Kuran’ı Hakkını Vererek Okumak…

Sanırım benimle herhangi bir iletişime geçmiş, bana herhangi bir soru sormuş, veya siteme yorum yapmış, veya maraton veya teleseminer veya her hangi bir kursuma katılmış VE benden Yaşar Nuri Öztürk profesörümüzün tercümesini satın alması tavsiyesini almamış tek bir arkadaşım, okuyucum dahi yoktur. :D

Sanırım binlerce kez söylemişimdir, yazılarımda da bol bol yazdım.

Kurslarımda da sevgili öğrencilerime Kuran’ın hakkını vererek nasıl okuyacakları hakkında da çok bilgi verdim.

Ve çok şükür bu tavsiyelerimi dinleyen arkadaşlarımın başarıları da hep bol bol geliyor, hepsine maşallah.
1m 1m 1m 1m 1m

Ancak geçen Cumartesi günü, Temizlik Saatimizde bir arkadaşımız bu konuda soru sorunca, düşündüm ki,

  • bu konuyu yazarak da anlatmak,
  • ve bu yazıyı da bir makale olarak yayınlamak,

şart ki, tüm okuyucu, arkadaş ve öğrencilerimi tekrar tekrar bu makaleye yönlendirebileyim gerektikçe.

Ve işte sevgili arkadaşımıza cevabım, Kuran’ı NASIL hakkını vererek okuyacağımız hakkında.

*********************************************

Kuran’ı NASIL hakkını vererek okuyacağız?

Öncelikle Kuran’ı ANLAMAK amacı ve niyeti ile okuyalım.

Kuran’ı anlaya anlaya, düşüne düşene okumaya, dersler çıkartarak okumaya niyet edelim.

Çünkü Kuran’ı hiç okumamak da anlamadan okumak da AYNI kapıya çıkıyor.

Aynı cahillik, aynı karanlık aynı iyilikten, doğruluktan uzaklık.

Tabii iki zıt uçta.

Kuran’ın iletişimini anlamayanlar, eğer dine uzak bir hayatta iseler şu çirkinlikleri aşırı derece sergiliyor ve hayatı HERKESE zehir ediyorlar:

  •  İlişkilerde aşırılık veya sapkınlık,
  • Kendilerini teşhir etmeye aşırı meraklılık,
  • İçki, uyuşturucu ve benzeri maddelere yumuşak bakmak veya kendileri de arada sırada olsa da aşırı derecede tüketmek,
  • Ve hayatın pek çok alanında da aşırılıklar, sapkınlıklar ve mutsuzluklar yaratmak.

Kuran’ın iletişimini anlamadan okuyup, dine yakın insanlar ise, şu çirkinlikleri sergiliyorlar ve onlar da hayatı HERKESE zehir ediyorlar:

  • Doğru yanlış demeden yerleşmiş alışkanlıklara, geleneklere aşırı bağlılık,
  • Allah’ın ismini kullanarak her türlü adaletsizliğe, yalana dolana, aşırılıklara kapılıp gitmek,
  • Çıkarına zarar veren herkese dinin arkasına saklanarak haksız zalimlikler sergilemek,
  • Ve ne olur ne olmaz çıkarımıza dokunur diyerek tüm gelişmelere, değişikliklere, düzeltmelere karşı çıkmak.

Bu iki zıt uç, doğru yoldan ayrılanların düştüğü yanlışlar.

Ve bu yanlışlara düşmenin TEK SEBEBİ Kuran’ı ANLAYARAK OKUMAMAK.

İşte bu sebeple Kuran’ı anlayarak KENDİ DİLİMİZDE okumak çok önemli.

Milletimizin bu konuda sergilediği uyuşukluk, hiç okumamak, işi zora sokmakla beraber anlamadan Arapça okumak gerektiği konusundaki ısrarı ve ürettiği bahaneler ve yaratıcılık, maalesef şeytanla yarışır bir halde.

En son duyduğum bahane, Arapça okumak peygamberimizin sünneti olduğu şeklinde idi.

Bu şeytani ifadenin cevabını merak ediyorsanız, benim Allah’a sığınıp bulduğum cevap şu idi:

Peygamberimiz Kuran’ı KENDİ DİLİNDE anlayarak, kastederek, kelime kelime anlamını bilerek, o anlam ile düşüncelere dalarak ve aklını kullanarak okurdu.

Peygamberin sünneti budur. Anlayarak düşünerek, kelime kelime bilerek okumak.

Eğer o da anlamadığı bir dilde okumuş olsaydı, tamam diyebilirdik tüm o anlamadan okuyuşlara.

******************************************

Uzun lafın kısası doğru yoldan çıkmış bu 2 zıt uca kapılmamak için TEK ÇARE Kuran’ı kendi dilimizde ve anlayarak, düşünerek okumak.

Birey olarak veya milletçe, ülkece karmaşadan, düşmanlıktan, ihanetten, kendimize ve herkese ve tüm insanlığa külfet olmaktan yukarıya çıkmamız için başka çare, başka yol yok.

Yıllardan beri ben de TÜM tercümeleri inceleyerek ve araştırarak gördüm ve buldum ki, Yaşar Nuri Öztürk profesörümüzün derin dil ve ilim bilgisi ile ve Allah’ın ona verdiği iman, güç ve kuvvet ile hazırladığı Türkçe Kuran buna en uygun olandır.

Osmanlı Devleti’nin Sevr’i imzalaması ile bitişi ve milletini terk edişi üzerine bu yenilgiyi kabul etmeyerek Kurtuluş Savaşını başlatan Atatürk ve ona desteğini veren Türk milleti unutmayalım ki, Osmanlı Devletinin yukarıda saydığım anlamadan okuyanların sergiledikleri zulüm sebebi ile okuma yazma oranı erkeklerde %7 kadınlarda ise %0.5 idi.

Kurtuluş Savaşı biter bitmez Atatürk eğitimle birlikte Kuran’ı da milletine anlayarak ve düşünerek okutmayı istemiş ve bu amaç için oldukça da yol katetmişti, Allah razı olsun.

Ve işte bu vasiyeti ve bu görevi, Yaşar Nuri Öztürk profesörümüz gerçekleştirdi, Allah ondan da razı olsun.

İşte bu sebeple, Yaşar Nuri Öztürk profesörümüzün, güzel, açık ve net bir Türkçe ile, TARAFSIZ bir şekilde yaptığı tercümesi ile okuyalım.

Sevgili arkadaşım,

Seni de, öncelikle, Yaşar Nuri Öztürk’ün tercümesini satın aldığın ve bu yolculuğa başlamaya, Kuran ile yüzleşmeye cesaret ettiğin için tebrik ederim.

Neden Yaşar Nuri Öztürk’ün tercümesi?

Çünkü sayın hocamızın tercümesi şu aşağıdaki derslerden çok yüksek notlar alıyor:

  • Dili açık ve net. Bizim de konuştuğumuz düzgün ve anlaşılır cümleler.
  • Bildiğimiz kelimeleri kullanıyor, ne çok eski ne de çok yeni kelimelere dalıp gitmiyor.
  • Kuran’da bir kelimenin birden fazla anlamı olabildiği için, o tür durumlarda, kendisi pek çok din bilgini gibi, aralarından sadece kendi anladığı ve kendi hoşuna giden BİR TANESİNİ seçmek yerine, tüm anlam seçeneklerini kesme (/) işareti ile arka arkaya yan yana veriyor.
  • Herhangi bir politik veya moda akımın etkisi ile, onlara ayıp olmasın diye veya yanlış anlaşılabilir diye, Kuran’ın anlamını saklamaya, örtmeye, hafif de olsa yönlendirmeye, üzerine açıklamalar eklemeye veya parantezler açarak açıklamaya çalışmadan, OLDUĞU GİBİ, tercüme etmeye çalışmış.
  • Kendi Kuran tercümesi bol bol satıldığı ve tekrar tekrar basıldığı için, kendisi de tercümesinin tekrar tekrar üzerinden geçmiş, tekrar tekrar düzeltmiş, olgunlaştırmış.
  • Hocamızın dini konulardaki bilgisi, birikimi, o bilgi ve birikiminin kalitesi ve güvenilirliği, ülkemizde ve dünyada en ön sıralarda. Hayatımızın temelinde yer alacak bir tercümenin, böyle bir birikime dayanıyor olması şart.

Tüm bu konularda YÜKSEK NOT aldığı için, Yaşar Nuri Profesörümüzün tercümesini tavsiye ediyorum.

Ve dilerim bu başlangıç senin için de nice hayırlı başarılara vesile yani aracı olur.

*************************************

NEDEN Kuran’ın tercümesini okumak ve NEDEN onu da anlayarak ve düşünerek okumak, diyoruz.

Çünkü Kuran’ın 1. amacı, biz insanlara bir şey öğretmek.

Allah’ın bize vermek istediği bir eğitimi anlatıyor Kuran.

Anlamadan veya bir dilek gerçekleştirmek için Kuran okuması, muska veya benzeri şekilde de adlandırılan şey, ve bu Allah’ın Kuran’ı indirme amacı değil, ki bunu ancak ve ancak Kuran’ı anlayarak okuduğumuzda görüyoruz.

Kuran’ı anlayarak okumayınca Allah ile aramızda cahillikten ve iletişimsizlikten kaynaklanan bir perde oluşturuyoruz.

Bu sebeple, şimdi senin de Allah ile arandaki perdeyi kaldırmaya niyet etmen gerekiyor.

Yani Allah’ın ne demek istediğini, ne anlatmak istediğini, senin NASIL yaşamanı tavsiye ettiğini anlamaya niyet etmen gerekiyor.

Ve Kuran’ı bu niyetle okumak en güzeli.

Kuran’ı okurken hazine ve olağanüstü bir şeyler arar gibi okumaktansa, Kuran’ı Allah’ın SANA bir konuşması ve bir söz olarak okuman,

** hem daha doğru olacaktır,
** hem seni Allah’a daha da yaklaştıracaktır,
** hem de Allah’ın mucizelerine de yakın olabilmene sebep olabilecektir.

Bütün bu hassas konulardan sonra, bana sorduğun NASIL okumalıyım, sırayla mı, ara ara mı, nereden başlamalıyım, vs sorularının cevabı olarak da şunları söylemek isterim.

Tabii bu tavsiyelerim herhangi bir kitabı da, onu anlayarak ve ondan faydalanarak okumak için, başarılı insanların çok kullandığı yöntemlerden ibaret.

1- Kendine sevdiğin renkte fosforlu bir kalem edin ve okuduğun her surenin (sure, bölüm demek) yanına okuduktan sonra bir adet OKUNDU anlamında işaret koy.

2- Okuduğun her bir surenin adının anlamını da aynı kitaptaki sure isimlerinin anlamları sayfasından bulup, okuduğun surenin adının yanına kurşun kalemle minik de olsa yaz, ve o sureyi her okuduğunda o anlama da bak ve düşün.

3- Okurken, seni etkileyen, başkalarına da söylemek istediğin, sonradan tekrar bulup okumayı istediğin, seni düşündüren, duygulandıran, belki üzen ve şaşırtan konuları, veya çok beğendiğin yerleri, kitabın en sonundaki boş sayfaya veya arka kapağın içi kısmana SAYFA ve ayet NUMARASI ve KONU olarak yaz. Bu şekilde sana özel bir indeks de oluşacak. (Bu yazdıklarını bir gün tekrar okumak, başkalarına da yardım etmek, onlara da Kuran’ı sevdirmek niyeti ile yaz.)

4- Kuran’ı hem sıradan giderek, hem de seni ilgilendiren, ismini duyup merak ettiğin sure veya ayetleri okumak şeklinde ara ara da oku. Yani ikisini de yap. Yani hem sıradan git, hem de ara ara oku.

Eğer satın aldığın baskı İNİŞ sırasına göre ise, o sıradan okuma da insana yepyeni farkındalıklar kazandırıyor. Peygamberimizin yaşadıklarını tarih sırasıyla görebiliyoruz ve dinimizin gelişimini, olgunlaşmasını peygamberimizle beraber yaşayarak hissedebiliyoruz anlayabiliyoruz. Yani iki baskıyı da almak ve okumak çok güzel olur inşallah.

Kimi insan, her gün 15 dakika okumayı nefsine kabul ettirebilirken, kimisi de Kuran’ı başucu kitabı yapıp, uyumadan önce az veya çok okumayı kendine kabul ettirebiliyor. Her ne şekil olursa olsun, Kuran yakınlarda, el mesafesinde ve göze yakın olmalı. Uzak yüksek bir rafta, kitaplıkta kitaplar arasında, çekmece içinde değil. Hatta cep boyunu çantamızda taşımak ve bir fırsat bulduğumuzda okumak da güzel olur.

5- Kuran okurken, bunu diğer bazı kitaplar gibi, ders kitabı gibi, veya roman okur gibi, saatler boyunca başı bulana bulana, yarı uyku yarı uyanık halde, uyuya uyuya okumak yerine, yorulduğunda bir çay molası ver, kendine gel. Aklını tekrar toparla. Uykun varsa uyu, uyan, ve Kuran’ı açık bir akıl ve zihinle anlayarak ve düşünerek ve ne dediğini, ne anlatmak istediğini anlamak ve ÖĞRENMEK niyeti ile uyanık oku.

6- Fatiha yani Türkçesi ile, giriş, açılış anlamında olan bölüm ile başlayarak oku.

7- Anlamadığın bir kelime olursa, onların anlamlarını bul.

O kelimelere bakmak için, şu kaynakları kullanabilirsin:

  • ebrulisozluk.net
  • Hasenat programı (Hasenat güzel şeyler demek. Bilgisayarına yükleyebileceğin bir çok tercümeyi aynı anda karşılaştırabilen bir program)
  • kuranmeali.org (bir çok tercümeyi aynı anda karşılaştırarak görebileceğimiz bir site)

Tüm bu kaynakları kullanarak, anlamadığın o kelimenin anlamını bulmaya çalışabilirsin.

Bu tür kelimeler olursa, bir kurşun kalemle o kelimenin yanına yaz ki, bir kere daha okuduğunda aynı sıkıntıları çekmeden, cevabı orada bulabilesin.

Bunu lütfen ihmal etme. İnsan bazen hatırlarım deyip yazmayı ihmal edebiliyor, ama 1-2 ay sonra tekrar geldiğimizde, hatırlamıyoruz veya muğlak bir şeyler hatırlıyoruz, bu da iyi olmuyor, anlayışımızı köreltiyor.

8- Eğer Kuran okurken dalar gidersek, uykumuz gelirse, veya bir koca sayfayı okuyup hiç bir şey anlamadığımızı ve okuduğumuz o yerden hiç bir şey hatırlamadığımızı farkedersek, bunun genelde sebebi, anlamadığımız BİR veya BİR KAÇ kelimeye sözlükte bakmayı ve anlamayı ihmal etmiş olmamız oluyor.

O kelimeleri bulmamız ve sözlüklerle vs. açıklığa kavuşturmamız gerekiyor.

O sebeple dalgınlık gelmişse, geriye geriye giderek, o anlamadığımız ve geçiverdiğimiz kelimeleri bulalım.

9- Hasenat programı ile Kuran’da kelime aramak mümkün.

Ve değişik kimselerin yaptığı tercümelere de sık sık bakmamız ve karşılaştırmalar yapmamız, hatta oradaki Arapça okunuşunu da gözden geçirmemiz, Allah’ın kastettiği anlamı anlamak için çaba göstermemiz, Kuran okumamızı Allah’ın istediği kaliteye ve düşünce yoğunluğuna daha da yaklaştıracaktır.

Ben de bunu sürekli yaparak gördüm ki, Yaşar Nuri Profesörümüzün tercümeleri Allah’ın kastettiği anlama daha yakın, daha saf, daha anlaşılır, ve o anlamı biz neredeyse %100’e yakın aktaran bir özellik taşıyor.

Diğer tercümelerde -hepsini karşılaştırdıkça görüyoruz ki- kimi politik sebeplerle, kimisi şahsi sebeplerle, kimisi sonu kötüye varan bir iyi niyetle, tercümelere KENDİ fikirlerini, KENDİ kelimelerini ekleyivermişler, parantezler açarak nasıl anlamamız, ne anlamamız gerektiği konusunda kendi fikirlerini yansıtan eklentiler yapmışlar ve bu sebeple, Allah ile aramızda saydam bir iletişim olmadan, onların renkleri ve şekilleri giriveriyor.

Bunu sen de okudukça anlayacaksın diye düşünüyorum, tabii eğer yukarıda verdiğim tavsiyeleri uygulayarak okursan.

***************************

Bir de, sevgili arkadaşım,

Kuran okumamak ile ilgili, Kuran’ı anlamamak ile ilgili, HER BAHANENİN Allah korusun şeytandan geldiğini anlamamız gerekiyor.

Kuran’ı okumama bahaneleri:

İşim çok.
Kuran yakınımda değil.
Okuyacak ortam yok.
Eğlenceli şeyler okumak istiyorum.
Kuran’ı bir defada hızlıca okuyayım, okumuş olayım, anlamasam da önemli değil, önemli olan okumuş olmak.
Şimdi vaktim yok.
Hafta sonu okurum.
Akşam okurum.
Sabah okurum.
Hele bir rahata ereyim o zaman okurum.
Yazın vaktim olacak o zaman okurum.
Kışın okurum.

Tüm bunlar şeytan vesvesesi ve Kuran’ı okumamak için, anlamamak için, bunları ve benzerlerini kullandığımız her seferde, hemen Allah’a sığınmakta fayda var.

Ve bu vesileyle, 10 numara olarak da, ÇOK ÖNEMLİ, Kuran’da Kuran okumanın şartı olarak verilmiş bir konuyu da belirteyim. Tekrar ediyorum, Kuran’da Kuran okumanın nasıl yapılması gerektiği olarak verilmiş konu şu:

10- Kuran’ı okuduğun zaman, o kovulup taşlanmış şeytandan Allah’a sığın!
Nahl suresi 98 (nahl: balarısı)

Bunu Kuran okumaya başlamadan önce, euzubillahimineşeytanirraciym, yani o kovulup taşlanmış şeytandan Allah’a sığınırım, diyerek yapıyoruz ve bu şekilde başlamamız en güzeli.

Bu sığınma yapılmadığı zaman maalesef kişi okuduğunu da anlayamayacaktır, yanlış da anlayacaktır, şüphe içinde de okuyacaktır, sıkılarak ve binbir çeşit olumsuz hislerle de okuyacaktır, hatta belki okumayı bırakmak isteyecektir, ve bir daha da okumayacaktır vs vs.

Bu sebeple her ne kadar ben 10. madde olarak verdimse de, biz bunu Kuran okurken İLK ADIM olarak her zaman uygulayalım.

Allah hepimize bol bol akıl ve kalp açıklığı versin.

Allah bizi Kuran’ı anlaya anlaya okumuş ve üzerinde uzun uzun düşünmüş, ve iyi, güzel, doğru dersler çıkarmış kullarından eylesin.

Allah herkese Kuran’ı anlamayı nasip etsin.

Allah bize cennette Kuran’ı okumuş, anlamış ve ona göre yaşamış kullarla beraber tatlı sohbetler etmeyi nasip eylesin.

Bu soruyu sorduğun için çok çok teşekkürler.

Ben de sana harikulade anlayışlar ve keşifler diliyorum.

Ve tekrar hayırlı uğurlu olsun diyorum.

Çok çok sevgiler

2k

Öncelikle okuyabileceğimiz bazı sureler…

Yusuf Suresi:

Bu surede, kadınların ilgilendiği bir çok konuda ders çıkarılacak şeyler olduğunu düşünüyorum. Her bir satırında bir ders var. Sevgi var, kıskançlık var, aile hayatı var, sabır var, neler neler.

Maun Suresi:

Yaşar Nuri hocamızın hakkında kitap yazdığı sure, Maun suresi. Maun, yardım demek, kamu hakkı, zekat, vergi demek. Bu sureyi, fakir bir insanın gözüyle, ve onların zalim ve zengin sahte dindarlara karşı hisleriyle okuyun.

Saffat Suresi:

Saffat, saf bağlayanlar demek. İçindeki konulardan biri de, İbrahim peygamberin hikayesi. Özellikle Allah’ın nasıl iyi kalple hareket edenlere hoşgörülü olduğunu, yaşamak için mücadele eden bizlerin ufak günahlarımıza Allah’ın nasıl hoş görüyle baktığını görüyoruz.

Lokman suresi:

Allah’ın seveceği güzel hareketler, güzel tavırlar, güzel yaklaşımlar neler? Bu surede Lokman peygamberin ağzından oğluna tavsiyeleri olarak bunları duyuyoruz.

Neml Suresi:

Neml, karınca demek. Burada Süleyman peygamberin zenginliği ve olağanüstü yeteneklerinin hikayeleri var. Bir bakıma, aklımızı kalbimizi, her şeyin mümkün olduğu gerçeğine açan bir sure, yaşadığımız, sınırları katı gibi görünen dünyanın, kalbimizdeki sınırlarını açan bir sure.

Tabii ki, ders dolu, ibret dolu pek çok sure var. her bir sure başlı başına bir ders.

Ama bunları bir başlangıç olarak (KENDİ HAZIRLADIĞIM İNDEKSDEN) verdim.

3. maddede yazdığım gibi, lütfen siz de kendi indeksinizi, kendi çok etkilendiğiniz ayetleri Kuran’ınızın arkasına not edin.

Hatta burada paylaşırsanız hepimiz çok sevinir ve mutlu olur ve faydalanırdık. :D

Hepinize tekrar çok çok sevgiler ve bol bol anlayışlar dilerim…

Follow Me on Pinterest Pinterest'te Takip Et!
 
Yorumlar (2)
  1. Alev
    14:57, 13 Eylül 2014

    Merhaba Sevgili Funda Öğretmenim,
    Bu güzel makale için çok çok teşekkürler. Ben de yıllar önce sizin Y. N. Öztürk hocamızın mealini tavsiye etmeniz üzerine hemen edinmiştim. Şükürler olsun Kuran’ı anlayarak, düşüne düşüne okuyorum, Allah’a sığınarak okuyorum. O günden beri de pek çok kişiye hediye de ettim. Hala etmekteyim. İnşallah hayırlı uğurlu olur. Kuran’ı hakkını vererek, Allah’a sığınarak en güzel şekilde okuyup anlarız.
    Çok çok sevgiler.
    2k
    1m 1m 1m

  2. Funda Teyze
    10:33, 15 Eylül 2014

    Çok çok teşekkürler Alev arkadaşım,

    Allah kabul etsin tüm hediyelerini de tüm anlayarak okuyuşlarını da, ve tabii öğrendiklerini uygulayışını da. :D

    Ben de inşallah, diyorum, biz de Kuran’ı hakkını vererek okuyanlardan, anlayanlardan olabilelim.

    Tekrar teşekkürler yorumun için de.

    Çok çok sevgiler
    2k

Yorum Yaz

Bu site, çok sevgili ve değerli ÖĞRENCİLERİM ve öğrencim olmak isteyen bayanlar için hazırlanmıştır.

Funda Teyze'nin öğrencileri kimler?:

Funda Teyze'nin öğrencileri:
** Akıl ve kalp merkezli,
** Hayatın 8 parçasını seven, sevmek isteyen,
** Hayatının her parçasında başarı isteyen,
** Hayatının her parçasını takdir etmeyi, teşekkür etmeyi bilen ve seven,
** Bir hatasını, yanlışını farkedince, bunun üzerinde ısrar etmeden azim ve kararlılıkla vazgeçmeye, hep iyiden, güzelden, doğrudan yana olmaya kararlı ve niyetli,
** Ve en önemlisi de, öğrenmeyi çok ama çok seven,
** doğru öğretmeni bulduktan sonra, hayatının her parçasında da olduğu gibi öğretmenine de sadakat gösterebilen,
** Allah'ı seven,
** Allah'ın da onu ve herkesi çok sevdiğini bilen,
** Anne veya anne olmak isteyen,
** Mutlu ve huzurlu bir aile kurmak isteyen,
** Mutlu, huzurlu, sağlıklı, bolluk ve bereket içerisinde bir hayat isteyen,
** Hayatının 8 parçasında hayırlı uğurlu işler yapmak isteyen,
** Türk hanımları.

Hayatımızın 8 parçası derken, hemen hatırlatayım, hayatın vazgeçilemez 8 parçası şunlar:
1- Kişinin kendisi,
2- Ailesi,
3- Arkadaşları, ülkesi,
4- Tüm insanlık,
5- Tüm canlılar,
6- Tüm fiziksel evren,
7- Ruhlarımız,
8- Allah.

Beyler ve öğrenci olmaya niyeti olmayan bayanlar da tabii ki okumak isterlerse okuyabilirler ancak yorum ve sorularınızı kabul edemeyeceğimiz ve cevap veremeyeceğimiz için lütfen kusura bakmayın.

31 Aralık 2011 tarihi itibariyle artık, rumuzlu yorumları kabul edemiyoruz.

Harikulade yorumlarınız bizim için çok değerli. Bu sebeple, hayatın her hangi bir parçası için sevgisiz, saygısız, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.

Aynı şekilde özel cevap isteklerini de karşılamam artık mümkün olamıyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.

Lütfen yorumunuzda, okuyanlara ve güzelim Türkçemize olan sevgi ve saygınızı da, imla kurallarına elinizden geldiği kadar dikkat ederek gösterin.

Çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler,

=======================
Çekim Yasası Öğretmeni
Ve Harikulade Dileklerin Funda Teyzesi
=======================

Not:
Harikulade dilekler derken kastettiğimiz hayatın 8 parçası için hayırlı, uğurlu, faydalı, güzel dilekler. Hayatın 8 parçasından birini veya daha çoğunu yok farzetmeyen, zarar vermeyen, iyi, güzel, doğru dilekler.
Hepimize kolay gelsin. :D

No trackbacks yet.

Mesaj gönder!
Loading...