Şikayet Yasak! :D
Hayatınızı, hayatta yaşadıklarınızı, kendinizi çaresiz, umutsuz ve mutsuz hissettiğiniz durumları değiştirmek istiyor musunuz?
Mutsuzluktan, umutsuzluktan, yokluktan, sıkıntıdan kurtulmak istiyor musunuz?
Ailenizle, arkadaşlarınızla, iş arkadaşlarınızla, mutlu, umutlu, huzurlu, sevgi, saygı ve işbirliği içinde, bolluk ve bereket içerisinde, ayın sonunu getirmek için değil, ürün, hizmet ve değer üretmek için çalışıp, emeğinize saygı duyan insanlar tarafından da sevgi ve saygıyla, hak bir karşılık görmek istiyor musunuz?
Allah’ın size lütfettiği, aslında herkese lütfettiği, güzellikleri doyasıya ve şükürle tadını çıkartarak yaşamak istiyor musunuz?
Eğer cevabınız evetse, sizin için de “Şikayet yasak.”:D
Şikayet ettiğimiz şey her ne ise, eğer bizim elimizden gelen bir şey ise, bize bağlı bir şey ise, **** Sorumluluk alıp, onu düzeltmek için kolları sıvayacağız.****
Şikayet ettiğimiz şey her ne ise, eğer bizim elimizden bir şey gelmiyorsa, çekim yasasını uygulayacağız ve, **** Ya o konuya yoğunlaşmayacağız, ya da o konunun da pozitif taraflarını bulacağız. ****
Bir başka deyişle, öğrendiğimiz her çekim yasası yöntemini kullanarak, kendimizi ve çekim alanımızı *pozitif* tutacağız.
Biz olumlu oldukça, zaten tüm bu olumsuz konular da kendiliğinden yoluna girecektir.
Bu kendiliğinden yoluna girmeleri gördükçe de, dokunamadığımız o konularda da sorumluluğun aslında bizde olduğunu zaten anlamış oluyoruz.
Attığımız her adım, sarfettiğimiz her söz, düşündüğümüz her düşünce, hissettiğimiz her his, ve hayattaki tüm beklentilerimizin SORUMLULUĞU BİZE AİT.
Attığımız her adımın, sarfettiğimiz her sözün, düşündüğümüz her düşüncenin, hissettiğimiz her hissin, ve hayattaki her beklentimizin bizim hayatımızı, ve geleceğimizi, yarınımızı hatta bugünümüzü şekillendirdiğini unutmayalım.
Ve tüm bunların arzu ettiğimiz o harikulade hayat ile uyumlu olmasına dikkat edelim.
Allah’tan Bize Armağan: Yaratıcılık
Yaratıcılık derken burada neyi kastediyorum?
Her şeyin berbat göründüğü bir anda, bir an durup, “Bir dakika ya, bu doğru değil. Her şeyin berbat bir durumda olduğu fikrini ben yaratıyorum. Allah bana hayatta istediğim her durumu yaratma gücü vermiş. Ben ne dersem o oluyor. ” demeyi ve her şeyin berbat olduğu konusunda fikrimizi değiştirip, hayatımızdaki güzel şeylere odaklanmayı, kalbimizi şükür, sevinç, sevgi, umut ve huzur ile doldurmayı kastediyorum.
İşte zaten bu, gerçek yaratıcılık.
Allah’ın bize lütfettiği o yeteneğin en güzel ve en faydalı kullanım şekli.
Yoksa, siz yaratıcılığı sadece resim yaparken kullanılan bir yetenek olduğunu mu sanmıştınız? Ya da roman yazarken, film çekerken.
Artık, hayatımızı an be an gerçekten yazarken, hayatımızın gerçek filmini çekerken de o yaratıcılığı kullanma zamanı geldi.
Yaratıcılık bence ışık saçmaya benziyor.
Şükür, sevinç, sevgi, umut ve huzur ışığı saçmak.
Evet, uzay kapkaranlık. Ama o karanlığın içinde güneş var, ve güneş gibi milyonlarca yıldız daha var.
Hepsi de çevrelerine ışık saçıyorlar, etraflarındaki gezegenlere, hayat ve mutluluk saçıyorlar.
Ve hepsi de karanlığın ortasındalar ve karanlığı yok ediyorlar.
İşte biz de aynı o güneş ve yıldızlar gibiyiz.
Işığımızı açmak veya kapatmak, parlatmak veya söndürmek hep bizim elimizde.
Biz hayatımızdaki güzellikleri gördüğümüz müddetçe, ışığımız parlıyor, etrafı aydınlatıyor.
Biz, bu odak noktamızla, hayatımızı yaratıyoruz.
Ben “her şey güzel” bir hayat yaratmayı seçiyorum.
Ben yalnız Allah’a dayandım, Allah’a güvendim. Hayatımdaki tüm güzellikler için şükretmeye ve tüm olumsuzluklar için, o konulardaki eski yanlış fikirlerim için, Allah’tan, kendimden, hayatımın alakalı parçalarından af dilemeye, kendimi de affedip sevmeye karar verdim.
Evet, kendimi de, hayatımı da, hayatımın tüm parçalarını da çok seviyorum.
Bu sevgi ile bu güzel düşüncelerle, Allah’ın izniyle hayatımda yaratacağım güzellikleri düşünmek bile beni mutlu ediyor.
Hepimize verdiğin bu armağan için teşekkür ederiz, Allah’ım. Bu gücü, bu armağanı yanlış kullanıp, hayatımıza kötü, çirkin ve yanlış olayları, durumları çektiğimiz zamanlar için bizi affet. Bizi hayatta güzellikler yaratanlardan eyle.
Bizim de güzel düşünenlerden olmamıza yardım et. Eski yanlışlarımızdan bizi temizle, affet.
Senin affetmeyi çok sevmeni biz de kendimize örnek aldık ve kendimizi affediyoruz, Allah’ım.
Senin sevgi dolu oluşunu örnek alıp biz de kendimizi seviyoruz, Allah’ım.
Bize cömertçe lütfettiğin tüm bu armağanları şükranla kabul ediyoruz ve bu armağanları haklarını vererek kullanmaya karar verip, niyet ediyoruz.
Teşekkür ederiz, Allah’ım.
Pinterest'te Takip Et!Yorum Yaz
Funda Teyze'nin öğrencileri kimler?:
Funda Teyze'nin öğrencileri:
** Akıl ve kalp merkezli,
** Hayatın 8 parçasını seven, sevmek isteyen,
** Hayatının her parçasında başarı isteyen,
** Hayatının her parçasını takdir etmeyi, teşekkür etmeyi bilen ve seven,
** Bir hatasını, yanlışını farkedince, bunun üzerinde ısrar etmeden azim ve kararlılıkla vazgeçmeye, hep iyiden, güzelden, doğrudan yana olmaya kararlı ve niyetli,
** Ve en önemlisi de, öğrenmeyi çok ama çok seven,
** doğru öğretmeni bulduktan sonra, hayatının her parçasında da olduğu gibi öğretmenine de sadakat gösterebilen,
** Allah'ı seven,
** Allah'ın da onu ve herkesi çok sevdiğini bilen,
** Anne veya anne olmak isteyen,
** Mutlu ve huzurlu bir aile kurmak isteyen,
** Mutlu, huzurlu, sağlıklı, bolluk ve bereket içerisinde bir hayat isteyen,
** Hayatının 8 parçasında hayırlı uğurlu işler yapmak isteyen,
** Türk hanımları.
Hayatımızın 8 parçası derken, hemen hatırlatayım, hayatın vazgeçilemez 8 parçası şunlar:
1- Kişinin kendisi,
2- Ailesi,
3- Arkadaşları, ülkesi,
4- Tüm insanlık,
5- Tüm canlılar,
6- Tüm fiziksel evren,
7- Ruhlarımız,
8- Allah.
Beyler ve öğrenci olmaya niyeti olmayan bayanlar da tabii ki okumak isterlerse okuyabilirler ancak yorum ve sorularınızı kabul edemeyeceğimiz ve cevap veremeyeceğimiz için lütfen kusura bakmayın.
31 Aralık 2011 tarihi itibariyle artık, rumuzlu yorumları kabul edemiyoruz.
Harikulade yorumlarınız bizim için çok değerli. Bu sebeple, hayatın her hangi bir parçası için sevgisiz, saygısız, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Aynı şekilde özel cevap isteklerini de karşılamam artık mümkün olamıyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.
Lütfen yorumunuzda, okuyanlara ve güzelim Türkçemize olan sevgi ve saygınızı da, imla kurallarına elinizden geldiği kadar dikkat ederek gösterin.
Çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler,
=======================
Çekim Yasası Öğretmeni
Ve Harikulade Dileklerin Funda Teyzesi
=======================
Not:
Harikulade dilekler derken kastettiğimiz hayatın 8 parçası için hayırlı, uğurlu, faydalı, güzel dilekler. Hayatın 8 parçasından birini veya daha çoğunu yok farzetmeyen, zarar vermeyen, iyi, güzel, doğru dilekler.
Hepimize kolay gelsin. :D
No trackbacks yet.
09:05, 27 Nisan 2011
Merhaba,
Makalenizi çok güzel ve doğru buldum ancak bu konuda kafama takılan bir nokta var. Biz durumumuzdan şikayet etmiyoruz, hayata pozitif bakabiliyoruz, yaşamımızın güzelliklerini ön plana çıkartıp şükür edebiliyoruz ancak çevremizdeki birtakım kimseler (bunlar çok yakınlarımız, ebeveynlerimiz, kardeşlerimiz de olabilir) devamlı bizim hayatımızın olumsuz yanları hakkında vahlanıp, üzülüp, şikayet edip, ne olacak senin bu halin diye yaklaşıyorsa bize devamlı, ne yapmalıyız? Bu durum, bizim severek ve isteyerek kurduğumuz pozitif enerji çemberini bozmaz mı? Bize zarar vermez mi?
Bu konuya çokça kafama takıyorum son zamanlarda, lütfen bana fikir verin.
Teşekkürler.
16:58, 15 Mayıs 2011
Gülşah arkadaşım,
Bu konuda bir makalem (hem de çok ilginç olduğunu düşünüyorum) sırada bekliyor. Senin için biraz daha öne almaya çalışacağım. Lütfen o zamana kadar sabırla bekle.
Çok çok sevgiler.
12:05, 15 Mart 2013
Çok sevgili ve saygıdeğer Funda Öğretmenim,
Şükür, sevgi, sevinç, umut ve huzur ışığı saçmak,
Işığı açmak veya kapatmak, parlatmak veya söndürmek hep bizim elimizde.
Bu odak noktası ile, hayatımızı yaratıyoruz.
Ben ”Herşey çok güzel ” hayat yaratmayı seçiyorum.
Muhteşem bir bilgi.
İşte HAYATIN,YAŞAMIN,VAR OLUŞUN PÜF NOKTASI.
Sorumluluğumuzu bilerek hayatlarımızı yaratmalıyız.
Harikulade, ışığınızla aydınlanıyor, harikulade hayatımı, şükürlerle, şikayetsiz, yaratmak istiyorum.
Sonsuz teşekkürlerimle…
10:56, 16 Mart 2013
Harika Nevin arkadaşım.
Çok çok sağ olasın paylaştığın için.
Bu güzel yorumun benim de makaleyi tekrar okumama sebep oldu.
VE Gülşah arkadaşımıza makale ile cevap vereceğimi söylediğim halde o makalenin adresini buraya yazmadığımı farkettim.
Şahsen çok sevdiğim bir temizlik alıştırmasını verdiğim o makaleyi senin de çok seveceğini düşünüyorum Nevin arkadaşım.
Lütfen oku.
İşte adresi:
http://cekimyasasi.net/makaleler/2011/08/30/zaferler-bayramlar-ve-sevinemeyen-tanidiklar-icin-careler/
Yorumun için tekrar çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler.