Acıyalım mı? Acımayalım mı? Hayran Olalım mı? Olmayalım mı? ÇARE NE?
Sevgili arkadaşlarım,
23 Nisan Bayramımız Kutlu Olsun.
Bugünkü makalemiz çocuklara ve özellikle de annelere ve onlar aracılığıyla da TÜM ÜLKEMİZE büyük faydalar, hayırlar, mutluluklar getirsin.:D
Nisan 2012 Harikulade Dilekler Maratonu TÜM hızıyla, çeşit çeşit açılan kapıları, çeşit çeşit anlayışlar ve keşifleri, çeşit çeşit başarılarıyla ve en önemlisi de çeşit çeşit temizlikleriyle devam ediyor.
Bu vesile ile tüm katılımcı arkadaşlarıma tekrar çok çok teşekkür ediyorum.
Sağ olun, var olun.
Açılan pek çok kapıyla ve yaptığımız temizliklerle elde ettiğimiz başarıları, maraton dışındaki arkadaşlarımızla paylaşmak ve onları da bu başarılara ortak etmek sanırım, hem benim hem de tüm katılımcı arkadaşlarımızın en çok sevdiği şeylerden.
İşte bu vesile ile, bugün size sunmak istediğim, maratonda bir anlayış ve keşif olarak, açılan kapısını yazan çok sevgili bir arkadaşımızla aramızda geçen konuşmalar:
Dilerim siz de bu konuşmalardan en az benim ve arkadaşımız kadar faydalanır ve çeşit çeşit anlayış, keşif, farkındalık ve başarılara ulaşırsınız.
Ve sevgili arkadaşlarım,
Benim de tüm bu yazışmalardan elde ettiğim anlayış, keşif ve farkındalığım da şu oldu:
Acıma duygusu gerçekten de duyguların BAHARATI gibi.
Her duygunun lezzetini arttırıyor.
Mesela bir kimseyi çok seviyorsak, buna acıma da kattığımız zaman, inanılmaz derecede kuvvetli duygular hissediyoruz.
Bu duygular çok çok daha yoğun ve lezzetli oluyor.
Bir çok filmde de işlenen bir konu değil midir bu? Acıyıp da aşık olmak.
Acımak aşk zannedilecek kadar güçlü duygulanmalara sebep oluyor.
Başarılı bir insanın başarısına sevinirken, eğer o insanda veya o başarıda acınacak bir durum da varsa, hissedilen duygu kat kat güçlü bir hale geliyor.
İşte bu sebeple “acıma” duygusu duyguların kırmızı biberi, kara biberi.
Uzun lafın kısası, eğer kuvvetli bir duygu hissediyorsak, biraz dikkatle bakalım.
İçinde acıma var mı?
Çekim yasası açısından, bu tür arabesk, acıklı, aşırı duygusal ve acılarla, acımalarla dolu duygular, hayatta bize her türlü zorluğun da, acının da yokluğun da gelmesine sebep oluyor.
Eğer acıma varsa hislerimizde, o an konu yardım etmek de olsa, öğretmek de olsa, hemen ameliyat öncesi elini yıkayan bir doktor edasıyla, temizlik yapalım.
Sevinmek, kutlamak, hayran olmak, yardım etmek, bunlar hep güzel şeyler ama bu duyguları arabesk havada aşırı baharatlı yaşamak, çekim yasası açısından ters tepiyor maalesef.
Daha açık söylemek gerekirse,
FAZLA acılı acıma duygusunun, bizim bugünkü ve gelecekteki mutluluğumuza ve başarımıza zararlı yan etkileri olabiliyor.
En acılı baharatlar gibi, lütfen bunları da dikkatli tüketin.
Hepinize bol yardımlarla, bol desteklerle dolu, hem sizin için hem de yardım ettiğiniz insanlar için mutluluklar, şükürler ve güzelliklerle dolu günler dilerim.
Çok çok sevgiler
Pinterest'te Takip Et!Yorum Yaz
Funda Teyze'nin öğrencileri kimler?:
Funda Teyze'nin öğrencileri:
** Akıl ve kalp merkezli,
** Hayatın 8 parçasını seven, sevmek isteyen,
** Hayatının her parçasında başarı isteyen,
** Hayatının her parçasını takdir etmeyi, teşekkür etmeyi bilen ve seven,
** Bir hatasını, yanlışını farkedince, bunun üzerinde ısrar etmeden azim ve kararlılıkla vazgeçmeye, hep iyiden, güzelden, doğrudan yana olmaya kararlı ve niyetli,
** Ve en önemlisi de, öğrenmeyi çok ama çok seven,
** doğru öğretmeni bulduktan sonra, hayatının her parçasında da olduğu gibi öğretmenine de sadakat gösterebilen,
** Allah'ı seven,
** Allah'ın da onu ve herkesi çok sevdiğini bilen,
** Anne veya anne olmak isteyen,
** Mutlu ve huzurlu bir aile kurmak isteyen,
** Mutlu, huzurlu, sağlıklı, bolluk ve bereket içerisinde bir hayat isteyen,
** Hayatının 8 parçasında hayırlı uğurlu işler yapmak isteyen,
** Türk hanımları.
Hayatımızın 8 parçası derken, hemen hatırlatayım, hayatın vazgeçilemez 8 parçası şunlar:
1- Kişinin kendisi,
2- Ailesi,
3- Arkadaşları, ülkesi,
4- Tüm insanlık,
5- Tüm canlılar,
6- Tüm fiziksel evren,
7- Ruhlarımız,
8- Allah.
Beyler ve öğrenci olmaya niyeti olmayan bayanlar da tabii ki okumak isterlerse okuyabilirler ancak yorum ve sorularınızı kabul edemeyeceğimiz ve cevap veremeyeceğimiz için lütfen kusura bakmayın.
31 Aralık 2011 tarihi itibariyle artık, rumuzlu yorumları kabul edemiyoruz.
Harikulade yorumlarınız bizim için çok değerli. Bu sebeple, hayatın her hangi bir parçası için sevgisiz, saygısız, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Aynı şekilde özel cevap isteklerini de karşılamam artık mümkün olamıyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.
Lütfen yorumunuzda, okuyanlara ve güzelim Türkçemize olan sevgi ve saygınızı da, imla kurallarına elinizden geldiği kadar dikkat ederek gösterin.
Çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler,
=======================
Çekim Yasası Öğretmeni
Ve Harikulade Dileklerin Funda Teyzesi
=======================
Not:
Harikulade dilekler derken kastettiğimiz hayatın 8 parçası için hayırlı, uğurlu, faydalı, güzel dilekler. Hayatın 8 parçasından birini veya daha çoğunu yok farzetmeyen, zarar vermeyen, iyi, güzel, doğru dilekler.
Hepimize kolay gelsin. :D
No trackbacks yet.
20:50, 23 Nisan 2012
Sevgili Funda Hocam,
Harikulade makaleniz için çok çok teşekkürler.Makalenizi okurken acıma duygusunu da işin içine katanlardan biri olduğumu daha da iyi görebildim.Allah’a çok şükür şimdi eskisine göre bunu yapmamaya gayret etsem de makaleniz farkındalığımı daha da artırdı.Çok teşekkürler Ellerinize sağlık.
18:47, 14 Mayıs 2012
Bu durum hepimizde bol bol mevcut Özlem arkadaşım.
Önemli olan farkına varmak ve olumsuz etkilenmeden yardım etmek, destek olmak, neyse yapacağımız şey, hem kendimize hem de karşı tarafa zarar vermeden yapmak.
Bu konuda da farkındalığının artmasına çok çok sevindim.
Sağ olasın, güzel yorumun için.
Çok çok sevgiler