Haklı Çıkmanın Hiç de İyi Olmadığı Anlar…

Pin It

Haklı Çıkmanın Hiç de İyi Olmadığı Anlar…

Bu makalenin başlığı konusunda karar vermem biraz zor oldu.

Aslında şu başlık da anlatmak istediğim şeyi çok güzel anlatıyor:

Haksız Olmayı Haklı Olmaya Tercih Edebilmek…

Neden derseniz, insanlar HAKLI olmayı, HAKLI çıkmayı, her zaman çok istiyor ve çok önem veriyor.

Oysa ki, bunun hiç ama hiç iyi olmadığı bazı anlar var.

Nedir o haklı çıkmanın hiç de iyi olmadığı o anlar derseniz, işte bugünkü makalem tam olarak bu konuda.

*******************************

İnsanlar, olaylar, yerler ve genel olarak her şey hakkında olumsuz varsayımlarda bulunmak alışkanlığınız var mı, sevgili arkadaşlarım?

İlk kez tanışacağınız bir kimseyle, daha tanışmadan, daha görmeden, konuşmadan, ‘Aman kesin……..’ şeklinde,

** Cansıkıcıdır.
** Bencildir.
** Cahildir.
** Aptaldır.
** Çıkarcıdır.

demişliğiniz var mı?

Ya da bir toplantıya giderken, daha gitmeden, ‘Kesin………..’

** Sıkılırım.
** Öfkelenirim.
** Tahammül edemediğim insanlar vardır.
** Gıcık insanlarla doludur.
** Boşu boşuna gidiyorum, hiç bir faydası yok.

demişliğiniz?

İşin ilginç yanı, gittiğinizde,

** Ben bildim zaten.
** Tam da tahmin ettiğim gibi.
** HAKLIYMIŞIM.

demek durumunda kaldığınız o anları düşünün.

İşte aslında burada çekim yasası açısından ÇOK BÜYÜK bir hata ile karşı karşıyayız.

Burada en başta çekim yasası açısından YANLIŞ NİYET ile karşı karşıyayız.

Sevgili arkadaşlarım,

HER TÜRLÜ OLUMSUZ, KÖTÜ, ÇİRKİN, YANLIŞ NİYETLERE karşı, gözümüzü, kulağımızı, aklımızı ve kalbimizi dört açıp, tetikte olmamız lazım.

Bu niyetleri etmemek için tabii ki…

Ve kazara etmişsek de, sonuçta HAKLI çıkmaktan gurur duymamak için.

Aksine HAKLI çıktığımız için temizlik yapmamız, bu durumlarda en hayırlısı oluyor, sevgili arkadaşlarım.

Tabii, kurslarımdaki öğrencilerim için bu temizlik konusu yeni bir şey değil.

Ama ne ilginç ki, bu temizliği yapamayan pek çok kimseyle karşılaştığım için, bu konunun PEK ÇOK insan için kabul etmesi zor bir konu olduğunu da rahatlıkla söyleyebiliyorum, maalesef.

Kişi diyor ki,

‘Ben haklıyım, neden temizlik yapacakmışım?’

Dilerim bu makale ile bu konuya açıklık getirebilirim.

********************************

Sevgili arkadaşlarım,

‘Karar ve Niyet’ meselesi, hayatımızın HER PARÇASINDA, hayatımızın her parçasıyla olan ilişkimizde, iletişimlerimizde, yaşadıklarımızda ÖNEMLİ.

Hayatımız bizim kararlarımızla, ve niyetlerimizle şekilleniyor.

Biz neye karar verirsek, neye niyet edersek, onu gerçekleştiriyoruz.

VE evet bu başka insanların bize olan davranışlarını veya bizim onları nasıl ALGILADIĞIMIZI da içeriyor.

Bu sebeple bu konuda, benim size çekim yasası açısından çok önemli bir tavsiyem var:

Bir kimseyle karşılaşmadan önce, bir toplantıya gitmeden önce, ETTİĞİNİZ NİYETLERE dikkat edin.

O kişi veya o toplantı hakkında tahminleriniz, düşünceleriniz, duygularınız, beklentileriniz, sizin niyetleriniz oluyor.

Niyetlerinizin İYİ niyetler, GÜZEL niyetler, DOĞRU niyetler, OLUMLU niyetler olmasına özen gösterin.

Neden?

Çünkü niyetlerimizin TUTMA ihtimali, TUTMAMA ihtimalinden daha fazla.

Özellikle OLUMSUZ niyetlerin tutma ihtimali, tutmama ihtimalinden daha fazla.

Neden?

Bunun sebebinin negatif niyetlerde ustalaşmak olduğuna inanıyorum.

Ne konuda pratiği BOL tutarsak, o konuda ustalaşıyoruz, sevgili arkadaşlarım.

**********************************

Diyeceksiniz ki, kişi eğer sıkıcı, bencil, aptal veya çıkarcı ise, ben ne yapayım?

Yani ben niyet ettim de mi öyle oldu?

O kişinin benimle karşılaşmadan önce, hayatı boyunca, benden önce yaptıklarına ne demeli?

Sevgili arkadaşım,

Burada çekim yasası açısından işin ilginç yanı şu ki, biz niyetimizi düzgün edersek, Allah’ın izniyle, büyük bir ihtimalle, karşılaşacağımız insanlar da bizim niyetimize uygun insanlar olacak.

Veya kazara bu tür insanları hayatımıza çekersek, fazla zarar görmeden, kolaylıkla ve rahatlıkla o kişiler bizden uzaklaşacak.

Ama biz niyetlerimizi olumsuz tutarak,

** HEM tüm olumsuzluklara DAVETİYE çıkartmış oluyoruz.
** HEM o olumsuzluktan ZARAR görerek çıkıyoruz.
** HEM DE o olumsuzluk veya o kişi KALICI olarak hayatımızda yerini alabiliyor.

*****************************

Kötü, yanlış, çirkin niyetleri cahillikle veya zalimlikle ve özellikle de alışkanlık olarak ettiğimiz zaman pek çok problem başlıyor.

Birinci problem, GERÇEKTEN o niyetimize uygun insanların hayatımıza çekilmesi.

Bunun sonuçları, zararları çok vahim olabiliyor hayatımızda.

Ama asıl bir de, aslında o niyetlere uymayan düzgün insanların hayatımıza, Allah’ın bir rahmeti olarak geldiklerinde gerçekleşen çok acıklı bir durum var:

O olumsuz niyetle bakan kişi, KUSUR arıyor.

Neden?

Haklı çıkmak için.

Bir kusuru bulur bulmaz da, ‘Bak işte haklıymışım.’ diyor.

1 an için rahatlar gibi oluyor.

Ama o 1 anlık iç rahatlığı, HAKLI olmanın sahte gururu, aslında kişiye çok pahalıya maloluyor.

Çünkü hayattaki basamaklarda inişe BİR DESTEK o bir anlık haklılık.

Türkçemizdeki, ‘Kusura bakma’ sözünü çok seviyorum.

Kötü, çirkin, yanlış niyetle bir yere gitmek ve sonra HAKLI çıkmaya, kusur aramaya çalışmak ve HAKLI çıkmak hiç iyi bir şey değil, sevgili arkadaşlarım.

Hayatımızın 8 parçasında, tüm ilişkilerimiz, tüm iletişimimiz etkileniyor.

***************************************

İşte bu sebeple:

1- İyi niyetler edin.

2- Kazara kötü niyet etmişseniz, ‘Bak, haklıymışım işte’ şeklinde değil.

‘Tüh, haklı çıktım. Bu konuda temizlik yapayım, ben bu konuda haklı çıkmak istemiyorum. Ve bir dahaki sefere iyi niyet edeyim.’ şeklinde olaya bakın.

3- Ve iyi niyet etmenize rağmen, kazara veya bir sebeple, iyi niyetiniz tutmadıysa da, iyi niyet etmekten hiç vazgeçmeden,

‘Tüh iyi niyet ettim ama tutmadı, hemen bir temizlik yapayım, bir dahaki sefere tutsun, inşallah.’ demeniz inanın sizin için ÇOK ÇOK DAHA hayırlı.

Hepinize iyi, güzel, doğru, olumlu niyetler etmekte BOL BOL pratikler, ustalıklar, başarılar dilerim.

Unutmayın:

Ne konuda pratiği BOL tutarsak, o konuda ustalaşıyoruz, sevgili arkadaşlarım.

Tweet Yap
Facebook'ta paylas!