50.000 Sessiz Okuyucuma Açık Mektup

Pin It

Sevgili arkadaşlarım,

E-magazinime üye olup, makalelerimi, bazı özel paylaşımlarımı, mini ev ödevlerimi, öğrencilerimin başarı hikayelerini okuduğunuz için, ve özellikle de “Hayatının Gerçek Amacı” adlı ücretsiz özel raporumu okuduğunuz için çok çok teşekkürler.

Son günlerde giderek daha çok okuyucum, sessiz takipçilikten çıkarak öğrettiğim konular hakkındaki başarılarını, sevinçlerini paylaşmaya başladı.

Bunun için gerçekten de çok mutluyum. Hepiniz sağ olun, var olun.

Hem bu teşekkür vesilesi ile hem de başlayacak yeni kursuma davet olması açısından, ÖĞRENME konusu hakkında çok önemli bir bilgi vermek isterim.

Eğer bir konuyu yürekten öğrenmek istiyorsak, tabii ki o konuda doğru bilgileri öğreten bir öğretmen aramak ve bulmak en birinci ve en önemli konu.

Bunun arkasından da, okuduğumuz konuyu UYGULAMAK meselesi geliyor.

Özellikle ülkemizde, yıllar boyunca okul okuyup sonra gidip alakasız işlerde çalışmak, maalesef, son derece normal karşılandığı için, daha doğrusu, daha yolun en başında, üniversiteye giderken, puan vs. tutturma, “Şu puana şurası olur, bu puana burası.” diye şartlanarak, daha okuyacağımız konuyu seçerken hayat amacımızla alakasız şeyler seçmek durumunda kaldığımız için, okuduğumuz konuları uygulamak ve hayatta kullanmak konularının önemini kavrayamayabiliyoruz.

Oysa ki, GERÇEK KAVRAYIŞ, GERÇEK ÖĞRENMEK, sadece ve sadece UYGULAMA ile elde edilebiliyor.

Aynı bir matematik formülünü teoride öğrendikten sonra, onunla bol bol problem çözünce gerçekten kavradığımız gibi, çekim yasası da teori okunup anlaşıldıktan sonra, eğer onu kullanmaz, uygulamazsak, suyun elekten akıp gitmesi gibi, aklımızdan, kalbimizden, düşüncelerimizden, duygularımızdan, sözlerimizden, hareketlerimizden uçup gidiyor.

Zaten işte bu sebeple karar vermek ve niyet etmek çok önemli.

Çünkü en büyük karar ve en büyük niyet, öğrendiklerimizi uygulamak için:

“Ben bu öğrendiklerimi uygulayacağım. Ben bu öğrendiklerimden faydalanacağım. Ben bu bilgiyle hayatıma, hayatımın her parçasına iyilikler, güzellikler, hayırlar, mutluluklar getireceğim. Ben Allah’ın yardımıyla bu öğrendiklerimi uygulamaya karar verdim, niyet ettim.” deyince, işte o zaman zaten çekim yasasını lehimize kullanmaya başlamış oluyoruz.

Aşağı iniş bitiyor.

Yukarı çıkış başlıyor.

Maalesef, sessiz takipçilik, hayatın hangi basamağında olursak olalım,

** yukarı çıkmamıza yardım da etmiyor,
** yukarı çıkmamızı sağlamıyor da.

Aksine, sessiz takipçilik, üzerinde durduğumuz basamakta uzun uzun hatta yıllar boyu takılıp kalmamızı sağlıyor.

İşin en ilginç yanı da, bir basamakta uzun süre takılmış bir kimse, (Ah keşke gerçekten bir basamağa takılıp kalabilsek, maalesef bu da mümkün olmuyor) ister istemez, bir aşağı basamağa düşüyor.

Yani gidiş, ya yukarı ya aşağı.

En yukarı basamağa çıkmış olsak dahi, yine “sessiz takipçilik” zararlı ve kişinin mutlaka ama mutlaka aşağı düşmesine sebep oluyor.

Neden?

Çünkü zirveye çıkmış birisi, huzur, güven, bolluk, bereket, güç, kuvvet, sevgi, saygı içinde yaşayan birisi, artık, SORUMLULUK almak durumunda.

Eğer sorumluluk almazsa, yine zirvedeki kapıların hakkını vermemiş oluyor. Ve ister istemez en alta düşmese bile hızla “ihanet” basamağına düşüveriyor.

“Huzur, güven, bolluk, bereket, güç, kuvvet, sevgi, saygı”ya hayatının her parçasında ulaşmış bir insan, artık başkalarına yardım etme ve onların da “Huzur, güven, bolluk, bereket, güç, kuvvet, sevgi, saygı”ya ulaşmaları için yardım etme konumuna geliyor.

Uzun lafın kısası, sevgili arkadaşlarım, lütfen, sessiz takipçilikten kendi iyiliğiniz için, hayatınızın her parçasının iyiliği için vazgeçin.

Sadece okuyarak öğrenebileceğinizi sanmayın.

Okuduklarınızı uygulamakla “gerçek öğrenme”yi “gerçek kavrayış”ı elde edeceğinizi unutmayın.

Zamanınızı boş, gereksiz, hatta zararlı şeylerle harcamayın.

Emekleriniz boş, gereksiz, hatta zararlı şeylerle boşa gitmesin.

Paranızı da boş, gereksiz, hatta zararlı şeyler için harcamayın.

***********************************

Peki ama…

Boş, gereksiz, zararlı şeylerle, değerli, gerekli, faydalı şeyleri nasıl ayırt edeceğiz?

Zamanımızı, emeğimizi, paramızı verdiğimiz HER BİR şeyi dikkatle inceleyeceğiz.

Hayatın 8 parçasına faydalı mı, zararlı mı?

Hayatın 8 parçası için gerekli mi, gereksiz mi?

Hayatın 8 parçası için boş bir şey mi, değerli bir şey mi?

Hayata hayat mı katıyor?

Hayattan hayatı alıp götürüyor mu?

Rica ediyorum, kendi iyiliğiniz için hayatınızın 8 parçasının iyiliği için, sessiz takipçilikten kurtulun.

Hayat yarım gönüllü yaşanmıyor.

Hayat tam bir katılım istiyor.

Zaten bunun da adı “sorumluluk almak” oluyor.

***********************************

Ben “Basamak Atlamak” kursumun, hayatınızın tüm parçaları için, hayatınız için gerekli, faydalı, değerli, hayata hayat katan bir kurs olduğuna şahidim.

Allah’ın yardımı ile, Allah’a sığınarak, aklımın ve kalbimin %1000 (evet yüzde yüz değil, yüzde 1000 :D) hemfikir olmasına dikkat ederek hazırladım.

Hangi basamakta olursanız olun, hatta en tepedeki basamaktaysanız bile bu kurstan öğreneceğiniz çok şey var. Çünkü, hayatta hangi basamakta olursak olalım, yüzümüz ya aşağıya dönük ya da yukarıya.

Bu basamakları ya çıkıyoruz ya da iniyoruz.

Ve hangi basamakta olursak olalım, o basamaktan aşağıya mı inmekteyiz yoksa yukarıya mı çıkmaktayız, içten içe biliyoruz.

Geçmişte, gelecekte ve bugün, hangi durumda olursak olalım, hangi durumla karşılaşırsak karşılaşalım, bu 11 basamağı ve her basamakta atılması gereken adımları bilmek hayatta sahip olabileceğimiz EN DEĞERLİ bilgilerden biri.

Ben şahsen Allah’a her gün şükrediyorum bu bilgiyi bana nasip ettiği için ve yine Allah’ın bana nasip edeceği, Allah’ın bu bilgiyi öğrenmesini istediği arkadaşlar arıyorum.

** Bu bilgiyi benim gibi takdir edip, lütfettiği için her gün Allah’a şükredecek,
** Bu bilgiyi, hayatının 8 parçası yararına kullanacak,
** Şu an hangi basamakta, hangi durumda olursa olsun, basamak atlamak isteyen,
** Basamak atlamaya kararlı,
** İyiden, güzelden, doğrudan yana olmak ve hayatta iyi güzel, doğru bir şekilde yaşamak isteyen,
** Funda Teyze’nin yardımını takdir edecek ve değerini bilecek arkadaşlarıma,

bu bilgiyi öğretmek istiyorum.

11-11-11′de kursumuz başlıyor.

Kesinlikle tavsiye ederim.

Allah’ın yardımıyla ve izniyle, herkesin hayat basamaklarında, düşüşe rahatlıkla ve kolaylıkla “dur” diyebilmesini ve yine rahatlıkla ve kolaylıkla yukarı çıkıp, bir daha asla ama asla aşağı düşmemesini dilerim.

Hepinize çok çok sevgiler.

Tweet Yap
Facebook'ta paylas!