Neden Yaşar Nuri Profesörümüzün Tercümesi?

Sevgili arkadaşlarım,

Biliyorsunuz nerdeyse HER makalemde, her yazımda, ve çekim yasasını daha iyi anlamanız için, Kuran’dan bir ayet verdiğim her zaman, ÖNEMLE ve ISRARLA Sayın Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün çevirisini tavsiye ediyorum.

Bu çeviri ile Kuran’ı Türkçe ve anlayarak ağır ağır, okuyan arkadaşlarımdan gelen anlayış, keşif ve başarı hikayelerinin haddi hesabı yok çok şükür. :D

Gerek maratonda gerekse kurslarımda çekim yasasını öğrenme ve uygulama yolunda aniden, ortada hiç sebep yokken, en huzur dolu alıştırmalarımızı yaparken, hiç beklenmedik bazı olumsuzluklar yaşayan arkadaşlarıma benim mutlaka ve mutlaka sorduğum bazı sorular oluyor:

Katılma şartlarında veya tavsiyelerim arasında NEYİ kabul edemediğini, şunu mu şunu mu şunu mu kabul edemiyorsun diye sorarken, sorduğum şeylerden biri de şu soru:

“Türkçe Kuran okumanı veya Yaşar Nuri tercümesiyle okumanı tavsiye etmemi mi kabul edemiyorsun?”

Ne de olsa bazı bağnaz ve Kuran’ın özünü anlamamış kişiler, Kuran’ı Türkçe ve anlayarak okumamıza ters bakıp ters konuşabiliyorlar.

Ve yine bu kişiler, Sayın Yaşar Nuri profesörümüze de haksızlık yapıp, onun dil ve ilim bilgisine, akıl ve kalp temizliğine iftira atabiliyorlar.

Kişinin ürünlerine ve hizmetlerine bakmadan,  okumadan bunu yapanlar hakkında yine Kuran bize çok güzel ışık tutuyor, şükürler olsun. :D

Okusa bile bir değer bir fayda göremeyenleri de ayrıca Allah’a havale etmek en güzel çözüm oluyor.

Allah, hem onlara hem de bize, akıl ve kalp açıklığı, bol temizlikler nasip etsin. :D

Ve gerçekten de ne ilginçtir ki, o bahsettiğim, hiç ummadık ve hiç beklenmedik  son derce garip ve saçma olumsuzluk yaşayan tüm arkadaşların, özellikle bu konuda, bu Kuran okuması, Kuran tercümesi ve Yaşar Nuri tercümesi hakkında kendilerine ait bir fikirleri olduğu ve tavsiyemi dinleme gereği duymadıkları ortaya çıkıyor.

** Ben Elmalılı’nın tercümesini senede 3 kez hatim ediyorum.
** Başucumda bir peygamber duaları kitabı var, her gece uyumadan onu okuyorum.
** Bende şu şu şu tercüme var.

VE işte bugün 20. gününe ulaştığımız Nisan 2012 Harikulade Dilekler Maratonumuzda da geçenlerde aynen bu şekilde bir kapımız açıldı.

Ben de bu kapının gereği olarak bu arkadaşıma ve tüm maraton arkadaşlarıma, NEDEN ısrarla Yaşar Nuri profesörümüzün tercümesini tavsiye ettiğimi, anlatmak durumunda kaldım.

Maraton’dan Allah’ın izniyle maraton dışına da çıkması şart olduğunu düşündüğüm bu harikulade değerli, hayatınızın her parçasında çeşit çeşit anlayışlara, keşiflere, farkındalıklara ulaşmanızı sağlayacak olan bu tavsiyemi NEDEN verdiğimi, maratondan bu makaleye getirmekten mutlu ve gururluyum.

Dilerim bu yazımı okuyan sevgili arkadaşım sen! :D

Sen de, bu çok önemli tavsiyeme uyarsın ve Yaşar Nuri profesörümüzün Türkiyemize armağanı bu değerli eserini, ürününü sen de şükür, minnetle alır, üstelik almakla da kalmaz, sevdikleirne arkadaşlarına, tanıdıklarına tanımadıklarına tavsiye eder, hediye eder ve onların da Kuran’ı anlayarak okumakla elde edecekleri farkındalıklara ve temizliklere ulaşmalarına VESİLE olursun. :D

VE işte “Neden Yaşar Nuri Profesörümüzün Tercümesi?” konusunda maratondaki, Sayın Elmalılı’nın tercümesini her sene 3 kere hatim eden, ama dileği hakkında da karmaşaya düşmüş ve hayatına UMMADIK VE BEKLENMEDİK bazı olumsuzlukları çeken arkadaşıma verdiğim cevap:

“Harikulade Dilekler Maratonu”daki çok sevgili bir arkadaşımıza verdiğim cevap:

Sevgili arkadaşım,

Elmalılı Hamdi Yazır, Allah razı olsun, çok sevgili kurtarıcımız, liderimiz Atatürk’ün de büyük çabalarıyla ülkemize Türkçe Kuran’ı sunan ilk bilginlerden.

Pek çok BİLGİN onun çevirisinin en güvenilir olduğunda hemfikir.

Benim bunlara bir itirazım da yok. :D :D

Ama ben KESİNLİKLE sana ve tüm arkadaşlarıma o çeviriyi DEĞİL, Yaşar Nuri’nin çevrisini tavsiye ediyorum.

Neden? Çünkü benim de bir bildiğim var. :D :D

O kaynağın en güvenilir olduğunu söyleyenler yine Arap dilini bilenler.

Ve Elmalılı’nın çevirisi artık biz Arapça bilmeyen, o konuda bilgin olmayan, normal vatandaşlar için ÇOK ama ÇOK ağır.

Evet sonradan birileri çıkıp, “biz o ağır dili daha da Türkçe yapacağız” diye çevirinin çevirisini yapıp, temizlemeye kalktılar ama onlar da Elmalılı’nın o ilk ürününü değiştirmiş oldular.

İşte bu sebeple eğer sen de benim gibi Arap dilini çok iyi bilen bir bilgin değil de, normal bir vatandaş isen, ben sana da tüm öğrencilerime de ısrarla tavsiye ettiğim gibi, Yaşar Nuri’nin tercümesini tavsiye ederim.

Yazdığın temizliklerde gördüğüm o karışıklığa Kuran’ı anlamayarak okumaların sebep oldu gibi geliyor bana.

Ama sen ve pek tabii ki Allah daha iyi bilir. Bu benim naçizane ve içten, senin iyiliğini isteyen yüreğimden kopan tavsiyem.

Bazen sevgi böyle ısrarla yardım etmek ister. :D

Ama bu kapıları ben artık çok iyi biliyorum.

KARAR senin.

Ben sadece yol gösterebiliyorum. Ama bu yolu yürüyüp yürümemek senin kararın.

Ben Funda Teyzeliğimi bırakmak niyetinde değilim. :D :D

Ama SENİN Funda Teyzen olmam, bana değil sana kalmış, senin kararın oluyor.

Bilmem anlatabiliyor muyum?

Ve arkadaşımıza verdiğim bu cevap üzerine benim ulaştığım anlayış, keşif ve farkındalıkla beraber TÜM ARKADAŞLARIMA yazdığım mesajım:

Ve tüm arkadaşlarıma Kuran’ın Türkçe çevirisi hakkında önemli bir not:

Sevgili arkadaşlarım,

Sevgili Atatürk’ün büyük çabalarıyla başlamış olan bize, millete, Kuran’ı anlayarak okumalarını sağlamak hizmeti, Allah’ın izniyle Yaşar Nuri profesörümüzün çalışmaları ve ürünleriyle tamamlanmış bulunuyor.

Bir başka ifadeyle,

** Atatürk’ün bize vermek istediği Kuran’ı anlamakla gelen akıl ve kalp açıklığı,
** Ülkemize ve bilginlere verdiği görev, vasiyet, Yaşar Nuri profesörümüzle tamamlanmış bulunuyor.

Bu noktada iş artık biz vatandaşlara kalmış durumda, Atatürk’ün bu vasiyetini biz yerine getirecek miyiz?

Kuran’ı anlayarak okuyup, Allah’ın biz insanlara verdiği öğütleri alacak mıyız?

Akıl ve kalp hemfikir bir şekilde, iyiden, güzelden, doğrudan yana olacak mıyız?

Hayatın 8 parçasını sevecek, kollayacak, yardım edecek miyiz?

Yoksa kendimizi anlamadan okumalarla, sonra da içine düştüğümüz karmaşa hatta inkar ile, kandıracak mıyız?

İşte ülkemiz bu sınava tabii tutulmuş durumda.

Ne ilginç, Zühruf suresinde 3. ayette şöyle denmiş:

(Zühruf: Süs-Püs)
*******************
Zühruf 3
Biz onu akıl erdiresiniz diye Arapça bir Kuran yaptık.
******************

Dil konusuyla beraber, akıl erdirme konusunun beraber olması tam da benim anlatmak istediğim konuyu anlatıyor.

Bizlerin de Türk milleti olarak, bir kapımız açılmış.

İyi, güzel, doğru bir şey görmüş atalarımız ve bunu onaylamışlar. Şükürler olsun bizi eski cahilliklerden zalimliklerden kurtarıp, islamı din olarak seçmişler.

Arkadan gelen bizlere düşen, artık islamı ve çok değerli bu kitabı çok iyi anlamak ve öğrenmek.

Eğer Arapça bilmiyorsak da, bizim dilimize çeviren bilginlere ve ondan da önce Allah’a sığınıp aklımıza ve kalbimize güvenerek adım atmamız şart.

Kuran’ı önce anlamak, ve nasiplenmek amacıyla anlayarak okumak şart.

Allah en başta Atatürk’ten, ve tüm bilginlerimizden ve özellikle de Yaşar Nuri’den razı olsun.

Biz millet olarak neyi çok iyi yaptık da Allah bize bu kadar değerli yardımlar, yol gösterişler, temizlikler ve güzellikler nasip eyledi acaba?

Şükürler olsun.

Hepberaber bu yolda yürüyelim Allah’ın izniyle.

Ve bu vesile ile yine Sayın profesörümüze ve onun TÜM öğretmenlerine, ve sevgili atalarımıza, Atatürk’e “Allah razı olsun” diyorum.

Sizler sayesinde biz bugün temizlikler yapabiliyoruz.

Sevgili Muhammed peygamberimize de sonsuz teşekkürler.

Onun cesareti ve doğrulardan yana olması sebebiyle biz de Allah’tan bu armağanı alabildik ve kendisinden önceki TÜM peygamberlerin değerli öğütlerine ulaşabildik.

Tüm peygamberlerin de bize temizlik yapmamızı öğütlemesi, aklımızı ve kalbimizi temizlememizi söylemeleri, teraziyi doğru tartmamızı, kimsenin hakkını vermemezlik yapmama konusunda bize öğütler vermeleri, bizim de yaptığımız TÜM temizliklerle onların yolundan gittiğimizin bir göstergesi.

Şükürler olsun Allah’a Kuran’ı anlayarak okuyabildiğimiz, hayatımızın 8 parçasında BOL BOL temizlik yapıp, Allah’tan çeşit çeşit ödüllerle sevinebildiğimiz için.

Ve unutmadan, yazanın iyi niyetle yazdığından hiç şüphem olmasa da, çekim yasası ve özellikle de benim önemle öğrettiğim bu, kişinin anlamadığı kelimelerle aklen ve kalben düştüğü karmaşa konusunu BİLMEDEN yazılan TÜM kitaplar bence dikkatle gözden geçirilmeli.

Bu konuda daha detaylı bilgiyi bir sonraki makaleme bırakırken, başucunda peygamber duaları bulundurup okuyan bir arkadaşımın elde ettiği bir farkındalığı ve temizlik kapısını da, TÜM okuyanlar için açmak isterim:

Çok sevgili bir öğrencimin farkındalığı :

Baş ucumda duran kitap konusunda, içinde bilmediğim bir çok kelime olduğunu, dilinin ağır ve üzerimde bazen okuyunca “ben niye böyle hissedip, dua edemiyorum” diye kendimi suçladığım duygular yaşattığını fark ettim. Ona objektif bakınca, kendi kelimelerimle dua etmenin beni daha çok Allah’a yakınlaştırdığını hissettim.

Çok süslü ve derin olmasalar da bana özel ve benim içtenliğimle oluşuyor. Pilli bebek gibi, orda yazılanları hissedemeden okumanın, tekrarlamanın bir faydası olmadığını da anladım. Niye KARMAŞA yaşadığımı da çözmüş oldum sayenizde…

Ancak unutmayalım ki, sevgili arkadaşlarım, TÜM okumalarımız sırasında önemli olan KALBEN hissettiklerimiz.

Bir duayı Arapça okurken de eğer KALBEN Allah’a sığınıyorsak, kendimizi ona yakın hissediyorsak, o okumalar güzel okumalar oluyor.

Bu konuda detaylı bilgiyi, bir ürünümün satış sayfasında vermiştim.

********************************************

Sevgili arkadaşlarım, biliyorsunuz ki ben hep, Kuran’ı Türkçe anlaya anlaya, düşüne düşüne okumanızı tavsiye ederim.

Ancak, anlamını bilmeden de okusak, eğer “düşünce ve his” itibariyle Allah’a sığınma, ondan af dileme, ona güvenme HİS VE DÜŞÜNCELERİYLE okuyorsak, Kuran’ı anlamadan da okusak, sonuç harikulade oluyor.

Çünkü sonuçta Allah’ın gözünde de, sözlerden ziyade düşünce ve hislerimizin önemli olduğunu pek çok ayet bize bildiriyor.

********************************************

Eğer bu yazımın da tamamını merak ederseniz, ürünü almasanız bile o konuyu anlamanız açısından okumanızı mutlaka tavsiye ederim:

http://www.harikuladedilekler.com/

Follow Me on Pinterest Pinterest'te Takip Et!
 
Yorumlar (2)
  1. Alev
    15:29, 29 Nisan 2012

    Bu güzel makaleniz için çok çok teşekkürler Funda Teyze. Prof. Dr. Yaşar Nuri ÖZTÜRK’ün Kuran tercümesi benim gibi sade vatandaşların rahatlıkla anlayabilecekleri şekilde olduğu için, kutsal kitabımızı net bir biçimde okuyup anlamamızı sağlıyor. Bu da gerçekten de çok ama çok önemli. Ben eskiden Kuran’ın Türkçe mealini okurken yanlış yorumlayıp yanlış anlayıp günaha girmekten korkardım. Keşke Arapça bilsem de yanlış anlama gibi hatalar yapmadan okusam diye düşünürdüm. Allah’a çok şükür Allah’tan gelen büyük bir hediye, bir mucize, rahatlık ve kolaylık olarak karşımıza bu tercüme çıktı. Allah Yaşar Nuri hocamızdan razı oldun. Allah sizden razı olsun çünkü sizin sayenizde bu tercümenin varlığından haberdar oldum.
    Çok çok sevgiler.

  2. Funda Teyze
    18:48, 14 Mayıs 2012

    Hayırlı uğurlu olsun Alev arkadaşım. :D

    Allah senden de razı olsun. :D

    İyiyi, güzeli, doğruyu görüp, onay verdiğin için Allah senden de razı olsun. :D

    Çok çok sevgiler

Yorum Yaz

Bu site, çok sevgili ve değerli ÖĞRENCİLERİM ve öğrencim olmak isteyen bayanlar için hazırlanmıştır.

Funda Teyze'nin öğrencileri kimler?:

Funda Teyze'nin öğrencileri:
** Akıl ve kalp merkezli,
** Hayatın 8 parçasını seven, sevmek isteyen,
** Hayatının her parçasında başarı isteyen,
** Hayatının her parçasını takdir etmeyi, teşekkür etmeyi bilen ve seven,
** Bir hatasını, yanlışını farkedince, bunun üzerinde ısrar etmeden azim ve kararlılıkla vazgeçmeye, hep iyiden, güzelden, doğrudan yana olmaya kararlı ve niyetli,
** Ve en önemlisi de, öğrenmeyi çok ama çok seven,
** doğru öğretmeni bulduktan sonra, hayatının her parçasında da olduğu gibi öğretmenine de sadakat gösterebilen,
** Allah'ı seven,
** Allah'ın da onu ve herkesi çok sevdiğini bilen,
** Anne veya anne olmak isteyen,
** Mutlu ve huzurlu bir aile kurmak isteyen,
** Mutlu, huzurlu, sağlıklı, bolluk ve bereket içerisinde bir hayat isteyen,
** Hayatının 8 parçasında hayırlı uğurlu işler yapmak isteyen,
** Türk hanımları.

Hayatımızın 8 parçası derken, hemen hatırlatayım, hayatın vazgeçilemez 8 parçası şunlar:
1- Kişinin kendisi,
2- Ailesi,
3- Arkadaşları, ülkesi,
4- Tüm insanlık,
5- Tüm canlılar,
6- Tüm fiziksel evren,
7- Ruhlarımız,
8- Allah.

Beyler ve öğrenci olmaya niyeti olmayan bayanlar da tabii ki okumak isterlerse okuyabilirler ancak yorum ve sorularınızı kabul edemeyeceğimiz ve cevap veremeyeceğimiz için lütfen kusura bakmayın.

31 Aralık 2011 tarihi itibariyle artık, rumuzlu yorumları kabul edemiyoruz.

Harikulade yorumlarınız bizim için çok değerli. Bu sebeple, hayatın her hangi bir parçası için sevgisiz, saygısız, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.

Aynı şekilde özel cevap isteklerini de karşılamam artık mümkün olamıyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.

Lütfen yorumunuzda, okuyanlara ve güzelim Türkçemize olan sevgi ve saygınızı da, imla kurallarına elinizden geldiği kadar dikkat ederek gösterin.

Çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler,

=======================
Çekim Yasası Öğretmeni
Ve Harikulade Dileklerin Funda Teyzesi
=======================

Not:
Harikulade dilekler derken kastettiğimiz hayatın 8 parçası için hayırlı, uğurlu, faydalı, güzel dilekler. Hayatın 8 parçasından birini veya daha çoğunu yok farzetmeyen, zarar vermeyen, iyi, güzel, doğru dilekler.
Hepimize kolay gelsin. :D

No trackbacks yet.

Mesaj gönder!
Loading...