Çekim Yasası ve Otomatik Yaptığımız Şeyler…

Çekim yasasının, lehimize işlemesini sağlamak için veya lehimize çalışmasına yardım etmek için yapabileceğimiz EN ama EN önemli şey ne olabilir acaba diye hiç düşündünüz mü?

Yazılarımı okuyan, kurslarıma yazılan, maratonlarımıza katılan arkadaşlarımın cevaplarını duyar gibiyim: (:D)

Sorumluluk almak.
Temizlik yapmak.
Şükretmek.
Allah’a sığınıp, akıl ve kalbin hemfikir olduğu adımlar atmak.
İrili ufaklı tüm başarılarımızı kutlamak.
Hayatın 8 parçasını kucaklamak, yardım etmek.
Hayat amacımızı keşfetmek.
Hayat değerlerimize sahip çıkmak.
Hayatın 8 parçası, hayat amacımız ve hayat değerlerimiz çerçevesinde doğruya doğru yanlışa yanlış demek.
Yine bunlar çerçevesinde üretmek ve hizmet vermek.
Karar vermek.
Niyet etmek.
Dilemek.
Allah’a sığınıp, aklın ve kalbin hemfikir olduğu planlar yapmak.
Rahatlamak ve bilmenin mutluluğunu hissetmek.
Sevmek ve affetmek.
İyiden, güzelden, doğrudan yana olmak.
Karmaşadan çıkmak ve azimle önümüzdeki diğer 10 basamağın da hakkını vermek.

Ve keşke şu an hepinizin cevabını duyabilseydim ve hangisinin sizce EN EN EN önemli olduğunu düşündüğünüzü duyabilseydim. :D

Tabii ki aslında tüm bu saydıklarımız, içinde bulunduğumuz duruma göre, o anki durumumuzun ihtiyacına göre EN ama EN önemli şey olabilir.

Ama bugün bu saydıklarımın hepsine birden yardımcı olabilecek, hepsini daha da derinden kapsayacak bir konuya TEKRAR değinmek isterim:

Buraya ve şimdiye gelmek.

Yukarıda saydığımız birbirinden önemli konuları, eğer kendimizi “burada ve şimdide” hissetmiyorsak, zaten hakkını vererek yapmıyoruz demek oluyor.

VE üstelik, buraya ve şimdiye gelmek, en altta olan “KARMAŞA” durumundan, bir başka deyişle, “karmaşa” basamağından yukarı basamağa çıkmanın TEK çaresi.

*******************************

Size de bazen, hayatımızı otomatik yaşıyoruz gibi geliyor mu?

Sabah uyanıyoruz, ve pek çok işimizi düşünmeden, otomatik yapıyoruz.

Aklımız tamamen başka şeyleri düşünerek, hatta kimi zaman hayal kurarak ve sanki bir rüyada gibi.

Hatta bazen, aklımızda dün karşılaştığımız bir problemi çözmeye çalışırken, ellerimiz ayaklarımız, hatta gözlerimiz kulaklarımız otomotikte sanki kendi kendilerine çalışarak pek çok işlerimizi yapabiliyoruz.

Hatta bazen aynı anda üç beş işi yapmakla övünebiliyoruz bile. Bir zamanlar benim de derdimdi bu.

Gazete okurken veya TV seyrederken aynı anda annenizi de dinleyebileceğinizi iddia etmişliğiniz var mı? “Sen konuş, ben dinliyorum merak etme.” :D

Aahh ah, bu yaptığımızın aslında hem kendimize hem de çevremize zararını biliyor olsaydık.

  • Hem insan ilişkileri ve iletişim açısından.
  • Hem yaptığımız işe ve karşımızdaki kişiye gösterdiğimiz saygısızlık açısından.
  • Hem de dikkatimizin burada ve şimdide tam olmamasının çekim yasası açısından üzerimizde yarattığı negatif etki açısından.

Hiç sabah, çayın tarafınızdan demlenmiş olduğunu ama nasıl demlediğinizi hiç hatırlamadığınızı farkettiğiniz oluyor mu?

El yüz yıkamak, diş fırçalamak, bulaşık yıkamak, merdiven inmek, çıkmak, işe gitmek, eve doğru yol almak vs. gibi her gün yaptığımız pek çok iş ve hareketi farkında bile olmadan otomatik olarak yapabiliyoruz.

Hatta bu zamanları aklımızı ve kalbimizi OLURUNA BIRAKIP, olumlu veya olumsuz, pek çok konuya odaklanmak için kullanıyoruz.

Evet ben de itiraf ediyorum, :D, bir zamanlar rutin olarak yaptığım tüm bu işlerin, bazı konuları aklımda veya kalbimde tartmak, düşünmek, çözmek için, hatta hayallere dalmak için, güzel zamanlar olduğunu, dikkatimi, aklımı ve kalbimi oluruna bırakıp, boş bırakıp, tüm bu iş ve hareketleri otomatik olarak ezbere yapmanın “marifet” olduğunu sandığım bile olmuştu.

Heyhat!!! Ne yazık!!!!

Meğer otomatik olarak yaptığım tüm bu işler beni alışkanlık olarak “burada ve şimdide” olmaktan uzaklaştırmış. Ve öyle bir duruma getirmiş ki, ancak olumsuz bir olay başıma gelince hemen “buraya ve şimdiye” geliyormuşum.

Bu durum hakkında yazmak istediğim bu yazıyı erkene almamı sağlayan şey ise bir arkadaşımdan gelen bir e-posta oldu.

Geçenlerde, bu arkadaşım tatilde bir tehlike atlattığını ve bu olayın arkasından hayatın değerini daha iyi idrak edip, şükrettiğini, şükrettiğini, şükrettiğini anlatırken bakın ne demiş: “Yaşamımızın ne kadar kıymetli olduğunu, gereksiz şeylerle kendimizi üzmememiz gerektiğini anladım.”

İşte bu olay da bana eskiden yaptığım bu yanlışı hatırlattı ve siz sevgili okuyucularımı, ve öğrencilerimi de bu yanlıştan uyandırmak, vazgeçirmek için bahane oldu. :D

Şimdi bu durumu uzaktan inceleyince bakıyorum da, sanırım en başta, her gün yaptığım bu işleri “sıkıcı veya sıradan” işler olarak düşünmekten kaynaklanmıştı bu durum.

Çamaşır yıkamak.

Markette kasada sıra beklemek.

Saç taramak.

El yüz yıkamak.

Diş fırçalamak.

Bankada, postanede sıra beklemek.

Otobüs beklemek.

Benzincide deponun dolmasını beklemek.

Merdiven çıkmak.

Bakkala gitmek.

Evi temizlemek.

Bulaşık yıkamak.

Bunlar hevesle “olsa da yapsam” dediğimiz şeyler değil, değil mi? (Tabii istisnalar kaideyi bozmaz diyerek sanırım rahatlıkla bunu söyleyebiliriz. :D)

Çoğumuz için bu anlar, aklımızı ve kalbimizi oluruna bırakıp, iyi veya kötü, güzel veya çirkin, doğru veya yanlış, ne olduğuna bakmadan, çeşit çeşit senaryolar kurmalarına izin verdiğimiz zamanlar.

Yıllar içerisinde çok iyi anladım ki, özellikle sabah kalkar kalkmaz yaptıklarımız, günümüzü nasıl geçireceğimiz konusunda da çok etkili oluyor.

Tüm bu zamanlar, tüm bu anlar hayatımızı çekim yasası açısından çok etkiliyor.

Çünkü bu anlar aklımızın ve kalbimizin serbest kaldığı anlar.

Eğer hayatımız güllük gülistanlıksa, problem yok. :D

Demek ki aklımız ve kalbimiz bu serbest kaldıkları anlarda, kimbilir zamanında edindiğimiz bir alışkanlıkla iyi, güzel, doğru şeylere odaklanıyor ve bu da iyi, güzel, doğru şeyleri doğal olarak hayatımıza çekmemizi sağlıyor. Tabii bu da bize Allah’ın bir lütfu. Şükürler olsun. :D

Yok eğer hayatımızda o kadar da iyi gitmeyen bazı durumlar varsa, bu “sıkıcı” işlerle uğraştığımız zamanlarda, aklımızın ve kalbimizin nelere meylettiğine daha bir dikkatle bakmamız lazım.

Tavsiyem, özellikle bu zamanların kontrolünü elimize almak:

1- Bilerek “burada ve şimdide” olmaya dikkat etmek.

2- Aklımızı ve kalbimizi iyi, güzel, doğru şeylere odaklamak.

Mesela bulaşık yıkıyorsam, elimdeki süngeri, suyun akışını, sıcaklığını hissederek, ve bilerek dikkatimi bunlara vererek, deterjanının kokusunu hissetmeye çalışarak birinci adımı başardıktan sonra, o an hayatımda sevdiğim şeylere odaklanarak ikinci adımı da 1 -2 dakikalığına da olsa gerçekleştiriyorum.

“Burada olduğum için mutluyum, şükürler olsun.”

“………………… için şükürler olsun.”

“………………… için şükürler olsun.”

“………………… için şükürler olsun.”

Veya

“………………… ne güzel.”

“………………… ne güzel.”

“………………… ne güzel.”

Veya

“………………… ‘yı seviyorum.”

“………………… ‘yı seviyorum.”

“………………… ‘yı seviyorum.”

Canım sıkkın bir şekilde bulaşık yıkamaya başlamış olsam bile, bu 2 adım sayesinde, işim biterken, hatta daha bitmeden hem kendimi “burada ve şimdide” hem de “huzurlu ve mutlu” hissedebiliyorum.

Mutlaka tavsiye ederim. Tabii 1-2 dakika yetmiyorsa, gerektiği kadar devam ediyoruz bu 1-2, 1-2, 1-2 adımlarımıza. :D

****************************************

Bu otomatik ve ezbere giden, başıboş anlara tekrar sahip çıkmanın bir yolu da şu:

Bilerek, karar vererek, niyet ederek gülümsemek.

Bir düşünce, bir duygu, bir şey veya bir kimse olmadan, sırf bilerek isteyerek, karar vererek, sebep olmadan, yüzümüze, gözlerimize bir tebessüm yerleştirmek.

Hayata tebessümle bakmak.

Tekrar ediyorum, bir sebep bulmaya çalışmadan, bir sebep olmadan.

Sebep olmadan hafif bir tebessüm etmek.

Sırf burada ve şimdide olmanın mutluluğu ve hatırına.

Bu da, aklımızın ve kalbimizin otomatik olarak alıp başını geçmişe, geleceğe, oraya buraya, çeşit çeşit bilinçsizce yapılan senaryolara gitmesine, otomatiğe geçip kontrolümüzden çıkmasına harikulade bir şekilde engel oluyor.

****************************************

Ve bugün sizlerle bu konuda paylaşmak istediğim, beni mucizevi bir şekilde ÇABUCAK buraya ve şimdiye getiren bir temizlik alıştırmamız var ki, sanırım bunu sadece ve sadece teleseminerime katılan arkadaşlarımla paylaşmıştım. :D

Bu alıştırmada, hemen yakınımızdaki bir cisme yavaş yavaş, tatlı tatlı, dokunup bırakıyoruz, dokunup bırakıyoruz. Bu sebeple bu alıştırmanın adı: “Dokun ve Bırak”

Bu alıştırma, çok üzgün ve çaresiz bir durumdaysak bile, bizi JET hızıyla sakinleştiriyor ve buraya ve şimdiye geliveriyoruz. Çevremizi kaplayan sisin arasından sıyrılıp açıklığa çıkmamızı sağlayan bir etkisi var. Sis dağılıveriyor gibi bir his.

Bir iç ferahlaması, çevremizdeki bir şeyi farketmek, bir açıklık hissetmek, hatta bir anlayış, keşif ve farkındalık bu alıştırmamızın “başarı noktası” oluyor ve durmayı, kutlamayı ihmal etmiyoruz.

Gerek otomatik olarak dalıp gittiğimiz anlarda, gerekse karmaşaya düştüğümüz bir anda, hatta kendimizi çabucak çıkartmak istediğimiz herhangi bir olumsuzlukta, hatta bir yorgunluk anımızda bile, bizi HIZLA buraya ve şimdiye getiren, içimizi enerji, sevinç veya huzurla dolduran bu harikulade alıştırmayı, benim mümkünse HER GÜN yaptığımı söylersem, acaba sizi de denemeye hatta her gün kullanmaya ikna edebilir miyim? :D :D

Güne başlarken, her sabah 3-5 dakika  bile olsa, kararlı bir şekilde “buraya ve şimdiye” odaklandığımda, günümün de harikulade bir şekilde canlı, uyanık ve tatlı mucizelerle dolu geçmesi siz arkadaşlarımın da mutlaka yaşamalarını istediğim bir şey.

Bu canlılık ve uyanıklık, gün boyunca yaşayacağım olaylara ve hatta olası olumsuz bir olaya karşı da, en hayırlı bir şekilde, Allah’a sığınıp, aklımın ve kalbimin hemfikir olduğu bir adım atmama da çok yardım ediyor.

Mutlaka tavsiye ederim. :D

*******************************************

Ve yine aynı konuyla alakalı olarak, hem bizi buraya ve şimdiye HIZLA getiren, hem de makalenin en başında saydığım TÜM ama TÜM çekim yasası açısından önemli konuları AYNI ANDA uygulayabildiğimiz bir aktivite nedir biliyor musunuz?

Namaz kılmak. :D

Gerçekten de “Tüm bu konuları AYNI ANDA nasıl uygulayabilirim? diye sorarsanız, cevap, “namaz kılmak.”

İşte bu Allah’ın bize sevgisinin ve merhametinin en güzel örneklerinden.

Hem “dokun bırak” ile yere dokunarak ve bırakarak buraya ve şimdiye gelme konusu hem de, sorumluluk almak, temizlik yapmak, şükretmek, Allah’a sığınıp, akıl ve kalbin hemfikir olduğu adımlar atmak, irili ufaklı tüm başarılarımızı kutlamak, hayatın 8 parçasını kucaklamak, yardım etmek, hayat amacımızı keşfetmek, hayat değerlerimize sahip çıkmak, hayatın 8 parçası, hayat amacımız ve hayat değerlerimiz çerçevesinde doğruya doğru yanlışa yanlış demek, yine bunlar çerçevesinde üretmek ve hizmet vermek, karar vermek, niyet etmek, dilemek, Allah’a sığınıp, aklın ve kalbin hemfikir olduğu planlar yapmak, rahatlamak ve bilmenin mutluluğunu hissetmek, sevmek ve affetmek, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmak, karmaşadan çıkmak ve azimle önümüzdeki diğer 10 basamağın da hakkını vermek, NAMAZ KILARKEN kolaylıkla ve rahatlıkla odaklanabileceğimiz şeyler. :D

Tek tavsiyem, namaz kılmayı da yukarıda bahsettiğim o otomatik, düşünülmeden, hissedilmeden, oluruna bırakılarak, ezbere yapılan işlere döndürmemeniz.

Hepimize kolay gelsin. :D

*******************************************

Çekim yasası hakkında bu makalemde bahsettiğim önemli konuları, rahatlıkla ve kolaylıkla uygulayabilmenize ve çeşit çeşit mucizleri ve ödülleri Allah’ın izniyle tadabilmenize yardım etmek için hazırladığım BASAMAK ATLA adlı kursumu kesinlikle, kesinlikle, kesinlikle tavsiye ederim.

Bu kursu GÜNLÜK olarak hazırladım.

Bir başka deyişle benden her gün, birbirinden önemli ve değerli bilgiler, alıştırmalar, tavsiyeler içeren bir ders alacaksınız.

Benden her gün bir ders almak. :D :D :D

Sanırım, katılım şartlarından birinin neden “Funda Teyze’yi sevmek” olduğu açık, değil mi? :D :D

Bir kimsenin yazılarını her gün hevesle ve mutlulukla okumak, verdiği alıştırmaları kararlılıkla uygulamak için onu seviyor olmak gerekiyor. :D

*******************************************

BASAMAK ATLA kursumuzda amacımız ne?

Çekim yasasını doğru bir şekilde, hayatın 8 parçasını da, hayat değerlerimizi de kucaklayarak öğrenmek ve uygulamak.

Harikulade bir amaç uğrunda beraber çalışmak.

Nedir harikulade amacımız?

Harikulade bir hayat.

Harikulade bir hayat için elbirliği yapmak, işbirliği yapmak.

Ben 11 Kasım 2011 tarihini iple çekiyorum. :D

İnşallah senin de benim birer birer çıktığım basamakları çıkmana yardım etmem için ve harikulade bir beraberliğin, harikulade bir işbirliğinin ilk günü olur. :D

Ne kadar ilginç, kursumuzda da göreceğimiz gibi hayatta en aşağıdan en yukarıya, toplam11 basamak var. :D

Ve şimdi, şu anda farkettim ki, bu kursumun başlangış tarihini Allah’a sığınıp belirlerken aklım ve kalbim 11.11.11 de hemfikir olmuştu.

Hayatta mevcut basamak adedi de 11. :D

Ne hoş bir sürpriz olmuş, şükürler olsun Allah’a.

Bu 11 basamağın hepimize, herkese, tüm okuyucularıma kolay gelmesini, hayatın bu 11 basamağını rahatlıkla, hiçbir zorluk olmadan çıkmanızı dilerim.

Ben şahsen HER basamakta kimi zaman büyük zorluklar da çektim, büyük kolaylıklar da yaşadım.

Kimi zaman bir basamağı bir saniyede çıktım, kimi zaman bir basamakta 10 sene 20 sene 30 sene bekleyip durdum.

Kimi zaman en tepedeki basamaktan hızla en aşağıdaki basamağa da düştüm.

Bu 11 basamağı o kadar çok indim çıktım ki, gururla söyleyebiliyorum, HER BASAMAĞIN inceliklerini, her basamakta hangi adımların atılması gerektiğini, hangi adımların atılmaması gerektiğini çok iyi öğrendim. :D

Artık her konuda içinde bulunduğum basamağı, (yani durumu) Allah’ın izni ve yardımıyla, hani denir ya, neredeyse gözü kapalı anlayabiliyorum. :D

Allah’ın izni ve yardımıyla sahip olduğum bu değerli bilgiler için HER GÜN Allah’a şükrediyorum ve bilmenin mutluluğunu yaşıyorum.

Bu bilgileri sadece kendime, aileme ve yakın arkadaşlarıma saklarsam, hem onların değerini bilmemiş olurum hem de haksızlık etmiş olurum.

Allah’ın bana lütfettiği hayat amacım, yine Allah’ın bana lütfettiği bu değerli bilgileri siz okuyucularımla, sevgili öğrencilerimle paylaşmak.

Ben bir öğretmenim. Çekim yasası öğretmeni. :D

  • Hayatta en aşağıdan en yukarıya mevcut toplam 11 (evet sadece ve sadece onbir) basamağı öğrenmek,
  • Her basamakta çekim yasası ile kendimize çektiğimiz iyi veya kötü o kapıları kolaylıkla farketmek ve geçmenin mi yoksa kapatmanın mı daha hayırlı olduğunu anlamak,
  • Atılacak adımlar için teker teker lazım olan formülleri keşfetmek,
  • Alt basamaklara düşsek bile, nasıl kolaylıkla kalkıp kendimizi yukarı basamağa çıkartacağımızı anlamak,
  • Hayatta her konuda basamak atlamak,

isteyen, memnun olmadığı bir basamakta, bir durumda ömür geçirmek istemeyen, çabucak iyiye, güzele, doğruya ulaşmak isteyen, öğrenmeye hevesli, uygulamaya hevesli, yukarı çıkmaya, basamak atlamaya hevesli arkadaşlarımı, BASAMAK ATLAMAK adlı kursuma beklerim. :D :D

———————————-

Not: Bu kursun ilk başlangıcı 11 Kasım.2011 günü gerçekleşti çok şükür ve hem benim hem de katılan arkadaşlar için unutulmaz ve harikulade bir tarih oldu.

Ancak, artık kursun hazırlanması bitti çok şükür ve isteyen istediği GÜN hayatına yepyeni bir başlangıç yapabilir, ve basamakları çıkmak için çalışabilir.

MUTLAKA tavsiye ederim: Basamak Atla E-kurs

Follow Me on Pinterest Pinterest'te Takip Et!
 
Yorumlar (8)
  1. yasemin
    02:44, 5 Ekim 2011

    Selam funda hanim sizi tebrik ediyorum yazilariniz icin biliyormusunuz size imreniyorum su an okadar pes etmis durumdayimki allah affetsin namaz bile kilamiyorumm sizin yazilarinizi okudukca acaba bende bir gun hayata boyle tutunabilecekmiyim diye soruyorum kendimee ,yazilarinizi okudukca yuzum gulumsuyor ama bunlari uygulayacak gucu bulamiyorum kendimde allah yolunuzu acik etsin insallah hayata hep gulen yuzle bakinn SEVGILERLE.

  2. Hale
    17:28, 10 Ekim 2011

    Sevgili Funda Teyze,

    Ne kadar güzel bir makale. Allah razı olsun. Yine defalarca okudum.

    Yine harikulade öğütlerle dolu. Mutlulukla ve şükrederek ve sizi de bol bol anarak tüm öğütlerinizi kullandığımı bilmenizi isterim. Hayatıma getirdiğiniz tüm güzellikler için sonsuz teşekkürler.

  3. Funda Teyze
    14:37, 31 Ekim 2011

    Yasemin arkadaşım,

    Madem yazılarımı okudukça, yüzün gülümsüyor. Bunları uygulama derdine düşmeden ÖNCE, en başta bu başarıyı, kutlaman, şükretmen gerkiyor.

    Bu konuda detaylı bilgi şu makalede var.

    Biz bu minik başarıların değerlerini bildikçe, ve bu minik anları besleyip, büyüttükçe, asıl büyük başarılar kendiliğinden gelmeye başlayacak.

    http://cekimyasasi.net/makaleler/2010/04/25/anlayis-kesif-ve-basari-anlari/

    Kolay gelsin,

    Güzel sözlerin için sağ olasın,

    Çok çok sevgiler,

  4. Funda Teyze
    14:40, 1 Kasım 2011

    Hale arkadaşım,

    Güzel sözlerin için ve tavsiyelerimi dikkatle alıp, özenle uyguladığın için çok çok teşekkürler.

    Sağ olasın, var olasın.

    Çok çok sevgiler

  5. ayfer
    15:08, 11 Aralık 2011

    çok istediğim bir şey var.sürekli hayalini kuruyorum..olmuş gibi seviniyorum.o duyguları içimde hissediyorum ama bir türlü olmuyor istediğim şey.hayal kırıklığına uğramak istemiyorum.nerde yanlış yapıyorum bilmiyorum..yardımcı olur musunuz..

  6. Funda Teyze
    17:04, 25 Aralık 2011

    Ayfer arkadaşım,

    Şu makalemi de dikkatle oku. Yardımcı olmasını dilerim.

    http://cekimyasasi.net/makaleler/2009/12/14/bir-seyi-cok-ama-cok-istemek/

    Çok çok sevgiler,

  7. Nevin
    10:19, 11 Haziran 2013

    Çok sevgili ve saygıdeğer Funda Öğretmenim,
    Şu anda burdayım, bu harikulade makalenizi mutlulukla okuyorum.
    ŞÜKÜRLER OLSUN,
    Hayatımın her anına hakim olmak ne güzel.
    Yeni bilgilerle çoşmayı çok seviyorum.
    Sizin öğretmenim olmanız, bir lütuf.
    Sonsuz teşekkürlerimle…

  8. Funda Teyzen
    11:51, 6 Temmuz 2013

    :D :D :D

    Çok çok teşekkürler Nevin arkadaşım,

    Asıl senin gibi bir öğrenci her öğretmenin dileğidir, sanırım. Öğrenmeyi seven, öğrendiğini uygulayan, öğrendiğinin değerini bilen ve Allah’a şükürle, öğretmenine de teşekkürle yaklaşan.

    Her öğretmene senin gibi öğrenci diliyorum ben de.

    Çok çok sevgiler

    2k

Yorum Yaz

Bu site, çok sevgili ve değerli ÖĞRENCİLERİM ve öğrencim olmak isteyen bayanlar için hazırlanmıştır.

Funda Teyze'nin öğrencileri kimler?:

Funda Teyze'nin öğrencileri:
** Akıl ve kalp merkezli,
** Hayatın 8 parçasını seven, sevmek isteyen,
** Hayatının her parçasında başarı isteyen,
** Hayatının her parçasını takdir etmeyi, teşekkür etmeyi bilen ve seven,
** Bir hatasını, yanlışını farkedince, bunun üzerinde ısrar etmeden azim ve kararlılıkla vazgeçmeye, hep iyiden, güzelden, doğrudan yana olmaya kararlı ve niyetli,
** Ve en önemlisi de, öğrenmeyi çok ama çok seven,
** doğru öğretmeni bulduktan sonra, hayatının her parçasında da olduğu gibi öğretmenine de sadakat gösterebilen,
** Allah'ı seven,
** Allah'ın da onu ve herkesi çok sevdiğini bilen,
** Anne veya anne olmak isteyen,
** Mutlu ve huzurlu bir aile kurmak isteyen,
** Mutlu, huzurlu, sağlıklı, bolluk ve bereket içerisinde bir hayat isteyen,
** Hayatının 8 parçasında hayırlı uğurlu işler yapmak isteyen,
** Türk hanımları.

Hayatımızın 8 parçası derken, hemen hatırlatayım, hayatın vazgeçilemez 8 parçası şunlar:
1- Kişinin kendisi,
2- Ailesi,
3- Arkadaşları, ülkesi,
4- Tüm insanlık,
5- Tüm canlılar,
6- Tüm fiziksel evren,
7- Ruhlarımız,
8- Allah.

Beyler ve öğrenci olmaya niyeti olmayan bayanlar da tabii ki okumak isterlerse okuyabilirler ancak yorum ve sorularınızı kabul edemeyeceğimiz ve cevap veremeyeceğimiz için lütfen kusura bakmayın.

31 Aralık 2011 tarihi itibariyle artık, rumuzlu yorumları kabul edemiyoruz.

Harikulade yorumlarınız bizim için çok değerli. Bu sebeple, hayatın her hangi bir parçası için sevgisiz, saygısız, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.

Aynı şekilde özel cevap isteklerini de karşılamam artık mümkün olamıyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.

Lütfen yorumunuzda, okuyanlara ve güzelim Türkçemize olan sevgi ve saygınızı da, imla kurallarına elinizden geldiği kadar dikkat ederek gösterin.

Çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler,

=======================
Çekim Yasası Öğretmeni
Ve Harikulade Dileklerin Funda Teyzesi
=======================

Not:
Harikulade dilekler derken kastettiğimiz hayatın 8 parçası için hayırlı, uğurlu, faydalı, güzel dilekler. Hayatın 8 parçasından birini veya daha çoğunu yok farzetmeyen, zarar vermeyen, iyi, güzel, doğru dilekler.
Hepimize kolay gelsin. :D

No trackbacks yet.

Mesaj gönder!
Loading...