ZAMAN

E-magazinime üye olup da, “Harikulade Dilekler Maratonu”na katılmayan arkadaşların çoğunluğu zaman bulamamaktan bahsediyor.

Bu konuda cevabım ve tavsiyem şu:

Hayatımızı değiştirecek, kolaylıkla ve çabucak, üstüne üstlük rahatlıkla ve mutluluk içerisinde KAPILARIMIZIN açılmasını sağlayacak bir konuda, günde 5-10 DAKİKA zaman bulamıyorsa bir kişi, zamanını nelerle doldurduğuna çok iyi bakması lazım.

Yeryüzündeki HER insanın günde 24 saati var.

Bunun istisnası yok.

Bu 24 saati, bir başka ifadeyle 1440 DAKİKAYI nasıl değerlendirdiğimiz, hayatta kazananlardan mı, kaybedenlerden mi, tehlikede olanlardan mı, ayakbağı olanlardan mı olduğumuzu belirliyor.

Size tavsiyem, bu 24 saati yani 1440 dakikayı iyi, güzel, doğru bir şekilde değerlendirin.

Hayatınızın her parçasına layık olduğu önemi, değeri vermek demek, her birine layık olduğu ZAMANI vermek demek.

Tabii önemli olan hayatımızın vazgeçilemez 8 parçasının TÜMÜ hakkında hayırlı olacak şekilde, herbiri ile ilgili meşgul olduğumuz zamanı belirlemek.

Uyku saatimiz, yemek içmek, banyo, diş fırçalamak vs gibi vücutsal faaliyetlerimiz, hayatımızın birinci parçası için harcadığımız zaman oluyor ve kesinlikle dikkat etmek şart. Hayatımızın diğer parçalarındaki aktivitelerimizin başarısı için temel oluşturuyor bunlar.

Ancak bu konularda, mesela uyku, yemek içmek, banyo vs. gereğinden veya faydalı olan dozundan fazla bir zaman harcamak da yine ters tepiyor.

Size tavsiyem, size en faydalı, en rahat ettiğiniz, kendinizi en iyi hissettiğiniz o dozu, deneye yanıla bulun.

Şahsen ben çoğu zaman 7.5 saatlik bir uyku ile kendimi iyi hissederken, özellikle haftasonu 8.5 saatlik bir uyku ile kendimi iyi hissediyorum. Mutlu, huzurlu, enerji dolu uyanıyorum.

Arada bazen bir proje ile meşgulken 6 hatta 5 saatlik uyku uyuduğum nadiren olabiliyor, ama bunu alışkanlık haline getirmenin hayatıma hiç de faydalı olmadığını, gene deneye yanıla öğrendim.

İşte siz de kendinize özel o en ideal uyku, banyo, yeme-içme, diş fırçalama vs. zamanlarını bulun.

Bu en temel düzeni düzgün bir şekilde yerleştirdikten sonra, sırasıyla hayatınızın diğer parçalarına da bakın. eşinize, çocuğunuza, anne-babanıza, kardeşlerinize, arkadaşlarınıza, işinize, doğaya, çevrenize, size huzur veren aktivitelere ve Allah’a ne kadar zaman ayırıyorsunuz?

Yıllar önce bir öğretmenimden duyduğum şu bilgi beni uzun uzun düşündürmüştü:

*************************************

Çocuklar “SEVGİ” kelimesini nasıl yazarlar?

Z–A–M–A–N

*************************************

Umarım bu bilgi sizi de zamanında beni düşündürdüğü kadar düşündürür.

Hatta kendi çocukluğunuzu hatırlamaya çalışın, ne zaman sevildiğinizi hissederdiniz? Birisi ilgiyle ve sevgiyle, sizinle vakit geçirdiği zaman, değil mi?

Aynı şey, eşlerimiz, annelerimiz, babalarımız, arkadaşlarımız, öğrencilerimiz, işimiz, müşterilerimiz, çiçeklerimiz, ağaçlarımız, köpeklerimiz, sevdiğimiz diğer hayvan dostlarımız, kıyafetlerimiz, paramız, tüm eşyalarımız, ruhumuz ve Allah için de geçerli.

Eğer diyorsanız ki, 24 saat yetmiyor, size ilk tavsiyem, sizin idealinizdeki hayatı yaşayan insanlara bir bakmanız, (var değil mi hayatta öyle insanlar, :D)  onlar da günde 24 saate sahipler ve bir şekilde hayatlarının her parçası arasında bir denge sağlamayı başarıyorlar.

Eğer bunu başaranlar varsa, bu demektir ki, sen de başarabilirsin.

Zaman hayattaki en değerli hazinelerimizden.

Bu hazineyi nereye, kimlere ve nasıl harcadığımız, hayatta kazananlardan mı, kaybedenlerden mi, tehlikede olanlardan mı, ayakbağı olanlardan mı olduğumuzu belirliyor.

Hayatta kazanan insanlar, zamanlarının çoğunluğunu, dileklerine, hayallerine, hedeflerine faydalı, hayatlarının 8 parçasına faydalı şeylerle zamanlarını geçiriyorlar.

Kaybedenler, tehlikede olanlar, ayakbağı olanlar ise, zamanlarının çoğunluğunu, dileklerine, hayallerine, hedeflerine zararlı, hayatlarının 8 parçasına zararlı şeylerle zamanlarını geçiriyorlar.

İşte bu durumda, maratonumuz gibi, dileklerimize, hayallerimize, hedeflerimize bu kadar faydalı, hayatın 8 parçasına da güzellikler getirecek bir aktiviteye “zaman bulamıyorum” bahanesi ile katılmayan arkadaşlara tavsiyem, 1440 dakika arasından 10 dakikacığı ayıramayacak kadar, zamanlarını nelerle doldurduklarına ÇOK İYİ bakmaları.

Aslında ben tahmin ediyorum, bırakmaları hayırlarına olacak pek çok aktivitenin neler olabileceğini, çünkü zamanında benim de zamanımı boşu boşuna harcadığım şeylerdi onlar. :D

Ancak 100 küsur makalede anlattığım şeyleri tekrar etmek istemem burada. Bu sebeple, bu arkadaşlara tavsiyem, bu pazar şöyle 30-60 dakika kadar bir zamanı, ellerine büyükçe bir kağıt ve kalem alarak, oturup düşünmeleri.

1440 dakikayı nasıl harcıyorum? Hayatım için, dileklerim için faydalı olduğuna inandığım maraton için günde 10 dakikayı nasıl bulamıyorum? Bu durumu düzeltmek için ne yapabilirim? Hayatımdaki zararlı, gereksiz, beni dileklerimden uzaklaştıran şeylerin hangilerinden vazgeçebilirim?

Ve bu konuda karar verip, niyet etmeleri.

Ve bu kararlar ve niyetler doğrultusunda adım atmaları.

Kolay gelsin. Doğru ve güzel kararlar almanızı, güzel niyetler etmenizi ve bu konularda Allah’a sığınıp, doğru ve güzel adımlar atmanızı dilerim.

Follow Me on Pinterest Pinterest'te Takip Et!
 
Yorumlar (0)

Henüz yorum yok.

Yorum Yaz

Bu site, çok sevgili ve değerli ÖĞRENCİLERİM ve öğrencim olmak isteyen bayanlar için hazırlanmıştır.

Funda Teyze'nin öğrencileri kimler?:

Funda Teyze'nin öğrencileri:
** Akıl ve kalp merkezli,
** Hayatın 8 parçasını seven, sevmek isteyen,
** Hayatının her parçasında başarı isteyen,
** Hayatının her parçasını takdir etmeyi, teşekkür etmeyi bilen ve seven,
** Bir hatasını, yanlışını farkedince, bunun üzerinde ısrar etmeden azim ve kararlılıkla vazgeçmeye, hep iyiden, güzelden, doğrudan yana olmaya kararlı ve niyetli,
** Ve en önemlisi de, öğrenmeyi çok ama çok seven,
** doğru öğretmeni bulduktan sonra, hayatının her parçasında da olduğu gibi öğretmenine de sadakat gösterebilen,
** Allah'ı seven,
** Allah'ın da onu ve herkesi çok sevdiğini bilen,
** Anne veya anne olmak isteyen,
** Mutlu ve huzurlu bir aile kurmak isteyen,
** Mutlu, huzurlu, sağlıklı, bolluk ve bereket içerisinde bir hayat isteyen,
** Hayatının 8 parçasında hayırlı uğurlu işler yapmak isteyen,
** Türk hanımları.

Hayatımızın 8 parçası derken, hemen hatırlatayım, hayatın vazgeçilemez 8 parçası şunlar:
1- Kişinin kendisi,
2- Ailesi,
3- Arkadaşları, ülkesi,
4- Tüm insanlık,
5- Tüm canlılar,
6- Tüm fiziksel evren,
7- Ruhlarımız,
8- Allah.

Beyler ve öğrenci olmaya niyeti olmayan bayanlar da tabii ki okumak isterlerse okuyabilirler ancak yorum ve sorularınızı kabul edemeyeceğimiz ve cevap veremeyeceğimiz için lütfen kusura bakmayın.

31 Aralık 2011 tarihi itibariyle artık, rumuzlu yorumları kabul edemiyoruz.

Harikulade yorumlarınız bizim için çok değerli. Bu sebeple, hayatın her hangi bir parçası için sevgisiz, saygısız, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.

Aynı şekilde özel cevap isteklerini de karşılamam artık mümkün olamıyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.

Lütfen yorumunuzda, okuyanlara ve güzelim Türkçemize olan sevgi ve saygınızı da, imla kurallarına elinizden geldiği kadar dikkat ederek gösterin.

Çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler,

=======================
Çekim Yasası Öğretmeni
Ve Harikulade Dileklerin Funda Teyzesi
=======================

Not:
Harikulade dilekler derken kastettiğimiz hayatın 8 parçası için hayırlı, uğurlu, faydalı, güzel dilekler. Hayatın 8 parçasından birini veya daha çoğunu yok farzetmeyen, zarar vermeyen, iyi, güzel, doğru dilekler.
Hepimize kolay gelsin. :D

No trackbacks yet.

Mesaj gönder!
Loading...