2010′da 100 Gün Daha…

Pin It

Dile kolay, geçen 23 Eylül’den beri bir koca yıl daha geçmiş.

Yeni yıla tam 100 gün var.

Geçtiğimiz yıllarda ben bu 100 günü çekim yasası maratonu ile geçiriyordum ve bunun çok büyük faydalarını gördüm.

(Bilmeyenler için çekim yasası maratonu hakkındaki bilgi: 100 gün)

Ama bir şeyi devamlı yapınca, bir hareketi alışkanlık haline getirince, o yaptığımız şey ne kadar iyi ve faydalı olursa olsun, bir kanıksama başlıyor. Bir otomotik işlem gibi oluyor. Veya bazen, ille de yapacağım havasıyla yapınca, düşünce ve duygularımız biraz zorlama, biraz itip kakma moduna giriyor.

Oysa ki çekim yasasında, huzurla karışık bir rahatlık, bir güven, ne kendini ne başkasını bir zorlamama hali mucizeler getirdiği için, yukarıda bahsettiğim şekliyle yaptığımız hareketler, alıştırmalar, hayatımıza maalesef, mucizeler değil, daha çok zorluk ve direnç getiriyor.

İşte bu sebeple, ben 2010′un bu son 100 gününü maraton ile değil de, geçen ocak ayındaki planlarımı gözden geçirip, o planları gerçekleştirmek için tam gaz üretime odaklanmaya karar verdim.

• “Para Bolluk Bereket” e-kitabımın, basımevinde basılması,
• Kurslarımdaki öğrencilerimin başarıyla mezun olmaları için tam gaz desteklenmeleri,
• Pek çok arkadaşın çaresizlik belirttiği bir konu hakkında, bir süredir aklımda olan, yeni bir kitabın yazılmasına başlanması,
• Mevcut işlerimin daha da gelişmesi için çalışmak.

Gerçekten de bu dönem, geçen sene yazdığımız hedeflere, planlara bakmak ve nasıl gittiğimizi incelemek için harikulade bir dönem.

Üstelik, planlar istediğimiz gibi gitmemişse, işleri rayına oturtmak için 100 koca günümüz var.

Peki eğer, bu planları gerçekleştirmek bir yana, henüz hiçbir aşama kaydedememişsek ne yapmalıyız?

Bence bu planları gerçekleştirmekte yapabileceğimiz en önemli şeylerden biri şu:

Bu planları bizden hesap sorabilecek, veya eğer bahsettikten sonra, gerçekleştirmezsek utanacağımız bir kişi veya kişilerle paylaşmak.

Mesela ben “Para Bolluk Bereket” kitabımı yazarken, hiç kimseye duyurmadan yazdığım zamanlarda oldukça verimsiz ve yavaş çalışırken, bir arkadaşıma bahsedip de, ona “İnşallah Ramazanda bitireceğim” deyince, çok çok daha verimli ve hızlı çalışmaya başladım.

Hele hele yüzüp yüzüp kuyruğuna geldiğim bir sırada, bir makalemde bahsedip, yazılarımı okuyan tüm arkadaşlarımla da paylaşınca, artık, bu kitabın tamamlanıp bitmesi bir şart haline gelmişti.

Çünkü, eğer canla başla çalışıp bitirmezsem, kendimi utanacağım bir pozisyona sokmuş olacaktım.

Planlarımızı gerçekleştirmekte bir önemli şey de şu:

Çeşitli yöntemlerle bu planları sürekli kendimize hatırlatmak.

İster elimize kurdele bağlayalım, ister ufak kağıtlara notlar yazıp, oraya buraya hatta banyodaki aynaya yapıştıralım, isterse bu planları bilgisayardaki masaüstümüze resim olarak koyalım, bunları sürekli görmemiz, sürekli hatırlamamız çok önemli.

Yapmamız gereken şeyleri, atmamız gereken adımları yazınca ve bunların her birini yapınca üzerini “YAPILDI” anlamından fosforlu bir kalemle çizmek de, insanı çok mutlu ediyor.

Çünkü hedeflerimize, hayat amacımıza bir adım daha yaklaşmanın mutluluğu bu.

(Fosforlu kalem benim için o adımın kutlanması gibi bir şey. :D)

********************************************

Yeni yıla 100 gün kala, yeni yılımız hakkında plan yapmak açısından çok güzel bir zaman.

Nasıl bir 2011 istediğimize karar verelim ve  önümüzdeki 100 günde bu hedefe ulaşmak için neler yapabiliriz, bakalım.

Planlarımızın ne aşırı gerçekçi, ne de aşırı hayalci olmamasına dikkat edip, yapılınabilir, uygulanabilir planlar yapmak ve sonra Allah’a sığınıp bu planlar için adım atmak, hem harikulade bir 2011 geçirmek açısından hem de harikulade bir 2010 yılını tamamlamak için en güzel yol.

Hayat amacımızla uyum içinde yaşamak, hayatımızın her parçasına bir fayda getirmek için, bir değer üretmek için çalışmak, çekim yasasının en çabuk ve en kolay şekilde, hayatımıza güzellikler getirmesi için işlemesini sağlıyor.

Herkese hayat amacı ile uyumlu geçen günler dilerim.

Tweet Yap
Facebook'ta paylas!