Yeni makaleleri e-posta ile otomatik olarak almak için abone ol,
'Hayatının Gerçek Amacı' adlı Özel Raporumu HEDİYE olarak al.
Hayatının Gerçek Amacı Rapor ve Ücretsiz Üyelik
Başrolde Sen…
Şu an bir dizi film çekiliyor.
Senin kendini en kaptırdığın, her an her saniye gelecek bölümde ne olacağını merakla beklediğin, belki de sonu güzel bitsin diye dualar ettiğin bir dizi…
Bu dizinin başrol oyuncusu ise SENsin.
Yarınki bölümde neler olacak acaba?
Ya gelecek ayki bölüm?
Ya gelecek sene veya 5, 10, 20, 30, 40, 50 sene sonra???
Bu dizinin başrolü hep senin.
Ne olmasını isterdin bu dizide?
İşin gerçeği şu ki, bu dizinin yıldızı olduğun kadar senaryosunun yazarı da SENsin.
Evet, gerçekten de yazar da sensin.
O halde sen ne yazarsan, sen ne istersen o olacak…
- Sonu iyi mi bitecek, yoksa kötü mü?
- Her bölümde güzel şeyler mi olacak, yoksa kötü şeyler mi?
- Bu diziye mutluluk ve umut mu hakim, yoksa mutsuzluk ve umutsuzluk mu?
- Her gün mucizelerle mi dolu, yoksa belalar ve acılarla mı?
- Hayatın tüm parçalarıyla ve Allah’la barışık mısın, yoksa hepsine veya bazılarına küs müsün?
- Günlerin sevdiğin şeyleri yaparak mı geçiyor, yoksa nefret ettiğin işleri yaparak mı?
- Kendi filmini hep daha iyiye daha güzele doğru geliştirmekle mi meşgulsün, yoksa kendi dizini beğenmeyip, TV’da gazete-dergilerde gördüğün bazı kişilerin hayatlarını takip etmekle mi?
- Hatta daha da kötüsü, bu kişilerin yalandan oynadıkları rollere, dizilere mi kaptırmışsın kendini?
Ama ilk yapman gereken, bu kötü alışkanlıklara bir son vermek ve dikkatini kendi dizine geri çekmek.
Eğer sen dikkatini kendi hayat filmine vermez de TV’deki yalan hayatlara odaklanırsan, senin kendi hayat filmini kim yazacak ve oynayacak?
Senaryo yazarının da başrol oyuncusunun da iyi iş yapmadığı bir filmin yaşanması da çok zordur.
İkinci yapman gereken de şöyle gönlüne göre bir senaryo yazmak.
Diyebilirsin ki, senaryoyu yazsan bile bu filmi gerçekleştirecek ne yapımcı var ne de gerekli şeyleri sağlayacak bir tedarikçi…
İşte bu doğru değil. İşin gerçeği şu ki, Allah hepimiz için tüm nimetleri yoktan var ediyor ve çok cömert.
Bizim yazdığımız veya yazacağımız her güzel, iyi senaryo, Allah tarafından cömertçe gerçekleştiriliyor.
Şöyle temiz, güzel bir defter al, ve ilk sayfasına bir üçgen çiz.
Üçgenin üstteki köşesine hayatta istediğin her şeyi yaz.
Üçgenin sağdaki köşesine “Allah”, soldaki köşesine de “Ben” yaz.
Üçgenin içine de şunu yaz: “Benim sonsuz nimet kaynağım Allah’tır.”
Bil ki, ilk köşeye yazdığın her şeyi sana sağlayacak olan Allah.
“Allah” yazdığın köşeye Allah’dan isteyebileceğin, O’nun senin için rahatlıkla yapabileceğini düşündüğün şeyleri yaz.
“Ben” yazdığın köşeye ise, tüm istediklerine karşılık olarak senin rahatlıkla verebileceğin, yapabileceğin şeyleri yaz.
Üçüncü ve her fırsatta yapman gereken şey ise bu verebileceğini söylediğin, yapabileceğini söylediğin şeyleri yapmak.
Hemen yapmak, hep yapmak, bol bol yapmak.
Sen bunları yaptıkça, çok cömert olan Allah da karşılıklarını sana bol bol verir.
Unutma Allah hiçbir şeye veya hiç kimseye yapamayacağı görevler yüklemez.
Çok Anlayışlı’dır O, çok Sevgi Dolu’dur O.
Sen her an, her gün bu rahatlıkla yapabileceğin şeyleri yaptıkça, bu rahatlıkla verebileceğin şeyleri verdikçe, her günün her anın da senin oynayabileceğin en güzel hayat filmine dönüşmüş olacaktır.
Allah’tan göreceğin lütuflar da bu işin ek hediyeleri…
Hayatının en güzel filmini yaşaman dileği ile…
Yaşadığın, yaşayacağın güzellikleri bizimle de paylaşırsan çok seviniriz…
Pinterest'te Takip Et!
Yorum Yaz
Funda Teyze'nin öğrencileri kimler?:
Funda Teyze'nin öğrencileri:
** Akıl ve kalp merkezli,
** Hayatın 8 parçasını seven, sevmek isteyen,
** Hayatının her parçasında başarı isteyen,
** Hayatının her parçasını takdir etmeyi, teşekkür etmeyi bilen ve seven,
** Bir hatasını, yanlışını farkedince, bunun üzerinde ısrar etmeden azim ve kararlılıkla vazgeçmeye, hep iyiden, güzelden, doğrudan yana olmaya kararlı ve niyetli,
** Ve en önemlisi de, öğrenmeyi çok ama çok seven,
** doğru öğretmeni bulduktan sonra, hayatının her parçasında da olduğu gibi öğretmenine de sadakat gösterebilen,
** Allah'ı seven,
** Allah'ın da onu ve herkesi çok sevdiğini bilen,
** Anne veya anne olmak isteyen,
** Mutlu ve huzurlu bir aile kurmak isteyen,
** Mutlu, huzurlu, sağlıklı, bolluk ve bereket içerisinde bir hayat isteyen,
** Hayatının 8 parçasında hayırlı uğurlu işler yapmak isteyen,
** Türk hanımları.
Hayatımızın 8 parçası derken, hemen hatırlatayım, hayatın vazgeçilemez 8 parçası şunlar:
1- Kişinin kendisi,
2- Ailesi,
3- Arkadaşları, ülkesi,
4- Tüm insanlık,
5- Tüm canlılar,
6- Tüm fiziksel evren,
7- Ruhlarımız,
8- Allah.
Beyler ve öğrenci olmaya niyeti olmayan bayanlar da tabii ki okumak isterlerse okuyabilirler ancak yorum ve sorularınızı kabul edemeyeceğimiz ve cevap veremeyeceğimiz için lütfen kusura bakmayın.
31 Aralık 2011 tarihi itibariyle artık, rumuzlu yorumları kabul edemiyoruz.
Harikulade yorumlarınız bizim için çok değerli. Bu sebeple, hayatın her hangi bir parçası için sevgisiz, saygısız, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Aynı şekilde özel cevap isteklerini de karşılamam artık mümkün olamıyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.
Lütfen yorumunuzda, okuyanlara ve güzelim Türkçemize olan sevgi ve saygınızı da, imla kurallarına elinizden geldiği kadar dikkat ederek gösterin.
Çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler,
=======================
Çekim Yasası Öğretmeni
Ve Harikulade Dileklerin Funda Teyzesi
=======================
Not:
Harikulade dilekler derken kastettiğimiz hayatın 8 parçası için hayırlı, uğurlu, faydalı, güzel dilekler. Hayatın 8 parçasından birini veya daha çoğunu yok farzetmeyen, zarar vermeyen, iyi, güzel, doğru dilekler.
Hepimize kolay gelsin. :D
No trackbacks yet.
En Yeni Makaleler
Çaresizlik Hissinden Kurtulmanın Yolları Nelerdir? ✓
19:29, 24 Mart 2010
Süper bir yazı, hemen başlayacağım.
07:49, 1 Ekim 2011
Selam size cok tesekkur ediyorum bu kadar guzel yazilariniz icin emeginize ve o guzel yureginize saglik. Bu makaleniz beni oyle duygulandirdiki anlatamam su an cok kotu gunler geciriyorum cekim yasasini basaramiyorum elimde degil ama su ana kadar okudugum en guzel yazilar, cok guzel anlatiminiz var sizi yurekten tebrik ediyorum inşallah birgun bende bu cekim yasasini uygulama gucunu kendimde bulabilirim sevgilerle .
14:18, 13 Ekim 2011
Yasemin arkadaşım,
Yazılarım hakkındaki güzel sözlerin için çok çok teşekkürler. İçine biraz huzur ve mutluluk katabildiysem ne mutlu bana.
Zor durumları anladım. Madem buraya yazdın, bir tavsiye vermek isterim.
Düşüncelerinde ve sözlerinde, dolayısıyla hayata bakışında değiştirmen gereken şu noktalara dikkatini çekmek isterim.
1- Çekim yasasını başarılamayan veya becerilemeyen bir şey olarak görmekten vazgeç. Çekim yasası sadece güzel şeyler için işlemiyor. Ben şahsen olumsuz bir olayla karşılaştığımda da, o olumsuzluktan “Allahım işte yine çektim bir istemediğim şeyi kendime.” diye temizlik yaparken bu olayı çekim yasasını becerememek olarak değil aksine, nefsimin sorumluluğunu alarak, “Yine başardım şu çekim yasasını.” diyorum. Böyle yapınca yine (çoğunlukla) içimize bir rahatlama geliyor.
2- Tabii en önemli konu Allah’a sığınmak, onun yardımını istemek. İçtenlikle ve kuvvetle Allah’a sığınmanı tavsiye ederim. Yazını yazarken de, konuşurken de, düşünürken de otomatiğe kaçmamanı, sözlerine düşüncelerine dikkat etmeni tavsiye ederim. Yazındaki “inşallah” sözünü de “inss” diye kısaltmışsın, (ben düzelttim), kötü bir niyetinin olmadığını biliyorum, dikkatini çekmek istediğim konu, bu tür otomatik olarak yaptığımız şeyler konusu. Şu makalemi de oku lütfen:
http://cekimyasasi.net/makaleler/2011/10/04/cekim-yasasi-ve-otomatik-yaptigimiz-seyler/
3- Bir tavsiyem de seni mutlu eden, umutlandıran, Allah’a sığındıktan sonra aklının ve kalbinin hemfikir olduğu şeylere yaklaşman.
Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün parantezsiz, ve tüm kelimelerin tüm anlamlarını vererek yaptığı Kuran Türkçe tercümesini ÖNEMLE tavsiye ederim.
Mesela madem bu yazı seni mutlu etti. Umutsuzluğa kapıldığın anlarda okuyup, yine içini huzurla doldurmaya ne dersin? Tabii benim yazılarımdan ziyade asıl Kuran’ı anlayarak okuman daha önemli.
Bu tavsiyelerime sarılırsan, adım adım içindeki huzur büyüyecek, çaresizlik azalacak.
Ben buna hem kendimde hem de tüm öğrencilerimde şahidim.
Seni de bir gün şükür maratonlarımızda görmek dileğiyle.
Çok çok sevgiler.
15:00, 24 Ekim 2011
Çok güzel
21:18, 22 Şubat 2013
Gerçekten harika bir yazı, elinize,yüreğinize sağlık..
10:14, 25 Şubat 2013