Çekim Yasası ve 3 Çare

Sevgili arkadaşlarım,

Hem özelden, hem e-posta ile, hem de maratondan Kadir gecesi için güzel dileklerini gönderen tüm arkadaşlara çok çok teşekkürler. :D

Kuran’ın sevgili peygamberimize vahyedilmeye başlandığı bu özel gecenin yıl dönümü hepinize, hepimize, her şeye, herkese hayırlı ve uğurlu olsun. :D

Ben de bu geceyi sabırla bekledim. :D

Hatırlarsanız “Çekim Yasası ve 4 Farkındalık” adlı makalemde şöyle yazmıştım:

Hayatımızın her parçasında, hangi durumda olduğumuza bakmak ve içinde bulunduğumuz durumun farkında olmak, en önemli konu.

İkinci önemli konu da eğer, “bekleme, çabalama, isteme” durumlarında isek, nasıl kendimizi “bilmenin mutluluğu” durumuna getireceğiz?

Bu farkındalığa ulaşmanın en hızlı, en rahat, en kolay yolu:
Harikulade Dilekler Maratonu :D

Kesinlikle, kesinlikle tavsiye ederim. :D

Makalenin aslı şu adreste idi, eğer okumadıysanız veya gene okumak isterseniz. :D
http://cekimyasasi.net/makaleler/2011/07/24/cekim-yasasi-ve-4-durum-4-farkindalik/

Ve işte bu hayırlı ve uğurlu Kadir gecesinin hatırına, size kolaylıkla uygulayabileceğiniz, kendinizi her  “bekleme, çabalama, isteme” durumlarında bulduğunuzda çabucak yukarı çıkmanızı sağlayacak harikulade bir bilgi vermek isterim.

Kendimizi bu durumlardan nasıl çabucak yukarı çıkaracağız?

BEKLEME DURUMU:

Bu durumdan çıkmanın yolu, ufacık da olsa bir adım atmak.

Bu adım, bence en güzeli, Allah’a sığınmak, aklımızın kalbimizin hemfikir olduğu bir adımda karar kılmak ve adım atmak.

Ama en güzel adım tabii biliyorsunuz temizlik yapmak. Çünkü temizlik yapmadığımız müddetçe zaten aklımız ve kalbimiz bir türlü hemfikir olamıyor.

Onlar hemfikir olmadan atılan adımlardan da ne hayır geliyor ne de güzel bir sonuç çıkıyor.

Herhalükarda, beklemeden çıkmanın formülü şu: Allah’a sığın ve temizlik yap. Aklının ve kalbinin hemfikir olduğu bir adım at.

Ve eğer yapabileceğimiz her şeyi yaptığımızı düşünüyorsak ve bu bekleme konumundan da bu sebeple çıkamıyorsak, bunun çaresi de o beklediğimiz konuyu Allah’a havale edip, bir başka konuya veya projeye veya dileğe odaklanmak.

Biz bunu yapıp beklemekten çıkınca, Allah’ın yardımıyla o konunun halloluverdiğini mutlulukla görüyoruz. Ben buna Allah’tan harikulade mucizeler diyorum. :D :D

ÇABALAMA DURUMU:

Bu durumda kişi, sürekli adımlar atıyor, onu deniyor, bunu deniyor, oraya koşuyor, buraya koşuyor. O öğretmen, bu kitap, şu çare, bu çare sürekli bir dönme dolaşma halinde.

Sanırım karşılaştığım tüm kişiler arasında benim içimi en çok parçalayanlardan biri bu arkadaşlar oluyor. İşte bu sebeple bu konu hakkında yazılarımda bu arkadaşları çok uyarıp, bu durumdan çıkartmaya çalışıyorum ve bu konuda beni dinlemeyen arkadaşları da, yine bu sebeple huzur içerisinde Allah’a havale ediyorum.

Çünkü biz ne kadar tavsiye verirsek verelim, bu konumdan çıkmak istemeyen çıkmıyor. Bu sebeple bizim de kendimizi paralamamız, ne onlara ve onların hayatlarına, ne de kendimize ve kendi hayatımıza bir faydası olmuyor. Allah yardımcıları olsun.

Gelelim, bu konumda kendimizi bulursak bu durumdan nasıl çıkacağımız konusuna.

Çabalama durumu adı üzerinde bir itme, bir uğraşma, kendini paralama, çabalama demek.

Bu durumdan çıkmanın çaresi:

Durmak, bırakmak, ara vermek, kontrolü bırakmak, durup dinlenerek veya sakinleşerek enerjimizi, pilimizi doldurmak, uyumak, şekerleme yapmak, tatile çıkmak, hafta sonunda sakin sessiz bir yere gitmek, hatta hafta içi işten bir gün dahi olsa izin almak vs.

Bu durulma döneminde de, Allah’a teslim olup, ona olan inancımızı, güvenimizi arttırmak ve bu konudaki hatalarımız için temizlik yapmak.


İSTEME DURUMU:

Tüm “bekleme” ve “çabalama” durumlarındaki kişiler eninde sonunda kendilerini bu “isteme” durumunda buluyorlar. Ben buna “hasretle isteme” de diyorum.

Neden “bekleme” ve “çabalama” durumları eninde sonunda burada sonuçlanıyor?

Çünkü insan ancak bir yere kadar bekleyebiliyor. Veya ancak bir yere kadar çabalayabiliyor.

Eninde sonunda pes edip, huysuzlaşıyor ve kırılıyor.  Bu da biz insanların zayıflıklarından. :D

Bu durumdan çıkmanın formulü ise şu:

Eğer kendimizi dileklerimiz konusunda huysuz, kırgın, hasretle, çaresizlikle istiyor ve özlüyor bir halde bulup, onun yokluğunu hissediyorsak…

Çare: şükretmek ve VERMEK.

Burada kastım sadece şükür defteri tutup, şükrettiğimiz şeyleri yazmak değil. (Tabii ki o da çok güzel, ama bu konumdan hızla çıkmak için, kalbimize daha da dokunan bir şey yapmak en güzeli oluyor.)

Burada kastettiğim, dikkatimizi başkalarına verip onlar için iyi dileklerde BULUNMAK, zamanımızı VERMEK, ihtiyacı olduğunu gördüğümüz, bildiğimiz bir kişiye sadaka VERMEK, yardım ETMEK, bir karşılık beklemeden, sırf vermenin hatırına, sırf vermenin hayrına VERMEK.

Bu vermek bildiklerimizi paylaşmak da olabilir, içten bir tavsiye de olabilir.

Kendi öğrettiğim konular olduğu için söylemiyorum ama, ihtiyacı olduğunu bariz bir şekilde bildiğimiz bir kişiye benim makalelerimi veya hatta ona yardım edeceğine emin olduğumuz belli bir makaleyi okumasını tavsiye etmek de bu tür bir vermek oluyor.

Çünkü o kişinin o makaleden faydalanacağını, hayatta anlamadığı, çözemediği bir konunun çözülmesine hiç bir karşılık beklemeden yardım etmiş oluyoruz o zaman.

Aynı şekilde, sevgiyi kısmadan vermek. Çocuklarımıza, veya başka çocuklara içtenlikle yumuşak davranmak. Anababamıza, akrabalarımıza, sevgi ve saygıyı açık açık sunmak, ellerini öpmek, sarılmak.

Alışveriş yaptığımız yerlerde, insanlara kibar ve güleryüzlü davranmak, onları insan olarak görmek.

Sadece tanıdıklarımıza, yakınlarımıza, akrabalarımıza, arkadaşlarımıza değil, tamamen yabancılara da, mesela, bindiğimiz otobüsün şoförüne, veya taksinin şoförüne, içimizden de olsa hayır duaları etmek.

“Allah sana bol kazançlar nasip etsin, işlerin kolay olsun, işlerin rast gitsin, bol müşteri bul, bol kazan, hayırlı bir eş, ve hayırlı evlatlar sahibi ol. Harikulade bir hayat yaşa. Allah’tan senin için her şeyin en iyisini dilerim.” gibi. :D

Hasretle isteme durumundan çıkmanın çaresi, dikkatimizi kendimizden uzaklaştırıp, başkalarına VERMEK ve ONLAR için iyi ve güzel dilekler dilemek.

Otobüste, trende, ve uyumadan önce bol bol yapın. :D :D
****************************************************

Ve işte bu “3 ÇARE” ile ben de sizlerin Kadir Gecenizi kutluyorum. :D

Hayırlı uğurlu olmasını yürekten diliyorum. :D :D

Hepinize çok çok sevgiler.

:D :D :D

Follow Me on Pinterest Pinterest'te Takip Et!
 
Yorumlar (4)
  1. Hale
    08:07, 8 Ocak 2012

    Bu 3 çareyi kullanıyorum.

    Her seferinde size de hayır dualar ediyorum, Funda öğretmenim.

    “Allah size bol kazançlar nasip etsin, işleriniz kolay olsun, işleriniz rast gitsin, bol müşteriniz, bol öğrenciniz olsun, bol kazanın, hayırlı bir eş, ve hayırlı evlatlar sahibi olun. Harikulade bir hayat yaşayın. Allah’tan sizin için her şeyin en iyisini dilerim.”

    Sizi çok seviyorum ve gerçekten de minnettarım.

  2. Funda Teyze
    14:31, 8 Ocak 2012

    Hale arkadaşım,

    Öğrettiğim tüm konuları, dikkatle ve özenle uyguladığın için asıl ben sana teşekkür ederim.

    Ben de hem senin için hem de tüm öğrencilerim için aynı şeyi dilerim:

    “Allah size bol kazançlar nasip etsin, işleriniz kolay olsun, işleriniz rast gitsin, bol müşteriniz, bol öğrenciniz olsun, bol kazanın, hayırlı bir eş, ve hayırlı evlatlar sahibi olun. Harikulade bir hayat yaşayın. Allah’tan sizler için her şeyin en iyisini dilerim.”
    :D :D :D

    Çok çok sevgiler.

  3. özlem
    20:11, 11 Ocak 2012

    26 Ağustos 2011 Kadir Gecesi’nde gerçekten çok çaresiz bir durumda hissediyordum kendimi, ağlayan, yalvaran, dünya başına yıkılmış bir insandım sanki. Ancak o günden bu yana çok büyük yol kat ettim gerçekten. Bu yolda benim içime dolan huzurun bir vesilesi olduğunuz ve bana yardımcı olduğunuz için sonsuz teşekkür ederim size. Sonsuz sevgiler..

  4. Funda Teyze
    13:09, 17 Ocak 2012

    Çok çok tebrik ederim, Özlem arkadaşım.

    Yardımım olduysa ne mutlu bana. :D

    Paylaştığın için çok çok teşekkürler.

    Çok çok sevgiler

Yorum Yaz

Bu site, çok sevgili ve değerli ÖĞRENCİLERİM ve öğrencim olmak isteyen bayanlar için hazırlanmıştır.

Funda Teyze'nin öğrencileri kimler?:

Funda Teyze'nin öğrencileri:
** Akıl ve kalp merkezli,
** Hayatın 8 parçasını seven, sevmek isteyen,
** Hayatının her parçasında başarı isteyen,
** Hayatının her parçasını takdir etmeyi, teşekkür etmeyi bilen ve seven,
** Bir hatasını, yanlışını farkedince, bunun üzerinde ısrar etmeden azim ve kararlılıkla vazgeçmeye, hep iyiden, güzelden, doğrudan yana olmaya kararlı ve niyetli,
** Ve en önemlisi de, öğrenmeyi çok ama çok seven,
** doğru öğretmeni bulduktan sonra, hayatının her parçasında da olduğu gibi öğretmenine de sadakat gösterebilen,
** Allah'ı seven,
** Allah'ın da onu ve herkesi çok sevdiğini bilen,
** Anne veya anne olmak isteyen,
** Mutlu ve huzurlu bir aile kurmak isteyen,
** Mutlu, huzurlu, sağlıklı, bolluk ve bereket içerisinde bir hayat isteyen,
** Hayatının 8 parçasında hayırlı uğurlu işler yapmak isteyen,
** Türk hanımları.

Hayatımızın 8 parçası derken, hemen hatırlatayım, hayatın vazgeçilemez 8 parçası şunlar:
1- Kişinin kendisi,
2- Ailesi,
3- Arkadaşları, ülkesi,
4- Tüm insanlık,
5- Tüm canlılar,
6- Tüm fiziksel evren,
7- Ruhlarımız,
8- Allah.

Beyler ve öğrenci olmaya niyeti olmayan bayanlar da tabii ki okumak isterlerse okuyabilirler ancak yorum ve sorularınızı kabul edemeyeceğimiz ve cevap veremeyeceğimiz için lütfen kusura bakmayın.

31 Aralık 2011 tarihi itibariyle artık, rumuzlu yorumları kabul edemiyoruz.

Harikulade yorumlarınız bizim için çok değerli. Bu sebeple, hayatın her hangi bir parçası için sevgisiz, saygısız, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.

Aynı şekilde özel cevap isteklerini de karşılamam artık mümkün olamıyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.

Lütfen yorumunuzda, okuyanlara ve güzelim Türkçemize olan sevgi ve saygınızı da, imla kurallarına elinizden geldiği kadar dikkat ederek gösterin.

Çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler,

=======================
Çekim Yasası Öğretmeni
Ve Harikulade Dileklerin Funda Teyzesi
=======================

Not:
Harikulade dilekler derken kastettiğimiz hayatın 8 parçası için hayırlı, uğurlu, faydalı, güzel dilekler. Hayatın 8 parçasından birini veya daha çoğunu yok farzetmeyen, zarar vermeyen, iyi, güzel, doğru dilekler.
Hepimize kolay gelsin. :D

No trackbacks yet.

Mesaj gönder!
Loading...