Şikayet ve Rica
Hiç düşündün mü, hayatımızda yaptığımız tüm konuşmaların, tüm yazışmaların, tüm iletişimlerin yüzde kaçı şikayet, yakınma, eleştiri, dedikodu içeriyor?
Lütfen gerçekten dikkatini vererek bir düşün bu konuyu.
Bir gün boyunca kendini dinle, çevrendekileri dinle, okuduklarını daha bir dikkatle oku.
En basit bir “Nasılsın?” sorusuna dahi verilen cevapların şikayet, yakınma, eleştiri hatta dedikodu ile dolu olması seni de şaşırttı mı?
Sanırım hemfikir olmayan kimse yoktur ki, eleştiri ve dedikodu hiç de hoş şeyler değil.
Ama şikayet ve yakınma konusuna gelince, sanki çoğunluk,
** bunların normal ve doğal olduğuna,
** şikayet edilmezse, şikayet edilen karşı tarafta bir düzelme olmayacağına,
** hatta şikayetlerin, yakınma ile karışık yapılırsa, daha güzel ve çabuk sonuç alınacağına,
inanıyor.
Yoksa ‘Nasılsın?’ sorusuna bu tür bir cevap verenlerden biri de bizzat sen miydin?
“Şikayet Yasak! :D” adlı makalemde, şikayet ve yaratıcılık konusunu anlatmıştım.
O makaleme aldığım bir iki yorumda, bazı arkadaşlar konuyu çok iyi anladıklarını, şikayet etmek istemediklerini ama gerek evde, gerekse işte, bazı durumları kabul edemediklerinden bahsediyorlar.
Ve tamamıyla iyi niyetle, düzeltmek için veya içlerini rahatlatmak için bu tür konuşmalara girdiklerini anlatıyorlar.
Oysa ki, düzeltmek için hatta iç rahatlatmak için yapılan konuşmaların da şikayet içermemesi en hayırlısı sevgili arkadaşım.
“Keskin sirke, küpüne zarar” sözünde olduğu gibi.
************************************
Sevgili arkadaşım,
Seni de, sanırım, şikayet etmekten, yakınmaktan, ve benzeri tüm alışkanlıklardan kendini koruman gerektiği konusunda ikna edebildim.
Ancak bir önemli konu daha var. O da, uygulama konusu.
Şikayeti bırakmak, hayatta memnun olmadığımız konularda, susup, her şeyi içimize atarak kendimizi ezmek veya ezdirmek kesinlikle demek değil.
Peki ama ne yapacağız?
Çare ne?
Üstelik, bırakmaya karar versek bile, dile kolay, yılların alışkanlığı, nasıl kurtulacağız?
(Davullar çalsın.:D İşte çözüm!!!!!!)
Şikayet yerine rica’yı koyarak.
Nasıl mı?
Ne zaman kendini şikayet halinde bulursan, hemen durup, bir iki saniye derin bir nefes alıp, o şikayet ettiğin olayın “özü ne?” onu bul.
O olayın seni rahatsız eden, veya sana bir zorluk veya eziyet veya rahatsızlık veren kısmını bulup çıkartıp, ilgili kimselerden, sevgi ve saygı içerisinde bir ricada bulun.
Evet, bu kadar basit.
Ricada bulunacağız.
Örnek:
Şikayet, yakınma, eleştiri: Evi her gün arkandan toplamaktan bıktım. Her şeyi dağıtıp atıyorsun.
Dedikodu: Gene herşeyi dağıtıp atmış. Bıktım usandım artık arkasından toplamaktan.
Rica: (Huzur dolu bir anda iletilmek üzere) Senden bir ricam olacak, bir şeyi kullandıktan sonra, lütfen onu tekrar yerine bırakabilir misin? Böylece evimizin düzeni hiç bozulmaz ve ne ararsak yerinde bulabiliriz. Üstelik bu beni her gün evi toplamaktan kurtaracak, ve zaman kazanacağım.
Aslında bir örnek olarak, benim geçenlerde yazdığım “Bu Yazıyı Okuyan Tüm Hanımlardan Bir Rica…” makaleme de bakabiliriz.
O makalemde ricada bulunmak yerine, binbir adet şikayette de bulunabilirdim.
Tüm çocukluğum boyunca karşılaştığım pek çok kimse hakkında, okul kitapları hakkında, hatta hikaye kitapları hakkında çeşit çeşit şikayet, yakınma, eleştiri hatta dedikodu bile yapabilirdim.
Oysa ki o yazım, sadece bir rica.
Ve binlerce okuyucum, mutlulukla bu ricamı yerine getirdi, getiriyor, getirecek. Ne mutlu bana.
İşte bu, ricanın gücü.
Sana da şikayetlerini bırakıp, güzel güzel, tatlı tatlı ricalar ile günlerini geçirmeni tavsiye ederim, sevgili arkadaşım.
Şikayetten çevirdiğin, her bir ricanın ertesinde de hem bu başarını kutlamayı, hem de “güzel niyetlerin, güzel dileklerin teyzesi Funda Teyze’ye” de bunu yazarak, onu da mutlu etmeyi unutma.
Bu da benden bir minik rica daha olsun.
Çok çok sevgiler.
Pinterest'te Takip Et!Yorum Yaz
Funda Teyze'nin öğrencileri kimler?:
Funda Teyze'nin öğrencileri:
** Akıl ve kalp merkezli,
** Hayatın 8 parçasını seven, sevmek isteyen,
** Hayatının her parçasında başarı isteyen,
** Hayatının her parçasını takdir etmeyi, teşekkür etmeyi bilen ve seven,
** Bir hatasını, yanlışını farkedince, bunun üzerinde ısrar etmeden azim ve kararlılıkla vazgeçmeye, hep iyiden, güzelden, doğrudan yana olmaya kararlı ve niyetli,
** Ve en önemlisi de, öğrenmeyi çok ama çok seven,
** doğru öğretmeni bulduktan sonra, hayatının her parçasında da olduğu gibi öğretmenine de sadakat gösterebilen,
** Allah'ı seven,
** Allah'ın da onu ve herkesi çok sevdiğini bilen,
** Anne veya anne olmak isteyen,
** Mutlu ve huzurlu bir aile kurmak isteyen,
** Mutlu, huzurlu, sağlıklı, bolluk ve bereket içerisinde bir hayat isteyen,
** Hayatının 8 parçasında hayırlı uğurlu işler yapmak isteyen,
** Türk hanımları.
Hayatımızın 8 parçası derken, hemen hatırlatayım, hayatın vazgeçilemez 8 parçası şunlar:
1- Kişinin kendisi,
2- Ailesi,
3- Arkadaşları, ülkesi,
4- Tüm insanlık,
5- Tüm canlılar,
6- Tüm fiziksel evren,
7- Ruhlarımız,
8- Allah.
Beyler ve öğrenci olmaya niyeti olmayan bayanlar da tabii ki okumak isterlerse okuyabilirler ancak yorum ve sorularınızı kabul edemeyeceğimiz ve cevap veremeyeceğimiz için lütfen kusura bakmayın.
31 Aralık 2011 tarihi itibariyle artık, rumuzlu yorumları kabul edemiyoruz.
Harikulade yorumlarınız bizim için çok değerli. Bu sebeple, hayatın her hangi bir parçası için sevgisiz, saygısız, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Aynı şekilde özel cevap isteklerini de karşılamam artık mümkün olamıyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.
Lütfen yorumunuzda, okuyanlara ve güzelim Türkçemize olan sevgi ve saygınızı da, imla kurallarına elinizden geldiği kadar dikkat ederek gösterin.
Çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler,
=======================
Çekim Yasası Öğretmeni
Ve Harikulade Dileklerin Funda Teyzesi
=======================
Not:
Harikulade dilekler derken kastettiğimiz hayatın 8 parçası için hayırlı, uğurlu, faydalı, güzel dilekler. Hayatın 8 parçasından birini veya daha çoğunu yok farzetmeyen, zarar vermeyen, iyi, güzel, doğru dilekler.
Hepimize kolay gelsin. :D
No trackbacks yet.
14:22, 25 Aralık 2011
çok kötü bir anımda bir ümit kapısı olarak kendimi rahatlatacak bri yazı ararken sizin yazılarınızla karşılaştım. şuan nasıl rahatladığımı anlatamam ben nasıl böyle rahatladıysam sizde ömrünüz boyunca böyle rahat yaşayın inşallah. sizin çekim yasasında anlattığınınz gibi istedim ve istediğim yazıyı buldum.çok mutluyum çok sağolun.