklınızda ve kalbinizde, dilediğiniz, hayatın 8 parçasına hayırlı uğurlu HER DİLEĞE, Allah’a sığınıp karar verip, niyet edince ve bu yolda azimle ilerleyince ulaşabilirsiniz.
Firavunlara ve büyücülere mecbur değilsiniz.
Allah size yeter.
Allah bize yeter.
Tek yapmamız gereken, temizliklerimize aynen devam etmek ve açılan kapılarımızın hakkını vermek için tüm iyi niyetimizle, hayatın 8 parçasına FAYDA üzerine adım atmak.
Karşımıza çıkan İYİ, GÜZEL, DOĞRU şeyleri desteklemek, onların yanında olmak.
Karşımıza çıkan KÖTÜ, YANLIŞ, ÇİRKİN şeyleri desteklememek, onların yanında olmamak.
Kapılarımıza dikkat edelim, kapatma kapılarını, temizlik kapılarını iyi anlayalım, geçilecek kapıları iyi anlayalım.
Firavunlardan da büyücülerden de korkmadan, temizliklerimize devam edelim.
Biliyor musunuz benim karşıma onlardan biri çıkar çıkmaz ben hemen temizlik yapıyorum.
Allah’ım eskiden benim gönlüm mü kaydı o tarafa yoksa, affet beni diye temizlik yapıyorum.
Biz bu şekilde devam edince, Allah MUTLAKA ama MUTLAKA, belki temizlik ve kapatma kapılarından sonra ama yine de MUTLAKA ve MUTLAKA hayırlı uğrulu kapılar açıyor.
Kapılarının haklarını verenlere, Allah’tan çeşit çeşit mucizeler ödül olarak geliyor.
Unutmayın, Musa peygamber ve onunla beraber olanlar için önlerinde deniz açılmış, onlar geçmiş, arkalarından onlara engel olmak, onları durdurmak için koşanlar, kapanan denizde kalakalmışlar.
Biz de Allah’a sığınıp, kapıların hakkını verirsek, bu harikulade mucizelerin bize özgü olanlarını, çocuklar, anneler, babalar olarak şu dünyada AİLE hayatımızda yaşayabiliriz.
**********************************
ANCAK, sevgili arkadaşlarım,
Onların o ibret dolu hayat hikayelerinden bunca benzerlik olduğuna göre, Allah korusun, TÜM O MUCİZELERDEN sonra, o kavmin sapıtması ve böğüren buzağıya tapmalarını da unutmayalım.
Bu sebeple, benimle bu yolda yürüyecek TÜM ARKADAŞLARIMDAN önce bir SÖZ almak istiyorum.
Canım arkadaşlarım,
Ne olur, mucizeleri yaşadıktan, Allah’ın yardımlarını aldıktan, huzura, mutluluğa, bolluğa, ferahlığa, özgürlüğe kavuştuktan sonra sapıtmayın.
Bu konuda, bana, kendinize, ailenize, çocuklarınıza, eşinize, hayatınızın her parçasına, ve özellikle de Allah’a söz verin, yemin edin.
Ve bu söz ve yeminden ASLA vazgeçmeyin.
Aslında bu öğütlerimi size söylüyorum ama asıl kendime yazıyorum bunları
Neden derseniz, ben bu sözü, 20 yıl önce vermiştim Allah’a ve biliyorum ki yıllar içerisinde bazen söz zayıflayabiliyor, insan, bazen ulaştığı mutluluktan bazen şımarır gibi olabiliyor.
Allah affetsin.
Ben de son günlerde, sabah akşam, bu sözümü Allah’a yinelemekle meşgulüm.
Ve özellikle de, Allah’ın mucizeleri gerçekleşip de çocuklar, anneler, babalar, huzurlu, mutlu, bolluk, bereket içerisinde yaşamaya başladıklarında (tabii ki benimle bu yola devam edenlerden bahsediyorum) ben de sapıtmayacağım, şımarmayacağım, Allah’ın bana olan TÜM lütuflarına şükredeceğim. (Şu anda da yaptığım gibi.)
Tüm o mucizelerin benden değil, Allah’tan geldiğini yürekten bilip, sözle, hareketle, ve her şekilde bunu duyuracağım, bildireceğim.
Şükürler olsun Allah’a beni mini Firavun olmaktan kurtarıp, kendi çapımda, kendi çevremde bir Musa olmama yardım ettiği, izin verdiği için.
Selam olsun, Musa peygambere de, onun ibret dolu hayat hikayesini öğrenmemizi ve TÜM peygamberlerin hayat hikayelerini öğrenmemize, sebep, aracı, vesile olan ÇOK SEVGİLİ MUHAMMED PEYGAMBERİMİZE.
Biz de sizin öğrettiğiniz, gösterdiğiniz yolda, kendi çapımızda yürüdüğümüz için, Allah bize bu güzellikleri nasip ettiği için TEKRAR TEKRAR sonsuz teşekkürler Allah’a.
***********************************
Sevgili arkadaşlarım,
Musa peygamberin ibret dolu hayat hikayesiyle ilgili benim hayatımda ve hayat amacımı buluşumda, çıkarttığım ürün ve hizmetlerde bir benzerlik var deyince, eğer size bu benzerliklerin bazı çok önemlilerini anlatmazsam size haksızlık olur.
İçimden geldiği kadarıyla, aklımı ve kalbimi dinleyerek paylaşabildiklerimi paylaşmak isterim.
Şimdiye kadar da biliyorsunuz, makalelerimi tüm içtenliğimle yazmaya HEP çok büyük özen gösterdim.
İnanmadığım, bilmediğim, hiç bir şey yazmadım. Emin değilsem de, HEP Allah’a sığınıp, yanlışım varsa affına sığınarak yazmaya özen gösterdim.
Benim Musa peygamberin hayatıyla benzerlikler gördüğüm kendi hayatımdan bir kaç kesiti de, yine yanlış bir şey yapmaktan Allah’a sığınarak sizlere sunuyorum.
Siz de Allah’a sığınarak okursanız, eğer benim bir hatam varsa bile size bir zararı dokunmaz, merak etmeyin, bu sebeple hep Allah’a sığınarak okuyun.
VE UNUTMAYIN Kİ,
Allah bize Kuran’ı nasip etti, ve ardından da Yaşar Nuri profesörümüz sayesinde anlayarak okumamız gerçekleşti.
Bunlar hep bize Allah’ın bir lütfu.
Okuyan kendi lehine okur ve öğrenir.
VE unutmayın ki, TÜM peygamberlerin hikayeleri İBRET almamız için bize veriliyor.
ONLARIN YOLLARINI TAKİP ETMEMİZ İÇİN.
Bu sebeple, sizin de o hayat hikayelerini İBRET almak için okumanızı tavsiye ederim.
İbret alıp, onların yolunda ilerlemenizi, Allah’ın size de nasip ettiği hayat amacınızı bulup, o konuda giderek derinleşen temizlikleriniz ve giderek artan hizmet ve ürünlerinizle, Allah’ın size de cömertçe sunacağı, geçmişe ve geleceğe dağıtılacak o tatlı armağanları, hatta belki de harikulade görevleri bulmanızı tavsiye ederim.
Musa peygamberin hayatında gördüğüm benim de ufak çapta da olsa benzerlerini yaşadığım bazı konuları da BU AÇIDAN, “Acaba Allah’ın bana lütfettiği hayat amacı ne, acaba Allah’ın bana lütfettiği görev ne hayatta?” diyerek bakmanızı ve okumanızı rica ediyorum:
1- Ben de onun gibi Allah’ın mucizeleriyle karşılaştım. O mucizeleri Allah’ın yardımıyla nasıl gerçekleştirebileceğimi öğrendim ve anladım. (Kısacası, çekim yasasını öğrenip, çekim yasasında uzman oldum. Çekim yasasıyla uyumlu yaşayıp, hayatıma pek çok mucizeleri, güzellikleri çektim.)
2- Musa peygamberin mucizeleri Firavun’un mucizelerini silip süpürmüştü Allah’ın yardımıyla. Ben de Allah’tan bahsetmeden çekim yasasını uygulayan ve anlatanlara (yani günümüz büyücülerine) asla güvenmemenizi, inanmamanızı, dinlememenizi, açılan kapılarım gereği, size sürekli duyurdum. Beni de şaşırtan mucizelerle, Allah’ı ihmal etmeyen bir çekim yasası, başka kaynakların çekim yasası uygulamalarını maddi ve manevi olarak hep geçti.
3- Musa peygamber istemeden de olsa bir suç işlemiş ve bunun ağırlığı ile kalbi gam ve keder doluyken, Allah’ın yardımıyla bu gamdan kederden kurtulmuş, ve kalbi temizlenmişti. Benim de Allah’a çok şükür, birini öldürmek olmamakla beraber, beni gam ve kedere düşüren çocukluk dönemimde bir hatam olmuştu. Allah bana da bu gam ve kederden nasıl kurtulacağımı öğretti ve kalbimi temizledi.
Bu temizlik işlemi biliyorsunuz, her zaman her durumda başımızın tacı. Şükürler olsun Allah’a.
4- Musa peygamber bir başka ülkede kendi iyiliği sebebiyle de çok iyi karşılanmış, orada 8 yıl kalması istenmiş, isterse 10 yıla tamamlarsa da onun lütfu olacağı söylenmiş.
********************************************
KASAS 27 (Kasas: Peygamberlerin hayat hikayeleri)
İhtiyar dedi ki: “Bana sekiz yıl çalışman şartıyla şu iki kızımdan birini sana nikâhlamak istiyorum. Eğer on yıla tamamlarsan, o da senden. Seni zora sürmek gibi bir niyetim yok. Allah dilerse beni, barış ve iyilik sever insanlardan bulacaksın.”
Kuran Türkçe çevirisi: Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk
********************************************
Sevgili arkadaşlarım,
Benim de mucizevi bir şekilde açılan kapılarım kendimi Japonya’da bulmama sebep oldu.:D Onları barış ve iyilik sever buldum. Beni aralarına aldılar, çok çok iyi davrandılar. Bana çok şey öğrettiler, özellikle anneler, çocuklarını bana emanet ettiler.
Evet, ihtiyaçları sebebiyle, çalışan anneler de vardı bana çocuğunu getiren ama genelde sadece beni sevdikleri için, bana destek ve sevgi ifadesi olarak, çocuklarını 1 saatliğine bana getiren ve ben ders verirken, kendileri dışarıda bekleyen, anneler çoğunluktaydı.
Tabii o dünya tatlısı çocuklardan da çok şey öğrendim. Ben bizim Türk ev yemeklerini çok sevmeme ve çok övmeme rağmen, pişirme konusunda uzman değilken, onlar beni televizyonlarına çıkardılar ve Türk yemeklerini anlattırdılar.
Allah razı olsun hepsinden, ben hep söylerim, ben Japon halkından, Japon milletinden razı oldum. Onlar İkinci Dünya Savaşındaki hatalarının bedelini fazla fazla hatta belki çok fazla, atom bombasıyla ödediler ama şahsen BANA gösterdikleri bu sevgi ve saygı için ben razıyım onlardan. Allah’ım sen de razı ol, affet onları Allah’ım. Senin yoluna, senin güzel ve doğru yoluna ilet TÜM Japonları.
Ne ilginç ki ben de onların arasında 10 yıl kaldım.
5- Sevgili arkadaşlarım,
Hayatta hayat amacı olarak firavunu seçip, firavunu gibi yaşamak isteyenler olabileceği gibi, benim gibi peygamberleri seçmiş, onlara hayranlık duyan ve takip edenlerin de olabileceğine şaşmayın lütfen.
Ve unutmayın ki, ben tüm bunları bilerek isteyerek bilinçle yaşayayım deyip yaşamadım. Hepsi açılan kapıların hakkını verince gerçekleşti.
Mesela ben çocukluktan beri ve de HALA, çok sessiz bir insanımdır.
Çok çok yakınlarım ve onlar da çok çok havalarında ve beni sabırla dinlemeye hazır olmadıkça, asla ve asla uzun uzun konuşmam.
VE ne ilginçtir ki, çocukluğumda “küstüm çiçeği” vardı evimizde. Onun dokununca kapanıvermesi çok mu hoşuma gitmiş bilmiyorum, :D, annem, babam, ablam, ağabeyim, kardeşim ve tüm akrabalar ve arkadaşlar, kim bana en ufak ters bir şey söylese, ben kapanıverirdim, hala da bu konuda çok temizlik yapmama rağmen kapanırım.
Hani babam ödevimi yapıp yapmadığımı sordu diye, bayıldığımı anlattığım bir hikaye vardı bir makalemde, bilmem hatırlar mısınız?
Uzun lafın kısası, HAYATTAKİ EN BÜYÜK DERDİM (taa ki Allah’ın yardımı şükürler olsun gelene kadar) İLETİŞİMDİ benim.
Konuşamazdım, susardım.
Birisine cevap versem, kavgaya döner ve ben de kavga gürültü sevmediğim için susmayı tercih ederdim.
Aslında bu tam olarak bir dert mi bilmem, çünkü bunca temizlik ve bunca Allah’a sığınıştan sonra, hatta artık sürekli Allah’a sığınarak yaşayınca, bana saygısız ve ters konuşan ve davrananlara konuşmama, iletişimi kesebilme hakkım olduğunu Allah’tan öğrenmem benim için de bir sürprizdi.
Şu ayet bu konudaki TÜM suçluluk duygularından aklımı ve kalbimi temizlememi sağlamıştı çok şükür:
*****************************
Nisa Suresi 97 (Nisa: Kadınlar)
Melekler, öz benliklerine zulmetmiş olanların canlarını alırken, onlara şöyle dediler: “Neredeydiniz siz?” Cevap verdiler: “Yeryüzünde ezilip horlananlardandık biz.” Melekler dediler ki: “Allah’ın yeryüzü geniş değil miydi ki orada bir yerden bir yere göçesiniz?” İşte böylelerinin varacağı yer cehennemdir. Ne kötü dönüş yeridir o!
Kuran Türkçe çevirisi: Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk
*****************************
Benim de anlayışlı ve sevgi dolu olmam şartıyla, eğer karşıdaki kişi beni dinlememekte ısrar ediyor, ve hele hele benden sevgi ve saygıyı esirgeyip, beni hor görüyorsa, bana da susup Allah’tan beni seven ve sayan insanlara dönmem sadece benim içimden gelen şey değilmiş, AYRICA ALLAH’IN BİZE EMRİYMİŞ.
Sevgili arkadaşlarım hayatta beni bu ayet kadar rahatlatan, sadece bir kaç ayet daha var.
BU ayet benim özgür, mutlu, huzurlu, sevgi, saygı dolu olmama ve en önemlisi de, İLETİŞİMDE kendimi iyileştirmeme sebep oldu.
Ama bu yine de iletişim konusunda yaşadığım acıları, problemleri bana unutturmadı.
Ne ilginçtir ki, Kuran’dan öğrendiğimize göre, Musa peygamberin de İLETİŞİM derdi varmış.
Allah ona Firavuna gidip köleleri serbest bırakmasını söyleme kapısını açınca, kendisi,
*****************************
Taha 27-28 (Taha: Tı ve Ha harfleri)
“Dilimden düğümü çöz, ki sözümü iyi anlasınlar.”
Kuran Türkçe çevirisi: Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk
*****************************
şeklinde Allah’a dua ediyor.
Arkadaşlarım,
Allah’ın içtenlikle ettiğimiz, kalpten ettiğimiz TÜM DUALARA cevap verip her duamızı kabul ettiğine ben de şahitim.
Bakın benim dilimdeki düğüm nasıl çözüldü.
Gerçi yazmak, başka bir iletişim.
Seminerde dilimdeki düğüm henüz çözülmediyse, ağır ağır veya çok hızlı veya kesik kesik konuşursam, lütfen siz anlayışlı olun, hoşgörün.
**********************************
İşte sevgili arkadaşlarım,
Nisan Harikulade Dilekler Şükür maratonumuzdan beri açılan anlayış, keşif, ve kapıların hakkını vere vere ulaştığım nokta.
Musa peygamberin yaşadıklarıyla benim hayat amacım arasında tam 5 tane benzerlik var.
Ve bunlar hiç de tesadüfe benzemiyor.
Ben hep Kuran’ı çok iyi anlamayı diledim Allah’tan. Özellikle peygamberlerin hayatlarını anlamayı, oradaki pek çok ibreti çözmeyi diledim.
Ama hiç hayat amacımın bu kadar derin bir anlamı olabileceği, Musa peygamberin hayat hikayesini KENDİ hayatımda yaşadıklarımla BİREBİR anlayabileceğimi HİÇ UMMAMIŞTIM.
Şükürler olsun Allah’a TÜM bu lütufları ve hediyeleri için.
*********************************
Sevgili arkadaşlarım,
Kapılar açıldıkça açılıyor biliyorsunuz.
Eğer bu kapıların hakkını verirsek, Allah’tan çok güzel lütuflar bizi bekliyor demek bu.
Ama biz Kuran’ı anlayarak okuyan insanlar olarak, gelin, ben, biz, Musa peygamberin hayatında gördüğümüz tüm o ibret hikayelerinden ders alalım ve o hatalara düşmeyelim.
O zaman Kuran henüz gelmemişti tabii.
Zavallı insanlar, o mucizeleri de, yol gösterişleri de tam anlayamadılar.
Ama ŞİMDİ, hem Kuran’ı biliyoruz, anlıyoruz, (Allah Yaşar Nuri Profesörümüzden razı olsun) hem de çekim yasasını biliyoruz.
Allah’ın mucizeleriyle, Allah’ın yol gösterişiyle ve sahip olduğumuz TÜM BU BİLGİYLE, hata yapmayalım.
Temizlik yapalım.
Şükredelim.
Hayat amacımızı hem anlamaya hem de yaşamaya çalışalım.
Kurslarımda azimle ilerleyelim, ben de kurslarımı azimle vermeye devam edeyim.
EN ufak başarılarımızı dahi kutlayalım.
Maratonumuz olursa katılalım.
Seminerimiz varsa katılalım.
Kurs varsa katılalım.
HERHALÜKARDA DİLEKLERİMİZE SARILALIM.
Aklımızda, kalbimizde, sözle ve hareketle, onları besleyelim, büyütelim.
Elimizden geldiğince bu yolda emek, çaba, para, dikkat, özen harcayalım, verelim.
BİZ BUNU YAPINCA, MUTLAKA AMA MUTLAKA KAPILAR AÇILIYOR/AÇILACAK.
O kapıların hakkını Allah’a sığınıp, aklı ve kalbi dinleyerek ve hayatın 8 parçasına FAYDA üzerine verelim.
VE ALLAH’A GÜVENELİM.
Bize nasip ettiği o harikulade hayat amacımızı, yaşamanın, karşılaşacağımız sürprizlerin ve mucizelerin tadını çıkartıp, ŞÜKREDELİM, KUTLAYALIM.
Sizin de hayat amacınızın EN AZ benimki kadar derin ve anlamlı olduğunu bilin lütfen.
VE bu makalemde, size kendi hayat amacımdan benim de yeni farkettiğim bazı kesitler verdim ki, sizler de kendi hayat amacınızı bulmak, yaşamak için heveslenesiniz, ÇABA gösteresiniz.
Dün e-magazinimde paylaştığım çok hoşuma giden şu tavsiye ile bugünkü yazımı da bitirmek isterim, sevgili arkadaşlarım:
Hayatta elimizden geleni yapmak için ne gerekiyor?
Lütfen aşağıda yazdıklarımın baş harflerine bakın.
Çocuklar için,
Anneler için,
Babalar için,
Allah için,
Evet, ÇABA göstermek gerekiyor.
Çocuklar için,
Anneler için,
Babalar için,
Allah için
Misak-ı Aile de işte bu çabaların hayatla buluştuğu nokta.
Misak-ı Aile olması imkansız bir hayal diyorsanız, ben de size çekim yasası öğretmeniniz olarak, “olmaz olmaz” demeyin diyorum.
Hayırlı uğurlu bir yolda biz çaba gösterdikçe Allah’tan ne ödül alacağımızı henüz bilmiyoruz.
Çekim yasası çeşit çeşit sürprizlerle dolu. Bunu en iyi bilen siz öğrencilerimsiniz.
Belki orada yazdıklarım olmaz da Allah’ın lütfuyla onlardan da güzeli gerçekleşir.
Ama bunun için ne gerekiyor biliyor musunuz?
Çekim yasasını bu yönde çalıştırmak için ne gerekiyor biliyor musunuz?
Çocuklar için,
Anneler için,
Babalar için,
Allah için,
ÇABA göstermek gerekiyor.
Ve bu çabayı gösterenler, bizler ödüllerimizi hiç şüphesiz alacağız. Bu bize anlayışlı ve sevgi dolu Rabbimizin Kuran’da tekrar tekrar verdiği sözü.
Bu çabayı göstermeyenler, ne Misak-ı Aileye ulaşabilecekler, ne de Allah’tan başka ödüllere.
‘Hayal bunlar’ diyenler, maalesef bu dedikleri ile kalacaklar.
Ancak ve ancak çaba gösterenler hem güzelliklere hem de ödüllere kavuşabilecekler.
Siz çaba gösterin, Allah’a sığınıp güvenin, ve mucizelere hazır olun.
12 Ağustos seminerimize gelmeniz, evet tarafınızdan bir ÇABA gerektiriyor.
Ne çaba mı?
Sevgili arkadaşlarım, işte bir fırsat, ÇABA göstermek lazım dedik, işte ÇABA gösterilecek bir kapı açıldı.
Çocuklar için,
Anneler için,
Babalar için,
Allah için,
ÇABA göstermek için bir fırsat.
Allah’tan dilerim kolay gelir sizin için, ben elimden geleni yaptım kolaylaştırmak için.
İşte kayıt adresi:
http://parabollukzenginlik.com/
Hayat anneler, annelik yapma hakkına kavuşunca güzel.
Pinterest'te Takip Et!Yorum Yaz
Funda Teyze'nin öğrencileri kimler?:
Funda Teyze'nin öğrencileri:
** Akıl ve kalp merkezli,
** Hayatın 8 parçasını seven, sevmek isteyen,
** Hayatının her parçasında başarı isteyen,
** Hayatının her parçasını takdir etmeyi, teşekkür etmeyi bilen ve seven,
** Bir hatasını, yanlışını farkedince, bunun üzerinde ısrar etmeden azim ve kararlılıkla vazgeçmeye, hep iyiden, güzelden, doğrudan yana olmaya kararlı ve niyetli,
** Ve en önemlisi de, öğrenmeyi çok ama çok seven,
** doğru öğretmeni bulduktan sonra, hayatının her parçasında da olduğu gibi öğretmenine de sadakat gösterebilen,
** Allah'ı seven,
** Allah'ın da onu ve herkesi çok sevdiğini bilen,
** Anne veya anne olmak isteyen,
** Mutlu ve huzurlu bir aile kurmak isteyen,
** Mutlu, huzurlu, sağlıklı, bolluk ve bereket içerisinde bir hayat isteyen,
** Hayatının 8 parçasında hayırlı uğurlu işler yapmak isteyen,
** Türk hanımları.
Hayatımızın 8 parçası derken, hemen hatırlatayım, hayatın vazgeçilemez 8 parçası şunlar:
1- Kişinin kendisi,
2- Ailesi,
3- Arkadaşları, ülkesi,
4- Tüm insanlık,
5- Tüm canlılar,
6- Tüm fiziksel evren,
7- Ruhlarımız,
8- Allah.
Beyler ve öğrenci olmaya niyeti olmayan bayanlar da tabii ki okumak isterlerse okuyabilirler ancak yorum ve sorularınızı kabul edemeyeceğimiz ve cevap veremeyeceğimiz için lütfen kusura bakmayın.
31 Aralık 2011 tarihi itibariyle artık, rumuzlu yorumları kabul edemiyoruz.
Harikulade yorumlarınız bizim için çok değerli. Bu sebeple, hayatın her hangi bir parçası için sevgisiz, saygısız, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Aynı şekilde özel cevap isteklerini de karşılamam artık mümkün olamıyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.
Lütfen yorumunuzda, okuyanlara ve güzelim Türkçemize olan sevgi ve saygınızı da, imla kurallarına elinizden geldiği kadar dikkat ederek gösterin.
Çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler,
=======================
Çekim Yasası Öğretmeni
Ve Harikulade Dileklerin Funda Teyzesi
=======================
Not:
Harikulade dilekler derken kastettiğimiz hayatın 8 parçası için hayırlı, uğurlu, faydalı, güzel dilekler. Hayatın 8 parçasından birini veya daha çoğunu yok farzetmeyen, zarar vermeyen, iyi, güzel, doğru dilekler.
Hepimize kolay gelsin. :D
No trackbacks yet.
16:15, 24 Mayıs 2012
Merhaba Funda Öğretmenim,
Ben kendi adıma ve tüm içtenliğimle, mucizeleri yaşadıktan, Allah’ın yardımlarını aldıktan, huzura, mutluluğa, bolluğa, ferahlığa, özgürlüğe kavuştuktan sonra şımarmamaya, şükrümü,teşekkürümü ve karşılıklarımı arttırmaya söz veriyorum.Öncelikle kendime ve Allah’a söz veriyorum.Hayat parçalarıma söz veriyorum.Ve bu söz ve yeminden ASLA vazgeçmemek için de söz veriyorum.Yanılırsam,hata edersem, Hemen Allah’a sığınıp, af diliyor ve doğru yoluma devam ediyorum.
Umudum bu yazdıklarınızı okuyan herkesin bu sözü vermesi, güzelliklerin artması.
Sevgilerimle,çok çok öpüyorum.
Bu içten yazılarınızın herzaman sürmesini ve bizlere yol göstermesini çok çok istiyorum.Elinize sağlık…
NOT:Herkese sevdikleri ile geçireceği daha nice kandiiler diliyorum bu arada…
12:51, 26 Mayıs 2012
Bu içten karar, niyet ve sözün için, azim ve kararlılığın için çok çok tebrikler, Selce arkadaşım.
Hayırlı uğurlu olsun, hayatının 8 parçasında da iyilikler, güzellikler diliyorum ben de sana.
Paylaştığın için Allah razı olsun.
Çok çok sevgiler
Not: Kandil dileğin için de çok çok sağ olasın, ben de senin için aynısını diliyorum.