“Şans ve Çekim Yasası”
Sevgili arkadaşlarım,
Kuran’daki şu ayetler her okuduğumda beni hep çok düşündürür, çeşit çeşit gerek kendi yaşadığım, gerekse başkalarında gördüğüm olaylar ve durumlar konusunda düşüncelere dalıp giderim. (Ve tabii her okuduğumda da bu konuda temizlik yapmak şart olur. :D)
**********************************
HUD 9
İnsana bizden bir rahmet tattırıp sonra onu ondan çekip alsak, insan elbette çok ümitsiz, çok nankör bir hale düşer.
Hud: Hud peygamber
Nankör: Kendisine yapılan iyiliğin değerini bilmeyen, iyilikbilmez
**********************************
LOKMAN 32
Kara bulutlar gibi dalga kendilerini kuşattığı zaman; Allah’a, dini O’na özgüleyerek yalvarırlar. Fakat onları karaya çıkarıp kurtarınca, içlerinden sadece bir kısmı doğru yolu tutar. Bizim ayetlerimize, gaddar nankörlerin tümünden başkası karşı çıkmaz.
Lokman: Hz. Lokman, bir peygamberin adı.
Gaddar: Acıması olmayan, başkalarına haksızlık eden, merhametsiz, katı yürekli, insafsız davranan.
Kuran Türkçe Meali: Sayın Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk
**********************************
Gerçekten de hayatta zor bir duruma düştüğümüzde,
- Hayatta daha önce yaşadığımız tüm o güzellikleri, iyilikleri unutmak,
- Hemen ümitsizliğe, şükürsüzlüğe düşmek,
o kadar yaygın ki.
(Bu arada çekim yasası açısından ne kadar anlamlı bir kelime oldu bu: şükürsüzlük… Türk Dil Kurumu sözlüğünde bulamadım. Dilerim en kısa zamanda dahil ederler. Ama sözlüğe girmemiş olsa da hayatınıza bu sözü tez zamanda almanızı ve kendinizi şükürden uzak bulduğunuz her anda ‘Aaa yine şükürsüzlüğe, nankörlüğe düştüm, hemen temizlik yapayım.’ diyerek temizlik yapmanızı önemle tavsiye ederim. :D)
Yine aynı şekilde, zorluklar çevremizi kocaman dalgalar gibi kuşattığında da daha önce unuttuğumuz hatta hayatımızdaki tüm güzelliklerin sebebi olarak Allah’tan başka herkesi ve her şeyi gördüğümüzü de hemen unutup, sadece ve sadece Allah’ı bildiğimiz, gördüğümüz, sadece O’na yalvardığımız da çok oldu, değil mi sevgili arkadaşlarım.
Şahsen benim hayatta çeşitli dönemlerde, büyük zorlukların başıma gelmesi çok ama çok yakınken, HEMEN Allah’a sığınıp, ‘Allah’ım yardım et. Bu dertten kurtulursam söz bir daha asla….’ şeklinde başlayan yalvarmalarım, hem çocukken hem de büyüdüğüm zamanlarda yaşadığım bu tür olaylar, dün gibi aklımda.
Aynı yukarıdaki Lokman suresindeki ayette de belirtildiği gibi, Allah bizi mucizelerle o dertten kurtardığında, rahata erdiğimizde, Allah’a olan o SIMSIKI yakınlığımızın geçip gittiği ve ‘Hmm zaten kurtulacaktım demek ki…” veya “Oh, ne şanslıydım.’ demişliğimiz çok var hepimizin de değil mi?
İşte aslında TÜM bu olaylar da harikulade bir temizlik konusu.
Özellikle bu, hayatta yaşadığımız ‘rahatlıklar ve kolaylıklar’ konusunda, ‘Şanslıyım.’ diyerek Allah’a nankörlük ettiğimiz olaylar hakkında, Basamak Atlamak e-kursumdan bir öğrencimin geçtiğimiz günlerde elde ettiği anlayış, keşif ve farkındalık, ve bunun üzerine yaptığı temizlik, o kadar güzel bir örnek ki, bugünkü makaleme hem onun farkındalığını, hem benim ona cevabımı getirmek isterim.
Üstelik, bu farkındalığı diğer öğrencilerimle günlük e-postamda paylaştığımda bir başka arkadaşımızın yaşadığı farkındalık da, bugünkü ‘Şans ve Çekim Yasası’ makaleme çok uygun.
Bunları bu makale aracılığı ile sizlerle de paylaşmak, güzel etkilerini kursumuzdan da dışarıya yayacak.
Haydi, kara bulutlar gibi kocaman dalgalardan da, kocaman dertlerden de bizi kurtaran Rabbimize olan nankörlüğümüzden burada ve şimdi vazgeçelim.
Yaşadığımız her kolaylıkta şanslı olduğumuzu düşünerek Allah’tan uzaklaştığımız tüm o olaylardan temizlenelim, ışıldayalım, iyilik, güzellik dalgalarını her yöne doğru gönderelim.
İşte bir arkadaşımın Basamak Atlamak e-kursumda elde ettiği anlayış, keşif ve farkındalık:
*****************************************************
Ders 75
‘Gerçek’lerden ‘Gerçek’lere…
*****************************************
‘Gerçek’lerden ‘Gerçek’lere adlı dersimizde bir arkadaşımın elde ettiği anlayış, keşif ve farkındalık:
Bugün alıştırmayı yaparken bir konuda yıllardır çekim yasasını lehime nasıl kullandığımı farkettim.
Yaz dönemi iş arkadaşlarımla yıllık izinler konusunda sıkıntılar oluyor, çeşitli anlaşmazlıklar yaşanıyor, herkesin izin almak istediği tarihler çakışıyor.
Ben ise bu konuda yıllardır Allah’a sığınıyor, hakkımda iyi hayırlı olan tarihler olsun, Rabbim işimi rast giderir diye, kimseye haksızlık olmasını istemeyerek bu anlaşmazlıkların içine girmiyordum.Ya herkesin ortak bir kararı oluyor ya kura çekiliyor ya birileri izne çıkmıyor onun yerine çıkıyorum gibi şeylerle ben hep, en uygun olan, en istediğim tarihlerde izne çıktım, bunun için çok şükrettim ama bunu ‘şanslıyım’ diye yorumladım hep, arkadaşlarım da izin konusunda ‘şanslı’ olduğumu söyledi.
Allahım beni affet bunun senin kolaylığın, rahatlığın olduğunu, senin izninle olduğunu unutup ‘şans’ dediğim için, aslında en başında sana sığınarak hareket ettim, senden benim için iyi olanı istedim, sen de verdin ben nankörlük edip şans dedim, beni affet Allahım, sana sığınıp ben de kendimi affediyorum.
Allahım sana şükürler olsun ki aslında istediğim şeyler senin izninle olmuş, ben bugüne kadar birçok şeyi nasıl isteyeceğimi bilmeden istemişim, hayatımın 8 parçasına hayırlı olan diye değil o günkü duygu ve hislerimle istemişim sonrada olmuyor diye üzülmüşüm, sitem etmişim sana.
Affet Allahım, ben hayatta istediğim herşeyi senin izninle, sana sığınarak elde ediyorum, bugüne kadar bana verdiğin, elde ettiğim her şey için, her güzellik için, her iyilik için sana şükürler olsun Allahım.
Bu farkındalığım beni çok mutlu etti, yıllardır ben bu konuda Allahıma sığınıyormuşum da farkında değilmişim, teşekkür ederim Funda hocam bunu farketmemi sağladığınız için, ben şimdi bunu meyve yiyerek kutlayacağımn, bu hissin tadını çıkaracağım, şükürler olsun Allahım:)
*****************************************
Funda Teyze’nin cevabı:
Yıllık izinler konusunda da Allah’a sığınma ama sonra şans olarak bu güzelliğin üstünü örtme konusundaki temizliğin için de çok çok tebrikler sevgili arkadaşım.
Gerçekten de bu hepimizin en çok temizlik yapması gereken konulardan.
Buldukça kaçırma bunları. Hatta ben bir şey bulmasam bile, sırf bu durumların VAR OLDUĞUNU bildiğimden genel olarak bu konuda temizlik yaparım.
Hani daha önceki bir dersimizde, ’şükürlerimden uzaklaştım’ temizliği gibi.
Tekrar tebrikler bu temizliğin için.
Ayrıca ’Gerçeklerden Gerçeklere’ alıştırmamızı çeşitli konularda yaptığın ve başarıyla anlayış ve keşfe ulaştığın ve temizlediğin için de çok çok tebrikler.
Hayırlı uğurlu olsun.
Çok çok sevgiler
*****************************************
Günlük e-postalarımda bu farkındalığı okuyarak, anlayış, keşif ve farkındalığa ulaşıp temizlik yapan bir diğer arkadaşımın cevabı:
Sevgili Öğretmenim,
Dünkü e-postanızdaki bir arkadaşımızın farkındalığını bugün okuyabildim.
75. dersti sanırım, anlayış ve keşfinden ben de çok etkilendim.
Hem sevindim hem de şükrettim.
Bana da çevremdeki pek çok kişi hatta annem bile sık sık ”sen çok şanslısın”derdi. Eskiden şanslı insan-şanssız insan şeklindeki yorumlar ister istemez beni etkilerdi. Ama o zamanlar şanslı insan olmanın bir ayrıcalık olduğunu sanırdım. Oysa bazen karmaşaya düştüğümde ben kendi kendimi şanssız insan kategorisine sokuverirdim.
Halbuki ne şanslı insan olmak ayrıcalıkmış, ne de karmaşaya düştüğümüzde şanssız olduğumuzu düşünmek.
****************************
Allah’ım sana sığındım, senden af diliyorum. Şans dediğimiz aslında senden gelen iyilikler, güzellikler ve doğruluklarmış. Senden uzaklaştığımızda ise başımıza gelen kötü, çirkin ve yanlış her şey de kendi nefsimiz yüzündenmiş. Bunu da şanssızlık olarak görmüşüm.
Böyle düşündüğüm için BEN YAPTIM, BEN YAPTIM, BEN YAPTIM.
Bu düşüncelerimin sorumluluğunu %100 alıyorum.
VE SENDEN BENİ TEKRAR AFFETMENİ DİLİYORUM.
Beni affedeceğini umarak ben de kendimi affediyorum ve kendimi seviyorum.
****************************
********************************************
Ve sevgili arkadaşlarım,
Şans ve çekim yasası konumuz hakkında söylemek istediğim ve bilmenizi istediğim bir şey de şu ki:
Hayatta aslında tesadüf, rastlantı, şans diye bir şey yok.
Yazı-tura, kura çekimi gibi meselelerde fiziksel evrenin, rastlantılarla ilgili matemetik hesapları geçerli.
Ama çekim yasası açısından çok güçlü çekim alanı olan kimseler, bu hesapları, bu olayların çıkış yönünü, sonucunu etkileyebiliyorlar.
Bilim insanları yazı-tura gibi, görünüşte tesadüfi, şansa bağlı gibi gözüken olayları, ‘olasılığa bağlı’ diye adlandırıyorlar, çünkü sadece ve sadece içinde bulunduğumuz çağda ve sahip olduğumuz bilgisayarlar, buluşlar, kanunlar, patentler ile yazı-tura’nın sonucunu henüz hesaplayamıyoruz.
Aslında bırakırsak taşın yere düşeceği ne kadar belliyse, yazı-turanın sonucu da o kadar belli ama sahip olduğumuz bilimsel seviye henüz bunu hesaplayamıyor.
Mesela bilgisayar programlarında RASTGELE sayılara ihtiyaç olduğunda, programcılar bir formül kullanarak, görünüşte rastgele olan ama aslında temelinde bir formül olan bir yöntem kullanırlar.
Hatta bilgisayar korsanları, bu formülleri gerisin geriye bularak şifre çözmeye çalışırlar ve bu işi bilenler bunu başarıyor da.
Bu örneği, rastgele görünen bir şeyin de aslında arkasında bir formüller olduğunu, çözebilen için rastgele bir şeyin olmadığını anlatmak için verdim.
Diğer taraftan, sosyal ilişkiler ve insan olayları açısından baktığımızda, yaşanan olaylar, yazı-tura kadar deneysel ve yapay olmadıklarından, içlerinde insan faktörü, ruh faktörü de güçlü olduğundan, TAMAMEN hepimizin çekim alanlarımıza itaat ediyorlar.
Uzun lafın kısası, sizin için benim için, şans, tesadüf diye bir şey yok.
Herşeyi çekim alanımız ve bunun da üzerinde Allah’ın merhameti belirliyor.
Hepinize temiz bir çekim alanı ve bol bol Allah’ın merhameti, kollaması, desteği ve yardımı dilerim.
Siz siz olun, çekim alanınızı temiz tutun, Allah’ın yardımını da şükürle kabul edin.
Çok çok sevgiler.
Pinterest'te Takip Et!Henüz yorum yok.
Yorum Yaz
Funda Teyze'nin öğrencileri kimler?:
Funda Teyze'nin öğrencileri:
** Akıl ve kalp merkezli,
** Hayatın 8 parçasını seven, sevmek isteyen,
** Hayatının her parçasında başarı isteyen,
** Hayatının her parçasını takdir etmeyi, teşekkür etmeyi bilen ve seven,
** Bir hatasını, yanlışını farkedince, bunun üzerinde ısrar etmeden azim ve kararlılıkla vazgeçmeye, hep iyiden, güzelden, doğrudan yana olmaya kararlı ve niyetli,
** Ve en önemlisi de, öğrenmeyi çok ama çok seven,
** doğru öğretmeni bulduktan sonra, hayatının her parçasında da olduğu gibi öğretmenine de sadakat gösterebilen,
** Allah'ı seven,
** Allah'ın da onu ve herkesi çok sevdiğini bilen,
** Anne veya anne olmak isteyen,
** Mutlu ve huzurlu bir aile kurmak isteyen,
** Mutlu, huzurlu, sağlıklı, bolluk ve bereket içerisinde bir hayat isteyen,
** Hayatının 8 parçasında hayırlı uğurlu işler yapmak isteyen,
** Türk hanımları.
Hayatımızın 8 parçası derken, hemen hatırlatayım, hayatın vazgeçilemez 8 parçası şunlar:
1- Kişinin kendisi,
2- Ailesi,
3- Arkadaşları, ülkesi,
4- Tüm insanlık,
5- Tüm canlılar,
6- Tüm fiziksel evren,
7- Ruhlarımız,
8- Allah.
Beyler ve öğrenci olmaya niyeti olmayan bayanlar da tabii ki okumak isterlerse okuyabilirler ancak yorum ve sorularınızı kabul edemeyeceğimiz ve cevap veremeyeceğimiz için lütfen kusura bakmayın.
31 Aralık 2011 tarihi itibariyle artık, rumuzlu yorumları kabul edemiyoruz.
Harikulade yorumlarınız bizim için çok değerli. Bu sebeple, hayatın her hangi bir parçası için sevgisiz, saygısız, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Aynı şekilde özel cevap isteklerini de karşılamam artık mümkün olamıyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.
Lütfen yorumunuzda, okuyanlara ve güzelim Türkçemize olan sevgi ve saygınızı da, imla kurallarına elinizden geldiği kadar dikkat ederek gösterin.
Çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler,
=======================
Çekim Yasası Öğretmeni
Ve Harikulade Dileklerin Funda Teyzesi
=======================
Not:
Harikulade dilekler derken kastettiğimiz hayatın 8 parçası için hayırlı, uğurlu, faydalı, güzel dilekler. Hayatın 8 parçasından birini veya daha çoğunu yok farzetmeyen, zarar vermeyen, iyi, güzel, doğru dilekler.
Hepimize kolay gelsin. :D
No trackbacks yet.