Harikulade Bir 2010 için…

100 günlük maraton nasıl gidiyor?

Hayatımızı iyiye, hatta çok çok daha iyiye doğru değiştirmek, 2010 yılını şimdiye kadar yaşadığımız yılların en güzeli olarak yaşamak için, başlamıştım bu maratona.

Düşünce, duygu, beklenti ve inançlarımızı değiştirince, hayatımız da otomatik olarak değişiyor.

İnanın, bu kadar basit.

Bu Allah’ın bir mucizesi değil de nedir, söyler misiniz?

***************************************************************************************

Tekrar ediyorum:

Düşünce, duygu, beklenti ve inançlarımızı değiştirince, hayatımız da otomatik olarak değişiyor.

***************************************************************************************

Evet, bu apaçık bir mucize…

Allah’ın bize büyük bir lütfu…

Benim 100 günlük maratonum arada bir sürçse bile fena değil, güzel gidiyor. Her gün yeni anlayışlar, yeni keşifler.

Şükrediyorum her gün…

Eğer bu maratona katılmadıysanız, merak etmeyin geç değil. (Hiç bir zaman geç değil. Bu yazıyı 2010 yılının sonunda bile bulsanız, merak etmeyin, siz de 2011 için katılırsınız bu maratona. Kıyamet kopup, dünya dönmeyi bıraktığı zamana kadar hala şansımız var.)

Bakın, yarın 22 Kasım…

Yarın, tam 40 gün kalacak 2010 yılına girmemize…

**********************************************************************************************

Sizden ricam:

Bir defter alın ve her gün hayatınızda veya başkalarının hayatında şükredilecek şeyler arayıp yazın bu deftere.

40 gün boyunca, devam edin.

**********************************************************************************************

Göreceksiniz ki, 2010 yılında hayatınıza irili ufaklı bir çok güzellikler, iyilikler, mutluluklar gelecek.

Bu gelen ufak-büyük iyilik ve mutlulukları da güzel bir kabul edişle, şükrederek kabul edin ve her günün, her haftanın, her ayın artarak gelen nimetleriyle, 1 sene sonra bir de bakacaksınız ki, hayallerini kurduğunuz hayatı yaşamaya çoktan başlamışsınız da haberiniz olmamış.

Çekim yasası benim için, hayatımda ani bir loto çıkışı gibi olmadı ama saniye saniye, dakika dakika, saat saat, gün gün, hafta hafta, ay ay, mevsim mevsim, bütün o mutluluklar, iyilikler, güzellikler birikti, birikti, birikti.

O kadar ben farkında olmadan oldu ki, ancak durup bakınca 1 sene öncesine, şaşkınlıkla farkediyorum:

Ne kadar da çok yol almışım, ne kadar çok gelişmişim, ne kadar çok güzel şeyler olmuş hayatımda…

Bu bana hep duyduğum, kurbağa ve sıcak su olayını hatırlattı.

Kurbağayı kaynar suya sokarsanız, fırlayıp atarmış kendini sudan dışarıya…

Ama soğuk suya sokup da, ağır ağır, yavaş yavaş ısıtırsanız suyu, kaynama noktasına kadar, anlamazmış hiç ve kendini dışarı atmadan ölür kalırmış kaynar suyun içerisinde.

Çekim yasası da bizim üzerimizde bu etkiyle işliyor gibi geliyor bana.

Hayatımıza zorluklar, yokluklar, dertler, kötülük ve çirkinlikler yavaş yavaş girince biz de bunların içinde yavaş yavaş yok oluyoruz.

Halbuki bunlar aniden gelse hayatımıza, biz de değişik davranacağız.

Ama yavaş yavaş gelince, öylece kalakalıyoruz.

İyilik, güzelliklerin çekim yasası ile gelmesi de benim için aynen böyle oldu. Deyim yerindeyse, “hiç çaktırmadan”…

Siz de başlayın bu düşünce, duygu, beklenti değiştirme maratonuna.

İyilikler ve güzellik bekleyin.

İyilik ve güzelliklerin geleceğine inanın.

Olmuş bilin bunları.

Sanki çok yakın bir dostunuzdan yardım istemişsiniz de o da ” Oldu bil.” demiş gibi, emin olun, o yardımın geleceğine…

Çünkü o en yakın dostumuz, Allah bize “Oldu bil.” diyor, “Güzel düşün güzel davran, güzellikler sana gelecek.” diyor.

Allah’dan daha iyi kim var, sözünü tutan, doğruyu söyleyen?

Bu “düşünce, duygu, beklenti değiştirme” işleminde benim şahsen kullandığım çeşitli yöntemler arasından bir tanesi var ki, herkese kesinlikle tavsiye edebilirim:

Şükür defteri tutmak.

(Günün kötü olaylarını yazdığınız bir günlüğünüz varsa, bunu kesinlikle bırakmanızı tavsiye ediyorum.)

Günün güzel olaylarını yazmanızı ve bunlar için şükretmenizi tavsiye ediyorum.

Eğer güzel olay yoksa bile o gün, kötü olaylarda bulacağınız faydaları, iyilikleri yazmanızı tavsiye ediyorum.

Ya da, başka insanların başına gelen iyilik güzellikleri yazın ve onlar için şükredin.

Şükürlerinizi sadece düşüncede ve sözde değil, kalbinizin en derininde, iliklerinizde, her bir hücrenizde de hissedin.

Haydi siz de katılın bu 40 gün maratonuna ve harikulade güzel bir 2010′a hep beraber başlayalım, Allah’ın izni ve sevgisi, anlayışı ve yardımıyla.

Follow Me on Pinterest Pinterest'te Takip Et!
 
Yorumlar (5)
  1. özlem
    20:10, 29 Mart 2010

    Rabbime şükrediyorum ve teşekkür ediyorum sizi karşıma çıkarttı.
    Siz bize yardım ediyorsunuz, Allah da sizi hiçbir zaman darda bırakmasın, amin. Sevgilerimle.

  2. Funda Teyze
    17:12, 5 Ocak 2011

    Çok teşekkürler Özlem arkadaşım.

    Ben de bugünkü 100. makalemin hatırına eski makalelerime şöyle bir göz gezdiriyordum ki, bu makaleyi gördüm. Adı dikkatimi çekti. :D

    Ne güzel!!! “Harikulade bir 2010 için”

    Şükürler olsun, yukarıda yazdıklarım aynen gerçekleşti. :D

    Ne güzel yazmışım. Maşallah!!

    Sanki çok yakın bir dostunuzdan yardım istemişsiniz de o da ” Oldu bil.” demiş gibi, emin olun, o yardımın geleceğine…

    Çünkü o en yakın dostumuz, Allah bize “Oldu bil.” diyor, “Güzel düşün güzel davran, güzellikler sana gelecek.” diyor.

    Allah’dan daha iyi kim var, sözünü tutan, doğruyu söyleyen?

    Şükürler olsun Allah’a bize yol gösterdiği için. Şükürler olsun bize bunları öğretenler için. :D

    Şimdi de harikulade bir 2011 için tutmaya devam ediyorum, şükür defterimi. :D

  3. Funda Teyze
    17:26, 5 Ocak 2011

    Bu yazımı tekrar okurken bir farkındalığa ulaştım. :D

    Ben sanırım ortaokul veya lise dönemlerinde, günlük tutardım.

    Ancak o günlüğe yazdığım şeyler, genel olarak, günlük canımı sıkan olaylar, bana yapılan ters bir davranış, annemden, babamdan veya abla, ağabey, kardeşimden gelen hoşuma gitmeyen bir söz veya davranış idi.

    Ve sanırdım ki, bunları yazarsam, etkileri azalır. :D

    Ah, şimdiki aklım olsaydı. :D :D

    Vah vah, :D :D Tevekkeli değil, (sebepsiz değilmiş) o zamanlardan itibaren, yıllar boyunca süren bir aşağı iniş yaşamam. :D

    Şükürler olsun ki artık farkındayım ve günlüğüme şükürlerimden başka hiç bir şey yazılmıyor.

    Aman bu yazımı okuyanlar, eğer günlük tutan gençler varsa, çevrenizde, lütfen onları bu konuda uyarın.

    Dertlerini değil, şükürlerini yazsınlar ve harikulade bir hayata erkenden yelken açsınlar. :D

  4. selin
    22:01, 22 Şubat 2013

    Bu yazıyı okuyunca bir kere daha şükrettim ki iyiki karşıma çıktınız. Keşke daha önce farkına varsaydım, böyle muhteşem bir sitenin varlığına.. Sonsuz teşekkürler tüm bu yazılar için..

  5. Funda Teyzen
    10:19, 28 Şubat 2013

    Faydalanmana çok sevindim, Selin arkadaşım. :D

    Güzel yorumun için çok çok teşekkürler. :D

Yorum Yaz

Bu site, çok sevgili ve değerli ÖĞRENCİLERİM ve öğrencim olmak isteyen bayanlar için hazırlanmıştır.

Funda Teyze'nin öğrencileri kimler?:

Funda Teyze'nin öğrencileri:
** Akıl ve kalp merkezli,
** Hayatın 8 parçasını seven, sevmek isteyen,
** Hayatının her parçasında başarı isteyen,
** Hayatının her parçasını takdir etmeyi, teşekkür etmeyi bilen ve seven,
** Bir hatasını, yanlışını farkedince, bunun üzerinde ısrar etmeden azim ve kararlılıkla vazgeçmeye, hep iyiden, güzelden, doğrudan yana olmaya kararlı ve niyetli,
** Ve en önemlisi de, öğrenmeyi çok ama çok seven,
** doğru öğretmeni bulduktan sonra, hayatının her parçasında da olduğu gibi öğretmenine de sadakat gösterebilen,
** Allah'ı seven,
** Allah'ın da onu ve herkesi çok sevdiğini bilen,
** Anne veya anne olmak isteyen,
** Mutlu ve huzurlu bir aile kurmak isteyen,
** Mutlu, huzurlu, sağlıklı, bolluk ve bereket içerisinde bir hayat isteyen,
** Hayatının 8 parçasında hayırlı uğurlu işler yapmak isteyen,
** Türk hanımları.

Hayatımızın 8 parçası derken, hemen hatırlatayım, hayatın vazgeçilemez 8 parçası şunlar:
1- Kişinin kendisi,
2- Ailesi,
3- Arkadaşları, ülkesi,
4- Tüm insanlık,
5- Tüm canlılar,
6- Tüm fiziksel evren,
7- Ruhlarımız,
8- Allah.

Beyler ve öğrenci olmaya niyeti olmayan bayanlar da tabii ki okumak isterlerse okuyabilirler ancak yorum ve sorularınızı kabul edemeyeceğimiz ve cevap veremeyeceğimiz için lütfen kusura bakmayın.

31 Aralık 2011 tarihi itibariyle artık, rumuzlu yorumları kabul edemiyoruz.

Harikulade yorumlarınız bizim için çok değerli. Bu sebeple, hayatın her hangi bir parçası için sevgisiz, saygısız, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.

Aynı şekilde özel cevap isteklerini de karşılamam artık mümkün olamıyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.

Lütfen yorumunuzda, okuyanlara ve güzelim Türkçemize olan sevgi ve saygınızı da, imla kurallarına elinizden geldiği kadar dikkat ederek gösterin.

Çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler,

=======================
Çekim Yasası Öğretmeni
Ve Harikulade Dileklerin Funda Teyzesi
=======================

Not:
Harikulade dilekler derken kastettiğimiz hayatın 8 parçası için hayırlı, uğurlu, faydalı, güzel dilekler. Hayatın 8 parçasından birini veya daha çoğunu yok farzetmeyen, zarar vermeyen, iyi, güzel, doğru dilekler.
Hepimize kolay gelsin. :D

No trackbacks yet.

Mesaj gönder!
Loading...