Çok Çok Cömert ve Çok Çok Misafirperver Allah’ın Adıyla…

Sevgili arkadaşlarım,

YENİ YILINIZ,

  • kutlu,
  • mutlu,
  • huzurlu,
  • hayırlı,
  • uğurlu,
  • sevinçli,
  • bol bol gözaydınlı,
  • sevgi, saygı, yardım, şükür, teşekkür, mutluluk, bolluk, bereket ve güven dolu,

OLSUN.

Nasılsınız?

Funda Teyzen’i sorarsan…

Funda Teyzen, yeni yıla yepyeni 2 maratonla girdi. :D

Birincisi 3 Ocak’ta başlayan, ve tam 14 gün süren, Aşk ve Aşk e-kursunun hazırlanması maratonu.

Diğeri de, 11 Ocak’ta bitmesine rağmen, açılan kapılar, temizlikler, mutluluk, şükür ve mucizeler sebebiyle bitirmeye gönlümün razı olmadığı, tam 100 gün süren, Harikulade Dilekler Maratonu.

Allah’a çok şükür, 100 gün azimle devam eden ve bitmesini istemeyen bazı arkadaşlarım da, bana katılmaya ve TAM 100 GÜN DAHA, bu maratona devam etmeye karar verdiler.

Tek kelimeyle HARİKULADE. :D :D :D

Şükürler olsun, devam etmeye kararlı tüm maraton arkadaşlarım için.

Tabii bizim yaptığımız temizlikler, ettiğimiz şükürler ve pek tabii ideal hayatımız için sarfettiğimiz tüm zaman, emek, çaba, karşılıksız kalmıyor.

Allah’ın yardımı ve izniyle pek çok yalanlardan, yanlışlardan hatta hatalardan temizleniyoruz, büyüyoruz, gelişiyoruz.

Huzur, sevgi, mutluluk dalgalarını, ulaşabildiğimiz kimselere de yayıyoruz.

Aşk ve Aşk e-kursu da, Harikulade Dilekler Maratonunda, yaptığım çok derin bir temizlik sonucu Allah’tan açılan bir kapı oldu.

*************************************

Maraton arkadaşlarım, lütfen maratonda gidip, hangi temizlikti o diye bakmayın, o kadar derindi ki, sizlere okutamadan, öğretmene özel yaptım ve kapattım. Belki bir gün, eğer siz de HAYAT BİR OKUL ÖĞRETMENİ olarak, hayat amacınız için çalışırsanız, ve Allah’ın sizin çıkartmanızı istediği ve sürekli kapılar açtığı bir ürünü çıkartmak konusunda büyük bir direnç yaşarsanız, bana o zaman rica edin, sorun. :D

Deyin ki,

Funda Öğretmenim hani, Ekim 2012-Ocak2013 maratonunda, aşk ve evlilik konusundaki o e-kursunuzu çıkartmadan önce, çok derin bir temizlik yapmıştınız, şimdi ben de aynı direnci yaşıyorum. O temizliği görmeme izin verin ki bu direncimi kırmakta bana bir yol göstersin.”

O temizliği, işte o zaman, eğer siz de hayat amacınız hakkında bu tür bir direnç yaşarsanız, sizle de paylaşmaktan çok mutlu olurum.

Ancak o zamana kadar, hayat amacınız yolunda, basamak atlamak yolunda, kendinizi bilme ve sevme yolunda azimle ilerleyin. :D

*************************************

Maratonda doğan bu kurs, eğer hakkını vermek gerekirse,

** Eşi benzeri olmayan,

** SADE, AÇIK, NET bir şekilde aşkı ve aşk hakkındaki doğruları anlatan,

** Aşk hakkında söylenen yalan ve yanlışları açık ve net bir şekilde darmadağın eden,

belki de dünyadaki TEK KURS, TEK KAYNAK.

Sadeliği ve açıklığı, pek çok kimseyi şaşırttı.

  • Aşk kelimesinin önüne veya arkasına, Arapça, Farsça, Fransızca, Japonca, Çince, belki İngilizce, yabancı bir kelime getirip, onu karmakarışık, anlaşılmaz, gizemli bir şeymiş gibi sunanlar,
  • Anlaşılmaz, karışık SEMBOLLERLE aşkı öğretenler,
  • Ağdalı, aşırı estetik, aşırı şiirsel, yapış yapış anlatımlarla aşkı anlatanlar,

o kadar çok ki dünyada ve ülkemizde, ve kimileri o kadar alışmış ki, o karmaşa ve gizem dolu anlatımlara,

  • aşkın bu kadar sade ve net bir şekilde anlatılması,
  • kadın ve erkek hakkında, temiz, saf,  ve DOĞRU bilgi görmek,

her katılanın, hayatta içinde bulunduğu farkındalık derecesine göre çeşitli kapılar açtı.

Bu kapıların açılışını izlemek, Allah’ın yardımıyla, kapılarından geçebilenleri görmek ve Allah’ın yardımına başvurmayanların, Allah’ın yardımını istemeyenlerin, ve dolayısı ile Funda Teyzen’in de yardımını kabul etmeyenlerin, … nasıl desem…, birer birer kurstan dökülmelerini görmek, Allah’tan bana da bazı temizlik kapılarının açılmasına sebep oldu. :D

Tabii en büyük mutluluk veren şey ise, her dersin hakkını veren, açılan temizlik kapılarının hakkını veren, Allah’a sığınıp, kursun hakkını vere vere ilerleyenleri izlemekti.

Allah hepsinin başarısını arttırsın.

Yaptıkları tüm temizlikler hayırlara uğurlara vesile olsun.

Aşk hakkında inşallah, gerçekleri ve doğruları bilen bir nesil yetişsin ülkemizde.

***************************

Bu arada unutmadan, 12 Ocak’ta yenisi başlayan ve ilk 100 günlük maratonumuzun DEVAMI olan ve yine Allah’ın izniyle 100 gün sürecek olan maratona katılmak isteyen,

** Şükür ve temizliklerini sade ve öz bir Türkçe ile yapabilecek, yani bilmediğimiz Arapça vs. kelimeler ya kullanmayacak, ya da ille de kullanmak istiyorsa, Türkçesini de verebilecek,

** Yeni çıkmış, yeni türetilmiş, yine kimsenin bilmediği yeni Türkçe kelimeleri de pek kullanmayacak,

** Yabancı kelimeler de aynı şekilde,

** Şükür ve temizliklerini abartmadan, ağdalı ve aşırı şiirsel vs yapmadan yapabilecek, elinden geldiğince içten konuşabilecek,

** Funda Teyzen’in yazı ve makalelerinde hani o hiç tavsiye etmediği, çeşit çeşit gizemli, karmaşaya sapmış öğretilere katılmamış, katılmış olsa bile, o konularda ve açılacak tüm temizlik kapılarında temizlik yapmaya kararlı ve gönüllü,

** O konulardan TEMİZLİK yaparken Allah’a sığınıp af dilerken o konuları fazla açmadan bunu yapabilecek, ve normal konuşmalarında da o öğretileri hiç anlatmayacak, (çünkü bu da bir çeşit onları yaymak ve öğretmek oluyor)

arkadaşlar varsa,

EN GEÇ PAZARTESİ, 21 Ocak 2013 tarihine kadar bana katılmak istediklerini bildirirlerse, kayıt olabilecekleri sayfanın adresini kendilerine gönderebilirim. Katılım ücreti, herhangi bir kursumda olan arkadaşlar için, (Aşk ve Aşk da dahil) her ay 55TL, herhangi bir kursumda olmayan arkadaşlar için her ay 90TL. Tabii her ay derken, maraton 3 ay sürecek, yani ödeme 3 ay yapılacak.

Hayat Bir Okul üyeleri ise ücretsiz katılabilirler.

Ve lütfen unutmayın, bu bir şükür maratonu, maratonun şükür enerjisini içtenlikle arttırmak için gelin, ve TEMİZLİK YAPMAK için gelin.

Huzur bulmak, şükretmek için gelin.

***************************

VE gelelim bugünkü makalemize. :D

Sevgili arkadaşım,

Geçen gün düşünüyordum.

Misafirlik ve evsahipliği üzerine.

Ve pek çok anlayış, keşif ve farkındalıklarım oldu. :D

Nasıl bir evsahibi konuklarını en iyi bir şekilde ağırlayabilir diye düşündüm.

Ve bir misafir, nasıl gittiği yere mutluluk verebilir? diye.

Diyelim evinize bir misafir geldi.

Tabii ki herkesin kendine özel bir usulü, kendine göre bir programı olabilir.

Önce hoşgeldiniz demek.

Paltosunu almak?

Bir terlik sunmak?

Oturmak için bir yer göstermek?

Nasılsınızlar. :D

O nasıl, şu nasıllar.

Kolonya sunmak?

Bir şeker, tatlı, çikolata ikram etmek?

Çay ikram etmek?

Belki yemek zamanı yakındır, ve yemek hazırlıyorsunuzdur.

Tabii evsahibi de insan.

Gönül ister ki, her şey güzel olsun, ikramlar vs. ve en önemlisi de, ev temiz olsun.

*************************************

Peki ya misafir?

  • Hayatta ağırladığınız,
  • size en bol huzur ve mutluluk veren,
  • ağırlamaktan hoşlandığınız,

misafirler kimlerdi?

Sanırım, misafirin de en mutluluk vereni en başta davetli geleni.

Her ne kadar, davetsiz gelenin de başımızın üzerinde yeri olsa da. :D

Kim ister ki, ev ve ortalık dağınıkken, temiz değilken, üstümüz başımız biraz, … nasıl desem…, misafir ağırlamaya o kadar hazır değilken, evde ikram edecek bir şey yokken, misafir ağırlamayı.

Tabii, herhalükarda misafirin başımız üzerinde yeri var, ama gelirken elinde bir minicik hediye ile gelen misafir de insanı çok sevindirir.

“Ay niye zahmet ettin, hiç gerek yoktu.”

deriz ama içimiz de sevinçle dolar, hele hele evde ikram edecek şey yoksa, sevinç daha da, daha da büyük olur.

İçimizden veya misafir gittikten sonra,

“Allah razı olsun, o tatlıyı getirdi yoksa ikram edecek hiç bir şey yoktu.” diye içimiz pır pır ederek düşünmeyenimiz var mı?

Bir de misafirin kusura bakmayanı, en güzeli olur. :D

Sehpanın üzeri biraz tozluysa, çiçeklerin solan yaprakları saksının dışına düşmüş ve orada bir kaç gündür bekliyor bir halde ise,

  • misafir varken farketmişsek, “İnşallah görmüyordur.”
  • misafir gittikten sonra farketmişsek, “İnşallah görmemiştir” demeyenimiz var mı?

Tabii bir de, misafirin, üsteleyeni, “Hani kahve nerede kaldı?” diye paçalarımızı tutuşturmayanı makbuldür. :D

Belki biz kahveyi taşırdık, yapmasını beceremedik ve sıfırdan tekrar başlamak durumunda kaldık. :D

Ve bir de, ikramlarımızı kabaca reddetmeyen, veya onları küçük görmeyen misafir çok makbuldür.

Ne bileyim, çayını bir yudumda, 1 saniyede içip, “Hani yenisi nerede?” demeyeni.

Bize de nefes aldıranı. Hatta onunla beraber otutup bizim de çayımızdan bir yudum içmemize fırsat tanıyanı.

Tabii en güzeli de yaptığımız ikramı sevgiyle, teşekkürle, hatta kimbilir eğer güzel de yapmışsak, ya da en azından elimizde geleni yaptığımız için içtenlikle överek bizi cesaretlendireni.

Ve pek tabii, TEKRAR geleni, gelmek isteyeni. :D

***************************

İyi bir evsahibi olmanın da, iyi bir misafir olmanın da ne kadar incelikleri var değil mi, sevgili arkadaşlarım?

İşte ben de 14 günlük evsahipliğim sırasında, tanıdığım, tanımadığım, pek çok misafiri e-kursumda ağırladım.

Ve farkettim ki,

** her bir kursumda,

** her bir maratonda,

** hatta her bir makale ve yazıda,

siz sevgili arkadaşlarımı kendi dünyama davet edip, misafir olarak ağırlıyorum.

Ve bu vesileyle, yeni yılın bu ilk makalesinde, sizlere çok çok teşekkür etmek isterim.

Benim düşünce, duygu, söz, hareket, ürün, hizmet dünyama,

** her bir makale ile,

** her bir maraton ile,

** her bir kurs ile,

** ister e-kitap, ister özel rapor, ister hediye yazı, ister pırlanta, ister mektup, ister e-posta ile,

GELDİĞİNİZ İÇİN ÇOK ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.

Dilerim ikramlarımdan, öğretiklerimden, teklif ve tavsiyelerimden yararlanmış ve memnun kalmışsınızdır.

Çok sevgili, akıldaş, ve kalpdaş, ve hatta ruhdaş arkadaşlarım,

Sizlerle bu ortamda buluşabilmek, sizleri ağırlayabilmek, Allah’tan bana gelmiş pek çok lütfu, anlayış, keşif ve farkındalığı, pek çok iyiliği, güzelliği, doğruluğu, ve Allah’ın hediyelerini, sizlerle paylaşmama izin verdiğiniz için, çok çok teşekkür ederim.

Maratonlarıma, kurslarıma, gelirken getirdiğiniz hediyelerinizi de, şükranla ve sevinçle sitelerimin gelişmesi büyümesi, yeni kullanım kolaylıkları, yeni özellikler, yeni hizmetler ve ürünler geliştirmek ve hem kendi hem de sizlerin hem de yeni katılacak arkadaşların, temizliklerini arttırmak için, beraber temizlik yapacak yeni arkadaşlara çağrı yapmak için, şükür içinde kullandığımı bilmenizi isterim.

Ve misafir, evsahibi konusundaki farkındalıklarıma geri dönersek…

Sevgili arkadaşım,

Unutmayalım ki, biz de hepimiz bu dünyada bir misafiriz.

Ev sahibimiz Allah.

Biz de yukarıda anlattığım “mutlulukla ağırlanan misafir” ile, “Aman bir daha davet etmeyeceğim” dediğimiz türden, hani gelse kapıyı açmayacağımız türden bir misafir olup olmadığımıza bir bakalım.

Allah gibi çok çok cömert, çok çok misafirperver bir evsahibine karşı, oldu mu bazı değer bilmezliklerimiz, ikramları küçük görüşlerimiz, hani nerede dediğimiz, bu ne böyle beğenmedim dediğimiz?

Şahsen benim çok oldu.

Ve Allah’a çok şükür temizlik yapmak diye bir şey var hayatta.

Ki Allah hem cömert, hem misafirperver hem de affetmeyi çok seviyor.

Biz bir af dilesek, o hemen bize misafirperverliğini tekrar tattırıyor.

Ama dikkat edin.

Tüm o eski hataları, hakkını vererek temizleyelim.

Oldu bittiye getirip, 3-5 temizlikten sonra,

“Hani işte af diledim, hani nerede ikramlar?” diye, yine şımarık bir misafir havasına girmeyelim. :D

Ve Kuran’dan çok sevdiğim şu ayeti de burada vermek isterim:

*************************

İSRA 80

Şöyle yakar: “Rabbim! Beni, gireceğim yere doğruluk dürüstlükle sok, çıkacağım yerden doğruluk dürüstlükle çıkar. Katından bana yardımcı bir güç / kanıt ver.”

İsra: Gece yürüyüşü,

Kuran Çevirisi Prof Dr. Yaşar Nuri Öztürk

*************************

Bu ayet bana hep bulunduğum ve bulunacağım,

  • misafirlikleri,
  • evleri,
  • yerleri,
  • işleri,
  • okulları,
  • kursları,
  • mevkii,
  • ve konumları,

hatırlatır.

Allah’ım bizi hem hayırlı uğurlu misafirlerden, hem de cömert, misafirperver evsahiplerinden eyle.

Bizi, girdikleri yerlere, sevgiyle, saygıyla, sabırla, hayırla, uğurla, güvenle ve huzurla girenlerden eyle.

Çıkacağımız yerlerden de sevgiyle, saygıyla, sabır, hayır, uğur, huzur ve güvenle çıkmamıza yardım et.

Şükürler olsun şimdiye kadar bu şekilde girdiğimiz ve çıktığımız yerler için.

Affet bu şekilde girmediğimiz, bu şekilde çıkmadığımız tüm yerler için.

Follow Me on Pinterest Pinterest'te Takip Et!
 
Yorumlar (5)
  1. Sanem
    22:07, 16 Ocak 2013

    Funda Öğretmenim,

    Bizim misafirliğimizi ve Allah’ın misafirperverliğini ne güzel anlatmışsınız, gerçekten Allah’ın bize bu cömertliğine karşı şımarık olmamamız gerektiğini hatırlattığınız için de çok teşekkürler.

    Ayrıca makalenizde yazdığınız ayeti bende çok severim ve öyle dua ederim :)

    Çok çok sevgiler :)

  2. Funda Teyzen
    12:23, 17 Ocak 2013

    Çok çok sağ olasın, Sanem arkadaşım. :D

    Ne kadar harikulade bir dua değil mi?

    Allah kabul etsin tüm bu harikulade dualarını. :D

    Çok çok sevgiler.

  3. Yasemin
    12:26, 17 Ocak 2013

    Funda Teyzem yeri değil biliyorum ama Aşk ve Aşk e kursumda 2.ders gelmeden 3. geldi.Ona çalışayım mı yani şimdi?

  4. Funda Teyzen
    12:30, 17 Ocak 2013

    Teknik bir karışıklık olmuş herhalde Yasemin arkadaşım,

    Hemen baktırıyorum. Kusura bakma. Sıradan gitmen daha iyi olur.

    Çok çok sevgiler

  5. Yasemin
    12:32, 17 Ocak 2013

    Çok çok teşekkürler Funda Öğretmenim :)
    Çok çok sevgiler :)

Yorum Yaz

Bu site, çok sevgili ve değerli ÖĞRENCİLERİM ve öğrencim olmak isteyen bayanlar için hazırlanmıştır.

Funda Teyze'nin öğrencileri kimler?:

Funda Teyze'nin öğrencileri:
** Akıl ve kalp merkezli,
** Hayatın 8 parçasını seven, sevmek isteyen,
** Hayatının her parçasında başarı isteyen,
** Hayatının her parçasını takdir etmeyi, teşekkür etmeyi bilen ve seven,
** Bir hatasını, yanlışını farkedince, bunun üzerinde ısrar etmeden azim ve kararlılıkla vazgeçmeye, hep iyiden, güzelden, doğrudan yana olmaya kararlı ve niyetli,
** Ve en önemlisi de, öğrenmeyi çok ama çok seven,
** doğru öğretmeni bulduktan sonra, hayatının her parçasında da olduğu gibi öğretmenine de sadakat gösterebilen,
** Allah'ı seven,
** Allah'ın da onu ve herkesi çok sevdiğini bilen,
** Anne veya anne olmak isteyen,
** Mutlu ve huzurlu bir aile kurmak isteyen,
** Mutlu, huzurlu, sağlıklı, bolluk ve bereket içerisinde bir hayat isteyen,
** Hayatının 8 parçasında hayırlı uğurlu işler yapmak isteyen,
** Türk hanımları.

Hayatımızın 8 parçası derken, hemen hatırlatayım, hayatın vazgeçilemez 8 parçası şunlar:
1- Kişinin kendisi,
2- Ailesi,
3- Arkadaşları, ülkesi,
4- Tüm insanlık,
5- Tüm canlılar,
6- Tüm fiziksel evren,
7- Ruhlarımız,
8- Allah.

Beyler ve öğrenci olmaya niyeti olmayan bayanlar da tabii ki okumak isterlerse okuyabilirler ancak yorum ve sorularınızı kabul edemeyeceğimiz ve cevap veremeyeceğimiz için lütfen kusura bakmayın.

31 Aralık 2011 tarihi itibariyle artık, rumuzlu yorumları kabul edemiyoruz.

Harikulade yorumlarınız bizim için çok değerli. Bu sebeple, hayatın her hangi bir parçası için sevgisiz, saygısız, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.

Aynı şekilde özel cevap isteklerini de karşılamam artık mümkün olamıyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.

Lütfen yorumunuzda, okuyanlara ve güzelim Türkçemize olan sevgi ve saygınızı da, imla kurallarına elinizden geldiği kadar dikkat ederek gösterin.

Çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler,

=======================
Çekim Yasası Öğretmeni
Ve Harikulade Dileklerin Funda Teyzesi
=======================

Not:
Harikulade dilekler derken kastettiğimiz hayatın 8 parçası için hayırlı, uğurlu, faydalı, güzel dilekler. Hayatın 8 parçasından birini veya daha çoğunu yok farzetmeyen, zarar vermeyen, iyi, güzel, doğru dilekler.
Hepimize kolay gelsin. :D

No trackbacks yet.

Mesaj gönder!
Loading...