16 – Funda Bebek…

Sevgili arkadaşlarım,

Nisan 2012 Harikulade Dilekler Maratonumuzun sonunda açılan kapım gereği HER GÜN yazmak durumunda kaldığım bu davet ve ön hazırlık makaleleri, Allah’tan açılan her güzel kapının hakkı verilince, doğal olarak gerçekleştiği üzere, normalde benim 40 yıl düşünsem aklıma bile gelmeyecek bilgilere ve sonuçlara ulaşmama neden oluyor.

Sizlerden de gelen mesajlar bu şekilde düşünenin sadece ben olmadığımı bana çok güzel anlatıyor. İçten mesajlarınız için çok çok teşekkürler ederim. :D

İşte bu mesajlardan biri:

Çok sevgili bir öğrencimin mesajı :

Ben size çok çok teşekkür ederim.

Her gün gelen makalenizi ve eski makalelerinizi hissederek, gözlerim dolarak ve heyecanla okurken çıkardığım dersler ve aslında bunların bir çoğunu uzun zamandır taa içimde hissettiğim halde yapmadığım veya nasıl yapacağımı bilemediğim için sancılı arayışlar içinde size ulaşmamı bana lütfeden Allah´ıma teşekkür ediyorum.

Pusula-mıknatıs örneğinde olduğu gibi kalpten dilenenler hic saşmadan yerine ulaşıyor.

Bizlere verdiğiniz emekler o kadar degerli ki, Allah´ım size hayatınızın her alanında kat kat versin karşılığını inşallah, sizi çok seviyorum, Allah´ımı çok seviyorum, kendimi çok seviyorum.

Çok çok sevgiler

Sevgili arkadaşlarım,

Benim de bu son makalelerle onları yazarken ve ardından kendim de okurken, anlayışlar, keşifler ardı ardına geliyor. :D

Ben de her gün, “Tamam artık bu konuda ulaşabileceğim en büyük anlayışa ulaştım, şükürler olsun Allah’a” derken yine aynı konuda daha da büyük bir anlayış Allah’ın büyük lütuflarıyla geliveriyor.

Dilerim son maratona katılan tüm arkadaşlar da aynı benim gibi açılan kapılarının hakkını vermek için canla başla çalışıyorlardır.

Açılan kapılarınızın hakkını verin sevgili arkadaşlarım.

Ödülleri Allah’tan çok güzel oluyor. :D

VE gelelim bugünkü davet ve ön hazırlık makalemize. :D

En az benim kadar şaşıracağınızı düşünüyorum ve hatta sanırım makale başlığını da şaşırarak okumuşsunuzdur. :D :D

Lütfen sabırla okuyun. Bu makalede hepimiz için Allah’tan çok özel bir yol gösteriş ve bir yardım var.

Funda Bebek …

Hayır için yardım için yola çıkmış herkes, BEBEK MUSA gibi nehirden akarak insanların önlerine geliyor ve onların merhametine, korumasına muhtaç durumda.

Zaten hayırlı bir iş için, hayırlı bir ürünle insanların önüne çıkan HERKES bu durumda değil mi, sevgili arkadaşlarım?

Siz de bir gün çekim yasasından ve hayattan öğrendiklerinizi başkalarına anlatmak için, onlara yardım etmek için, “Bildiklerimi, bu önemli bilgileri başkalarına da öğreteyim” diye insanların önüne çıktığınızda, siz de farkedeceksiniz ki, siz de bir bebek Musa olmuşsunuz.

Savunmasız ve muhtaç olarak, incinebilir bir şekilde, o insanların karşısına küçük, güçsüz, çekingen duygularla çıktığınız zaman farkedeceksiniz ki, meğerse, insanlar kendilerine sunulan hayırlı, uğurlu teklifleri ve bu teklifleri kendilerine sunanları, el bebek gül bebek tutmalı, o kişileri beslemeli, büyütmeli, yardım etmeli imiş.

Çünkü açıkcası hayırlı iş peşinde koşan kurtarıcılar, iyi insanlar, hayırlı öğretmenler her gün karşımıza çıkmıyorlar.

Ve onlar da karşımıza çıktıklarında küçük olarak çıkıyorlar, yeni açmakta olan bir çiçek gibi karşımıza çıkıyorlar, paraları olmuyor, öğrencileri az veya hiç olmuyor, cesaretleri az olabiliyor (Allah’a sığınanlar için bunlar önemli olmuyor tabii ama o ayrı mesele) ve karşılarına çıktıkları insanlara imtihan olsun diye, Allah onları bu kimselerin karşısına, güçlüyken değil, güçsüzken çıkartıyor ki,

“Bakalım sen içten misin, bakalım sen bu doğru yol gösterişi bebek halindeyken bile alıp onu koruyup, büyütecek misin?” diye imtihan etmek istiyor.

Yoksa “Ay sen küçüksün, senden bir şey olmaz, sen yapamazsın, sana mı kaldık, ne haddine” diyerek o küçük çiçeği, o Allah’ın izniyle büyüyüp HAK EDENLERE yardım edecek olan o bebeği ezecek misin?

Zaten o ezenler de sınavı geçememiş oluyor ve yardım edilemiyorlar…

Ama yardım edenler, 1 kişi, 3 kişi, 5 kişi, 10 kişi, 100 kişi, 1000 kişi artık kaç kişi ise, yardım da ediliyorlar.

Eğer firavunun o tek eşi gibi 1 kişiyse bile yardım eden o bebeğe, farketmiyor Allah mutlaka onu ve o bebeği kurtarıyor.

Kaybedenler çağrıya uymayanlar oluyor ve çağrıya uymadıklarıyla ve kaybettikleriyle kalıyorlar.

Ama onların çağrıya uymamasının, çağrıyı yapana en ufak bir zararı dahi olmuyor olamıyor.

O sadece çağrıyı YAPMAKLA sınavını geçmiş oluyor.

**************************

Sevgili arkadaşlarım,

Musa’nın ibret dolu hikayesinde, Musa’ya değişik kişiler farklı şekillerde yaklaşmışlar.

Acaba siz hangisine uyuyorsunuz?

Firavunun eşi, bebek Musayı gördüğü zaman, “Ben onu kollayacağım, koruyacağım, besleyip, büyüteceğim” demiş.

Ve karşılığında Allah kendisinden Kuran’da Firavun’un cennetlik eşi olarak bahsediyor.

Sevgili arkadaşlarım, bu ne güzel bir ödül.

Musa’nın kayınpederi, Musa’ya bana 8 yıl çalış sana kızımı vereyim diye, yarı sevgi, yarı ticaret dolu olarak yaklaşmış.

Kuran’da ondan da sevgiyle bahsediliyor.

O da Musa’ya destek olma fırsatını, ona karşılıkla dahi olsa hoş bir alış ve veriş fırsatı olarak verdiği için ondan da güzel bahsediliyor.

Ve gelelim Firavun’a…

İki ayrı zamanda, biri Musa bebekken, biri de olgunken iki karşılaşma oluyor.

Birincisinde, firavun, bebek Musa’nın daha haberi ile onun geleceğinin işareti ile onu ve onun benzeri herkesi, yani tüm erkek çocukları öldürmek üzere emir veriyor.

Güçsüzken ezelim mantığı.

Ve ikinci karşılaşma, Musa olgunken, Firavun Musa’ya “Yap numaranı da görelim” diyor.

Ve Musa onun karşısına, Firavun’un kalbi böyle olduğu için, “Göster marifetini de inanalım” şeklinde yaklaştığı için, Musa olgun ve güçlü olduktan sonra karşısına çıkabiliyor.

Ve bu da zaten firavunun sonu oluyor.

Sanıyorum Allah’ın firavundan bahsederken ki olumsuz tasviri, bizim, iyi liderlere, kalbi temiz insanlara, bir şeyleri güzelleştirmek için yola çıkan insanlara ve öğretmenlere, “Göster marifetini, yap numaranı da inanalım” şeklinde yaklaşmamamız gerektiğini çok iyi gösteriyor.

Peki, nasıl yaklaşmalıyız?

BİR İNSANDA İYİ NİYETİN, HAYIRLI İŞLERİN ZERRESİNİ GÖRDÜĞÜMÜZ ANDA BİZ ONA YARDIM ETMELİYİZ.

ONDAN BİR YARDIM TALEBİ BİLE BEKLEMEDEN BUNU YAPARSAK BU ÇOK DAHA GÜZEL OLUR AMA EĞER BU OLMAMIŞSA DA VE YARDIM TALEBİ GELMİŞSE, BU KEZ KESİNLİKLE VE KESİNLİKLE O YARDIM, O DESTEK ESİRGENMEMELİ.

Sevgili arkadaşlarım,

Herkes peygamberlerin hayat hikayelerinden ibret almalı.

Gün gelir, siz de kendi aleminizde kendinizi bebek Musa olarak buluverirsiniz, veya balığın karnındaki Yunus gibi çaresiz hissedersiniz, bu sebeple biz doğruluk peşinde koşan insanlar için bu iBRET hikayeleri çok önemli.

Ben çoğu öğrencimin bana olan yaklaşımlarında gerçekten de, bebek Musa’yı koruyan kollayan, besleyen büyüten, o cennetlik arkadaşlarımı görüyorum.

EN AZ BENİM ONLARA YARDIM ETTİĞİM KADAR, onlar da benden maddi ve manevi desteklerini esirgemiyorlar.

Durumları firavun gibi zengin olmasa da, bana destek çıkıp, ürünlerimi, kurslarımı alıp, yardım ediyorlar.

Bana olan övgüleri, sevgileri, destekleri ortada ve beni çok mutlu ediyor.

Ve ilginçtir bu arkadaşlar tavsiyelerimi EN ÇOK dinleyenler, temizliklerini dikkat ve özenle yapanlar, kurslarımın hakkını verenler ve çeşit çeşit faydalar elde edenler.

Bir de firavunun Musa’ya yaklaştığı gibi yaklaşanlar oluyor.

Bunlardan bir grup, bana hiç bir yardım yapmak istemedikleri gibi, benden bir de mucizeler sunup onları şaşırtıp eğlendirmemi ve Firavunun Musayı kendi büyücüleriyle yarıştırdığı gibi, beni de kendi takip ettikleri başka öğretmenlerle ve hatta büyücülerle karşılaştırıp, yarıştırmaya kalkıyorlar.

Bir diğer grup da, bana Firavun’un bebek Musaya davrandığı gibi davrananlar.

Aman küçükken, bebekken ezelim mantığı, tam da firavuna yakışacak bir mantık, değil mi?

Bana ve çağırdığım davetlere hiç bir şekilde destek olmak yardım etmek akıllarına gelmeyen, bana karşı sevgisizliklerini, kabalıklarını, hor görüşlerini, diğer öğretmenlerle ve hatta büyücülerle karşılaştırarak ifade edenlerin tavırlarındaki ana tema, küçümseme, hor görme, ve benim gibi iyi niyetini açıkça belirten bir insana, destek olmanın hiç akıllarına bile gelmemesi.

Benim gibi iyi niyetlerini hem de hayatın HER parçasında samimi İYİ NİYETLERİNİ kanıtlayarak tekrar tekrar ifade eden bir insana neden bazıları bu kadar olumsuz ve destek olmamaya kararlı bir şekilde yaklaşıyorlar?

Çünkü onlar ya firavun ya da firavun olma peşinde giden insanlar. :D

**********************

Sevgili arkadaşlarım,

Allah beni annelere ve çocuklara bir umut, bir ışık yaptı.

Üstelik sadece Türk anne ve çocuklarına değil, Japon anne ve çocuklarına da.

Bana ÖĞRETMENLİK ve TEYZELİK nasip etti.

Annelere bir kardeş.

Çocuklara teyze.

Annelerin hakkını, çocukların hakkını, babaların hakkını, AİLENİN hakkını korumamız, kollamamız için beni bir yol gösteren yaptı.

Bana peygamberlerin hayat hikayelerini, ve annelerin çocukların acılarını mutluluklarını tattırarak, bana hayatın 8 parçasını öğretti.

Allah bana hatalarımızdan, yanlışlarımızdan, yalanlardan kendimizi nasıl temizleyebileceğimizi, bunlar sebebi ile aklımızda ve kalbimizde var olan gam ve kederden nasıl kurtulacağımızı öğretti.

VE bana bu minik tatlı sitemi nasip etti.

Evet, bu sitem hala bir bebek.

İşte Aile Yeminimiz hakkında bir kursumda olmasına rağmen, şimdiye kadar bana saygıda bir kusur etmemesine rağmen, temizlik yapmakta bazı dirençleri olan bir arkadaşım, bakın bana neler yazmış:

Bir arkadaşımızın Aile Yeminimiz için erken olduğunu düşünmesi ve buna gösterdiği sebepler:

1. Henüz kendi isminizle ve kişiliğinizle ortaya çıkmadınız.
2. Özgürce bu düşüncelerimizi ortaya serecek bir platform oluşmadı kendi aramızda.
3. Madem böyle bir çağrı yapılıyor bir yol gösteriş de olması gerek.

Benim arkadaşımıza cevabım :

Sevgili arkadaşım,

Düşüncelerine üzüldüm ama şaşırmadım.

Sana verdiğim temizlik alıştırmalarını yapmaman, çok ağır yapman, direnmen, bikinili mankenlere hayranlıkların, AİLE kurumuna olan hataların için sorumluluk almaktaki, Allah’tan af dileyip, kendini de affetmekteki direncin, sebebi ile FUNDA TEYZE hakkındaki bu düşüncelerin çok normal, bu sebeple şaşırmadım.

Ama ben senden umudu kesmedim şimdiye kadar, ve hala kesmiyorum.

Sana bir uyarı, bir rica bir tavsiye daha veriyorum, SENİN ve AİLENİN iyiliği için.

TEMİZLİKLERİNİ YAP.

DİRENME.

Sen temizliklerini yaptığında kalbin ortaya temiz olarak çıktığında, belki benim hakkımda da düşüncelerin değişebilir.

Allah’tan ümit kesilmez.
Çok çok sevgiler.

Ama bugünkü makaleyi yazarken farkettim ki sevgili arkadaşlarım meğer bu mesaj da beni BU MAKALEDEKİ anlayış ve keşiflerime ulaştıran bir kapıymış.

Şöyle ki, bu arkadaşımız, benim ismimle ve kişiliğimle ortaya çıkmadığımı söylerken, ASLINDA GERÇEK ŞU Kİ:

BEN SİZİN ÖNÜNÜZE TÜM KALBİMLE, TÜM RUHUMLA, TÜM BENLİĞİMLE ÇIKTIM.

Ama bikinili manken seyretmeye alışmış, ve eğer insanların önüne çıkacaksak, kalbimizle ruhumuzla, düşünce ve fikirlerimizle DEĞİL de, VÜCUT  ve onun da etkili olması açısından da ya çıplak ya da bikini ile çıkılması gerektiğini düşünen, hayatlarının HİÇ BİR PARÇASINDA temizlik yapmamış, yapamamış, yapamayan ve yapmayan, hayatının 8 parçası olduğundan haberi olmayan insanlar maalesef, benim bu kalbimin tüm çıplaklığı ile BEBEK FUNDA olarak karşılarına çıktığımı GÖREMİYORLAR bile.

Ve 2. olarak arkadaşımızın oluşmadı dediği o platformun, aslında oluştuğunu ama BEBEK konumunda olduğu için beslenmesi büyütülmesi gerektiği ve KENDİSİNİN DE bu büyütmede yardım etmesi gerektiğini hiç düşünmüyor çoğu kimseler.

Ve 3. olarak da, “Madem böyle bir çağrı yapılıyor bir yol gösteriş de olması gerek.” deyince de, benim yüzlerce ücretsiz makale ile, artı e-kitap, artı kurslarla bu yol gösterişi çoktan yaptığım ve yapıyor olduğum da bir çırpıda yok ediliveriyor.

Öğrendiğimiz TÜM o çekim yasası bilgilerini, hayatımızdaki bu EN BÜYÜK problemlerden birinde kullanmayacağız da NEREDE kullanacağız, sevgili arkadaşlarım?

Bunca yol gösteriş, üstüne üstlük, elimizin altında, Yaşar Nuri Profesörümüzün anlayabileceğimiz, rahatlıkla okuyabileceğimiz, Türkçe Kuran çevirisi de varken, daha ne yol gösteriş bekliyorsunuz?

Ama arkadaşımıza da yazdığım gibi, o mesaja hiç şaşırmadım.

TEMİZLİK YAPABİLME ve YAPAMAMA, bir insanın doğruları kucaklayabilme veya kucaklayamama konusunda en büyük sınavı.

**************************

VE tüm bu platform vs. konularıyla birlikte benim de bu makale ile bir kapım daha açılmış oluyor.

Bu bir kapatma kapısı.

Allah’a sığınarak bu hayırlı ve güzel günde, 27 Mayıs 2012 Pazar günü, 3 senedir beklediğim bir kapıyı artık kapatmaya karar veriyorum.

Belki dikkatinizi çekmiştir, sitemin sağında ve en altta ülkemizin en büyük gazetelerinden Hürriyet’in site sahiplerinin yazılar yazabildiği bir sayfasına bir bağlantı vardı. (Vardı diyorum çünkü o bağlantıyı bugün itibarıyla çıkartıyorum.)

Neden çıkarttığımı merak ederseniz sevgili arkadaşlarım, 2009 yılında ben orada makalelerimi yayınlayabiliyorken, aniden ne olduğunu hiç söylemedikleri bir takım yeni kurallarla benim o hakkım elimden alınmıştı.

Belki yazılarımda Allah’tan Kuran’dan bahsediyorum diye bilmiyorum, belki de çıkardığım e-kitap ve e-kurslara bir ücret almak istediğim için, bilmiyorum tam olarak neden ama, zaten artık bunun bir önemi de kalmadı.

Önemli olan, “Belki bir gün tekrar alırlar” diye o bağlantıyı orada 3 senedir tutmuştum ama artık farkediyorum ki, Hürriyet’in karşısına bebek Musa olarak çıkan bu sitem ve ben, başı küçükken ezilsin mantığı ile ezilmeye çalışılmış.

Ben de bu kadar sene bekledikten sonra artık onlardan bir hayır gelmeyeceğini, son günlerdeki Allah’tan aklıma ve kalbime doğan Musa-Firavun-Köleler-Firavun Eşi, ile beraber Musa peygamberin hayat hikayesi sayesinde görmüş, keşfetmiş ve anlamış bulunuyorum.

Sevgili arkadaşlarım,

O bağlantıyı görmüş ve benim orada Hürriyet’te sevenlerim olduğunu sanmıştıysanız, işte bugün yazıyorum ki, o benim için bir destek alırım umuduyla tuttuğum bir bağlantıydı.

2009′da oraya eklemeyi başardığım 55 makaleden sonra dediğim gibi, her ne kadar nedeni bana hiç bildirilmediyse de, büyük bir ihtimalle YA hayatın 8 parçasından ve özellikle Allah’tan bahseden yazılarım sebebi ile, YA DA bir ürün, bir hizmet sunup karşılık almak, yardım almak gibi bir niyetim olduğu için benim oraya yazı eklememi durdurdular.

3 senedir beklememe rağmen de en ufak pozitif bir destek bir değişim, bir yaklaşım yok maalesef.

Ben de  tüm bu bebek Musa, Firavun anlayış ve keşiflerinin üzerine, anladım ki, bebek Musa’nın Firavunların veya mini firavunların yardımına ihtiyacı yok.

Bebek Musa’nın TEK güvencesi Allah.

Ve yine onun gibi Allah’a sığınan, Musa’yı bebekken görünce, yardım etmek isteyen ve bundan gocunmayan, korkmayan, CENNETLİK firavun eşleri.

Allah, bebek Musa’ya, ancak ve ancak Musa’nın onları firavundan kurtarabileceği, yardıma ihtiyacı olan, ve yardım vermekten de çekinmeyen, Firavun eşlerini, anne daha doğrusu teyze olarak nasip ediyor.

Musa’nın asıl annesi de hep oralarda çok şükür, bebeği nehire bıraktıktan sonra bile yalnız bırakmıyor.

Sevgili arkadaşlarım,

İşte ben de Allah’a sığınıp, hayatımdaki firavunlardan kendimi böyle temizleyerek, onlardan medet umduğum için Allah’tan af dileyerek ve Allah’ın bana olan yol gösterişini dinleyerek, kendimi size emanet ediyorum.

Siz cennetlik firavun eşleri, hayatınızdaki, cahillik ve zalimliklerden Allah’a sığının, Allah’ın yardımının geleceğini bilin.

Ve bu minik sitesinde, platformu oluşmamış, bebek Funda’ya destek çıkın. :D

Bebek Funda’yı besleyin, büyütün.

Bilin ki, Allah ona bir gün Funda Teyze olmayı nasip edecek.

Ve o Funda bebek, bir gün SİZİN yardımınız, desteğiniz ve korumanız ile, büyüyüp, SİZE yardım edecek.

Siz bu desteği verince, bir de bakacaksınız ki, o bebek sizi kurtaran, size yardım eden FUNDA TEYZE oluvermiş.

Ağustos’taki seminerim, BENİM İÇİN, okuyucularımdan, beni sevenlerden aldığım yardımın, gördüğüm desteğin bir sembolü, bir işareti.

Evet bu seminerde katılanlara vereceğim şeyler de çok ve hepsi çok değerli.

Yani gelenler aslında seminere faydalanmak ve yardım almak için geliyorlar.

ANCAK, bu seminerin ikinci bir yüzü de var.

Bu seminerde BENİM alacağım destek, KATILAN ARKADAŞLARIMIN SAYISI, benim için, “Funda bebeği kaç kişi destekleyecek?” şeklinde bir anlama sahip.

Bu sebeple seminerime gelecek veya gelebilecek arkadaşlar, bir taraftan “Bu seminerden ne güzel şeyler alacağız acaba?” diye düşünsünler fakat bir taraftan da,

“ŞU FUNDA BEBEĞE BİR DESTEK OLALIM, HAYIRLI BİR ŞEYLER YAPACAK. BÖYLE HAYIRLI İŞLERE KATILARAK YARDIM ETMEK, DESTEK OLMAK LAZIM” diye düşünsünler.

Sevgili arkadaşlarım,

İşte ben elimden geleni yapıp, size sınavın hem sorusunu hem de cevabını açık açık kopya olarak verdim.

Size de sınavda başarılar dilerim.

Kolay gelsin. :D

İşte sınav adresi:
http://parabollukzenginlik.com/
Çok çok sevgiler

Follow Me on Pinterest Pinterest'te Takip Et!
 
Yorumlar (4)
  1. selcen
    11:50, 28 Mayıs 2012

    Merhaba Funda Öğretmenim,
    Çok güzel ve yalın bir dille bu kadar güzel mesaj verebilmenizi çok seviyorum. Bir konu bu kadar sade ve bu kadar tatlı anlatılabilir ancak. Sizden öğrenecek çok şeyi olan, size tam anlamıyla güvenen ve sizi çok seven bir öğrenciniz olarak, her konuda elimden geleni yapmaya ve destek olmaya söz veriyorum. Güzelliklerin artması ve kötülüklerin kaybolması için, en önemli şey yardımlaşma, paylaşma ve destekdir. Bu hep böyleydi ve böylede olacak. Şimdiye kadar yaşanan kötülüklerin artmasına susarak, kabullenerek veya savaşmaya çalışarak karşılık veren bana, öğretttiğiniz nice değerli bilgi sonrasında, artık paylaşmanın, işbölümünün, desteğin ve hele de sevginin tüm kötülükleri ortadan kaldıracağına inancım tam. Hz.Musa’nın asasının, tüm büyücülerinin kötülüklerini yok ettiği gibi, bizim güzel çabalarımız da asla karşılıksız kalmayacaktır. Ben inanıyorum.
    Ellerinizden öpüyorum.
    Sonsuz Sevgilerimle,

  2. serpil
    14:37, 28 Mayıs 2012

    Sevgili Hocam,
    Allah’ın izniyle ben yanınızdayım. Umarım gönlünüze göre, istediğiz kadar firavunun karısı gibi anneniz, teyzeniz, öğrenciniz olur, oluyor.
    Her makalenizde ben de güzel farkındalıklar elde ediyorum. Allah razı olsun. Sizin hayatınızın, hayatlarımızın 8 parçasının iyiliği, güzelliği ve hayrı için cesaretle attığınız adımlar bana şevk veriyor, ilham veriyor.
    Ne mutlu bana, yanımdasınız. İyi ki sizi tanıdım.
    Sağ olun, var olun. Sizi seviyorum.

  3. Funda Teyze
    16:12, 1 Haziran 2012

    Çok teşekkür ederim Selcen arkadaşım. :D

    Senin benim yazdıklarımı beğenmen, senin kalbinin güzelliğinden.

    Bu yazdıkların aynı zamanda, senin öğretmenine olan sevgini, çabanı, yardım etme isteğini de gösteriyor.

    Çok teşekkür ederim, sağ olasın, var olasın.

    Çok çok sevgiler

  4. Funda Teyze
    16:17, 1 Haziran 2012

    :D :D :D

    Çok çok teşekkür ederim Serpil arkadaşım. :D

    Allah firavun eşlerinden razı olduğunu, Kuran’da söylemiş. :D Bize yalnızca elimizden geldiğince onlara yardım etmek düşer. :D

    Nuh peygamberin, Lut peygamberin eşlerinin nasıl cezalandırıldığı anlatılırken, ibret almadan okumak mümkün mü?

    Allah kalbe, niyete bakıyor.

    Allah kalbe ve niyete göre insanları değerlendiriyor.

    Kalp ve niyet kişinin hem bugün hem yarın TÜM hareketlerinin kararlaştırıcısı.

    Bu sebeple niyet çok önemli.

    Sen de yorumun ve desteğin için çok çok sağ olasın, Serpil arkadaşım. :D

    Çok çok sevgiler

Yorum Yaz

Bu site, çok sevgili ve değerli ÖĞRENCİLERİM ve öğrencim olmak isteyen bayanlar için hazırlanmıştır.

Funda Teyze'nin öğrencileri kimler?:

Funda Teyze'nin öğrencileri:
** Akıl ve kalp merkezli,
** Hayatın 8 parçasını seven, sevmek isteyen,
** Hayatının her parçasında başarı isteyen,
** Hayatının her parçasını takdir etmeyi, teşekkür etmeyi bilen ve seven,
** Bir hatasını, yanlışını farkedince, bunun üzerinde ısrar etmeden azim ve kararlılıkla vazgeçmeye, hep iyiden, güzelden, doğrudan yana olmaya kararlı ve niyetli,
** Ve en önemlisi de, öğrenmeyi çok ama çok seven,
** doğru öğretmeni bulduktan sonra, hayatının her parçasında da olduğu gibi öğretmenine de sadakat gösterebilen,
** Allah'ı seven,
** Allah'ın da onu ve herkesi çok sevdiğini bilen,
** Anne veya anne olmak isteyen,
** Mutlu ve huzurlu bir aile kurmak isteyen,
** Mutlu, huzurlu, sağlıklı, bolluk ve bereket içerisinde bir hayat isteyen,
** Hayatının 8 parçasında hayırlı uğurlu işler yapmak isteyen,
** Türk hanımları.

Hayatımızın 8 parçası derken, hemen hatırlatayım, hayatın vazgeçilemez 8 parçası şunlar:
1- Kişinin kendisi,
2- Ailesi,
3- Arkadaşları, ülkesi,
4- Tüm insanlık,
5- Tüm canlılar,
6- Tüm fiziksel evren,
7- Ruhlarımız,
8- Allah.

Beyler ve öğrenci olmaya niyeti olmayan bayanlar da tabii ki okumak isterlerse okuyabilirler ancak yorum ve sorularınızı kabul edemeyeceğimiz ve cevap veremeyeceğimiz için lütfen kusura bakmayın.

31 Aralık 2011 tarihi itibariyle artık, rumuzlu yorumları kabul edemiyoruz.

Harikulade yorumlarınız bizim için çok değerli. Bu sebeple, hayatın her hangi bir parçası için sevgisiz, saygısız, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.

Aynı şekilde özel cevap isteklerini de karşılamam artık mümkün olamıyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.

Lütfen yorumunuzda, okuyanlara ve güzelim Türkçemize olan sevgi ve saygınızı da, imla kurallarına elinizden geldiği kadar dikkat ederek gösterin.

Çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler,

=======================
Çekim Yasası Öğretmeni
Ve Harikulade Dileklerin Funda Teyzesi
=======================

Not:
Harikulade dilekler derken kastettiğimiz hayatın 8 parçası için hayırlı, uğurlu, faydalı, güzel dilekler. Hayatın 8 parçasından birini veya daha çoğunu yok farzetmeyen, zarar vermeyen, iyi, güzel, doğru dilekler.
Hepimize kolay gelsin. :D

No trackbacks yet.

Mesaj gönder!
Loading...