Funda Teyze'nin En Yeni Makaleleri

Ufak Dilekler

Hem kendimde hem de pek çok bayan arkadaşta, çekim yasasını başarı ile kullanma (veya kullanamama) açısından dikkatimi çeken bir şey varsa, o da ufak dilekler dilemekte zorluk çekmemiz.

Benim için de, büyük dileklerin yanında ufak dilekler DE dilemem gerektiğini öğrenmem “uzuuuuuuuuun” zaman almıştı.

Ne yalan söyleyeyim, aslında ilk başlarda ufak dilek dilemek, açıkcası biraz saçma geliyordu bana. ...

7 Yorum

Hayat Oyunu

Oyun oynamak ne kadar da tatlıdır, değil mi?

Kendimizi oyunun heyecanında kaybetmek, engelleri aşmak, puan almak veya kötülerle savaşmak ya da tavla, iskambil kağıdı vs oyunlarında olduğu gibi, taş toplamak veya kağıt atmak…

İlk bilgisayar oyunlarının çıktığı zamanları o kadar iyi hatırlıyorum ki…

Yazlıkta, bakkalın önüne koymuşlardı 3-4 makina.

“Atari” deniyordu o zamanlar. :) ...

2 Yorum

Duygular Çıkmaz Sokağı…

Çekim yasasını lehimize işletmek ve hayatta istediğimiz tüm o iyi-güzel-doğru şeyleri hızla kendimize çekmek için ve istemediğimiz tüm o kötü-çirkin-yanlış şeyleri de hayatımızdan uzak tutmak için, duygularımızın anahtar nokta olduğunu sanırım hepimiz çok iyi anladık.

Hepimiz, kendimizi iyi hissetmek, “anlayış, sevgi, af ve şükür” duyguları yaymak istiyoruz.

Ama bazen hayat şartları, tabiri caizse, şöyle bir ”tokat” gibi hayatımızdaki henüz düzelmemiş şeyleri suratımıza çarpabiliyor. ...

4 Yorum

Hayatı Anlamak ve Sevmek…

Hayatı anlamak ve hayatı sevmek bir zamanlar bana da imkansız bir şey gibi görünmüştü.

20 yıl öncesinden bahsediyorum.

Hayatımda değişmesini istediğim o kadar çok şey vardı ve bu değişikliklerin gerçekleşmesi o kadar imkansız gibi görünüyordu ki ben de pes etmiş, umut açısından dibe vurmuştum.

“Hayatı anlamıyorum ve sevmiyorum.” demiş, en yakınlarımla ve hayatımın pek çok parçası ile uzun süren küslükler yaşamıştım. ...

14 Yorum

Belirsizlikten Güvene Çıkmak

Bazen yaşadığımız olaylar, sütten ağzı yanan kişinin yoğurdu üfleyerek yemesi gibi, bize temkinli olmayı, büyük hayaller kurmamayı öğretebiliyor.

Ya da “elimde kalan son bir kaç şeyi bari kaybetmeyeyim” şeklinde bir bakış açısına itebiliyor.

Ben buna oyunu kazanmak için değil de kaybetmemek için oynamak diyorum.

Lütfen yanlış anlamayın, hayatta bazen gereklidir, bu “kaybetmemek için oynamak” ama tüm hayatımıza yayılıp artık yaşam şeklimiz olmaya başlayınca, problemler başlıyor. ...

10 Yorum

Yok-Yok Var-Var Egzersizi

Yok Yok Yok adlı makalede bahsettiğim egzersizi online yapmak isterseniz, aşağıda yapabilirsiniz.

1- Hayatımızda YOK olduğuna inandığımız  şeyleri bulalım.

2-Teker teker her bir maddeyi, o konuda VARlar bulmak için inceleyelim ve yazalım.

3- Ve bu VARlar için şükretmeye odaklanalım.

Ne konuda yoklarınız olduğunu bilmediğimiz için, bir kaç genel konu verildi, size uygun olanları cevaplayıp, diğerlerini atlayabilirsiniz. ...

14 Yorum

Yok Yok Yoook …

Çoğumuz için hayat yokluklarla dolu.

Çocukluktan başlıyoruz öğrenmeye…

Annelerimizden veya babalarımızdan veya diğer yakınlarımızdan duyuyoruz önce, sonra arkadaşlar, okul, kitaplar, haberler, TV, filmler vs. vs.

Hepsi bize bir şeylerin yokluğunu öğretiyor.

Ve bir gün biz de kabul edebiliyoruz. Evet, hayatımızda bir şeyler yok yok yok.

Kimimiz için bu para.→ → ”Yeterince param yok.” ...

9 Yorum

Arzu Ettiğimiz Hayatı Planlamak…

Yıllar boyunca, gerek “İşte Başarı” gerekse “Hayatta Başarı” ile ilgili okuduğum her kitapta, gittiğim her seminerde “PLAN” yapmanın önemini öğrendim.

  • Şu an nerdesin?
  • 1 sene sonra nerede olmak istiyorsun?

Eğer bu iki sorunun cevabını biliyorsan, buradan oraya nasıl gideceğini, hangi adımları atman gerektiğini, hangi işi veya işleri yapman gerektiğini vs. vs. bulabilirsin. ...

18 Yorum

2009′dan Bazı Anlayış ve Mutluluklar

2009 yılının bu son makalesinde, şöyle bir geçen sene yaşadıklarıma bakıp, içimi/kalbimi en çok ürpertenleri sizle paylaşmak istiyor ve sizi de geçen yıla bakıp en sevdiğiniz şeyleri, en mutlu olduğunuz anları takdir emeye ve onların değerlerini bilmeye davet ediyorum.

Yılbaşı egzersizini yaptınız mı? Benim yaptığımı görmek isterseniz, bu adreste görebilirsiniz. :D

***************************************************************************************

Ve işte 2009′dan ” Bazı Anlayış ve Mutluluklar”:

Her şeyde gerçekten de bir hayır var.

Bir durum ne kadar kötü gibi görünüyor olursa olsun, bir hayır mutlaka var onda.

Yapmam gereken şey, ağlamak yerine gözümü açmak ve nedir bu gözümün önünde olan ama benim göremediğim hayır diye sormak.

Cevap en kısa zamanda geliyor. Ve çoğunlukla bir hayat değerimizin önemini kavramak oluyor.

Evet, hata yapmak çok kolay. Hatadan dönmek de aynı şekilde çok kolay.

Ulaşmak istediğimiz adrese doğru arabamızı sürerken yanlış yola sapabiliriz. Bu gayet normal bir şey.

Bunu anlar anlamaz tekrar doğru yola çıkabiliriz. Hiç problem değil.

Arabayı durdurup, başımızı direksiyona kapatıp ağlamak ne kadar da saçma geliyor değil mi? Ya da “Yanlış sokağa saptın, yanlış sokağa saptın.” diye kendimiz paralamak… Birisi bize söylese, “Ne var kardeşim, işte ilerdeki sokaktan tekrar doğru yola çıkabiliriz, niye olay yapıyorsun bunu bu kadar?” demez miydik?

İşte aynı şeyi hayatta ilerlerken yapmak da bu şekilde saçma kaçıyor.

Hayatta her bir adımı atmadan önce, şu 5 süzgeçten geçirirsem, Allah’ın izniyle kazananlardan olurum:

  1. Bu adımı atmayı kalpten istiyor muyum, kalbim kabul ediyor mu, bu konuda kendimi iyi hissediyor muyum?
  2. Bu adımı atmayı kafam alıyor mu, aklıma mantıklı geliyor mu, bu konuda aklımı dinliyor muyum?
  3. Bu adımı atmak uzun vadeli ve kısa vadeli hedeflerimle uyumlu mu, bu adımı atmak benim hayat amacımla, hayat değerlerimle, ve hayatımızın vazgeçilemez 8 parçasıyla uyum içinde mi?
  4. Bu adımı atmak, biraz korkutucu da olsa beni heyecanlandırıyor ve mutlu ediyor mu? Bu adım ve bu yolda “Hey!! Yaşasın!!”lar, “Ooff, Ooff” lardan daha mı fazla?
  5. Bu adımı atma kararını kalbimde “korku” ile değil de “iman ve güven” ile mi veriyorum, yani bana bu adımı attıran şey çaresizlik değil de Allah’tan gelen ilahi bir yardım mı?

Eğer bu 5 soruya da EVET diyorsam, bu benim için doğru bir adım. Eğer değilse, HAYIR demeliyim…

(Bu 5 soruyu, karşıma çıkan her bilgiyi körü körüne kabul etmeden önce de sorabilirim. Cevapların hepsi evetse, kabul et o bilgiyi.)

Güzel bir uyku, harika bir ilaç olabiliyor.

Uykumu iyi alınca, kendime dikkat edince hayat daha da güzel.

Geceleri problemleri düşünerek geçirmek hem onları çözmeye yaramıyor, hem de ertesi günkü enerjimden çalıyor.

Negatif duyguları bastırmak yerine onları oldukları gibi hissetmek, sonra da yukarı çıkmak çok önemli.

Eğer duyguları bastırırsak, 10 yıl- 20 yıl hatta daha çok takılıp kalabiliyoruz orada.

Ama 5 dakika oldukları gibi hissedip yukarı çıkabilir ve o negatif duygulardan özgür kalabiliriz.

Tüm duygular doğal, negatif duygular hissetmekte bir kötülük yok.

Önemli olan, hisset ve yukarı çık, takılıp kalma…

Hayattaki en büyük mutluluklar, inanılmaz derecede basit şeyler.

Benim için, en sevdiğim köşemde, battaniyeye sarınıp, ağır ağır, anlaya anlaya Kuran’ın Türkçe mealini okumak, çok sevdiğim ayetlerin hem Arapçalarını hem Türkçelerini okumak. Hele hele, aynı anda yağmur veya kar yağıyorsa…

Hele hele, benden bunu sesli okumamı isteyen anneannem veya bir arkadaşım varsa yanımda, herhalde dünyada benden daha mutlusu olamaz…

Tabii bir de yeni yıla girmek var. Benim için, sevdiklerimle beraber, kuruyemiş ve diet kola veya çay ile yeni yıla girmek geçirebileceğim en güzel ve zevkli yılbaşı…

Öğrencilerimi seviyorum.

Onların yüzlerinde gülücükler görmekten, gözlerinin mutlulukla ve umutla parlamasından daha güzel, daha değerli bir şey yok benim için.

Bu site aracılığı ile tanıştığım öğrenciler, arkadaşlar ve onlardan gelen umut, mutluluk ve müjde dolu maillerden de daha güzel, daha değerli bir şey yok benim için.

Çocuklarla, arkadaşlarla ve bu site ile geçirdiğim her bir saniye için milyon kez teşekkürler.

Benim için hayattaki en önemli değerler anlayış ve sevgi.

Anlayış ve sevgiden uzak olduğum her zamanda hayatım allak bullak oldu. Anlayış ve sevgiye yakın olduğum her dönemde de hem ben hem de çevremdekiler çiçek açtılar.

Fakat hayattaki en büyük keşfim, Allah’ın adım dediği, Kurandaki bir sure hariç her sureyi başlattığı, Rahman ve Rahim adlarının Türkçe anlamlarını keşfetmem oldu. Rahman ve Rahim, Türkçesi ile Anlayışlı ve Sevgi Dolu demekmiş.

Ben hayatta en büyük sevgiyi ve anlayışı anneannemden gördüm.

Gerek öğrencilik gerekse öğretmenlik yıllarımda da, en sert öğretmenler kadar, en anlayışlı ve en sevgi dolu öğretmenleri de gördüm.

En yaramaz öğrencilerin, anlayışlı ve sevgi dolu öğretmenlerin elinde en uysal, en akıllı öğrencilere dönüştüğünü, en uslu en akıllı öğrencilerin de sert öğretmenler elinde aniden söz dinlemeyen öğrencilere dönüştüğünü hayretler içerisinde gördüm.

“Bismillahirrahmanirrahim” sözünün Türkçesini merak edip araştırmaya başlayınca, “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla” deyimindeki,

  • Rahman’ın, kendi yol gösterişlerine uymayanlara dahi “Anlayışlı”
  • Rahim’in de yol gösterişine uyanlara karşı “Sevgi Dolu” olduğunu bulmak hoş bir şok olmuştu benim için.

Hayatım boyunca, sert öğretmenlerin çocukları nasıl etkilediğini, anlayış ve sevginin her öğretmenin sahip olması gereken özellikler olduğunu düşünürken, Allah’ın kendisine en favori isimler olarak “Anlayışlı” ve Sevgi Dolu”yu seçmesi ne kadar da manalıydı benim için…

Gerçekten de O en anlayışlı, en sevgi dolu, en şefkatli anneden de anneanneden de daha anlayışlı, daha sevgi dolu ve daha şefkatli. Yoksa kendisine en favori isimler olarak bunları seçmezdi ve neredeyse her sureyi bu isimlerle başlatmazdı.

Ne kadar anlamlı ki bu isimlerle başlamayan tek sure, gerçekten kızdığı sure : “Tevbe suresi”

Bir öğretmen olarak, ben de sınıftaki tüm öğrencilerime eşit davranmak istiyorum. Ama bazen yaramaz öğrenciler insanın anlayış sınırını zorlayabiliyorlar. Tabii bir de sözümü dinleyen öğrencileri yaramazlardan korumak gereği de var.

Bilenler bilir, öğretmenlik mesleği kolay değildir. Ama o çocukların çiçek açtığını görmenin verdiği mutluluğu bilmiyorum başka hangi meslekte tadabilirdim…

*****************************************************************************************

İşte benim 2009 için düşündüklerim ve 2009′da ulaştığım bazı anlayış ve mutluluklar.

Umarım, sizi de kendi anlayış ve mutluluklarınızı düşünmeye ve takdir etmeye esinlendirebilmişimdir.

Çok çok teşekkürler, bu yazımla hayatınıza girmeme izin verdiğiniz için.

Yeni yılınız kutlu olsun.

Anlayışlı ve Sevgi Dolu Allah’a emanet olun :D Okumaya devam et …

Follow Me on Pinterest Pinterest'te Takip Et! 3 Yorum

2010 Çekim Yasası Yılbaşı Egzersizi

Haydi hep beraber son 12 ayı şöyle bir gözden geçirip ufak veya büyük yaşadığımız mutlulukları, güzellikleri, başarıları hatırlayalım.

...

4 Yorum
Mesaj gönder!
Loading...