13 – Çekim Yasası: Göç Etmeyi Reddedenler…

Sevgili arkadaşlarım,

Bu gece Regaip kandili.

Regaip kelimesinin, Türk Dil Kurumu’nun sözlüğüne göre 3 anlamı var:

1. Çok istek gören, beğenilen.

2. Armağanlar.

3. İstekler, arzular.

Bir başka deyişle, bu gece, hayatta çok istediğiniz, arzuladığınız şeyler için, veya sadece Allah’tan armağanlar için, Allah’a dua edin, Allah’a sığının.

Harikulade dilekleri olan bizler için aslında her gün ve her gece, Allah’a sığınmak, ondan yardım istemek için çok güzel ve çok şükür bunu yapıyoruz ama bu tür özel geceleri de, özel bir fırsat kabul edip, temizlikler yapıyoruz.

Allah tüm dualarımızı kabul etsin.

VE bugünkü Seminere DAVET ve ÖN HAZIRLIK makalemi merak ediyor musunuz? :D :D

İşte bu kandil gecesine Allah’ın yardımıyla denk gelen yine ibretlerle dolu makalem:

*************************************

Ağustos 2012 Ankara Temizlik seminerime davet ve ön hazırlık makalelerimi,

  • İbret alarak okuyan,
  • Kendilerini bulan,
  • Bir solukta okuduğunu söyleyen,
  • Soluğu kesilerek okuyan,
  • Gözyaşları içerisinde ve sevinç ve mutlulukla okuyan,
  • Canıgönülden desteklediğini belirten,
  • Severek okuyan,
  • Şükrederek okuyan,
  • Allah’tan bir müjde almış gibi sevinen,
  • Kutlayan, tebrik eden,

mesajlar yazan VE hevesle SEMİNERE KAYIT YAPTIRAN arkadaşlarım,

İşte dünkü makalemde bahsettiğim O ÇABA, sizdeki BU hayatınızın 8 parçası için, önünüze açılan ve aklınızda kalbinizde, iyi güzel doğru olduğunu Allah’a sığınarak bildiğiniz kapıların HAKKINI VERMEK İÇİN attığınız bu adımları atmanıza sebep olan o ÇABA.

Sizdeki bu ÇABAYA ben şahitim.

Allah yolunuzu açık etsin. Allah razı olsun.

Ben de sizlerin her gün “Acaba bugünkü makalede ne var?” diyerek siteme geldiğiniz gibi, ben de inanın, her gün Allah’a sığınıp, “Acaba bugün ne yazacağım?” diye soruyorum. :D :D :D

Neden?

Çünkü her bir makale AYRI bir kapı.

Allah’tan benim için de yazmak ve DAVET etmek, ÇAĞIRMAK için bir kapı.

Sizin için de Allah’tan daveti KABUL ETMEK ve KATILMAK için bir kapı.

İşte Allah istediği kapıyı istediğine bu şekilde açıyor. Herkesin kapısı aynı olmuyor. Aynı olan TEK şey, eğer bir kapı açılmışsa o kapının hakkını vermenin bir yolu olduğu ve o kapının hakkının verilmesi gerektiğinin ŞART olduğu konusu.

Ben zamanında benim için açılan DAVET kapılarımın hakkını verdim çok şükür.

Bu sebeple de şimdi davet etme kapıları açmaya hakkım oluyor. :D

Sevgili arkadaşlarım, siz de sizin için Allah’tan açılan KENDİ davet ve çağrı kapılarınızın hakkını verin.

Ancak ve ancak O ZAMAN bir gün belki Allah izin verirse, KENDİ DAVET ETME kapılarınızın hakkını da yerine getirebilecek bir konuma gelebilirsiniz.

Allah’tan umudu kesmeyin.

Ama açılan kapılarınızın hakkını vermeye odaklanın.

********************************

Bu arada, tüm o şükürlerle, teşekkürlerle dolu yazıların yanında 2-3 mesaj, o kadar ilginç ki, şükür ve teşekkürle dolu olmasına rağmen hem DAVETİ KABUL ETMEYEREK yazılmış, hem de sanki daha önce işini bırakmak, çocuğuyla daha çok birlikte olabilmek isteyen kendisi değilmiş gibi, aniden durumu müsait olmasına rağmen, vicdanı el vermediği için patronu için çalışmaya devam edeceği şeklinde bir not düşmüş.

******************************
Maratonda benim dileğim ilk etapta kendi işyerim olsun çocuğuma daha çok ilgileneyim gibi bir dilekti ama daha sonrasında içimdeki asıl dileği sizim sayenizde bulmustum hayatımın 8 parcasına sevgiyle sarılmak ve bu dogrultuda hayırlı ve uğurlu, şükür dolu ve çok faydalı bir insan olarak yaşamak .Ve inanır mısınız bir dükkanımız ve bir arabamız oldu :) Allaha binlerce kez şükürler olsun.

Ben aynı işyerinde devam ediyorum çalışmaya, vicdanım patronumu bırakmıyor, işyerindeki durumlar da pek iyiye gitmiyor her gün ayrı bir problem çıkıyor biraz fevri ve asabi  bir insan olduğu için çekim yasasını mı çalıstırıyor ya da burdaki insanlar son senelerde biraz daha dedikodu olayına saptıkları için mi bilmiyorum durumlar pek iyiye gitmiyor. Allah’tan her gün firmam için bolluk bereket diliyorum, yanlışlar için af diliyorum. Ben devam edicem tüm kalbim ve ruhumla hergün kendi adıma.
******************************

Bu mesaj da bana yine Musa peygamberin ibretlerle dolu hayat hikayesinden, çok önemli ve belki de TÜM bu hikayede kalbimi EN ÇOK parçalayan, Allah’a EN ÇOK sığındığım bir insan grubu hakkında yazmamı da şart kıldı.

Göç etmeyi reddedenler…

Sevgili arkadaşlarım,

Musa peygamberin, milletini daha güzel bir hayata, kölelikten kurtulup, onurlu ve mutlu bir şekilde yaşayabilecekleri bir hayata ÇAĞRI kapısı ve firavuna da buna izin vermesi için ÇAĞRI YAPMA kapısı açıldığında, biliyor musunuz, o köle halkın içerisinde direnenler ve Musa peygambere KATILMAYANLAR olmuş.

Dile kolay, biz şimdi bu olaya peygamber çağırmış da dinlememiş inanmayan insanlar diye bakıyoruz.

Hatta belki,

“Cık cık, peygamber gelmiş de halk inanmamış, ne ayıp.” diyoruz.

Ama o günün şartlarını düşünürsek, sevgili arkadaşlarım, geçirilen imtihanın hiç de öyle ufak bir imtihan olmadığını bilin.

İşin ilginç yanı, pek çok kişi bir imtihan geçirdiğinin bile farkında değilmiş.

Düşünün,

Çalıştığınız bir işiniz var.
Az çok karnınızı doyuruyor, çok şükür.
Evet ağır çalışıyorsunuz ama zaten insan dediğin çok çalışmalı, değil mi?
Kölelik diyor bazıları, hele hele Musa adlı bu kişi, köle olduğunuzu iddia ediyor ve onu takip ederseniz, insan gibi, hayatınızın 8 parçasını kucaklayarak, aileniz ve arkadaşlarınızla huzur ve mutlulukla, üstelik karın tokluğuna değil, bolluk, bereket, zenginlik içerisinde yaşayabileceğinizi söylüyor.
Tamam 3-5 mucize gördünüz onun dediklerini yapınca ama bu ömür boyu karın tokluğunu bırakmak için ve bir takım hayaller peşinde gitmek için yeterli mi?
Hem bu Musa da kim oluyor?
Kendisini kim zannediyor, ne zannediyor?
Neden onu dinleyecekmişsiniz ki?
Neden onun çağrısını kabuledecekmişsiniz ki?
Üstelik her yerde büyücü kaynıyor.
Firavun deseniz çok güçlü, o düzenden bir çıksanız, hiç bir şekilde hayat şansınız, yaşama şansınız kalmayacak.
O karın tokluğunu arayacaksınız, evet, hayat zaten güzel değil, ama eğer onu dinlerseniz her şey daha da beter olacak.

Nerden geldi bu Musa başımıza
?

:D :D

Evet, sevgili arkadaşlarım,

İster inanın ister inanmayın, tüm bu maalesef çok haklı görünen sebeplerle, ÇAĞRIYI KABUL ETMEYENLER, daveti reddedenler, karın tokluğuna çalışmayı, bolluk, bereket ve zenginliğe TERCİH edenler olmuş.

******************************************

YUNUS 83 (Yunus: Bir peygamber adı)

Firavun ve kodamanlarının kendilerine kötülük etmelerinden korktukları için, kavmi arasından bir gençlik grubu dışında hiç kimse Mûsa’ya inanmadı. Çünkü Firavun, o toprakta gerçekten çok üstündü ve gerçekten sınır tanımaz azgınlardan biriydi.

Kuran Türkçe çevirisi: Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk

******************************************

İşte böyle sevgili arkadaşlarım,

Anne olup da, çocuğuyla, eşiyle, bolluk bereket zenginlik içerisinde, hayırlı uğurlu bir hayat yaşamak dileğini DİLEYEBİLME aşamasına ulaşan, benim de yardımımla bu dileğe çok yaklaşan pek çok arkadaşım BİLE, HALA önlerinde açılan kapıları göremiyorlar.

Bazen düşünüyorum, “NEDEN göremiyorlar acaba?” diye.

VE bulabildiğim TEK cevap, temizlik yapmaları gerektiği ve bu temizlikler yapılmadıkça hayatları için iyi, hayırlı, uğurlu şeyleri anlamalarının mümkün olmadığı.

Bu temizlik yapılmadıkça da, Kuran’da da anlatılan o, bazı insanların, içinde bulundukları durum ne kadar sıkıntılı olursa olsun, bulundukları yerden kımıldamaya direnmeleri durumu.

Hepimiz hayatımızdaki problemlere, zorluklara çareler arıyoruz.

Peki ya size aradığınız çareler çoktan gelmişse ve siz bulunduğunuz yerden kımıldamayı reddederek, kendi kendinizi daha güzele ulaşmaktan engelliyorsanız?

İşte bu sebeple bir öğretmenin yardımını almak, hayatta ve çekim yasasında başarının, kaçınılmaz İLK ADIMI oluyor.

Açıkçası ben çekim yasasının dünyaya en büyük armağanının “çekim yasasını” öğretmesinden ziyade, BİR ÖĞRETMENLE çalışma, BİR ÖĞRETMENDEN hayatta yardım alma alışkanlığını yayması olduğunu düşünüyorum.

İYİ VE DOĞRU BİR ÖĞRETMENLE HAYATTA YAPILAMAYACAK ŞEY YOK ARKADAŞLARIM.

Siz bana yaklaşmak şeklinde ufak bir adım atabilirseniz, benim yanıma geldiğiniz andan itibaren, her şeyin, hayatın, ilerlemenin çok daha kolay çok daha sıkıntısız hale geldiğini göreceksiniz.

Ben size Musa peygamber gibi yaşadığınız yeri bırakıp başka bir yere gitmeniz şeklinde zor ve külfetli bir çözüm önermiyorum fakat, benim çözümümün de bir külfeti var:

Hayatta, şimdiye kadar alışık olmadığınız bir hareketi yaparak, benim gibi bir öğretmenden yardım almanız.

Eğer bu size zor geliyorsa, hani bazen çocuklarımıza okul dışında öğretmen tutuyoruz ya, derslerine yardım etsin diye, işte onun gibi. :D

AMA BU SEFER ÇOCUĞUNUZ İÇİN DEĞİL, SİZİN İÇİN.

Siz de özel öğretmenden ders almaya layıksınız.

Hayatınız, hayalleriniz, dilekleriniz, özel bir öğretmenin yardımını aramaya layıklar.

Follow Me on Pinterest Pinterest'te Takip Et!
 
Yorumlar (4)
  1. selcen
    17:58, 24 Mayıs 2012

    Merhaba Funda Öğretmenim,
    Gerçekten siz özel ve değerli bir insansınız.Sabrınız,ilginiz,içtenliğiniz ve herşeyden önemlisi sevginizle bizler için gösterdiğiniz çaba yanında, bizimkisi öylesine küçük bir çaba ki bence…Kendini seven, değer veren ve hayat parçalarını önemseyen her arkadaşın Ankarada olması gerek.Güzelliklerden ve doğrulardan yana olduğumuzu göstermeli ve niyetimizi güçlendirmeliyiz.Sonuçta bu çaba bile öncelikle kendimiz için,sonra hayatımıza gelecek güzellikler için.Bence paha biçilmez bir organizasyon bu.Allah’ın izni ile ben asla kaçırmayı düşünmüyorum ve herkes orda olsun istiyorum.Salona sığmayalım, taşalım ve birlikte güçlenelim istiyorum.Tıpkı Maratonumuzdaki gibi…
    Sonsuz Sevgilerimle,

  2. özlem
    19:25, 24 Mayıs 2012

    Sevgili Funda Hocam,

    Hayırlı kandiller diliyorum. Bugün de makalenizi heyecanla ama sabırla bekledim. Beklediğime de değdi doğrusu :D İyi ki benim öğretmenimsiniz.Ve ben iyi ki seminerinize katılabiliyorum :D :D

  3. Funda Teyze
    12:58, 26 Mayıs 2012

    Selcen arkadaşım,

    Güzel sözlerin için çok çok sağ olasın. :D

    Ben de her yazımda tavsiye ettiğim o ÇABA’yı, elimden geldiğince göstermeye ve örnek olmaya çalışıyorum. :D

    Allah hepimizin niyetini çok iyi biliyor.

    Birbirimizden, birbirimizin niyetinden güç almak, hayatımıza Allah’ın yardımıyla TÜM güzellikleir çekmek için çok önemli gerçekten de. :D

    Orada olacağın için sağ olasın.

    Gelecek tüm arkadaşlara da sonsuz teşekkürler.

    Öğreteceğim bazı hayatımız için ELZEM bilgileri düşündükçe, ben de herkes orada olsun istiyorum AMA kimin orada olacağını sadece ve sadece Allah biliyor.

    Hayatta kimin hangi bilgiyi öğrenmesi gerektiğini sadece Allah biliyor. Biz Allah ile kimsenin arasına giremiyoruz.

    Bu sebeple, katılım şartlarından biri olarak, “Allah’a sığınıp bir öğretmen aramış olmak” var.

    Güzel dileklerin için ÇOK ÇOK teşekkürler.

    Çok çok sevgiler

  4. Funda Teyze
    13:02, 26 Mayıs 2012

    Sevgili Özlem arkadaşım,

    Makalemi heyecanla ama sabırla beklediğin için çok çok sağ olasın. :D

    Beklediğine demesine ise çok çok sevindim. :D

    Sen de iyi ki benim öğrencimsin ve iyi ki, Allah’ın izni ve yardımıyla seminerde buluşabilme umudumuz var.

    Çok çok sevgiler

Yorum Yaz

Bu site, çok sevgili ve değerli ÖĞRENCİLERİM ve öğrencim olmak isteyen bayanlar için hazırlanmıştır.

Funda Teyze'nin öğrencileri kimler?:

Funda Teyze'nin öğrencileri:
** Akıl ve kalp merkezli,
** Hayatın 8 parçasını seven, sevmek isteyen,
** Hayatının her parçasında başarı isteyen,
** Hayatının her parçasını takdir etmeyi, teşekkür etmeyi bilen ve seven,
** Bir hatasını, yanlışını farkedince, bunun üzerinde ısrar etmeden azim ve kararlılıkla vazgeçmeye, hep iyiden, güzelden, doğrudan yana olmaya kararlı ve niyetli,
** Ve en önemlisi de, öğrenmeyi çok ama çok seven,
** doğru öğretmeni bulduktan sonra, hayatının her parçasında da olduğu gibi öğretmenine de sadakat gösterebilen,
** Allah'ı seven,
** Allah'ın da onu ve herkesi çok sevdiğini bilen,
** Anne veya anne olmak isteyen,
** Mutlu ve huzurlu bir aile kurmak isteyen,
** Mutlu, huzurlu, sağlıklı, bolluk ve bereket içerisinde bir hayat isteyen,
** Hayatının 8 parçasında hayırlı uğurlu işler yapmak isteyen,
** Türk hanımları.

Hayatımızın 8 parçası derken, hemen hatırlatayım, hayatın vazgeçilemez 8 parçası şunlar:
1- Kişinin kendisi,
2- Ailesi,
3- Arkadaşları, ülkesi,
4- Tüm insanlık,
5- Tüm canlılar,
6- Tüm fiziksel evren,
7- Ruhlarımız,
8- Allah.

Beyler ve öğrenci olmaya niyeti olmayan bayanlar da tabii ki okumak isterlerse okuyabilirler ancak yorum ve sorularınızı kabul edemeyeceğimiz ve cevap veremeyeceğimiz için lütfen kusura bakmayın.

31 Aralık 2011 tarihi itibariyle artık, rumuzlu yorumları kabul edemiyoruz.

Harikulade yorumlarınız bizim için çok değerli. Bu sebeple, hayatın her hangi bir parçası için sevgisiz, saygısız, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.

Aynı şekilde özel cevap isteklerini de karşılamam artık mümkün olamıyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.

Lütfen yorumunuzda, okuyanlara ve güzelim Türkçemize olan sevgi ve saygınızı da, imla kurallarına elinizden geldiği kadar dikkat ederek gösterin.

Çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler,

=======================
Çekim Yasası Öğretmeni
Ve Harikulade Dileklerin Funda Teyzesi
=======================

Not:
Harikulade dilekler derken kastettiğimiz hayatın 8 parçası için hayırlı, uğurlu, faydalı, güzel dilekler. Hayatın 8 parçasından birini veya daha çoğunu yok farzetmeyen, zarar vermeyen, iyi, güzel, doğru dilekler.
Hepimize kolay gelsin. :D

No trackbacks yet.

Mesaj gönder!
Loading...