Maddi Ferahlık İsteyenlere, Süleyman Peygamber’den bir Armağan…
Sevgili arkadaşlarım,
Evimizde 2 adet kuşumuz var biliyorsunuz.
Onlarla geçirdiğim çok güzel anların ertesinde Kuran’da övgü ile anılan kullardan Süleyman peygamber aklıma geldi.
Özellikle maddi konularda dertleri olan, maddi tasaları olan arkadaşlarıma ben hep Süleyman peygamber’in Allah’a içtenlikle ettiği duasından bahsederim.
Onun gibi dua etmelerini öğütlerim.
Tabii onun gibi dua etmek derken, o duanın bazı çok hassas incelikleri var.
İşte bunlardan bazıları:
** Süleyman peygamberin kendisine de, babası Davud peygambere de bir ilim verilmiş. Ve onlar bunun için şükredenlerden olmuşlar. (Bakınız: Neml suresi 15 neml: karınca)
** Onlara kuşların dili öğretilmiş, ve onlar hep bu lütufların farkında olup, nankörlük etmemişler, şükretmişler. (Bakınız: Neml suresi 16)
** Süleyman peygamberin cinlerden, insanlardan, kuşlardan orduları varmış ve hepsi onun emrinde iş yaparlarmış, kendisi karıncaların da dilini anlayabiliyormuş. (Bakınız Neml suresi 18-19)
** Süleyman peygamberin emrindeki kişilerden biri, hani uzay filmlerinde gördüğümüz gibi maddenin ışınlanarak bir yerden bir yere BİR ANDA gidebilmelerini sağlayan teknoloji gibi bir bilgiye ve ilme sahipmiş. Ve Süleyman peygamberin başka bir ülkedeki bir şeyin getirilmesini istemesi üzerine, Süleyman peygamber gözünü kırpıp açana kadar geçen kısa bir sürede getirilmesini sağlamış. Bu kadar büyük bir mucize, teknoloji, bilim ve ilim karşısında bile Süleyman peygamber, Allah’a inanıcından da, şükründen de vazgeçmemiş. (Bakınız: Neml suresi 38-40)
Ah sevgili arkadaşlarım,
Günümüzde, değil IŞINLANMA gibi bir uzay çağı teknolojisi, kusura bakmayın ama az biraz bir bilgisayar, elektronik, telefon, atom, elektrik, elektronik vs ile azıcık yakınlaşıveren pek çok insan, Allah’ı yok farzediveriyorlar.
Eline cep telefonu, tablet bilgisayar alıp, “kuantum” kelimesini öğreniveren, Allah’ı unutmaya hakkı olduğunu zannediyor.
Tarih boyunca görüyoruz ki, kalbi temiz olmayan insanlar, ellerine biraz para, biraz imkan, veya az biraz bir bilgi, bir ilim, bilim geçtiğinde, bir iki kitap okuduklarında, Allah’ı unutmaya çok hazır, çok meyilli hale geliveriyorlar.
Tabii aslında teknoloji bahane, o kişiler görüyoruz ki aslında daha önceden de Allah’ı yok sayan, kuşkular içerisinde bir yapıya sahiplermiş.
Bu, bir insan için sınavdır.
Kişinin eline, imkan, mal, zenginlik, para, bilim, teknoloji geçtiği zaman, bunları Allah’ı bir kenara atmak için mi kullanacak yoksa Allah’a şükretmek için mi?
İşte Süleyman peygamber bu sınavın en zorunu başarıyla vermiş bir kişi, ve bize de şükretmeyi tavsiye etmiş.
*******************************************
KARINCA SURESİ 40
Kendinde Kitap’tan bir ilim olan kişi de şöyle dedi: “Ben onu sana, gözünü açıp yumuncaya kadar getiririm.” Derken Süleyman, tahtı, yanında kurulmuş görünce şöyle konuştu: “Rabbimin lütfundandır bu. Şükür mü edeceğim, nankörlük mü diye beni denemek istiyor. Esasında, şükreden, kendisi lehine şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse bilsin ki, Rabbim Ganî’dir, cömerttir.”
KARINCA SURESİ 19
“Rabbim, bana ve ebeveynime lütfettiğin nimetine şükretmeme, hoşnut olacağın hayırlı ve barışçıl bir iş yapmama imkan ver. Ve rahmetinle beni iyilik ve barışı seven kullarının arasına sok.”
Neml: Karınca
Kuran Türkçe Çevirisi: Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk
*******************************************
Sevgili arkadaşlarım,
Unutmayalım, formülümüz de değişmiyor:
Dua-Hareket-Bereket.
O duanın ertesinde, o dua ile uyumlu hareket de gerekiyor.
Hep derim ya, bebek adımı da olsa, minicik de olsa uyumlu bir hareket, bir adım.
Hepinize maddi manevi bolluk ve bereket dileyerek, kuşlarımızın vesile olduğu maraton şükürü ve duamı, siz sevgili okuyucularımla da paylaşmak isterim.
Unutmayın, en güzel hareket, maddi olsun, manevi olsun kavuştuğunuz bir güzelliği vesile olanlarla da paylaşmak.
Ki bu kimisi için zorlu adımın atılamaması, pek çok bolluk ve bereketin kurumasına sebep oluyor.
Allah yardımcısı olsun herkesin, teşekkür, takdir, paylaşma adımının hakkını verebilmeleri için.
Ki ben de, Süleyman peygamber’in duasını, anlayarak, düşüne düşüne okumama vesile olan, okuyucu olarak, eserlerini dikkatle çalışan bir öğrenci olarak, sayın profesörümüz, Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk hocamıza sonsuz teşekkürlerimi, saygımı buradan da iletip, tüm okuyanlarıma tekrar ve önemle onun çevirisi ile, parantezsiz ve yorumsuz bir şekilde, kelimelerin var olan tüm anlamlarını bize sunduğu Kuran çevirisini okumalarını tavsiye ederim.
Sadece Süleyman peygamber’den değil, TÜM peygamberlerden, ve çok sevgili Muhammed peygamberimizden, ve pek tabii Allah’tan gelen, çok değerli, çok önemli öğütleri, yol gösterişleri onun sayesinde aldık.
Onun sayesinde Kuran’ı anlaya anlaya, düşüne düşüne okuyabildik.
Onun sayesinde aklımızda ve kalbimizde temizlikler yapabildik ve çok şükür yapmaya da devam ediyoruz.
Şükürler olsun Allah’a bizi onun eser ve ürünleriyle karşılaştırdığı için.
Şükürler olsun Allah’ın bize olan lütuflarını anlayıp, değer bilebildiğimiz için.
Şükürler olsun milyon kere.
Hayatta maddi ferahlık isteyen, zenginlik isteyen arkadaşlarıma da hem Sayın Profesörümüzün çevirisi ile Kuran’ı anlaya anlaya ve düşüne düşüne okumalarını hem de şükretmelerini tavsiye ediyorum.
Ve işte sizlere de yardımcı olması için, 25 ve 26 Nisan tarihli maraton şükür ve dualarım:
25 Nisan 2013 Perşembe Maraton’un 204. günü Şükürler olsun Harikulade ve Prenses kuşlarımız için. |
26 Nisan 2013 Cuma Maraton’un 205. günü Şükürler olsun Allah’a zenginlik için, hoşumuza giden bir hayat yaşamak için hayırlı sebebler var. |
Yorum Yaz
Funda Teyze'nin öğrencileri kimler?:
Funda Teyze'nin öğrencileri:
** Akıl ve kalp merkezli,
** Hayatın 8 parçasını seven, sevmek isteyen,
** Hayatının her parçasında başarı isteyen,
** Hayatının her parçasını takdir etmeyi, teşekkür etmeyi bilen ve seven,
** Bir hatasını, yanlışını farkedince, bunun üzerinde ısrar etmeden azim ve kararlılıkla vazgeçmeye, hep iyiden, güzelden, doğrudan yana olmaya kararlı ve niyetli,
** Ve en önemlisi de, öğrenmeyi çok ama çok seven,
** doğru öğretmeni bulduktan sonra, hayatının her parçasında da olduğu gibi öğretmenine de sadakat gösterebilen,
** Allah'ı seven,
** Allah'ın da onu ve herkesi çok sevdiğini bilen,
** Anne veya anne olmak isteyen,
** Mutlu ve huzurlu bir aile kurmak isteyen,
** Mutlu, huzurlu, sağlıklı, bolluk ve bereket içerisinde bir hayat isteyen,
** Hayatının 8 parçasında hayırlı uğurlu işler yapmak isteyen,
** Türk hanımları.
Hayatımızın 8 parçası derken, hemen hatırlatayım, hayatın vazgeçilemez 8 parçası şunlar:
1- Kişinin kendisi,
2- Ailesi,
3- Arkadaşları, ülkesi,
4- Tüm insanlık,
5- Tüm canlılar,
6- Tüm fiziksel evren,
7- Ruhlarımız,
8- Allah.
Beyler ve öğrenci olmaya niyeti olmayan bayanlar da tabii ki okumak isterlerse okuyabilirler ancak yorum ve sorularınızı kabul edemeyeceğimiz ve cevap veremeyeceğimiz için lütfen kusura bakmayın.
31 Aralık 2011 tarihi itibariyle artık, rumuzlu yorumları kabul edemiyoruz.
Harikulade yorumlarınız bizim için çok değerli. Bu sebeple, hayatın her hangi bir parçası için sevgisiz, saygısız, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Aynı şekilde özel cevap isteklerini de karşılamam artık mümkün olamıyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.
Lütfen yorumunuzda, okuyanlara ve güzelim Türkçemize olan sevgi ve saygınızı da, imla kurallarına elinizden geldiği kadar dikkat ederek gösterin.
Çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler,
=======================
Çekim Yasası Öğretmeni
Ve Harikulade Dileklerin Funda Teyzesi
=======================
Not:
Harikulade dilekler derken kastettiğimiz hayatın 8 parçası için hayırlı, uğurlu, faydalı, güzel dilekler. Hayatın 8 parçasından birini veya daha çoğunu yok farzetmeyen, zarar vermeyen, iyi, güzel, doğru dilekler.
Hepimize kolay gelsin. :D
No trackbacks yet.
18:22, 28 Nisan 2013
Merhaba Funda öğretmenim öncelikle yazınız için çok teşekkürler gerçekten çok güzel bir yazı.. Rica etsem Süleyman peygamberin ettiği duayı yayınlar mısınız bende yararlanmak isterim.
11:05, 29 Nisan 2013
Selin arkadaşım,
Süleyman peygamberin duası, yukarıda yayınladığım benim şükür ve duamda zaten var.
Duanın sadece kendisini görmek istiyorsan, seni Prof Dr. Yaşar Nuri Öztürk profesörümüzün çevirisi ile Türkçe Kuran-ı Kerim almaya davet ediyorum.
Elde edeceğin harikulade farkındalıkları duymak dileği ile,
Çok çok sevgiler
12:13, 29 Nisan 2013
Çok teşekkür ederim Funda hocam, en kısa zamanda Prof Dr. Yaşar Nuri Öztürk profesörümüzün çevirisi ile Türkçe Kuran-ı Kerimi de edinicem inşallah, umarım ben de sizin ışığınızla daha mutlu bir yaşam elde edebilirim sevgiyle kalın <3 <3
14:52, 29 Nisan 2013
Harika, Selin arkadaşım.
Aman bu niyet ve kararını geciktirme.
Harikulade farkındalıklar seni bekliyor.
Benim yukarıdaki şükürlerim ve duamı da et.
Sağlık, mutluluk, bolluk, bereket, sevgi, saygı, güven dolu bir hayat diliyorum sana.
Çok çok sevgiler.
Not: Yazının sonunda kalp yapmaya çalışmışsın sanırım. Sanırım o her sitede geçerli kalp yapma şekli. Burada neden olmadı biliyorum ama benim sitelerimde, benim hazırlattığım kalp yapma şekli şöyle:
“iki nokta üstüste, 2 sayısı, kalp sözcüğü, iki nokta üstüste”
veya
“2 sayısı, k harfi”
daha iyi anlaman için yıldızlar arasında da yazıyorum:
****************
veya
******2k*************
Kolay gelsin.
Çok çok sevgiler
09:29, 1 Mayıs 2013
Çok teşekkürler Funda hocam size yazdığım gün Kuran-ı Kerim’i edindim bile güzel dilekleriniz için de teşekkür ederim kalp metodu için de tabii ki:) çok çok sevgiler
19:41, 2 Mayıs 2013
Harika.
Çok çok sevgiler
12:23, 11 Mayıs 2013
Sevgili arkadaşlarım,
Bu makaleye ve makaledeki şükür ve dualarıma bazı eklemeler yaptım.
Tekrar okuyun lütfen.
Harikulade farkındalıklar, harikulade başarılar diliyorum hepinize.
Çok çok sevgiler
15:03, 11 Mayıs 2013
Sevgili Funda Öğretmenim,
Son halini okuduktan sonra da çok güzel farkındalıklarım oldu. Daha net bir şekilde anladım ve bol bol şükrettim. Özellikle duanın sonunu, Allah’tan güzel hayırlı bir iş yapmamıza imkan vermesi için yaptığımız duayı tekrar tekrar ettim.
Çok çok teşekkür ederim.
Maşallah maşallah maşallah. Çok çok güzel ve aydınlatıcı bir makale oldu.
Ellerinize sağlık.
Çok çok sevgiler.
15:32, 11 Mayıs 2013
Harika Alev arkadaşım,
Çok çok sevindim.
Allah’tan sana harikulade başarılar, mutluluklar, hayırlı uğurlu, harikulade işler ve oluşlar dilerim.
Çok çok sevgiler
19:10, 12 Nisan 2014
Sevgili Funda Hocam,
Yaklaşık bir yıl önce yazmış olduğunuz bu makaleyi yeniden okumak nasip oldu, çok şükür. Geçenlerde çok sevgili halama bu güzel duadan bahsettim. Süleyman peygamber’e verilen ilim, güç ve kuvvet ve zenginlik karşısında onun nasıl güzel şükrettiğini makaleyi yeniden okuyunca gördüm. Halama şöyle demiştim. Halacığım ben de süleyman peygambere verilen gücü diliyorum ki yanlışa yanlış doğruya doğru diyenlerden olabileyim. Zenginliği, para, bolluk ve bereketi de diliyorum ki yardımlaşalım, şükrederek ferah içerisinde yaşayalım inşallah. Halam da bir an durdu ve bu duan biraz yanlış mı oluyor ki dedi. Neden dedim? Süleyman peygamberin zenginliği çok çok fazla imiş. Biz o kadar zenginlik karşısında acaba şaşırır mıyız? Allah korusun yanlışlar mı yaparız deyince ben de halacığım korkmayalım inşallah süleyman peygamberin bolluğu Kur’an da anlatılarak bize dersler verilmiş. İnşallah bolluk, bereket içerisinde şükürlerle ve Allah’a sığınarak nefsimize de hakim olmayı öğrenerek yaşarsak hayat ne de güzel olurdu dedim. O da haklısın, Allah’tan istemeli onun hazinesinde bol inşallah dedi. Ben de şimdi bu makalenizi halamın mail adresine göndererek bir de sizin anlatımızla okumasını istedim.Ve size de çok çok teşekkür ediyorum.
10:14, 15 Nisan 2014
Özlemi arkadaşım,
Çok çok teşekkürler bu yorumun için.
Halanın çekincesini o kadar iyi anlıyorum ki.
Ancak bu konuda hepimizin yaptığı hata şu ki, Süleyman peygamber gibi zenginlik dediğimizde, aklımıza ilk gelen onun ÇOK ÇOK zengin oluşu.
Oysa ki, aslında Süleyman peygamber gibi zenginlik dediğimizde aklımıza SAPITMAMIŞ, YOLDAN ÇIKMAMIŞ, yalana, yanlışa, harama, sahtekarlığa, iki yüzlülüğe, kendini beğenmişliğe, kendini üstün görmeye ve benzeri pek çok Allah’ın sevmediği, hoşnut olmadığı, ve kızdığı şeye BULAŞMAMIŞ bir zenginliği kastediyoruz.
Oysa ki, çevremize bir bakalım, az bir zenginlikle şımaran, sapan insanlar ne kadar çok hayatta, değil mi?
Az bir güç ile bile, bir minicik servetle bile, kendini hemen bir şey sanan insanlar, Süleyman peygamber gibi olmayanlar.
Yani kısacası, MİKTAR önemli değil.
Önemli olan, kişinin kalbinin eğilimleri.
Kişinin kalbinde bu konuda bir zayıflık varsa, zenginliğin miktarı hiç önemli olmuyor. Azıcık bir miktar için bile o zayıflıklar sergileniyor, kalpler kırılıyor, zalimlikler yapılıyor.
Hani TÜrkçemizdeki bir güzel deyimdeki gibi, insan havalara giriveriyor, burnu havalara kalkıveriyor.
Bizim Süleyman peygamberinki gibi bir zenginlikden kastımız, işte miktar ne olursa olsun, bu yalanlara, yanlışlara, havalara girmelere, burnu büyümelere, haksızlıklara, zalimliklere BULAŞMADIĞIMIZ bir zenginlik. Miktarı ise, artık Allah’a kalmış. O kadar önemli değil.
Tekrar teşekkürler, Özlemi arkadaşım,
Çok çok sevgiler
10:22, 4 Temmuz 2017
Sanırım 2016 sonu, 2017 başıydı.
Süleyman peygamberin zenginliği konusunda HARİKULADE bir farkındalığa daha ulaştım.
Makalelerin birinde bahsetme fırsatı da bulamadım galiba ve Allah’tan bu konuda da bir yazı yazmak dileği ile buraya da getireyim o farkındalığı.
Süleyman peygamber evet nankör değildi.
VE evet, Süleyman peygamber bir dua etti, zenginlik istedi ve bu zenginlik ona nasip oldu.
************************
Sad 35: (Sad bir harf adı)
Şöyle yakardı: “Rabbim, affet beni! Benden sonra kimseye yaraşmayacak bir mülk/saltanat ver bana! Kuşkusuz sensin, evet sensin Vahhab, bağışları, hediyeleri sınırsız olan!”
Kuran çevirisi: Sayın Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk
************************
Peki bu duadaki hassas konular neler?
Evet çok hassas bazı konular var.
Birincisi AF DİLEME sebebi.
Bu ayetin öncesini de görürsek, (ki lütfen siz bakın) dünya hayatına ve maddeye olan içinde hissettiği o meyil ve düşkünlük için özür dilemiş.
Bu maalesef zenginlik isteyen pek çok kişinin de duasının gerçek olamamasının sebebi.
Parayı dünya hayatına düşkünlük ve maddeye olan o meyil için istemek iyi bir şey değil, aksine sonu kötü olan bir şey.
İkinci hassas konu da, isterken söylediği, ‘benden sonra kimseye yaraşmayacak’ bir zenginlik konusu.
Tabii bu konuyu anlamak için benim 2013′de yazdığım yukarıdaki dualarımı da iyi anlamak gerek.
Çoğu insan biliyorum, önce 1. hassas konu için para ve zenginlik ister. Yani dünyevi bazı kolaylıklar, rahatlıklar, güzellikler.
Ve bu çoğu insanın hayatına, dileklerine, isteklerine bakınca görüyoruz ki, sadece kendileri değil, aileleri, sevdikleri de dünya hayatının güzelliklerini tatsın diye para ve zenginlik istiyorlar.
Mesela en basit bir örnek:
Maddi refaha ulaşınca kızlarını sinemaya götürmek istediğini söyleyen bir kişiyi hatırladım.
Ya da çocuklarına kendi isteyip de yapamadığı şeyleri (tabii ki hepsi dünyevi :)) yaptırmak için, bolluğa zenginliğe ulaşmak isteyenler.
Ya da bolluğa kavuşur kavuşmaz, manevi gelişiminden, bu amaçla kendisine yardım edenlerden parayı kısıp, pırlanta yüzüklere para verenler!
Hatta daha kötüsü, kendisini manen temizleyen şeylerden parayı kısıp hatta kesip, kendisini manen kirleten insanlara, konulara, şeylere parayı akıtanlar, ki evet bu kişiler en yakınlarımız, en sevdiklerimiz dahi olsa, eğer manen bize ve çevrelerine verdikleri zararı görmeyip, onlara manevi bir temizlik için yardım etmek yerine onlara maddi şatafat verdiğimizde bu hem onlara hem kendimize kötülük!
Ailemizin, sevdiklerimizin de, manevi gelişimi, yaşadıkları maddi rahatlıklar, ve güzelliklerden daha önemli.
Biz onları manen temizlemeyi, hele hele kendi temizliklerimizi bırakıp, onları pırlanta yüzükle mutlu etmeye çalıştığımızda, hem onların sonsuzluğuna hem de kendi sonsuzluğumuza yapabileceğimiz en büyük kötülüklerden birini yapıyoruz.
Hele hele bunu manen gelişmemizden KISARAK yaptığımızda, artık gerisini siz düşünün.
———————————————–
Evet sevdiklerimize bu dünyanın güzelliklerini yaşatmak isteği hepimizde var.
Şahsen ben hem dünyevi hem de manevi güzellikleri yaşatmak istedim sevdiklerime.
Kendi çıktığım ve çıkmaya devam ettiğim manevi basamakları çıkmalarına yardım etmek istedim ve parayı bu sebeple çok istedim.
Heyhat!!!
Bu bile yeterli bir sebep değil, Allah’ın hoşnutluğunu alabilmek için.
Para manevi alemden maddi aleme gitmemeli.
Yani bir diğer ifade ile, zenginlik bolluk için dua edip, sonra gelen zenginliği maddi alemin zevkleri ve eğlenceleri için harcamayı istemek iyi değil.
‘Benden sonra kimseye yaraşmayacak’ derken Süleyman peygamber benden sonra, ister ailem olsun bu parayı kullanan, her kim olursa olsun, (günümüz kelimeleri ile anlatırsam :)) çocuklarımın jetskilerde eğlenerek geçirecekleri bir şekilde kullanılamayacak ve bu sebeple de gerekirse yok olacak bir servet ver bana, diyor.
Süleyman peygamber, parası ve zenginliği ile ne yapacağını biliyor.
Arkasından geleceklerin de ne yapacağını biliyor.
Maddi aleme düşkünlükle daha da yoldan çıkılması konusu da ayrı konu.
Tabii Süleyman peygamber gibi düşünmeyip de hem kendisinin, hem de sevdiklerinin, hem de sonradan geleceklerin maneviyatını düşünmeyen ama maddi olarak onları mutlu etmek isteyenler de bolluğa, zenginliğe kavuşur.
Ancak, maalesef bu gidişin sonu iyi değil.
O sebeple ben derim ki, biz Süleyman peygamberi kendimize örnek alalım.
Manevi, ruhi gelişimimiz ve hayatın 8 parçasına vereceğimiz iyilik, fayda her zaman 1 numara olsun.
Ondan asla vazgeçmeyelim.
Ulaştığımız, ulaşacağımız zenginliği de maneviyattan kesip, maddiyata akıtmayalım.
Benden naçizane tavsiyeler.
Dinleyen dinler, uygular.
Çok şükür ben görevimi yaptım, yapıyorum.