Hayatta İstediğimiz Şeyler, İstemediğimiz Şeyler…

Alışkanlık mıdır yoksa aklımızın otomatik işleyişi mi böyledir, ayrıca incelenecek bir konu ama;

“Nasıl bir hayat istiyorum?” diye kendimize sorduğumuz zaman, verdiğimiz cevap, sanki soru,

“Nasıl bir hayat istemiyorum?” imiş de, ona cevap veriyormuşuz gibi oluyor.

İstediğimiz şeyleri, istemediğimiz şeyleri düşünerek buluyoruz.

Hayatta gördüğümüz, yaşadığımız, bildiğimiz tüm olumsuzluklardan ders çıkarıyoruz:

  • “Ben bunu sevmedim.”
  • “Ben şunu istemiyorum.”

Hayatta istediğimiz şeyleri düşünürken de, bu olumsuzlardan yola çıkarak, istemediğimiz şeyleri düşünerek, ideal hayatımızın özelliklerini bulmaya çalışıyoruz.

Peki, bunun ne sakıncası var?

Sakıncası şu ki, aklımızı-dikkatimizi verdiğimiz şey her ne ise, onu daha da çok hayatımıza çekiyoruz.

Nasıl bir hayat istediğimizi düşünürken, istemediğimiz şeylere aklımızı-dikkatimizi verince, hayatımıza bu istemediğimiz şeyleri daha da çok çekiyoruz.

Mesala,

  • Yalan söyleyen,
  • kendisinin, ailesinin, grubunun çıkarlarını, ülkesinin ve dünyanın üstünde tutan,

politikacıyı İSTEMEMEK ile,

  • Dürüst
  • Alakalı herkesin ve her şeyin çıkarlarını düşünen ve  maksimum fayda doğrultusunda hareket eden,

politikacı İSTEMEK…

Aynı şeylermiş gibi görünse de getirdikleri sonuç gereği, bunlar birbirlerinin tam tersi…

İstemediğimiz,

o yalancı, kamu malını talan eden veya çevresinin talan etmesine müsaade eden politikacıya dikkatimizi verince ve her fırsatta, “Bunu istemiyorum.” “Bunu sevmiyorum.”  diye tabiri caizse, bas bas bağırınca, beterin beteri, yalancının daha da yalancısı, çalanın daha da beter çalanı başımıza geliyor.

Biz daha da çok  “Bunu istemiyorum.” “Bunu sevmiyorum.” dedikçe, istemediklerimiz daha da üzerimize üzerimize geliyor.

İstediğimiz,

o dürüst, alakalı herkesin hakkını gözeten, maksimum fayda üzerine iş yapan politikacıya aklımızı ve dikkatimizi verebilsek ve her fırsatta bunu dile getirebilsek, bu tür politikacıları da hayatımıza çekebileceğiz.

Siyasetten bir Yaşar Nuri Öztürk geldi geçti.

Elini taşın altına sokmuştu ve elinden geleni yapmıştı, Türkiye’yi Kuran’ın özüne döndürmek ve siyasete temizliği getirmek için.

Millet olarak, çekemedik kendimize, temiz bir politikacı, temiz bir icraat, temiz bir din.

İstemediği şeyler üzerine tam gaz konsantre olmuş bir millet, istemediği her şeyi tam gaz üzerine çekiyor ve istediği şeyleri elinin tersiyle itiyor.

Bunun bir derece daha beteri daha var aslında…

O da  kötü şeylerin inadına peşinden gitmek…

Neye inat??? İyiliğe, güzelliğe, doğruya inat, kötünün, çirkinin, yanlışın peşinden gitmek.

Kuran bunu hep yapan milletlerin, toplumların örnekleriyle dolu değil mi?

Ama ümidi kaybetmemek lazım.

Ve aklımızı-dikkatimizi istediğimiz şeylere vermemiz lazım.

İstediğimiz şeylere aklımızı verince, ve enerjimizi temiz, umut dolu tutunca mucizeler de kendisini göstermeye başlayacak.

“Sapıtmışlardan başka kim ümit keser Rabbin rahmetinden!” Hicr suresi 56

Follow Me on Pinterest Pinterest'te Takip Et!
 
Yorumlar (0)

Henüz yorum yok.

Yorum Yaz

Bu site, çok sevgili ve değerli ÖĞRENCİLERİM ve öğrencim olmak isteyen bayanlar için hazırlanmıştır.

Funda Teyze'nin öğrencileri kimler?:

Funda Teyze'nin öğrencileri:
** Akıl ve kalp merkezli,
** Hayatın 8 parçasını seven, sevmek isteyen,
** Hayatının her parçasında başarı isteyen,
** Hayatının her parçasını takdir etmeyi, teşekkür etmeyi bilen ve seven,
** Bir hatasını, yanlışını farkedince, bunun üzerinde ısrar etmeden azim ve kararlılıkla vazgeçmeye, hep iyiden, güzelden, doğrudan yana olmaya kararlı ve niyetli,
** Ve en önemlisi de, öğrenmeyi çok ama çok seven,
** doğru öğretmeni bulduktan sonra, hayatının her parçasında da olduğu gibi öğretmenine de sadakat gösterebilen,
** Allah'ı seven,
** Allah'ın da onu ve herkesi çok sevdiğini bilen,
** Anne veya anne olmak isteyen,
** Mutlu ve huzurlu bir aile kurmak isteyen,
** Mutlu, huzurlu, sağlıklı, bolluk ve bereket içerisinde bir hayat isteyen,
** Hayatının 8 parçasında hayırlı uğurlu işler yapmak isteyen,
** Türk hanımları.

Hayatımızın 8 parçası derken, hemen hatırlatayım, hayatın vazgeçilemez 8 parçası şunlar:
1- Kişinin kendisi,
2- Ailesi,
3- Arkadaşları, ülkesi,
4- Tüm insanlık,
5- Tüm canlılar,
6- Tüm fiziksel evren,
7- Ruhlarımız,
8- Allah.

Beyler ve öğrenci olmaya niyeti olmayan bayanlar da tabii ki okumak isterlerse okuyabilirler ancak yorum ve sorularınızı kabul edemeyeceğimiz ve cevap veremeyeceğimiz için lütfen kusura bakmayın.

31 Aralık 2011 tarihi itibariyle artık, rumuzlu yorumları kabul edemiyoruz.

Harikulade yorumlarınız bizim için çok değerli. Bu sebeple, hayatın her hangi bir parçası için sevgisiz, saygısız, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.

Aynı şekilde özel cevap isteklerini de karşılamam artık mümkün olamıyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.

Lütfen yorumunuzda, okuyanlara ve güzelim Türkçemize olan sevgi ve saygınızı da, imla kurallarına elinizden geldiği kadar dikkat ederek gösterin.

Çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler,

=======================
Çekim Yasası Öğretmeni
Ve Harikulade Dileklerin Funda Teyzesi
=======================

Not:
Harikulade dilekler derken kastettiğimiz hayatın 8 parçası için hayırlı, uğurlu, faydalı, güzel dilekler. Hayatın 8 parçasından birini veya daha çoğunu yok farzetmeyen, zarar vermeyen, iyi, güzel, doğru dilekler.
Hepimize kolay gelsin. :D

No trackbacks yet.

Mesaj gönder!
Loading...