Harikulade Bir Hayat Yolundaki Fırtınalar….

Sevgili arkadaşlarım,

Biz dileklerimiz, hayallerimiz, hayat amacımız, ve hayatın 8 parçasına FAYDA uğruna adım atmaya başlayınca, hatta bu yolda belli bir mesafe kat edince, bir gün hiç ummadık bir şekilde, bir an geliyor, hayatımızda HER ŞEY, YERİNDEN kopuyor.

Sihirbazın numarasını yapmadan önce, elini kolunu hızlıca sağa-sola yukarı-aşağı oynatıp sallaması gibi, hayat güzel günleri bize sunmadan önce, şöyle her şeyi bir, darmadağın dağıtıveriyor bir an.

Tabii bu bir an, bu geçici karışıklık, günler hatta bir kaç hafta veya ay da sürebiliyor.

Hayatımızın taşları, yepyeni ve harikulade bir düzenle yerlerine oturmadan önce, eski düzenin, eski taşların yerlerinden kalkması, silkelenmesi, dağıtılması gerekiyor.

Bunu şuna da benzetebiliriz:

Hani rubik küp denen bir oyun vardır.

6 yüzü olan bu kübün her yüzünde belli bir renk toplamaya çalışırız hani, döndüre döndüre.

VE bayağı uğraşıp, 1 yüzeyi tek renk yaptıktan sonra, eğer 2.yüzeyi, 3. yüzeyi tek renk yapmak istiyorsanız, o kadar uğraşıp düzelttiğiniz o İLK yüzeyi karıştırmaya da razı olmanız gerekir.

Eğer ona dokunmak, karıştırmak istemiyorsanız, rubik küpün tamamını çözmeyi de unutmanız lazım.

Bir başka ifadeyle,

Eğer hayallerimize giden yolda, bir çıkmaz sokakla karşılaşmışsak, veya çıkmaz bir sokakta yaşar hale gelmişsek, önce bir geriye doğru gitmek, görünüşte geriye adım atmak gerekiyor.

Oysa ki, bu hareket, bu karışıklık, sihirbazın o herşeyi karman çorman etmesi, sadece YENİ ve GÜZEL DÜZEN öncesi fırtınadan ibaret.

Bu durumu bir de, bahar temizliğinde dağılan eve de benzetebiliriz. :D

Evet, köşeyi kuytuyu temizlemek için her şey yerinden oynar, halılar kalkar, dolaplar, yataklar çekilir, pencereler açılır içerisi buz gibi olur.

Ama zorlu bir günün akşamında, HER ŞEY harikulade güzel ve tertemiz bir şekilde yerini bulur.

İnsan keyifle, bu temizliğin ve güzelliğin tadını çıkartır.

**************************************

Çekim yasasını layıkıyla işletip, büyük başarılar elde eden sevgili arkadaşlarım,

Eğer siz de kendinizi bu tür bir karmaşa, dağınıklık ve belirsizlik içerisinde bulursanız veya bulduysanız, tam siz yukarı çıkarken, başarıyla ilerlerken, hayatınızda bir fırtına kopuvermişse, merak etmeyin.

Allah sizinle ve her şey yolunda.

Allah’a sığının ve yukarı çıkmakta olduğunuzu bilin.

Elbette, yaşadığınız problemin, veya sorunun veya tehlikenin ÇÖZÜMÜ için, mutlu bir sona ulaşması için elinizden geleni yapmanız gerekiyor.

Bu seyretmelik bir durum değil.

Bu da yine açılan önemli bir kapı.

Bu tür fırtınaların bazen amacı, sizi uyandırmak, sizi harekete geçirmek, hayatınıza daha da sahip çıkmanızı sağlamak oluyor.

Ve bu sebeple, hayatınızda en ufacık bile olumsuz seyreden bir konu veya kişi varsa, o konuda da, o kişi hakkında da sorumluluk alıp, belki eskisinden daha da büyük bir enerji ile olaya ve kişiye sahip çıkıp, yükselmek istediğiniz seviyeye yakışır bir ciddiyetle, konuyu, olayı halletmeniz, düzeltmeniz gerekiyor.

Bu tür bir olay, inanın, ne kadar kötü olursa olsun, ne kadar kötü gözükürse gözüksün, iyiye çevrilebilir, EĞER siz sorumluluk alırsanız ve bu kapının hakkını layıkıyla verirseniz.

“Nasıl vereceğim?” diyorsanız,

** Allah’a sığınıp,
** Hayatın 8 parçasına hayır, uğur, fayda üzerine,
** Ve aklınız kalbiniz hemfikir olacak şekilde,
adım atarak, vereceksiniz.

Allah’a sığınmak ne demek?

Dua etmek demek.

Allah’a konuşmak demek.

Allah’ı dinlemek demek.

Kuran okumak demek.

Hayatınızı Allah’ın hoşnutluğunu almak açısından tekrar gözden geçirmek demek.

Hayatın 8 parçasına hayır, uğur, fayda üzerine olmak ne demek?

Kendimize, ailemize, arkadaşlarımıza, başkalarına, ülkemize, insanlığa, maddi ve manevi aleme, Allah’a haksızlık yapıp yapmadığımıza bakmak ve bunu yapıyorsak, KESMEK demek.

Daha da önemlisi, yukarı çıkmak yolunda olan sizin gibi bir insanın, etrafına verebileceklerini YETERİNCE verip vermediğine bakması ve DAHA DA ÇOK VERMESİ demek.

Bu aile bireylerine sevgi olabilir.

Allah’a duada, yakınlıkta azlık olabilir.

Yeterince uyku uyumamak, sağlığı için gösterebileceği en güzel dikkati göstermemek olabilir.

Etrafımızdaki insanlara bir takım bahanelerle az sahip çıkmak, fazla sahip çıkmamak, onları kendi başlarına bırakmak olabilir.

Sorumluluk demek, korumak, kollamak, sahip çıkmak, yardım etmek demek. Baykuşa, kurda, yılana, yem etmemek demek.

Sorumluluk almamak demek, korumamak, kollamamak, sahip çıkmamak, yardım etmemek demek. Hayatın iyiliğine ve güzelliğine yeterince sahip çıkmamış olmak, kötülüklere fazla ses çıkarmamış olmak, hatta onay vermiş olmak demek.

Mesela, bir düğünde, arsız bir dansöz, erkeklere fazla yakınlık gösterirken, hatta evli bir tanıdığımızın kocasına olmayacak hareketlerde bulunurken, biz de bunu sessiz veya gülerek karşılamışsak, SUSMUŞSAK, ve hatta “Aman bana bulaşmayan yılan bin yaşasın” demişsek, o an hem o tanıdığımızı, hem de onun eşini o yılana yem ediyoruz.

Üstelik, bu hareket kendi çekim alanımızı da bu konuda gevşettiği için, ileride bu tür bir olayın başımıza gelme olasılığını da az veya çok arttırmış oluyoruz.

Bu dansöz olmaz da, şair olur, gazeteci olur, roman yazarı olur, şarkıcı, film yıldızı, manken veya işyerindeki dışarıdan masum görünüp, içten içe başkalarının eşlerini ayartmakta hiç bir sakınca göremeyen bir ahlaksız olur.

Özetle, eskisinden daha çok dikkat, daha çok çaba, daha çok enerji ile hayata sarılmak ve iyiden, güzelden, doğrudan yana sorumluluk almak demek bu.

Aklınız kalbiniz hemfikir olacak şekilde adım atmak ne demek?

Her zaman ve özellikle de bu fırtınalar esnasında, olaylara hem akılla hem de kalple bakmak demek.

Gemisi fırtınaya yakalanmış bir kaptanın, hem hesabını kitabını, haritasını iyi bilmesi, hem de içgüdülerine, kalbine, Allah’a güvenmesi gibi.

Sonuçta atılan adım ne olursa olsun, akıl ve kalp hemfikir olarak atılınca, iç huzuru, ve bilgelik, Allah’ın izniyle HER ZAMAN mucizevi bir şekilde en harikulade sonuca ulaşmamızı sağlıyor.

Aklımızı kalbimizi kullanmak ne demek?

Düşünmek, üstelik de olabilecek en iyi niyetimizi takınarak düşünmek demek.

Sormak soruşturmak, araştırmak demek

Bilge insanlarla konuşmak, onlardan tavsiye almak demek.

Ve de en önemlisi olayı, en güzel, en hayırlı şekilde çözmeye odaklanmak demek.

Aklımızı kalbimizi kullanmak demek, ne yaparım da intikam alırım veya ne yaparım da bana yapılan haksızlığı bin katıyla iade ederim demek DEĞİL.

Aklımızı kalbimizi dinlemek, EN AHLAKLI, EN HAYIRLI, çözüm için bütün benliğimizi seferber etmek demek.

*******************************************

Ve yazılarımda kendini bulan, kalpdaş arkadaşlarım için bir ÖZEL DUYURU:

Geçen gün bir öğrencimden gelen şu mesaj beni çok mutlu etti:

Hocam geçen gün sabah uyandığımda ‘neden maraton yapmıyoruz, keşke yapsak’ diye bir düşünce aklımdan geçti. O gün epostama baktığım zaman 100 günlük maraton yapacağımıza dair epostanız geldi. O kadar sevindim ki. Kalp kalbe karşıymış. Bugün kayıt oldum.”

İşte kalpdaş derken hem bu tür ortak düşünce ve duygulara sahip arkadaşlarımı kastediyorum hem de makalelerimi kendi fikir, düşünce ve hislerine tercüman olmuşum gibi hisseden arkadaşlarımı kastediyorum.

VE sevgili kalpdaş arkadaşlarım,

Harikulade Dilekler Maratonu 4 Ekim’de başlıyor!!!!!!!

100 günlük bu ÖZEL maraton’da, Funda Teyzen’in özel olarak sipariş edip yaptırttığı bir teknoloji ile hazırlayacağımız DİLEK PANOLARIMIZ ile dileklerimize daha da canlı canlı odaklanacağız.

Şahsen, benim geçen Nisan’daki maratonda odaklandığım SEMİNER dileğim, ve hazırladığım DİLEM PANOM, Ağustos’ta gerçekleşti çok şükür. :D

İşte hazırladığım dilek panom ve Ağustos’ta gerçekleşen seminerimin, panomda hayalini kurduğum bir anının gerçek olan resmi:

Farkında mısınız, aralık duran kapıdan görünen tabloya kadar, merdivenin yanındaki camekandan görünen gökyüzüne kadar, masasıyla ve sandalyesiyle bile, incecik detaylarıyla gerçek olmuş. :D Ben de mutlulukla farkettim.

Biz de bu özel maratonda, arkadaşlarımızın DİLEK PANOLARINA bakıp hem ilham alacağız, hem onları sevindireceğiz, hem de beraber şükredeceğiz.

ÖNEMLİ NOT ve UYARI:

Sanırım artık Funda Teyzen’in öğrettiği konuları çok iyi anlamışsınızdır. :D :D

Eğer Dilek Panonuzda, şarkıcı, türkücü, manken, film yıldızı, prenses vs. ünlü veya ünsüz, açık saçık resimler kullanmak istiyorsanız, lütfen maratona katılmayın.

Bu kural açık saçık gelinlikler ve gelinler için de geçerli. :D

Sevgili arkadaşlarım,

Ağustos seminerime gelen arkadaşlarım da gördüler, ben tesettür denen giyim tarzında bir insan değilim. Hatta o tür bir giyim tarzının da bir aşırılık ve hatta politik aşırılık olduğunu düşünüyorum.

Fakat, açık saçık giyinmek, insanın vücudunu teşhir etmesi, yanlış ve hayata zarar veren bir şey.

Bunu tecrübe ile biliyorum. İstatistikler ile biliyorum. Aklımla ve kalbimle biliyorum.

Ve işin asıl bizi çekim yasası açısından ilgilendiren çok önemli bir noktası var ki, o da şu:

Başkalarının vücut resimleri ile odaklandığınız dilekler, BİLİN Kİ çekim yasası açısından SİZİN KENDİ ÖZ dileklerinize zarar veriyor.

Eğer maratonda bu tür resimler kullanan olursa, resimleri silmesi istenecektir kendisinden, önceden de bilginiz olsun.

Ayrıca bu konunun dileklerinize olan zararı konusunda çok önemli bilgileri, 13 Ekim Cumartesi saat 18′deki “Temizlik Saati” Teleseminerimde de anlatacağım.

(Unutmadan bu teleseminer, maratona katılanlara hediye. :D)

*********************************

VE BU MARATONDA BİR İLK DAHA:

İDEAL HAYAT EGZERSİZİ

Sevgili arkadaşlarım,

Şimdiye kadarki maratonlarda hep TEK BİR DİLEK için İDEALLER ALIŞTIRMAMIZI yapmıştık.

Ancak 100 günlük bu özel maratonda İDEAL HAYATIMIZ için bu alıştırmayı beraber yapacağız.

Bir başka deyişle sadece 1 dilek değil, hayatımız hakkında pek çok dilek için hatta TÜM dileklerimiz için, maraton koşacağız.

** Dilek Panosu…
** İdeal Hayat Alıştırması…

Sevgili arkadaşım,

Hayalindeki İDEAL HAYATI SEN BİLİYORSUN.

Ancak bu ideal hayata kavuşabilmek için, onu aklının ve kalbinin derinlerinden de çıkartıp, gözlerinin önüne de getirebilmen, dile de getirebilmen, hissedebilmen ve düşünebilmen gerekiyor.

İşte bu noktada, Funda Teyzen’in yol gösterişleri ve tavsiyeleri çok yardımcı oluyor.

İdeal hayatını TAM OLARAK DETAYLARIYLA bilebilmen, hissedebilmen için, bu özel maratona mutlaka ama mutlaka katılmanı tavsiye ederim.

Hayallerin için, dileklerin için, ideal hayatın için, sevdiklerin için, seni sevenler için, hayatının HER parçası için, bu yolda harcayacağın, HER SANİYEYE, HER ÇABAYA, HER KURUŞA değer, inan.

Dileklerine ister maraton, ister makale, ister e-posta, ister e-kitap, ister e-kursla yardım ettiğim, hatta e-kursuma kabul etmeyerek yardım edip, hayata sarılmalarını sağladığım, borçlarından kurtulmasına, dileklerine kavuşmasına yardım ettiğim  TÜM arkadaşlarıma bir mesaj daha:

İdeal hayatınıza kavuşunca,

‘Funda Teyzen’i de unutma, lütfen.’ :D :D

****************************************

VE Harikulade bir hayat yolundaki fırtınalar konusunda bir önemli mesaj daha:

Bu fırtınalar sırasında, bilmemiz gereken EN ÖNEMLİ NOKTA,

bu fırtınanın ertesinde her şeyin eskisinden kat kat daha güzel bir şekilde olacağını bilmek konusu.

Çünkü zaten o fırtına, hayatımızda yanlış giden bir konu sebebi ile gerçekleşiyor. O fırtına çıkıyor ki, o konu düzelebilsin, ve her şeyle beraber, o konu da harikulade bir hale gelebilsin.

Fırtınalar sırasında bunu hiç unutmayalım. Ve herhalükarda o fırtınadan Allah’ın yardımıyla, harikulade bir şekilde çıkacağımızı bilelim.

Açılan en ufak kapıların bile hakkını verelim.

Hep Allah’a sığınıp, hayatın 8 parçasına fayda ve akıl/kalp hemfikirliği ile kapılarımızı geçelim.

Fırtına sonrası, yepyeni bir seviye, yepyeni bir huzur, yepyeni bir dünya SENİ bekliyor.

Ha gayret,

Sana güveniyorum.  :D :D :D

Unutma,

HERHALÜKARDA HARİKULADE. :D

Follow Me on Pinterest Pinterest'te Takip Et!
 
Yorumlar (0)

Henüz yorum yok.

Yorum Yaz

Bu site, çok sevgili ve değerli ÖĞRENCİLERİM ve öğrencim olmak isteyen bayanlar için hazırlanmıştır.

Funda Teyze'nin öğrencileri kimler?:

Funda Teyze'nin öğrencileri:
** Akıl ve kalp merkezli,
** Hayatın 8 parçasını seven, sevmek isteyen,
** Hayatının her parçasında başarı isteyen,
** Hayatının her parçasını takdir etmeyi, teşekkür etmeyi bilen ve seven,
** Bir hatasını, yanlışını farkedince, bunun üzerinde ısrar etmeden azim ve kararlılıkla vazgeçmeye, hep iyiden, güzelden, doğrudan yana olmaya kararlı ve niyetli,
** Ve en önemlisi de, öğrenmeyi çok ama çok seven,
** doğru öğretmeni bulduktan sonra, hayatının her parçasında da olduğu gibi öğretmenine de sadakat gösterebilen,
** Allah'ı seven,
** Allah'ın da onu ve herkesi çok sevdiğini bilen,
** Anne veya anne olmak isteyen,
** Mutlu ve huzurlu bir aile kurmak isteyen,
** Mutlu, huzurlu, sağlıklı, bolluk ve bereket içerisinde bir hayat isteyen,
** Hayatının 8 parçasında hayırlı uğurlu işler yapmak isteyen,
** Türk hanımları.

Hayatımızın 8 parçası derken, hemen hatırlatayım, hayatın vazgeçilemez 8 parçası şunlar:
1- Kişinin kendisi,
2- Ailesi,
3- Arkadaşları, ülkesi,
4- Tüm insanlık,
5- Tüm canlılar,
6- Tüm fiziksel evren,
7- Ruhlarımız,
8- Allah.

Beyler ve öğrenci olmaya niyeti olmayan bayanlar da tabii ki okumak isterlerse okuyabilirler ancak yorum ve sorularınızı kabul edemeyeceğimiz ve cevap veremeyeceğimiz için lütfen kusura bakmayın.

31 Aralık 2011 tarihi itibariyle artık, rumuzlu yorumları kabul edemiyoruz.

Harikulade yorumlarınız bizim için çok değerli. Bu sebeple, hayatın her hangi bir parçası için sevgisiz, saygısız, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.

Aynı şekilde özel cevap isteklerini de karşılamam artık mümkün olamıyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.

Lütfen yorumunuzda, okuyanlara ve güzelim Türkçemize olan sevgi ve saygınızı da, imla kurallarına elinizden geldiği kadar dikkat ederek gösterin.

Çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler,

=======================
Çekim Yasası Öğretmeni
Ve Harikulade Dileklerin Funda Teyzesi
=======================

Not:
Harikulade dilekler derken kastettiğimiz hayatın 8 parçası için hayırlı, uğurlu, faydalı, güzel dilekler. Hayatın 8 parçasından birini veya daha çoğunu yok farzetmeyen, zarar vermeyen, iyi, güzel, doğru dilekler.
Hepimize kolay gelsin. :D

No trackbacks yet.

Mesaj gönder!
Loading...