Din ve Bilim

Din insanoğlunun BİLİM’lerinden birisi.

Din biliminin amacı doğaüstü ile, ölüm ötesi ile, üst varlıklarla bağlantı kurmak.

Tek tanrılı dinler, Din Biliminin en olgunlaşmış, en işe yarar, en beğenilen hali.

Çünkü, toplum hayatını desteklemektedir, sosyaldir, aile kurumunu desteklemektedir, sevgiyi, yardımlaşmayı, kendine ve herkese İYİ olmayı desteklemektedir. Yaşamayı, hayatın kendisini desteklemektedir. İyiliğin, doğruluğun, güzelliğin ve aydınlanmanın yanındadır, ve kötülüğün, çirkinliğin, yanlışlığın ve karanlığın, cahilliğin, zevklerde aşırılığın karşısındadır.

Tüm bunlar onun faydalı tarafları ve onun doğru olduğunun kanıtı ama asıl amacı değil.

Din biliminin ASIL amacı üst alemlerle kaliteli, sevgi-saygı dolu, iyiliğe dayalı bir ilişki kurmak ve hatta üst aleme yükselmektir.

Her kim ki din’e karşı gelir, onun yerine daha iyi bir üst alem ilişkisi sunmak zorundadır. Sonuçta bu bir bilimdir ve aksini ispat etmek istiyorsa bir kişi, DAHA İYİ bir din oluşturmak zorundadır. Aksi takdirde, ulaşılmış iyi bir iletişim noktasını yok ettiği ile kalır ve toplum gerisin geriye büyücülüğe, çok tanrılı dinlere, meleklere tapmaya düşer.

Şu anda toplumda yaygın olan süper kahramanlar, büyücü kitapları, hikayeleri, bunlar hep toplumun kalitesiz, işe yaramaz ve zararlı bir DİN bilimi noktasına düştüğünün göstergeleri.

Her peygamber, ÜST ALEM ile konuşabilmek, iletişim kurabilmek için gösterdiği çabalar ve iyi niyeti, üstün ahlakı, temiz kalbi, temiz eli, iyiliğe ve güzelliğe, doğruluğa olan tutkusu sayesinde, üst alemden bir cevap alabilmiş ve üst alem tarafından konuşulmaya LAYIK görülmüştür. Bunun kıymetini bilmemiz gerekir, aksi takdirde, cinlerle, meleklerle konuştuğunu zanneden düşük ahlaklı, kötü niyetli, beceriksiz, kalpsiz insanların eline düşer toplum.

Bunlar kendilerine yazar diyebilirler, tarikat lideri diyebilirler, hatta siyasetçi bile olabilirler.

Din Bilimine karşı gelebilmek için, din kitaplarının veya peygamberlerin söylediklerine karşı gelmek yetmez.

Nasıl bir fizikçi bir matematikçiye matematik alanında kafa tutamazsa, nasıl bir matematikçi fizikçiye fizik alanında kafa tutamazsa, din biliminde de, peygamberlere kafa tutabilmek için en az onlar kadar bilgili olmanız gerekir. Üst alemle İLETİŞİM nasıl kurulur, nasıl konuşulur, nasıl konuşulmaz bilmeniz gerekir.

Bir ateist, ben Allah veya Tanrı tanımıyorum, bilmiyorum, yok öyle bir şey diyorum, dediği zaman, aslında peygamberin Allah ile konuşmadığını, üst alemde belki de bir şey olmadığını iddia etmektedir.

Fakat kendisinin bu konularda hiç bir bilgisi, kanıtı, uzmanlığı yoktur sadece ukalalık etmektedir. Peygamberin üst alemle konuşabileceği, iyi ahlakın üst alemden bir karşılık, bir sevgi bulabileceği ona inanılmaz gelmektedir. Hatta belki de burada bir kıskançlık söz konusu bile olabilir. Niye aramızdan o çıktı? Neden ona inanacakmışız?

Aslında bilmediği bir BİLİM ALANINDA hiç bir fikri olmadığı bir konuda cahilce itiraz etmekte ve ahkam kesmektedir.

Çoğu ateist de zaten bunun farkındadır, ve cesurca delilsiz ve cahilce itiraz etmekten çok hoşlanırlar.

Onlar ve özellikle sosyologlar, dinlerin, toplumların yüzyıllar boyunca şekilden şekle girmiş, sanrılar, hayaller, hatta psikolojik sebeplerle uydurdukları inanışlar olduğuna inanıyorlar, halbuki DİN BİLİMİ insanoğlunun yüzyıllar boyunca pişirip geliştirdiği ve peygamberimizle beraber EN OLGUN haline ulaşan bir bilim.

Doğa ve fizik bilimlerinde yavaş yavaş gelişerek doğruya ulaştığımızı kabul ediyorlar ama ÜST ALEM biliminde yavaş yavaş gelişip doğruya ulaştığımızı kabul etmiyorlar.

Tabii unutmamak lazım ki, insan nasıl doğa bilimlerinden öğrendikleri ile, silah, bomba vs yapıp dünyayı savaşa bulamışsa, din biliminden öğrendiklerini de kötüye kullanması çok yaygın.

Dinin çarpıtılması, dinin kötüye kullanılması, toplumların din kullanılarak cahil bırakılması, köleleştirilmesi, sömürülmesi de insanoğlunun din bilimini kötüye kullanmasıdır.

Neden bomba yapılıp, dünya savaşa sokulduğu için bilim kötü sayılmıyor da, dini kötüye kullananlar var diye din kötü oluyor?

Çünkü aslında, dinin getirdiği iyilikleri, güzellikleri, bazıları istemiyor.

Allah’a inanmak, Allah var mı yok mu sorusuna kafa yormak, inanıyor musun inanmıyor musun sorusuna cevap bulmak değildir.

Din bir çabadır, hayırlı bir projede elini taşın altına koymaktır. Din, peygamber ile başlayan ve iyi insanların doğal olarak eşlik ettikleri ve destekledikleri, bilimsel bir proje ve sosyal bir sorumluluktur.

Ateistler bu proje ve sosyal sorumluluktan kaçan insanlardır.

———————————————

Peygamberimizin kullandığı din biliminin kalitesinin çok güzel bir örneği:

Dualarını ve iletişim çabalarını EN ÜSTE göndermeye hedefliyor.

Yani aradaki melek, cin, uzaylı ne varsa hepsini es geçiyor ve beni EN ÜSTE götürün, beni PATRONA götürün, ben onunla konuşmak istiyorum diyor ve kendisi ile konuşan bir melek de olsa, bir uzaylı da olsa, onu kullanarak ve ondan talep ederek EN ÜST varlığın iletişimini elde etmeye çalışıyor.

Ve bu şekilde belki de sonsuz katmanlardan oluşan üst alemlerin kendi iç zayıflıklarından ve tuhaflıklarından arınmış bir şekilde ALLAH’a elini uzatmış, O’na sesini duyurmuş oluyor ve Allah da kendisine uzatılan bu temiz iletişimi karşılıksız bırakmıyor, gördüğümüz, yaşadığımız, hissettiğimiz kadarıyla.

Ne mutlu bize de, peygambere de!

Follow Me on Pinterest Pinterest'te Takip Et!
 
Yorumlar (3)
  1. Funda Teyze
    19:00, 3 Mayıs 2022

    Yine bir bayram ve yine Allah’tan bir hediye!

    Her Ramazan ertesi, ve her bayramda Allah’tan gelen tüm farkındalıklar için sonsuz şükürler olsun.

    2k

  2. Funda Teyze
    10:04, 10 Mayıs 2022

    Üst aleme ulaşma çabası, onunla bağlantı kurma çabası, hem insanın hem ruhun haklı bir çabası, mantıklı bir arayışı, doğal bir arayışı, varoluşunun getirdiği bir sorumluluktur.

    Ufacık bir çocuk dahi bu dünyada yaşadıklarımızın da ötesinde bir şeyler olduğunun farkındadır.

    Üst alem arayışı, bir delilik, bir sanrı ya da psikolojik bir zayıflık değildir. Haklı, faydalı ve gerçek bir içgüdüdür.

    Bu arayışı yok sayarsanız, ve insanlara, çocuklarınıza düzgün bir şeklde yol göstermezseniz, onlar da üst alemleri masallarda, filmlerde, yalanlarda, büyücülükte, gizemcilikte, eski pagan dinlerinde kullanılan resimlerde, objelerde ve en kötüsü de yine o dinlerde çok kullanılan uyuşturucularda arayacaklardır.

  3. Funda Teyze
    10:09, 10 Mayıs 2022

    Doğa bilimleri, fizik, matematik vs. din biliminin yerine geçemez.

    Konuları farklı.

    Her insanın fizik, matematik öğrendiği gibi din de öğrenmesi gerekir.

    Tam ve olgun bir insan sadece insan olmakla yetinemez, varoluşun bütünü ile yani ruhi alemlerle ve üst alemlerde de yakınlığı ve o konularda da bilgisi olması gerekir.

Yorum Yaz

Bu site, çok sevgili ve değerli ÖĞRENCİLERİM ve öğrencim olmak isteyen bayanlar için hazırlanmıştır.

Funda Teyze'nin öğrencileri kimler?:

Funda Teyze'nin öğrencileri:
** Akıl ve kalp merkezli,
** Hayatın 8 parçasını seven, sevmek isteyen,
** Hayatının her parçasında başarı isteyen,
** Hayatının her parçasını takdir etmeyi, teşekkür etmeyi bilen ve seven,
** Bir hatasını, yanlışını farkedince, bunun üzerinde ısrar etmeden azim ve kararlılıkla vazgeçmeye, hep iyiden, güzelden, doğrudan yana olmaya kararlı ve niyetli,
** Ve en önemlisi de, öğrenmeyi çok ama çok seven,
** doğru öğretmeni bulduktan sonra, hayatının her parçasında da olduğu gibi öğretmenine de sadakat gösterebilen,
** Allah'ı seven,
** Allah'ın da onu ve herkesi çok sevdiğini bilen,
** Anne veya anne olmak isteyen,
** Mutlu ve huzurlu bir aile kurmak isteyen,
** Mutlu, huzurlu, sağlıklı, bolluk ve bereket içerisinde bir hayat isteyen,
** Hayatının 8 parçasında hayırlı uğurlu işler yapmak isteyen,
** Türk hanımları.

Hayatımızın 8 parçası derken, hemen hatırlatayım, hayatın vazgeçilemez 8 parçası şunlar:
1- Kişinin kendisi,
2- Ailesi,
3- Arkadaşları, ülkesi,
4- Tüm insanlık,
5- Tüm canlılar,
6- Tüm fiziksel evren,
7- Ruhlarımız,
8- Allah.

Beyler ve öğrenci olmaya niyeti olmayan bayanlar da tabii ki okumak isterlerse okuyabilirler ancak yorum ve sorularınızı kabul edemeyeceğimiz ve cevap veremeyeceğimiz için lütfen kusura bakmayın.

31 Aralık 2011 tarihi itibariyle artık, rumuzlu yorumları kabul edemiyoruz.

Harikulade yorumlarınız bizim için çok değerli. Bu sebeple, hayatın her hangi bir parçası için sevgisiz, saygısız, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.

Aynı şekilde özel cevap isteklerini de karşılamam artık mümkün olamıyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.

Lütfen yorumunuzda, okuyanlara ve güzelim Türkçemize olan sevgi ve saygınızı da, imla kurallarına elinizden geldiği kadar dikkat ederek gösterin.

Çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler,

=======================
Çekim Yasası Öğretmeni
Ve Harikulade Dileklerin Funda Teyzesi
=======================

Not:
Harikulade dilekler derken kastettiğimiz hayatın 8 parçası için hayırlı, uğurlu, faydalı, güzel dilekler. Hayatın 8 parçasından birini veya daha çoğunu yok farzetmeyen, zarar vermeyen, iyi, güzel, doğru dilekler.
Hepimize kolay gelsin. :D

No trackbacks yet.

Mesaj gönder!
Loading...