Çamurda Debelenmeyi Bırakmak… Karanlıklardan Aydınlığa Çıkmak…

Pin It

Bazen insan kendini bırakıveriyor.

Kendini her türlü halsizliğe, yorgunluğa, enerjisizliğe, ağlamaya, sızlanmaya bırakıp, hatta yataktan kalkmaya direnmeye kadar bile gidebiliyor iş.

Battaniyenin, örtünün altına saklanıp, öylece kalakalmak istemek.

Hatta kimsenin bizi görmediğini, göremeyeceğini düşünerek, kendimizi o azıcık bir huzur bulur gibi hissettiğimiz o karanlıklara bırakmak.

Hiç kalkmak istememek.

Ama unutmayalım ki, kimsenin bizi görmediğini göremeyeceğini sandığımız o anlarda bile Allah bizi görüyor, durumumuzu biliyor çok şükür.

*************************

Sevgili arkadaşlarım,

Eğer içimizden bunu yapmak geliyorsa, bir kere, iki kere, 3 kere, 5 kere, tamam yapalım.

Hatta dilerim ki, sizin için de o battaniyenin altında, Allah’a sığınmak ve dua etmek, ağlamaktan daha çok baskın çıkar.

Hepimizin bu karanlık anları olabilir.

Benim bu karanlık anlarımda, Allah’a çok şükür çocukken öğrendiğim, Fatiha, İhlas, Kevser sureleri bir de 20 yıl önceki bir karanlık anımda ezberlemeye karar verdiğim Ayetel Kürsi, yani Bakara suresi 255. ayeti ve Enbiya suresi 87. ayeti ağlamalarımdan daha çok odaklandığım şeylerdi. (Unutmadan, Ayetel kürsi, kürsü ayeti demek. Bakara, inek, Enbiya da peygamberlerin hayat hikayeleri demek. Fatiha, açan, özetleyen, İhlas, samimiyet, Kevser de, kevser havuzu, yoğun güzellik ve iyilik.)

Ve hiç şüphem yok, eğer ben burada ve şimdi mutlulukla bu yazılarımı yazabiliyorsam ve o karanlık anlarıma gülümseyerek bakabiliyorsam bu, o ayetler sayesinde Allah’a sığınmam, Allah’a sımsıkı tutunmam sayesinde gerçekleşti.

Şükürler olsun.

Ama eğer bu karanlık ağlamalarla dolu anlar, belli bir miktarı geçmişse bu durum, artık bu karanlık anlarda DEBELENDİĞİMİZİN ve yukarı çıkmak için  karar ve niyetimizin OLMADIĞININ göstergesi oluyor.

Bu arada, bu konularla alakalı olarak kalbime huzur veren, ve çok sevdiğim, Kuran’daki şu ayetleri,

• Türkçe anlayarak okumamızı sağladığı için Sayın Prof. Dr Yaşar Nuri Öztürk’e minnet ve teşekkürlerimle,
• ve ondan da önce, örtüsüne büründüğünü Kuran’dan öğrendiğimiz, ama kalkıp Allah’ın mesajını bize cesaretle ulaştıran, çok çok sevgili ve çok çok değerli, saygıdeğer Muhammed peygamberimize olan minnet ve teşekkürlerimle,
• ve bizi vareden, tüm hatalarımızı, yanlışlarımızı tekrar tekrar affeden ve yol gösteren, Allah’a sığınarak,

sizlere de hatırlatmak isterim:

**********************************

Müzzemmil suresi (Müzzemmil: Örtüsüne bürünen, köşesine çekilen)

1. Ey örtüsüne bürünen!
2. Geceleyin kalk! Kısa bir süre hariç,
3. Gecenin yarısını ayakta ol yahut bundan biraz eksilt!
4. Yahut buna biraz ekle! Ve Kur’an’ı ağır ağır, düşüne düşüne oku!
5. Doğrusu, biz senin üzerine ağır bir söz bırakacağız.
6. Şu bir gerçek ki, yeni bir oluşa koyulmak üzere geceleyin kalkan, yer tutma bakımından daha güçlü, söz bakımından daha etkilidir.
7. Kuşkusuz, gündüz boyu senin için uzun bir dolaşma/yoğun bir uğraş vardır.
8. Rabbinin adını an ve tüm benliğinle O’na yönel!
9. Doğunun ve batının Rabbidir O. Tanrı yoktur O’ndan başka. O’nu vekil et!
10. Onların söylediklerine sabret! Ve güzelce ayrıl onlardan.
11. Benimle, o nimete boğulmuş yalanlayıcıları baş başa bırak! Birazcık süre tanı onlara.
12. Bizim yanımızda bukağılar var, cehennem var!
13. Boğazdan zor geçen bir yiyecek, korkunç bir azap var,
14. O günde ki yer ve dağlar sarsılır ve dağlar eriyip akan bir kum yığınına dönüşür.
15. Biz size, üstünüze tanık olan bir resul gönderdik. Tıpkı Firavun’a bir resul gönderdiğimiz gibi.
16. Ama Firavun, resule isyan etti de biz onu korkunç bir tutuşla tutuverdik.
17. Eğer inkâr ve nankörlüğe saparsanız, çocukları ak saçlı ihtiyarlara çeviren o günden nasıl korunacaksınız?
18. Gök bile o yüzden parçalanır. O’nun vaadi gerçekleşmiştir.
19. Bu, bir öğüt verici, düşündürücüdür. Dileyen, Rabbine doğru, bir yol edinir.
20. Hiç kuşkun olmasın, Rabbin senin durumunu biliyor. Gecenin üçte ikisinden daha azını, yarısını, üçte birini ayakta geçiriyorsun. Seninle beraber olanlardan bir grup da öyle. Allah, geceyi de gündüzü de ölçüye bağlamıştır. Sizin onu kuşatamayacağınızı bildi de size tövbe nasip etti. O halde Kur’an’dan, kolay geleni okuyun. Sizden hastalar olacağını bildi. Bir kısmının yeryüzünde dolaşıp Allah’ın lütfundan bir şeyler isteyeceklerini, diğer bir kısmının da Allah yolunda çarpışacaklarını bildi. O halde Kur’an’dan, kolay geleni okuyun! Namazı kılın! Zekâtı verin. Güzel bir ödünçle Allah’a ödünç verin! Öz benlikleriniz için önden gönderdiğiniz iyiliğin, Allah katında hayrını daha çok, ödülünü daha büyük olarak bulacaksınız. Allah’tan af dileyin. Hiç kuşkusuz, Allah çok affedici, çok esirgeyicidir.

**********************************

Not: Sanırım, ilk kez bir surenin tamamını alıp burada yayınladım.

Size de Sayın Yaşar Nuri profesörümüzün Türkçe Çevirisini mutlaka ama mutlaka edinmenizi tavsiye ederim.

Allah kendisinden razı olsun. Lütfen siz de kendisinin bu değerli ürününü şükrederek edinin.

Ve yine örtüsüne bürünmekle alakalı olarak, tekrar şükür ve minnetle şu sureden de bir kaç ayeti, Allah’a sığınarak, size hatırlatmak isterim:

**********************************

Müdessir suresi (Müdessir: Örtüsüne bürünen, saklanan)

1. Ey örtüsüne bürünen!
2. Kalk da uyar!
3. Rabbinin yüceliğini duyur.
4. Temizle giysini.
5. Uzaklaştır kendinden pisliği.

**********************************

Sevgili arkadaşlarım,

Peygamberimizin de bir zaman, örtüsüne bürünüp, köşesine çekilmek istemiş olduğunu ve Allah’ın onu da tüm sıkıntılarından tertemiz temizlediğini görmek, sizin de içinizin benim gibi sımsıcak, yumuşacık olmasını sağlamıyor mu?

Bu yaşadıklarımızın, bu çaresizliklerin de bir çözümü olduğunu, tüm bunların sadece kendimize özgü olmadığını, bizim de insan olduğumuzu görüp, bize çıkış yolunu gösterenlere minnet ve teşekkürle kalkıp, iş yapmak, üretmek, Allah’ın yüceliğini ailemize, arkadaşlarımıza duyurma isteği uyandırmıyor mu içinizde?

Siz de Kuran’daki bu yol gösterişleri, ihtiyaç sahiplerine, ailenize, arkadaşlarınıza, duyurmak, bu güzellikleri bize nasip eden Allah’a, bize ulaştıran peygamberimize, büyükanne ve büyükbabalarımıza, anneanne ve dedelerimize, babalarımıza annelerimize, teyze, hala, dayı amca, her kimse hayatımızda bize iyiyi, güzeli, doğruyu gösterenlere, Yaşar Nuri profesörümüze, Yaşar Nuri gibi bir bilginin yetişmesine sebep olanlara ve Atatürk’e, sevgi saygı, teşekkürlerimizi iletmek, ve bu güzellikleri herkese yaymak isteği uyandırmıyor mu?

**********************************

Tüm bu düşünce ve duygulara, sitemde yorum yazan bir arkadaş ve benim ona verdiğim cevap sebep oldu aslında.

Bu arkadaşa verdiğim cevapta, ona bazı sorular sormuş ve o sorulara cevap vererek bir muhasebe yapmasını istemiştim.

Bu cevabımın ardından ben de kendimi aklımda ve kalbimde bir muhasebe yaparken bulunca işte yukarıda yazdığım bu konular çıktı.

Ve bu düşünce ve duygularımı, yaptığım bu muhasebeyi sizlerle de paylaşmak istedim.

Eğer gelen yorumu ve benim verdiğim o cevabı merak ederseniz, Pişmanlıktan Uzak, Tertemiz Bir Hayat… adlı makaleme gelmiş olan şu yorum ve cevabım idi:

Pin It

Hayatta yaptığımız hatalar, bizi Allah’a yaklaştıran şeyler olduğu için ben onlar için de şükretmeyi tavsiye ederim biliyorsunuz.

Ama dikkatinizi çekmek istediğim konu, bu hatalar için şükrederken veya kendimizi affederken eğer,

• EN BAŞTA Allah’a sığınmadan, sorumluluk almadan, hatamızdan vazgeçmeden,
• Allah’tan af dilemeden,

SADECE ve SADECE o son adımı yani kendimizi affedip sevme adımını yaparsak, arkadaşımıza verdiğim cevapta bahsettiğim, bu hatayı, affedememeyi, acıyı şarkılarla, türkülerle, yazılarla romanlarla, filmlerle YAYAN insanların durumuna düşüyoruz.

Yani karşıdaki kişiyi korumak yardım etmek bir yana, onu o hataya özendirmek, o hataya düşmesine sebep olmak yani, tabiri caizse, tuzağa düşürmek oluyor bu.

Tabii bir de bu zalimlikten başka, bunların etkisinde kalarak cahillikle aynı tuzağa düşenlerimiz de olabiliyor.

Buna Basamak Atlamak e-kursumda başarıyla ilerleyen, çıkan her temizlik fırsatını çok güzel değerlendiren çok değerli bir arkadaşımızın, lise vs. döneminde yazdığı şarkı sözleri ve bestelerle ilgili olarak yaptığı temizliği hakkında yaptığı şu yorum bu duruma ne kadar da güzel bir örnek:

Mesela o dönemlerde flört ettiğim hiç erkek arkadaşım olmadığı halde ayrılık temalı şarkılar bestelemem gerçekten cahillik olmuş. İç karartıcı, insanı mahzunlaştıran şarkılarımı müzik defterimle birlikte 10 yıl kadar önce çöpe attım.

Zalimlerin tuzağına düşerek, daha o acıları yaşamadan bile cahillikle böyle şarkılar, yazılar yazan o kadar çok kimse var ki hayatta.

Ve bunun sonucu da, tüm o acıları hem kendi hayatına hem de başkalarının hayatına cahilce çeken insanlar.

İşte marifet, kendimizi zalimlikten de cahillikten de temizlemek oluyor.

VE bu temizlik sadece ve sadece Allah’a sığınmakla gerçekleşiyor.

Aynı şekilde çekim yasasını Allah’ın adını bile anmadan anlatanlarda da hem bu zalimliği hem de cahilliği görebiliyoruz.

Benim sitemi bulan, üye olan sevgili arkadaşım, sen,

Ben bu vesile ile tekrar kutluyorum.

Allah’a sığınmamızın bir sonucu bence bu beraberliğimiz.

Akıl ve kalp olarak birbirine yakın insanların buluşması, biraraya gelmesi.

Bunun için seni de kendimi de çok çok tebrik ediyorum.

***********************************

Ve yine bu vesile ile, benim Para Bolluk Bereket adlı e-kitabımı alıp okumuş, ardından da Harikulade Bir Hayat adlı projeme katılmış bir arkadaştan gelen yorumu ve benim ona olan cevabımı sizlere de sunmak isterim.

Para Bolluk Bereket adlı e-kitabımı alıp okumuş, ardından da Harikulade Bir Hayat adlı projeme katılmış bir arkadaştan gelen E-posta ve Cevabım

Sayın Funda Hanım,

Para Bolluk Bereket kitabınızı okudum. Çok etkilendim.

Özellikle 8 ‘li iç içe geçmiş şema inanılmaz güzel.

Arkadaşım ilk olarak sizden bahsettiğinde her zaman aynı bilindik kalıpları tekrar eden, ticari yazarlardan biri olduğunuzu düşündüm.

Neyi fazla biliyor dedim.

Buna ilave olarak Kuran-ı Kerim’den ayetler de yer alınca, dini kesimi de kendine çekmeye çalışıyor dedim.

Şimdi sizden özür diliyorum.

Böyle düşündüğüm için.

İzninizle hakkınızı helal etmenizi rica ediyorum.

Diğer kursunuzu bitirdikten sonra neler yazacağımın yarısı bile aklımda yok.

Allah’a emanet olun.

Saygılarımla,

FUNDA TEYZE’NİN CEVABI:

Sevgili arkadaşım,

İçten, samimi itirafın için sağ olasın. Beraberliğimizin hayırlı ve uğurlu olması açısından, bu itirafın büyük önemi var.

Çünkü hakkında olumlu düşünmediğimiz veya şüphe içinde olduğumuz bir kimseden bir fayda da göremiyoruz maalesef.

Bu sebeple bu e-postan için ve aklının ve kalbinin hemfikir olduğu bir kararı verdiğin için tebrik ederim.

Para Bolluk Bereket e-kitabımla sana da bir yardımda bulunabildimse ne mutlu bana.

O şemayı ben de çok seviyorum.

Ve hep arada bir bakıp kendime gücümü nereden aldığımı hatırlatırım.

Allah’a çok şükür, benim ne dini kesim olarak adlandırdığın kesimle ne de onun karşısındaki kesimle hiç bir alakam yok.

Ben de hakkımdaki şüphelerini ve şüphe içinde projeme katılmanı hoş görüyor ve yepyeni taptaze bir başlangıç yapalım diyorum.

Tekrar hoşgeldin.

Çok çok sevgiler.

Ve sevgili arkadaşım,

Bu makalemi de hem Basamak Atlamak e-kursuma, hem de Harikulade Bir Hayat adlı projeme seni de davet ederek tamamlamak isterim.

HBH (Harikulade Bir Hayat) projem için indirim bitiş tarihini ayın 12 sinden 10′una aldım ama sonra bunu duyurmadan, haber vermeden yapmanın iyi olmadığını düşündüğüm için uygulamaya geçiremedim.

Bu sebeple o indirim 12 Mart’a yani yarına kadar geçerli kalacak.

Ve unutmayın ki,

Basamak Atlamak e-kursuma da aynı anda katılarak, ikisine beraber yazılınca, sol taraftaki indirimden yararlanabileceksiniz.

Bu çifte yazılım indirimden yararlanmak isteyen arkadaşlarıma, geçen hafta verdiğim Basamak Atlamak e-kursum için %20 indirimi de tekrar hediye etmek isterim.

Ama bu sitede yok. Bana e-posta yazmanız gerekecek bağlantıyı alabilmeniz için.

Ve işte bugünkü makalemi bitirirken, kursumdaki arkadaşlarımdan gelen harikulade bir kaç farkındalığı da yazma ve size de katılma ve bu güzellikleri yaşama çağrımı tekrar etmek isterim.

Ne de olsa ben de, karanlıklardan çıkıp yaşadığım güzellikleri yaşamanızı, çektiğim acıları çekmemenizi ya da çabucak kurtulmanızı isteyen, hayattan güzel dersler almış ve şimdi Allah’ın yardımıyla bunları öğretmek isteyen bir öğretmenim.

Seni de davet etmekten mutlu ve gururluyum.

*********************************************

55. ‘Nasıl Bir Duygu?’ adlı dersimizden bir anlayış, keşif ve farkındalık:

Sevgili Öğretmenim, Bu farkındalığı keşfetmenin sonucunda duygu ve düşüncelerimin sadece ve sadece bana ait olduğunu hissedebilmenin ancak bankamı temiz tutmakla mümkün olabileceğini anladım. ÇOCUKLARIMA BIRAKACAĞIM DUYGU VE DÜŞÜNCE MİRASIM DA TEMİZ OLMALI Kİ,ONLAR DA BU SIKINTILARI YAŞAMASINLAR. Şükürler olsun,ben artık bundan böyle duygu ve düşüncelerini çok güzel kontrol eden bir insanım.Zihnimde artık filtre var.Dışardan gelen zararlı olabilecek etkileri çabucak anlayabiliyorum.Bu duygu ve düşüncelerin benim olmadığına karar verdiğimde sanki zihnime girmeden çıktıklarını hissediyorum. KARAR VE NİYET—-İZİN VE ONAY kavramlarını artık doğru kodlayabiliyorum.Bunlar zihnimin müthiş güvenlikçileri gibi iş görüyor. : D Tüm bu dersler için Allah sizden razı olsun.Ne kadar teşekkür etsem azdır size. : D : D : D Çok çok teşekkürler ve çok çok sevgiler….

14. “Kolaylık ve Rahatlığa Odaklanmanın Faydaları, Güzellikleri…” adlı dersimizden bir anlayış, keşif ve farkındalık:

Rahatlığa ve kolaylığa odaklanınca anladım ki kendi kendime koyduğum engelleri kaldırıyorum. Önyargılarımdan kurtuluyorum. Birşey hakkında herhangi negatif bir önyargıda bulunmayınca o şey eğer benım ve hayatın 8 parçasına hayırlı birşey ise kendiliğinden kolayca ve rahatça zamanı gelince oluyor. Her iş ve oluşun bir düzene bağlanmış olduğunu daha iyi içime sindirdim. Sabır ile beklemek ve Allah ´a teslim olmak zaten kendilinden rahatlık ve kolaylıklara odaklanmamı sağlıyor. Kendimi güvende ve huzurlu hissediyorum ve gerçekten rahatlık ve kolaylığa odaklandığımdan emin isem sabırla bekleyebiliyorum. Bu durumun içinde olmayı seviyorum bana gerçekten huzur veriyor. Hiç endişe duymadan hayatıma devam ediyorum. Her halime şükürler olsun.

“Anlaşma” adlı sayfamızdan bir anlayış, keşif ve farkındalık:

Hayatın ne kadar güzel ve yaşanmaya değer olduğunu anladım. Her sabah şükürlerimle müthiş bir enerjiyle (sanki atomu parçalayabilirim:)) ) uyanıyorum. Geçen sabah kızımın ve eşimin bana aldığı güllerle uyandım.Çok mutlu oldum Her gün işim harika geçiyor. Yapmakta zorlandığım bir sürü raporu,çalışmayı pratik bir şekilde hızlıca bitiriyorum. Yine aynı şekilde bir sürü yaratıcı fikir geliyor aklıma.. Allahım bu ne güzel bir hayat şükürler olsun,Funda Hocam sizi tanıdığım güne,o zamanki çaresizliğime şükürler olsun.. O büyük çaresizliği yaşamasaydım karşıma çıkan bu güzel mucizeleri göremeyecektim,sizi tanıyamayacaktım.. Şu an çaresizlik içinde olan dostlarım,etrafınıza iyi bakın… Acaba nasıl bir mucize sizi bekliyor? Sevgiler, FUNDA TEYZE’NİN CEVABI:

28. “Yolumuzdaki Engeller Neler? 3″ adlı dersimizden bir anlayış, keşif ve farkındalık:

Hocam bu aralar benim hayatım çok şükür Allah’ıma gayet güzel. Aklıma geldikçe çok şükür diyorum. Evet zaman zaman beni sıkan şeyler oluyor. Hemen temizlik yapıyorum. Aksilikler oluyor hemen temizlik yapıyorum. Ama daha çok andayım. Sıkıntılara, aksiliklere takılmıyorum. Çözüyorum geçiyorum. Daha önceden olsa yapışıp kalırdım, enerjisiz, isteksiz, üflesen dağılacak halde, söylene söylene gezerdim. Şu an daha güçlü hissediyorum. Şükürler olsun Allah’ıma:)) Sevgiler, saygılar… Bu arada dualarımda sizi de unutmuyorum, iyiki varsınız, iyi ki sizinle karşılaştım. Umarım yüz yüze konuşmak nasip olur:)

41. ‘Güzel hisler Güzel Düşünceler’ adlı dersimizden bir anlayış, keşif ve farkındalık:

Sevgili Funda Teyze ben az önce bir şey hatırladım. Ben çok küçükken, hayal meyal hatırlıyorum, Calimero diye bir çizgi film vardı. Minik siyah bir civciv. Kafasında da yumurta kabuğundan beyaz şapkası vardı. Kısa bir çizgi filmdi. Hatırladığım, bu civciv her bölümde bir haksızlığa, bir zulme uğrardı. Bunu düzeltmek ya da engel olmak için hiç birşey yapamazdı, her bölümün sonunda da kanatlarını iki yana açıp:-Ama haksızlık bu öyle değil mi?Derdi ve durumunu kabullenmiş bir şekilde yürüyüp giderdi. Ben bu civcive çok üzülürdüm. Bu karakter çok sevilirdi. Ben esmer ve minyon olduğum için de bana hep Calimero derlerdi. Şimdi fark ediyorum ki bu çaresiz zavallı civciv beni çok kötü yönde etkilemiş. Bu civciv çok sevimli, iyi niyetli, saf, aynı zamanda hayatına sahip çıkmayan, başına hep kötü şeyler gelen, bu şeyler için hiç bir şey yapmayan, yapamayan, çözüm üretemeyen, zavallı, haksızlığı ve zulmü kader olarak benimsemiş, kabul etmiş bir karakterdi. Bu karakterin bu kadar sevimli, şirin ve saf olması da malesef benimsenmesi ve sevilmesini sağlamıştı. Sanki başına gelenler iyi niyetli ve saf olduğundan geliyor, bu dünyada iyi niyetli olursan başına kötü şeyler gelir hep bunları yaşarsın gibi bir mesaj da vardı. Bu masum görünümlü basit çizgi film aslında hayatımızı ne kadar kötü etkilemiş. Yaşıtım olan yüzlerce binlerce kişi belki de şu an aynı kötü şeylerden etkilenmiş şekildeler. Benim de yıllaca böyle hissetmemi sağladı bu civciv. İyi olursan kötülük bulursun, iyiysen etrafında sana kötülük edenlere karşı çaresiz kalırsın hiçbirşey yapamazsın. Ben de yıllarca başıma gelen kötü olaylarda, haksızlıklarda, zulümlerde hiçbirşey yapmadan, yapamadan öylece kalaklıp bunları kabul ettiğim çok anlar yaşadım. Aynen ellerimi iki yana açıp ama haksızlık bu öyle değil mi diyerek yürüyüp gittim. Neden böyle diye yıllarca düşünürken şimdi herşeyin yıllar önce ortaya çıkan bu civciv yüzünden olduğunu hayretle fark ettim. Not 1: Bu konu hakkında temizliğimi hemen aşağıda. Not 2: Bu dersten sonra Yaşar Nuri ÖZTÜRK’ün ”Kuran’ın Temel Kavramları” adlı eserini almaya karar verdim. Yarın gidip bu eseri alacağım. Hayırlı olsun

Davet ve çağrım için bir minik not:

Basamak Atlamak ile Harikulade bir Hayat projeme beraber katılan arkadaşlar, ödemelerini sol taraftaki indirimli düğmeden yapabilirler. Ve ayrıca çifte yazılıma ödül olarak verdiğim Basamak Atlamak e-kursuma %20 indirimi e-magazinimi aldığınız, siteme üye olduğunuzda gelen e-posta adresine yazarak ve kendinizden kısaca bahsederek, ve beraberliğimizden, kursumdan ne beklediğinizi bana da yazarak alabilirsiniz.

HBH (Harikulade Bir Hayat) projem için bir derece indirim daha yarın bitiyor. Sizleri de yakından tanımak, birebir çalışmak beni çok mutlu edecek.

VE örtüsüne, battaniyesine bürünen arkadaşlarıma bir özel not:

Sevgili arkadaşım,

Allah seni seviyor. Yardım etmek istiyor.

Sen de kalk ve kurtar kendini karanlıklardan da debelendiğin çamurdan da.

Allah’a sığın, ve temizle giysini, temizle aklını ve kalbini.

Sonra da yardım et, duyur, çevrene, arkadaşlarına, tanıdıklarına, tanımadıklarına.

Yardım et onlara.

Ama EN ÖNCE, neyse derdin, önce SEN Allah’ın yardımını kabul et.

Ve sonra da, sen de o derdi yaşayanlara, yaşayacaklara Allah’ın yardımını duyur, temizlenmelerine yardım et, yol göster.

Ben sana güveniyorum ve bunu yapabileceğine yürekten inanıyorum.

Çok çok sevgiler.

Tweet Yap
Facebook'ta paylas!