Neden Oruç Diye Bir Şey Var?

Sevgili arkadaşlarım,

Yarın Ramazan ayı başlıyor.

Hepiniz için, hayatınızın her parçası için, hayırlı, uğurlu olmasını ve edeceğiniz en ufacık bir duanın bile, her şeyin en iyisine, en güzeline, en doğrusuna, en hayırlı ve en uğurlusuna vesile olmasını Allah’tan dilerim. :D

Siz de hiç merak ettiniz mi “Neden oruç diye bir şey var?”

Neden Allah bizim oruç tutmamızı istiyor?

Çekim yasası açısından baktığımızda oruç bize neler öğretiyor?

Hangi konularda bizim usta olmamıza yardım ediyor ve hatta bizim 30 gün boyunca ve ardından gelen bayramla, o konularda alıştırma yapmamızı sağlayarak, o konuların uzmanı olmamızı sağlıyor?

Ve hangi konulara dikkat etmezsek, orucu değil 30 gün 60 hatta 90 gün veya yıllarca da  tutsak bile hiç bir fayda edinemiyoruz?

Çekim yasası hakkında şimdiye kadar yazdığım pek çok konuyu da bir kez daha hatırlatmak ve toparlamak, aradaki boşlukları gidermek ve tamamlamak için ne güzel bir fırsat.

********************************

Sevgili arkadaşlarım,

Hayatta belki de en değerli özelliğimiz bizim seçme özgürlüğümüz.

Allah bize bu seçme özgürlüğünü vermiş ama dikkatinizi çekmek istediğim nokta şu ki, insanın cennetten çıkmasına sebep olan şey de bu özgürlüğünü kullanmakta yaptığı yanlış ve maalesef yanlış seçim yapması.

Yani seçme özgürlüğüne sahip olmak demek insanın doğru seçim yapacağının garantisi değil.

Hayatta her gün, sürekli bir seçim yapma durumundayız. Sürekli bir kararlar vermek durumundayız.

En basitinden en karmaşığına kadar, çeşit çeşit kararlar vermek, seçimler yapmak durumundayız hepimiz.

Yaptığımız iş, yediğimiz içtiğimiz şeyler, uyuduğumuz saat, uyandığımız saat, işimize verdiğimiz özen, giydiğimiz kıyafetler, yaşadığımız yer, selam verdiğimiz veya vermediğimiz, konuştuğumuz veya konuşmadığımız insanlar, söylediğimiz veya söylemediğimiz sözler, attığımız veya atmadığımız adımlar, okuduğumuz veya okumadığımız kitaplar veya dergiler, seyrettiğimiz veya seyretmediğimiz TV programı, dinlediğimiz veya dinlemediğimiz kimseler, satın aldığımız veya almadığımız şeyler, ve tüm bunlar hakkındaki düşüncelerimiz, duygularımız, inançlarımız, fikirlerimiz, yargılarımız, ve daha neler neler…

Hayatımızda yüzlerce, binlerce, hatta milyonlarca karar vermek durumunda kalıyoruz.

Karar vermek konusu, seçim yapmak konusu, hayatta yaşadığımız veya yaşamadığımız tüm olayları belirliyor.

Hayatta başarılı olmuş insanları incelediğimizde hemen görüyoruz ki, bu insanların başarılarında karar vermek çok ama çok büyük bir etken.

Başarı zaten doğru kararlar vermek ve bu kararları hayata geçirmek için doğru adımlar atmaktan ibaret değil mi?

Karar veremeyen veya doğru karar verip de bunları hayata geçiremeyen insanları hatta bazen kendimizi,  çoğu kez hayıflanırken görüyoruz.

Tabii yanlış kararlar da, hayıflanmaya çok sebep oluyor.

İşte tüm bu sebeplerle, hayatta karar verebilmek, özellikle doğru kararlar verebilmek çok değerli bir özellik.

Tabii ki aynı şekilde, yanlış kararlardan da sorumluluk alıp, ders alarak ve hayıflanmadan çıkmak çok ama çok değerli bir özellik.

İşte orucun bize öğrettiği en önemli şeylerden biri bu:

KARAR VERMEK.

Oruç tutmak ve bunu başarmak da ancak büyük bir karar ve o karara sarılmakla bırakmamakla gerçekleşebiliyor.

Eğer kazara orucumuzu bozsak bile, hemen sorumluluğu alıp, hayıflanmadan kararımıza geri dönmek ve o kararımıza sarılabilmek, hayatta da kullanabileceğimiz, çok ama çok değerli bir özelliği bize kazandırıyor.

********************************

Sevgili arkadaşlarım,

Biz insanların bir diğer çok önemli özelliği de niyet etmek.

Karar verdiğimiz bir şeyi eğer niyetimizle desteklemezsek, o kararın hiç bir önemi kalmıyor çünkü.

Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünde niyet etmek şöyle tanımlanmış:

Bir şeyi yapmayı zihinde tasarlamak, düşünmek.”

Bence, bu tanıma şunu da ekleyebiliriz ve o zaman bu konuyu çok çok daha iyi anlayabiliriz:

“Bir şeyi yapmaya aklımızda ve kalbimizde kendimizi hazırlamak.”

Çünkü biliyorsunuz ki, hepimiz hayatta pek çok karar verebiliyoruz ama eğer kendimizi bu kararlara aklımızda ve kalbimizde hazırlamazsak, o kararlardan hiç bir sonuç çıkmıyor.

İç dünyamızı o karara hazırlamamız gerekiyor. Çünkü iç dünyamızın o kararı uygulamaya hazır olması gerekiyor.

İşte bir ay boyunca, orucun bize öğrettiği en önemli şeylerden biri bu:

NİYET ETMEK.

Oruç tutmak ve bunu başarmak da ancak niyet ve o niyetin gerektirdiği adımları atmakla gerçekleşebiliyor.

Tabii niyet etmenin bir önemli tarafı daha var:

Ne için niyet ediyoruz?

Orucumuzu neden tutuyoruz? Yoksa işyerinde veya arkadaş grubumuzda herkes tuttuğu için ve onların arasında rahat edebilmek için mi tutuyoruz? Yoksa ille de tutmamız istendiği, beklendiği için zorla mı tutuyoruz?

Sevgili arkadaşlarım,

Dinimizin gereklerini zorla yaptırmak ve bekçilik etmek peygamberimize bile verilmemiş bir görev.

Dinimizin ve Kuran’ın bize öğrettiği en önemli şey, kişinin kendi rızası ile, aklına ve kalbine bakarak karar vermesi, adım atması ve doğruları bulması ve tüm bunlar konusunda %100 sorumluluk alması. Yanlış kararlardan, adımlardan, aklını ve kalbini kullanarak dönmesi ve hiç umudu kesmeden hep doğrulardan yana olmak üzere niyet etmesi, iş yapması.

İşte niyet etmek konusu, bu konuda da bizim çok önemli bir özelliğimizi geliştirmemizde yardım ediyor:

ALLAH RIZASI İÇİN ORUÇ TUTMAK.

ALLAH RIZASI İÇİN İŞ YAPMAK.

********************************

Ve sevgili arkadaşlarım,

Orucun bize bir ay boyunca alıştırma yaptırıp öğrettiği şeylerden biri de, istediğimiz, canımızı çeken şeyler hakkında bir nötr havaya girebilmek.

Nötr hava derken kastım, hayatta istediğimiz şeyler hakkında, dileklerimiz hakkında kendimizi paralamamak veya açlıkla ille de istememek konusu.

Hani geçen makalemde anlattığım o “Neye göre? Kime göre?” konusu ve dileklerimizi gönül rahatlığı ve huzur içerisinde değil de, mutsuzlukla, veya şu anki halimizden şikayet ederek isteme konusu.

Oruçlu birisinin veya kendinizin, hem oruç tutup hem de, gördüğünüz her yiyeceğe açlıkla ve yiyememenin çaresizliği ve acısıyla baktığınızı düşünebiliyor musunuz? :D

Cevabınız “Asla!!!!” değil mi?

Orucu Allah rızası için tutuyoruz. Karşımıza bir yiyecek çıksa veya birisi bize teklif etse, hemen “Ben niyetliyim, teşekkür ederim.” diyoruz, hatta gözümüzü o yiyecekten bile uzaklaştırıyoruz ki, nefsimize eziyet olmasın, ve Allah rızası için oruç tuttuğumuzu kendimize hatırlatıp, Allah’a teslim olarak, sabrediyoruz,

İftar vaktinin elbet geleceğini ve sabrı kendimize hatırlatıyoruz ve öğretiyoruz.

İşte çekim yasası açısından orucun bize öğrettiği en güzel şeylerden biri bu:

AÇLIKLA VE İLLE DE BİR ŞEYİ İSTEMEKTEN KAÇINMAK.

HUZUR İÇİNDE SABRETMEK.

BİLMENİN MUTLULUĞUNU HİSSETMEK.

İşte bu konu bizim dileklerimiz hakkında hani o önceki makalemde anlattığım o nötr havaya girmemiz demek.

Dileklerimiz için bu nötr hava çok önemli. İstediğimiz şeylere kafayı takmak, ille de istemek, kendimizi paralamak, onları bize değil yaklaştırmak, inanın bizi onlardan daha da uzaklaştırıyor.

********************************

Sevgili arkadaşlarım,

Oruç tutarken öğrendiğimiz bir diğer konu da, iftar vakti geldiğinde aşırılığa kaçmadan yemeğimizi yemek.

Aynı zamanda bir de sahur yani sabah olmadan yediğimiz yemek de var ki, bu konuda öğrendiğimiz konu şu:

Kendimize, nefsimize eziyet etmeyeceğiz.

Kendimizi yiyecekten içecekten, dünyevi şeylerden tamamen uzaklaştırmayacağız.

Sadece bunların zamanları ve yerleri olduğunu bilip, ne aşırılığa kaçıp kendimizi aşırı nefsimizin kölesi durumuna getireceğiz, ne de nefsimize eziyet edip kendimizi bunlardan tamamen uzak tutacağız.

Bu konuyu şöyle de özetleyebiliriz:

HAYATIN 8 PARÇASININDA HAYRINI GÖZETEREK İŞ YAPMAK.

HAYATIN 8 PARÇASININDA HAYRINI GÖZETEREK ADIM ATMAK.

********************************

Sevgili arkadaşlarım,

Biliyorsunuz ki, Ramazan’da, eğer şahsen oruç tutamayacak bir durumdaysak, bunun için bir çare, bir başkasına, özellikle bir yoksula yardım etmek, ona yemek yedirmek.

Eğer bu yolu izliyorsak, öğreniyoruz ki:

HAYATTA ÇARESİZ DEĞİLİZ, HER ŞEYİN BİR ÇARESİ VAR.

Yapmak istediğimiz, Allah tarafından yapmamız istenen bir şeyi yapacak durumumuz yoksa bile, Allah’ın çareleri, yol gösterişleri, af olasılıkları hiç tükenmiyor.

Allah bize her zaman, hem bizi affetmek için hem de yol göstermek için, fırsatlar veriyor, yardım ediyor, yol gösteriyor.

Bir başkasına yemek vermek şeklinde veya herhangi bir başka şeklde de yardım etmenin mutluluğu ve gönül rahatlığı ise, tabii ki bu konunun fazladan bir hediyesi. :D

********************************

Sevgili arkadaşlarım,

Oruç turmanın bize öğrettiği en önemli konulardan birisi de tabii ki:

ŞÜKRETMEK.

Sabahtan akşama kadar yiyeceklerden ve içeceklerden uzak durduktan sonra, iftar vakti geldiğinde ister istemez şükrediyoruz.

İftarda yediğimiz her bir lokmayı ister istemez şükür ve sevinç içerisinde yiyoruz. :D

Bir ay boyunca, şükretmeyi çok güzel öğreniyoruz.

Çekim yasası açısından şükretmenin önemine burada girmiyorum, sanırım hepimiz çok iyi anladık bu konunun önemini. :D

********************************

Ve oruç sayesinde çok güzel öğrendiğimiz ve pekiştirdiğimiz konu:

ALLAH’A SIĞINMAK, ONDAN AF DİLEMEK.

Oruç sırasında bu konuyu çok çok daha kolaylıkla ve rahatlıkla yapıyoruz. Sanırım aç kalmanın, yiyememenin ve içememenin bu konuda çok önemli bir katkısı var.

Zaten hayatta da en sıkıntılı en çaresiz anlarımızda Allah’a sığınıp, ondan af dilemez miyiz?

Ve maalesef rahata erdiğimizde bu sığınışlarımız ve af dilemelerimiz hemen sekteye uğrayıp, hafif veya yüksek dozda bir şımarıklığa bürünmez miyiz?

Bu Kuran’a göre de biz insanların en büyük zayıflığı.

İşte oruç tutmak, bizi bu en büyük zayıflığımıza karşı çok güçlendiriyor. :D

********************************

Ve oruç tutmanın bize çok güzel öğrettiği ve çok sevdiğim bir konu da:

ŞİKAYETİ BIRAKMAK.

Sevgili arkadaşlarım, oruç tutarken, hiç kendinizi “Neden yemiyorum, niye yiyecek yok, açım aç. Susadım, öff, bu ne böyle, bıktım.” derken hayal edebiliyor musunuz? :D

İmkanı yok değil mi?

Oruç tutunca, uzak olduğumuz o şeylerden veya onların yokluğundan veya onların uzaklığından şikayet etmek mümnkün değil. Çünkü bir amaç için ve kendi isteğimizle ve kendi kararımızla oruç tutuyoruz.

İşte bir ay boyunca yaptığımız bu şikayetten uzak durma alıştırması, bize bunu çok güzel öğretiyor.

Çünkü hayatta yokluğunu hissettiğimiz şeyler konusunda şikayet etmeye çok meyilliyiz.

Onlar için karar verip, niyet edip, kararlı ve azimli bir şekilde, hayatımızın her parçasının da iyiliğini gözeterek adım atmak yerine, hayıflanmak, şikayet etmek, maalesef, hem çok yaygın hem de insan olarak bu tuzağa kolaylıkla düşebiliyoruz.

Oysa ki, oruç ile, şikayetten uzak bir şekilde “bilmenin mutluluğunu” hissedip sabredebiliyoruz. Ve bunu çok güzel öğreniyoruz.

********************************

Oruç tutmanın bize çok güzel öğrettiği ve benim çok sevdiğim konulardan biri de:

ATTIĞIMIZ DOĞRU ADIMLARI, BAŞARILARIMIZI KUTLAMAK.

Bunu da en güzel bir şekilde bir aylık orucumuzun, kararlarımızın, niyetlerimizin, emeklerimizin, attığımız doğru adımların sonucunda ve ardından gelen BAYRAM ile ve kutlama ile öğreniyoruz. :D

********************************

Sevgili arkadaşlarım,

Oruç turmanın bize öğrettiği, çekim yasası açısından çok ama çok faydalı daha pek çok şey olduğuna eminim ama benim aklıma şimdilik, ilk etapta bunlar geldi ve bakıyorum ki, zaten bayağı da uzun bir makale olmuş. :D

Bu sebeple bu konunun bu kadar olduğunu söylemek yerine, hem kendim için hem de sizin için, Ramazan boyunca ve her zaman, daha bol bol anlayış ve keşifler yaşamanızı ve orucun çekim yasası hakkında bize öğrettiği daha nice konular hakkında daha nice nice farkındalıklara ulaşmamızı Allah’tan dilerim. :D

Farkında mısınız, tüm bu konuları çok iyi öğrenmemiz için bize yardım eden ve destek olan Allah’ın, bizim oruç tutmamızı isteyerek aslında bizi ne kadar da çok sevdiğini görmüş oluyoruz. :D

Çok şükür Allah bizi seviyor ve bizim tüm bu konularda usta ve uzman olmamızı istiyor ve bu sebeple bize yol gösteriyor.

Sanırım bir ay boyunca oruç tutması istenen, tavsiye edilen bir tek İslam dini var. :D

Ne mutlu bize. :D

Biz de iyi öğrenciler olalım ve Allah’ın bize öğretmek istediği tüm bu konuları iyi öğrenip, haklarını verelim, tamam mı? :D

Ne mutlu bana ki, benim arkadaşlarım, öğrencilerim de hep bu çalışkanlıkta azimli ve kararlı insanlar oluyorlar. :D Çok çok şükürler olsun Allah’a, tüm arkadaşlarım ve öğrencilerim için. :D

********************************

Maraton‘da da Allah’ın bize Ramazan’da öğretmeye çalıştığı şeyleri pekiştirmek istiyoruz.
Bizi öfkeye, korkuya düşüren, her türlü negatif düşünce ve duygulara iten şeylere veya insanlara veya olaylara, “Ben niyetliyim” şeklinde, içimizden veya açık açık söylüyoruz ve kendimizi şükre, mutluluğa, hayatımızın her parçasında iyi, güzel, doğru şeylerden yana olmaya odaklıyoruz.

Yukarıda verdiğim konuları iyice öğrenmek ve pekiştirmek için canla başla çalışıyoruz.

Hepimize kolay gelsin. :D

Maraton‘a katılan arkadaşlara yarın buluşmak üzere diyorum. :D

Hepinize çok çok sevgiler.

Follow Me on Pinterest Pinterest'te Takip Et!
 
Yorumlar (9)
  1. Nevin
    13:33, 17 Mart 2013

    Çok sevgili ve saygı değer Funda Öğretmenim,
    Ramazan ayı benim için mutluluk ve huzur ayı. Oruç tutmak, namazlar, hatimler, dualarla doyamadığım bir ay. Makalenizi,okuyunca, Ramazan Ayının gelmesini özlemle bekler oldum. Neden derseniz, ORUÇ tutmanın anlamını ilk kez TAM anlıyorum. İbadet ayı, irade ayı, yardımlaşma ve hoş görü ayı olarak bildiğim ayın, derin manasına varmak beni heyecanlandırdı. Bu KURAN ayı, hayatın, yaşamın, davranış biliminin özünü anlatıyor.
    Başlamak için, KARAR vermek. NİYET ederek, aklımızı ve kalbimizi ALLAH RIZASI İÇİN HAZIRLAMAK. Açlıkla istemeden, sabırla, bilmenin mutluluğuyla beklemek. Nefsimize eziyet etmeden, HAYATIN 8 PARÇASINI gözeterek yapmak. Her şeyin bir çaresi olduğunu bilerek, ŞÜKRETMEK. Allaha sığınarak, af dilemek, ŞİKAYET ETMEMEK.
    Başarılarımızı kutlamak.
    HEPİMİZE BİLEREK YAŞAMANIN MUTLULUĞUNU anlatıyorsunuz, öğretiyorsunuz.
    ALLAH SİZDEN RAZI OLSUN.
    Sonsuz teşekkürlerimle.

  2. Funda Teyzen
    13:03, 23 Mart 2013

    Allah senden de razı olsun Nevin arkadaşım. :D

    Çok çok sevindim tüm bu farkındalıklarına.

    Ben de senin bu güzel yorumun sebebi ile bu makaleyi tekrar okudum, çok çok sağ olasın.

    Ve tekrar Allah’a şükrettim. Bize olan bu özel sevgisi için sonsuz teşekkür ederiz Allah’a. :D

    VE dinimizde, zorlama, veya başkası tutuyor diye oruç tutma vs konularının da nasıl tüm bu çekim yasası konularının hepsine nasıl büyük bir darbe vurduğunu farkettim.

    Dinimize zorlama ve baskı getirmeye çalışanlara Allah yardım etsin, çekim yasası gereği pek çok dersten sınıfta kalmış oluyorlar maalesef.

    Çok çok teşekkürler Nevin arkadaşım, bu güzel yorumun için.

    Çok çok sevgiler
    2k

  3. özlemi
    06:57, 18 Haziran 2015

    Sevgili Funda hocam,
    Oruclu oldugumuz bu ilk sabah da çok güzel oldu makalenizi okumak.Çok da güzel anlatmışsınız.maşallah ve çok çok teşekkür ederim.

  4. Funda Teyze
    09:05, 18 Haziran 2015

    Allah kabul etsin Özlemi arkadaşım. :D

    Sağ olasın yorumun için.

    Bu Ramazan günler de sanki daha bir uzun. :D Dersimizi iyi öğreneceğiz gibi geliyor bana. :D

    Allah güç kuvvet versin. Hepimize, herkese kolay gelsin.

    Çok çok sevgiler
    2k

  5. Sanem
    22:27, 18 Haziran 2015

    Sevgili Funda Öğretmen’im,

    Ramazan ayının bu ilk gününde makalenizi tekrar okudum, harikulade bilgilerle dolu, çok çok teşekkürler paylaştığınız için ve neden oruç diye birşey olduğunu daha iyi anladım.

    Şu anda sağlık sebebiyle oruç tutamasam da oruç tuttuğum zamanlarda Allah’a sonsuz şükürler olsun iftar vakti yemek yiyebileceğimi bilmenin rahatlığıyla orucumu tutardım. Şimdi çekim yasası ve dileklerimiz açısından bunun ne demek olduğunu çok iyi anladım.

    “AÇLIKLA VE İLLE DE BİR ŞEYİ İSTEMEKTEN KAÇINMAK.

    HUZUR İÇİNDE SABRETMEK.

    BİLMENİN MUTLULUĞUNU HİSSETMEK.”

    Bundan sonra artık bende dileğimle de ilgili olarak Allah’a sığınıp açlıkla ve illede birşeyi istemekten kaçınmaya, huzur içinde sabretmeye ve bilmenin mutluluğunu hissetmeye karar verip niyet ediyorum. :D

    Şükürler olsun Allah’a.

    Ve sizden Allah razı olsun, harikulade bir öğretmensiniz. :D

    Çok çok sevgiler.
    :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp: :kalp:

  6. Funda Teyze
    23:27, 18 Haziran 2015

    Çok çok teşekkürler Sanem arkadaşım. :D

    Sen de harikulade bir öğrencisin. :D

    Maşallah
    41m

    Özlemi arkadaşımız ve senin sayende ben de tekrar taze taze okudum bu makaleyi. :D

    ‘Bilmenin mutluluğu’konusu da beni tekrar çarptı. :D

    Şükürler olsun Allah’a bize bunları bu kadar güzel öğrettiği için.

    Tüm övgüler Allah’a.

    O’dur öğretmenlerin EN harikulade olanı.

    Biz de O’ndan öğrendiklerimizi az biraz öğretebiliyorsak, ne mutlu bize. :D

    Çok çok teşekkürler bu güzel yorumun için. Allah razı olsun.

    Çok çok sevgiler
    2kparlakxl

  7. Funda Teyze
    15:30, 16 Mayıs 2018

    Çok şükür bir Ramazan’a daha ulaştık Allah’ın izni ve yardımıyla.

    Bugün orucun en önemli faydasının nefsimizi terbiye olması konusunu düşünüyordum.

    Çünkü hayatın her parçasında nefsimiz bizi olmadık hatalara, yanlışlara hatta günahlara itebiir, hatta bunları ille de isteme durumlarına sokabilir.

    30 gün boyunca nefsimize ‘sabret’ diyoruz, ‘kusura bakma ama sen değilsin bu geminin en birinci kaptanı’ diyoruz. Ve bu da ruhumuzun, daha doğrusu özbenliğimizin, kendimizin, ahlak seven, düzen seven, karmaşa sevmeyen, hayatın 8 parçasında da aslında günah sevmeyen tarafımızın güçlenmesini, daha bir söz sahibi olmasını, kendine güvenmesini, sağlıyor, bu konuya yardım ediyor.

    Her oruç tutan bunu başarıyor mu? Orasını Allah daha iyi bilir, ama herkes kendinden sorumlu ve bazen bunu başarmak kolay olabilir, bazen zor olabilir, bazen, biraz komik bir benzetme olacak ama, 40 fırın ekmek yemek gerekir. :D

    Kimi insan kolaylıkla çabucak ulaşabilir, kimi insan için yıllar alabilir.

    Ben diliyorum sizin ve benim için kolay ve rahat olsun.

    Allah’ın samimi, içten, iyilik seven, iyiliğe, doğruluğa odaklı kulları için kolay ve rahat olsun.

    Samimiyetten, iyilikten, doğruluktan, haktan, adaletten, huzurdan, sevgiden, barıştan uzak kulları içinse, Kuran’dan ve peygamberlerden öğrendiğim üzere, Allah onların şaşkınlıktan başka bir şeylerini arttırmasın.

    Hepimize iyi, hayırlı, uğurlu Ramazanlar! 2k

  8. özlemi
    10:34, 18 Haziran 2018

    Bir ramazana daha vardık ve bir ramazanı daha şükürlerle bitirdik.Ne de güzel geçti Allah ne güzel dilemiş.

  9. Funda Teyze
    23:50, 18 Haziran 2018

    Çok şükür Allah’a, gerçekten de şimdiye kadarki en güzel Ramazan’dı. Daha nice güzel Ramazan’lar diliyorum, Özlemi arkadaşım.
    Çok şükür.
    Çok şükür.
    Çok şükür.
    2k

Yorum Yaz

Bu site, çok sevgili ve değerli ÖĞRENCİLERİM ve öğrencim olmak isteyen bayanlar için hazırlanmıştır.

Funda Teyze'nin öğrencileri kimler?:

Funda Teyze'nin öğrencileri:
** Akıl ve kalp merkezli,
** Hayatın 8 parçasını seven, sevmek isteyen,
** Hayatının her parçasında başarı isteyen,
** Hayatının her parçasını takdir etmeyi, teşekkür etmeyi bilen ve seven,
** Bir hatasını, yanlışını farkedince, bunun üzerinde ısrar etmeden azim ve kararlılıkla vazgeçmeye, hep iyiden, güzelden, doğrudan yana olmaya kararlı ve niyetli,
** Ve en önemlisi de, öğrenmeyi çok ama çok seven,
** doğru öğretmeni bulduktan sonra, hayatının her parçasında da olduğu gibi öğretmenine de sadakat gösterebilen,
** Allah'ı seven,
** Allah'ın da onu ve herkesi çok sevdiğini bilen,
** Anne veya anne olmak isteyen,
** Mutlu ve huzurlu bir aile kurmak isteyen,
** Mutlu, huzurlu, sağlıklı, bolluk ve bereket içerisinde bir hayat isteyen,
** Hayatının 8 parçasında hayırlı uğurlu işler yapmak isteyen,
** Türk hanımları.

Hayatımızın 8 parçası derken, hemen hatırlatayım, hayatın vazgeçilemez 8 parçası şunlar:
1- Kişinin kendisi,
2- Ailesi,
3- Arkadaşları, ülkesi,
4- Tüm insanlık,
5- Tüm canlılar,
6- Tüm fiziksel evren,
7- Ruhlarımız,
8- Allah.

Beyler ve öğrenci olmaya niyeti olmayan bayanlar da tabii ki okumak isterlerse okuyabilirler ancak yorum ve sorularınızı kabul edemeyeceğimiz ve cevap veremeyeceğimiz için lütfen kusura bakmayın.

31 Aralık 2011 tarihi itibariyle artık, rumuzlu yorumları kabul edemiyoruz.

Harikulade yorumlarınız bizim için çok değerli. Bu sebeple, hayatın her hangi bir parçası için sevgisiz, saygısız, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.

Aynı şekilde özel cevap isteklerini de karşılamam artık mümkün olamıyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.

Lütfen yorumunuzda, okuyanlara ve güzelim Türkçemize olan sevgi ve saygınızı da, imla kurallarına elinizden geldiği kadar dikkat ederek gösterin.

Çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler,

=======================
Çekim Yasası Öğretmeni
Ve Harikulade Dileklerin Funda Teyzesi
=======================

Not:
Harikulade dilekler derken kastettiğimiz hayatın 8 parçası için hayırlı, uğurlu, faydalı, güzel dilekler. Hayatın 8 parçasından birini veya daha çoğunu yok farzetmeyen, zarar vermeyen, iyi, güzel, doğru dilekler.
Hepimize kolay gelsin. :D

No trackbacks yet.

Mesaj gönder!
Loading...