Çekim Yasası ve Türkiye’ye Verilen Zararlar – 2

Ağustos…

Seyahat…

Hava alanları…

Uçaklar…

Ankara…

Ziyaretler…

Ve en önemlisi de, HARİKULADE BİR HAYAT için,

** hayatlarının 8 parçasını da kucaklamaya,
** ve hiç birinin zarar görmesine göz yummamaya,

kararlı ve azimli, çok çok sevgili arkadaşlarımla ve öğrencilerimle buluştuğumuz seminerle, dolu dolu geçen bir Ağustos,

Ramazan…

Ve bir bayram.

Geçen seneki Ramazanı “Harikulade Dilekler Maratonu“muzda şükrederek ve dileklerimize odaklanarak geçirmiştik ya, bana sanki bu Ramazan, geçen Ramazan’daki o maratondaki şükürlerimin bir ödülü gibi geldi. :D

Şükürler olsun Allah’a.
Şükürler olsun Allah’a.
Şükürler olsun Allah’a.

Allah’tan temizlik fırsatları hem seminer sırasında, hem de ertesinde açıldı, çok şükür.

Mesela seminerimize katılan bir arkadaşın yıllar önce, bir Vakıfbank ATM’sinde meydana gelen ve dünyasını karartan yaşadığı bir olay meğer, seminerimizin yapıldığı Sheraton’un hemen yakınlarında meydana gelmiş.

Bir yakınının hesabından, onun kartı ile ve onun isteği üzerine para çekerken para gelmemiş ve o da bir başka Vakıfbank ATMsi aramış ve başından aşağı kaynar sular dökülerek, paranın hesaptan çıkmış olduğunu görmüş.

Tabii o akrabası, bu duruma inanmayıp kendisini hırsızlıkla suçlamış ve arkadaşımız, bu konuda Basamak Atlamak adlı e-kursumuzda, Funda Teyze ile temizlik yapana kadar, bu olay, keder dolu bir anlar ve anılar zinciri olarak arkadaşımızın hayatını hep gölgelemiş, karartmış.

Seminerdeki bir başka arkadaşımızın bunu duyunca, aynı olayın kendisinin de başına geldiğini söylemesi, ve Vakıfbank ATMlerinin parayı geç verip, büyük bir ihtimalle bir sonraki kişiye parayı vermiş olması, benim “Acaba bu konuda mağdur olan daha kaç kimse var Türkiye’de?” diye düşündürdü. (Ama bu konu bugünkü makalemizin ana konusu değil. :D)

Benim seminerime gelen tam “2 kişinin birden” hayatında aynı olayın olmasının bir tesadüf olamayacağını ve “bir sebebi olmalı” diye düşündüm ben.

Bu olaydan alınacak bir ders, bu tür para ve banka kartı konularında, o kişilerin ricası da olsa, bir tür “başkalarının kartını kullanmama prensibi” edinip, bu tür bir rica ile hatta yalvarma ile de karşılaşırsak, kibarca ama kesin bir şekilde özür dileyip, prensip gereği yapamayacağımızı anlatmak olabilir.

Ve daha pek çok hayırlı, uğurlu, iyi, güzel, doğru bir ders çıkartmak mümkün bu tür olaylardan.

Ve bir de, o arkadaşıma, bankaya gidip bu olayı bildirmediği için de temizlik yapmasını tavsiye ettim.

Ne de olsa, bankanın da para çekme aletlerinde bir bozukluk veya yavaşlık varsa, bunu ya düzeltmeleri ya da bir uyarıda bulunmaları gerekir.

Ve pek tabii, ben de bu olayda kendi üzerime düşen sorumluluğu alıp, elimden gelen bir hareket olarak, bu konuyu bu makalemde yazmak ve benzeri bir olay sebebi ile hayatı kararmış, acılar çekmiş kimseler varsa bu yazımı okuyan,

** temizlik yapmanın mümkün olduğunu,
** o acılarla ve suçlamalarla, pişmanlıkla ve özellikle de DEĞERSİZLİK hisleriyle hayatınızı yaşamanıza gerek olmadığını,

hatırlatmak isterim, sevgili arkadaşlarım.

********************************************

Para Bolluk Zenginlik adlı temizlik seminerimizde, hem para, bolluk, zenginlik konularında, hem de hayatın her parçasında pek çok yalan ve yanlışlar için temizlik yaptık sevgili arkadaşlarım.

Ve ben de, seminerden bir kaç gün sonra, seminerimizin yapıldığı mekana kalan ödememi yapmak için tekrar uğramak durumunda kaldım.

Ve oradan dönüşte, şaşkınlık içinde, ve beynimde şimşekler çakarak Allah’ın bir mucizesi ile, inanılmaz bir şekilde, bir temizlik konusu, bir temizlik fırsatı buldum.

Başımdan aşağı kaynar suların döküldüğü, kendimi değersiz hissetmeme sebep olan, bir olay, ve duyduğum, bana söylenmiş bir söz yalanlar ve yanlışlar bankasının derinlerinden yüzeye çıkıverdi. (Aniden su yüzüne çıktı, diyecektim ama diyemiyorum aşağıda nasıl çıktığını anlatırken göreceksiniz ki 1.5 saat sürdü çıkması. :D :D)

Ve hem seminer sırasında, hem de uzun yıllar boyunca benim kendi yaptığım temizlikler sırasında, bu konunun nasıl olup da hiç çıkmadığına şaşarak, ŞÜKÜRLER İÇERİSİNDE, gerçekten ŞÜKÜRLER İÇERİSİNDE ve sevinçle temizlik yaptım. :D

O temizlik konusunu önce seminere katılan arkadaşlarıma özel bir e-posta ile yazmayı düşündüm ama sonra farkettim ki, bu konu TÜM TÜRKİYE’YE YAYILMIŞ bir illet ve zararı çok büyük.

Aklıma hemen geçen bayramda yazdığım “Türkiye’ye Verilen Zararlar” adlı makalem geldi.

Allah’ın yardımıyla bugün yazacağım bu temizlik konusu da, Türkiye’ye verilen zararlar hakkında yazdığım ikinci makale oluyor.

Yani 2. bölüm.

Bunu da yine sizlere bir bayram hediyesi olarak yazmaya karar verdim.

(Evet yayınlanana kadar bayram geçti ama siz yine de bunu bayram hediyesi olarak kabul edin. Çünkü, bu konuda yapacağınız temizliklerin hayatınıza bayram sevinçleri getireceğine cidden inanıyorum. :D :D)

Ve eğer bu temizlikleri benimle beraber canlı canlı TELESEMİNERDE yapmak isterseniz, bu konuya özel bir telesemineri 8 Eylül 2012 Cumartesi günü saat 18:00′de yapmaya niyet ediyorum.
,
Bu konuda da ayrıca haberimi ve özel e-postamı bekleyin. :D

******************************

Bu çıkan temizlik konusu, sevgili arkadaşlarım, maalesef içinde bir çirkinlik de içeriyor.

Aslında sırf bu sebeple, yani içindeki bu çirkinlik sebebi ile hiç yazmamayı bile düşündüm.

Ama işte yazmaya karar vermeme sebep olan, Kuran’dan bize “çirkin şeylerin konuşulması mı, konuşulmaması mı gerektiği” hakkında bir öğüt:

***************************************
NİSA SURESİ

148. Allah çirkin sözün açıklanmasını sevmez. Zulme uğratılan kişi müstesna. Allah Semî’dir, Alîm’dir.

Kuran Türkçe Çevrisi: Prof Dr. Yaşar Nuri Öztürk

Nisa: Kadınlar
Zulm: haksızlık
Semi: İşiten
Alim: Bilen
***************************************

Ve bu ayeti ve buradaki öğüdü alarak, aslında zamanında bana yapılan bir haksızlık olmasından da başka, siz sevgili arkadaşlarımın genel olarak dahi olsa, bu haksızlıktan olumsuz etkilenmenizi istemediğim için, bu temizlik konusunu, nasıl ortaya çıktığıyla da beraber yazmaya karar verdim.

Bu yazıyı okuyan sizlere hayırlı uğurlu olmasını, ve sizler aracılığı ile ulaşacak ve gerçekleşecek olan tüm hayırlı uğurlu olaylara vesile olmasını diliyorum.

Ve önce bu temizlik konusunun nasıl çıktığını anlatmak isterim ki, hem olayı daha iyi anlayabilin ve hem de kendi hayatınızda benzeri durumlar olduğunda bu farkındalığınız hemen size yardım etsin.

Hem de Allah’tan gelen temizlik konularının çok ilginç şekillerde ve hiç ummadığınız şekilde gelebileceğini bilin ve anlayın. :D

Biliyorsunuz, Ağustos’un başlarında hem seminerimin hem de ailemi, sevdiklerimi, doğduğum ve büyüdüğüm şehri görecek olmanın heyecanıyla Ankara’ya doğru yola koyuldum. :D

Biraz uzun bir hikaye ama, yokluğumda, benim doğduğum evimiz istimlak olmuştu, ve annemler de yeni bir eve (maşallah, maşallah, maşallah, çok çok güzel bir eve) taşınmışlardı.

Bu çok güzel ev, biraz şehir dışında ve araba yoksa şehre gidip gelmek bayağı zorlu olabiliyor, sevgili arkadaşlarım. :D

Ama sağ olsunlar, kardeşim, onun arkadaşları, ablamın arkadaşları, bana hiç bir sıkıntı yaşatmadılar.

Tabii taksi ve otobüs de mevcut, çok şükür. :D

Hatta seminer ertesi Eskişehir’e giden bir arkadaştan da beni yollarının üzerinde olduğunu tahmin ettiğim, o bölgenin yakınına kadar bırakmalarını rica etmek de, yine çok şükrettiğim ve teşekkür ettiğim bir şeydi. :D

Uzun lafın kısası, seminerimizden bir kaç gün sonra, seminerin yapıldığı mekana, kalan ödememi yapmak için kardeşimin bir arkadaşıyla rahatlıkla gittim.

Ve dönüşte de hemen o binanın önündeki otobüs durağından annemlerin evinin olduğu yere giden bir otobüsü beklemeye, ve beklerken de, hem Allah’a şükürler içerisinde dua etmeye, hem de gelen geçeni izleyip, çekim yasasını daha iyi öğretmek için neler yapabilirim diye düşünmeye karar verdim.

Sevgili arkadaşlarım,

İlk yarım saat mutlulukla, şükürle, duayla ve heyecanla geçti. :D

İkinci yarım saat, biraz sıkılarak ama fırsattan istifade temizlik yaparak geçti. :D

Ama 1 saat, 1.5 saate yaklaşıp otobüs hala gelmeyince, eski yıllardan, üniversiteye giderken beklediğim o otobüslerin, okula yaptığım tüm o sıkıntılı yolculukların ve hatta bu sebeple okula gitmediğim ve kaçtığım günlerin anıları ve acıları akın akın aklıma ve kalbime geliverdi. (Evet, kampüs de şehir dışında ve uzaktaydı.)

Bir başka deyişle, bir temizlik konusu (tabii aslında fırsatı :D) başımdan aşağı kara bir bulut gibi çöktü. :D

O zamandan bu zamana bir arpa boyu yol gidememiş gibi hissettim kendimi. :D

Çünkü temizlik kapıları açıldığında, ve o temizlik konusunun İÇİNE GİRİP ONU AKLIMIZDA VE KALBİMİZDE yaşamaya başladığımızda aynen böyle hissediyoruz, sevgili arkadaşlarım, sanki bir arpa boyu bile yol gidememişiz gibi. (Merak etmeyin, temizliklerinize devam edin, ve bilin ki Allah’ın yardımı ile çok yol aldık, çekim yasasını anladık, kullandık, temizlik yapmayı öğrendik ve pek çok pek çok başarılar elde ettik. :D Bundan sonra da açılan temizlik kapıları sadece ve sadece bizim onları temizlememiz için bir yol gösteriş. :D Daha büyük başarılara ve iyiliğe, güzelliğe, doğruluğa ve temizliğe doğru Allah’tan bir yol gösteriş, bir lütuf. :D)

Ve bu bekleme sırasında, üzerime çöken bu temizlik kapısından da başka, tam da seminerim için ödeme yapmamın ertesinde, kendimi bir otobüs durağında 1.5 saat beklerken bulduğum için utandım. :D

Ben ki, bolluk ve zenginlik için seminer vermiş, çekim yasası öğretmeni, Funda Teyze. :D :D

Bir taksiye atlamak, kardeşimden yardım rica etmek ve daha tonlarca çare dururken, kendimi sıkıntı içerisinde gelmeyen bir otobüsü beklerken bulunca, yıllar boyunca ve belki de ülkece hepimizin HER BİR HÜCRESİNE KAZINMIŞ bir yalan, bir yanlış, ve çirkin bir söz, Allah’tan temizlik yapmam için bir fırsat olarak, aklımda ve kalbimde şimşekler çakarak yankılandı:

Ayranı yok içmeye…

Sanki yanıbaşımda hani GONG denen şu kocaman dev aletlerden var ya, işte o şekilde bu söz, DAN DAN DAN diye o tüm gücüyle kafamda ve kalbimde yankılandı, yankılandı, yankılandı. :D

Allah’a çok şükür, nasıl temizlik yapacağımı bildiğim için hiç geciktirmeden orada temizledim aklımı da kalbimi de. :D

**************************************************
Tabii temizlik, Allah’a sığınıp sorumluluk almayı gerektiriyor.

Bu lafı başkaları için söylediniz mi?

Bu lafı kendiniz için etmişliğiniz var mı?

Aileniz için?

Sevdikleriniz için?

Hatta pek o kadar sevmedikleriniz için?

Bu lafa inanmışlığınız?

Peki ya, bu lafın size söylendiği anlar?

Bu lafın sizin için düşünüldüğünü düşündüğünüz anlar? :D

Bu lafın sizin için söylendiğini düşündüğünüz, “kesin demişlerdir” dediğiniz anlar?

Ve lütfen unutmayın ki, bu lafın doğru olarak kullanılmış olabileceği bazı İSTİSNA anlardan bahsetmiyorum burada.

Ki doğru olarak kullanılmış olsa bile çirkin bir söz, pis bir söz.

Benim tavsiyem, herhalükarda, bu konuda, gerek söylediğiniz, gerek düşündüğünüz, gerekse size söylendiği anlar için temizlik yapmanız.

Hayatının 8 parçasında bir değer, bir hayır, bir güzellik üretmeye çalışan ve bu amaçla, tüm imkanlarını zorlayarak bir girişimde bulunan insanları durdurmak, ezmek, yok etmek için üretilmiş bir söz bu.

Özellikle kendi hakkınızda düşündüğünüz anlar için, mutlaka ama mutlaka temizlik yapın.

Bu temizliği benimle beraber TELESEMİNERDE yapmak isterseniz, bir iki güne kadar gelecek haberimi bekleyin ama bu arada, 8 Eylül 2012 Cumartesi günü saat 18:00′den 19:00′a kadar bir zamanı evinizde, bilgisayar ve internetinizin başında olacak ve teleseminere katılacak şekilde boş bırakın.  :D

Ki, hayatta imkanlarımızı zorlayarak bir girişimde bulunmaya çalıştığımız her anda bizi söndüren, ezen, Türkiye’ye çok büyük bir zarar veren bu çirkin sözden siz de benimle ve teleseminerime katılacak diğer arkadaşlarla beraber kurtulun.

Hepinize hayırlı uğurlu temizlikler dilerim.

Çok çok sevgiler.

NOT:

Ne ilginçtir ki, aynı seminerdeki arkadaşımın, acılı ve keder dolu yaşadığı o ATM olayı, nasıl Allah’tan temizlenmek üzere karşısına bir lütuf olarak çıkarak, o seminerimizin yapıldığı yerin hemen yakınında idiyse, benim de bu çirkin sözü duyarak, başımdan aşağı kaynar suların döküldüğü bir olay, tam da o beklemekte olduğum o durağın hemen arkasındaki alışveriş merkezinde meydana gelmişti.

Sevgili arkadaşlarım, şükürler olsun, Allah bizi çok seviyor.:D

Bizi temizlemek için, temizlenmemizi sağlayacak olan o temizlik konularını,

** bulmamız,

** farketmemiz,

**ve anlamamız için,

en olmayacak mucizeler gerçekleşiyor.

En olmayacak, en TESADÜF denecek olaylar oluveriyor.

Benim için de, o temizlik konusu, temizlik fırsatı 1.5 saat bekleyince açılıverdi. :D

Ve açılınca bir de baktım ki, TAM ARKADA, en heves ve mutlulukla teşebbüste bulunduğum bir zamanda, bu çirkin sözle başımdan aşağı kaynar suların döküldüğü ama o günden beri aklımın ve kalbimin derinlerine gömmüş olduğum bu olayın gerçekleştiği alışveriş merkezi var ve bu olay “TEMİZLE BUNU” diyerek Allah’tan çok büyük bir lütufla karşıma, aklıma, kalbime doğuvermiş. :D

Ben bu harikulade mucize karşısında Allah’a şükretmeyeyim de, ne yapayım? :D :D

Eğer siz de bu “AYRAN” konusunda canı yananlardan iseniz, ve benimle beraber temizlik yapmak isterseniz, 8 Eylül’deki teleseminerime mutlaka katılmanızı tavsiye ederim.

Haberini ayrıca bekleyin. :D

Follow Me on Pinterest Pinterest'te Takip Et!
 
Yorumlar (0)

Henüz yorum yok.

Yorum Yaz

Bu site, çok sevgili ve değerli ÖĞRENCİLERİM ve öğrencim olmak isteyen bayanlar için hazırlanmıştır.

Funda Teyze'nin öğrencileri kimler?:

Funda Teyze'nin öğrencileri:
** Akıl ve kalp merkezli,
** Hayatın 8 parçasını seven, sevmek isteyen,
** Hayatının her parçasında başarı isteyen,
** Hayatının her parçasını takdir etmeyi, teşekkür etmeyi bilen ve seven,
** Bir hatasını, yanlışını farkedince, bunun üzerinde ısrar etmeden azim ve kararlılıkla vazgeçmeye, hep iyiden, güzelden, doğrudan yana olmaya kararlı ve niyetli,
** Ve en önemlisi de, öğrenmeyi çok ama çok seven,
** doğru öğretmeni bulduktan sonra, hayatının her parçasında da olduğu gibi öğretmenine de sadakat gösterebilen,
** Allah'ı seven,
** Allah'ın da onu ve herkesi çok sevdiğini bilen,
** Anne veya anne olmak isteyen,
** Mutlu ve huzurlu bir aile kurmak isteyen,
** Mutlu, huzurlu, sağlıklı, bolluk ve bereket içerisinde bir hayat isteyen,
** Hayatının 8 parçasında hayırlı uğurlu işler yapmak isteyen,
** Türk hanımları.

Hayatımızın 8 parçası derken, hemen hatırlatayım, hayatın vazgeçilemez 8 parçası şunlar:
1- Kişinin kendisi,
2- Ailesi,
3- Arkadaşları, ülkesi,
4- Tüm insanlık,
5- Tüm canlılar,
6- Tüm fiziksel evren,
7- Ruhlarımız,
8- Allah.

Beyler ve öğrenci olmaya niyeti olmayan bayanlar da tabii ki okumak isterlerse okuyabilirler ancak yorum ve sorularınızı kabul edemeyeceğimiz ve cevap veremeyeceğimiz için lütfen kusura bakmayın.

31 Aralık 2011 tarihi itibariyle artık, rumuzlu yorumları kabul edemiyoruz.

Harikulade yorumlarınız bizim için çok değerli. Bu sebeple, hayatın her hangi bir parçası için sevgisiz, saygısız, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.

Aynı şekilde özel cevap isteklerini de karşılamam artık mümkün olamıyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.

Lütfen yorumunuzda, okuyanlara ve güzelim Türkçemize olan sevgi ve saygınızı da, imla kurallarına elinizden geldiği kadar dikkat ederek gösterin.

Çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler,

=======================
Çekim Yasası Öğretmeni
Ve Harikulade Dileklerin Funda Teyzesi
=======================

Not:
Harikulade dilekler derken kastettiğimiz hayatın 8 parçası için hayırlı, uğurlu, faydalı, güzel dilekler. Hayatın 8 parçasından birini veya daha çoğunu yok farzetmeyen, zarar vermeyen, iyi, güzel, doğru dilekler.
Hepimize kolay gelsin. :D

No trackbacks yet.

Mesaj gönder!
Loading...