2 – Çekim Yasasından Önce İtim Yasasında Usta Olmak
Çok şükür Allah’a benim tüm öğrencilerim ya anne, ya anne olmak üzere olan ya da anne olmak isteyen bayanlar olduğu için.
Bu sebeple ben TÜM öğrencilerimin Anneler Gününü kutluyorum.
Ve hem dünkü makalem için mesaj gönderen arkadaşlarıma hem de bugün benim de anneler günümü kutlayan arkadaşlarıma çok çok teşekkürler ediyorum.
Sağ olun var olun.
Ve Anneler günü her ne kadar, bugünkü makalemde vereceğim tavsiyeyi uygulamak için çok uygun olmasına rağmen, bunun sadece anneler günü için olmadığını, vereceğim tavsiyeyi, HER GÜN uygulamanızı önemle rica ediyorum.
Ve işte Ağustos 2012 Temizlik Seminerimize DAVET ve ÖN HAZIRLIK makalelerimizden ikincisi. Bu makalede para-bolluk-zenginlik ile beraber Allah’a ihanet etmeme başarısını göstermiş olan Süleyman peygamber’in Kuran aracılığı ile bize ulaşan hayat hikayesinden çok önemli bir öğüt var.
Seminerimizde bu konuyu Allah’ın izni ve yardımıyla çok iyi ve derinden öğreneceğiz. Çünkü para-bolluk-zenginlik konularında temizlik yapıp, Süleyman peygamberi ve onun başarısını anlamamak, bilmemek olmaz.
Bu makalede bu konuda çok önemli bir ipucu ve tavsiye var. Seminerde ise tüm katılımcılar için Allah’ın yardımı ile derin bir anlayış ve biliş hedefliyorum. Kaydınızı henüz yaptırmadıysanız hemen yaptırmanızı, ev, iş, aile, tatil, izin, gerekiyorsa yolculuk vs. konularını halletmediyseniz Allah’a sığınıp halletmenizi tavsiye ederim.
Çekim Yasasından Önce İtim Yasasında Usta Olmak
Hayatı bir sevgi yumağı halinde, ve yardımlaşarak, teşekkür ederek, teşekkür edilerek, tebrik ederek, tebrik edilerek yaşamak mümkün mü?
Sevgi, saygı, teşekkür, yardım, tebrik, huzur, mutluluk, sevinç dolu bir yaşam mümkün mü?
Sevgi bolluğu. Saygı bolluğu. Teşekkür bolluğu. Yardım bolluğu. Tebrik bolluğu. Huzur bolluğu. Mutluluk bolluğu. Sevinç bolluğu.
Hayatı bu tür bir bolluk içinde yaşamak mümkün mü?
KESİNLİKLE EVET.
Ama önce KENDİ İÇİMİZDE ve DIŞIMIZDA bu bolluğu hissetmemiz ve yaşamamız gerekiyor ki, hayatımızın 8 parçasından da bize gelen, gelmiş, gelmekte olan ve gelecek olan bolluğu gönül rahatlığı ile kabul edebilelim.
Biz kendi içimizde ve dışımızda, sevgiden, saygıdan, teşekkürden, yardımdan, tebrikten, huzurdan, mutluluktan, sevinçten uzaklaştığımız zaman, hayatımızın 8 parçasından da bize gelen, gelmiş, gelmekte olan ve gelecek olan tüm yoklukları, onlar bunu istemese de kendimize çekiyoruz.
Peki NASIL kendi içimizde ve dışımızda sevgiden, saygıdan, teşekkürden, yardımdan, tebrikten, huzurdan, mutluluktan, sevinçten yana olacağız?
Eğer bu imkansız görünüyorsa ne yapılınabilir?
Eğer kişi, kendini hem içinde hem dışında bir sevgisizlik, saygısızlık, teşekkürsüzlük, yardımsızlık, çaresizlik, kutlamalardan, tebriklerden uzak, huzursuz, mutsuz, üzgün bulmuşsa ve kendini içinde bulunduğu bu bataklıktan nasıl çıkartacağını bilemiyorsa,
1- Hayatta mutlu olduğu bir anı hatırlayabilir. Ve o an için şükredebilir.
2- Hayatta huzur dolu hissettiği bir anı hatırlayabilir ve o an için şükredebilir.
3- Hayatta bir kimseyi veya bir şeyi sevdiği bir anı hatırlayabilir. Ve o an için şükredebilir.
4- Hayatta bir kimseye veya bir şeye saygı hissettiği bir anı hatırlayabilir ve o an için şükredebilir.
5- Hayatta bir kimseye veya bir şeye içtenlikle teşekkür ettiği bir anı hatırlayabilir ve o an için şükredebilir.
6- Hayatta bir kimseye veya bir şeye yardım ettiği bir anı hatırlayabilir ve o an için şükredebilir.
7- Hayatta bir kimseyi veya bir şeyi içtenlikle tebrik ettiği bir anı hatırlayabilir ve o an için içtenlikle şükredebilir.
8- Hayatta içtenlikle sevildiği bir anı hatırlayabilir ve o an için şükredebilir.
9- Hayatta saygı gördüğü bir anı hatırlayabilir ve o an için şükredebilir.
10- Hayatta içtenlikle kendisine teşekkür edildiği bir anı hatırlayabilir ve o an için şükredebilir.
11- Hayatta zor bir anında aldığı bir yardım anını hatırlayabilir ve o an için şükredebilir.
12- Hayatta içtenlikle tebrik edildiği, övüldüğü bir anı hatırlayabilir ve o an için şükredebilir.
Eğer kişi bu anları bulmakta zorluk çekiyorsa, yapması gereken:
BU ANLARI bu andan itibaren yaşamak üzere adımlar atmak.
Evet okumayı, düşünmeyi bırakıp, hayatta bu anlardan yaşamak ve yaratmak gerekiyor.
Eğer hiç bu tür bir an bulamadıysan bile, haydi şimdi hafıza, akıl ve kalp bankanı bu anlarla doldurmaya başla.
- Sevgi ve saygı dolu bir iletişim kurmak.
- İçtenlikle teşekkür etmek.
- Yardım etmek.
- Başarıları görüp, ne kadar minik bir başarı da olsa içtenlikle tebrik etmek, kutlamak, övmek.
- Hayatını bu güzellikler çevresinde yaşamak isteğini ve kararını VE kararlılığını çevresine açık ve net bir şekilde, sevgi ve saygıyla duyurmak, ilan etmek.
Sevgili arkadaşım,
Eğer çekim yasasında uzman olmak istiyorsan, ÖNCE itim yasasında usta olmak için bu adımları atman lazım.
Sen sevgi ve saygı dolu iletişimler kuran, teşekkür eden, yardım eden, başarıları ne kadar minik de olsa kaçırmadan içtenlikle tebrik eden bir insan olunca, evet önce hayatına sana da aynı şekilde karşılık vermek isteyecek kimseler çekiliyor ama unutmayalım ki, aynı şekilde karşılık vermek istemeyen, kapıp kaçmak isteyen, seninle sadece kötü gününde veya sadece ihtiyacı olduğunda veya sadece ihtiyacı olduğu sürece seninle beraber olup faydalanmak ama sonra ilk fırsatta çekip gitmek isteyen kimseler de olacak.
Senin onlara ve onların sendeki bu sevgi ve saygı sunma, teşekkür, yardım, tebrik etme enerjini köreltmelerine İZİN VERMEDEN, o son adımı da sürekli atman gerekiyor.
Yani, hayatını bu güzellikler çevresinde yaşamak isteğini ve kararını VE kararlılığını çevrene açık ve net bir şekilde, sevgi ve saygıyla duyurmak, ilan etmek.
Sen bunu yapınca ve hayatındaki kimseleri de sevgi, saygı gösterme, teşekkür, yardım, tebrik etme konularında eğitip, sana nasıl davranılmasını istediğini de açıkça ilan ettikçe, ya bu kimseler Allah’ın izni ve yardımıyla DEĞİŞİYOR ve sana sevgi, saygı, teşekkür, yardım, tebrik ve iyi, güzel, doğru her şeyi rahatlıkla ve mutlulukla vermeye başlıyorlar, ya da senin giderek ustalaştığın o itim yasası ile hayatından hayırlı ve uğurlu bir şekilde Allah’a şükürler olsun uzaklaşıp gidiyorlar.
Bu konuda sana düşen, unutma şu konular:
- Sevgi ve saygı dolu bir iletişim kurmak.
- İçtenlikle teşekkür etmek.
- Yardım etmek.
- Başarıları görüp, ne kadar minik bir başarı da olsa içtenlikle tebrik etmek, kutlamak, övmek.
- Hayatını bu güzellikler çevresinde yaşamak isteğini ve kararını VE kararlılığını çevrene açık ve net bir şekilde, sevgi ve saygıyla duyurmak, ilan etmek.
Allah bazen bu konuları en inanılmaz şekillerde bize öğretebiliyor.
Şükürler olsun artık, rahatlıkla ve anlayarak Türkçe okuyabildiğimiz ve bu önemli konularda Allah’ın bize tavsiyelerini açıkça öğrendiğimiz, sayın profesörümüz Yaşar Nuri Öztürk’ün çevirisi var. Allah ondan milyar kere razı olsun.
Ancak ben de çocukken Kuran’ı anlayarak okumaya çalışırken, içinde anlamadığım kelimeler yüzünden hep tam anlayamadan okumalarımı yarım bırakırken, Allah’ın izniyle bu konuları çok iyi anlamamı sağlayan bazı olaylar da hayatımda mevcuttu.
Bakın bu kapıp kaçma konusunu ve bunun hiç de güzel bir şey olmadığını Kuran’ı daha anlayarak okuyamadığım zamanlarda Allah bana nasıl öğretti:
Bir gün kardeşim bir tavuk yumurtasınından civciv edindi.
Önce balkonda sonra da arka bahçede bakmaya başladı, daha doğrusu başladık, çünkü hepimiz ilgilenmeye başladık bu civcivle.
Zaman içerisinde bu civciv bir horoz oldu. Sevgi dolu, beslemesi zevkli bakması zevkli bir hayvandı.
Bize çeşit çeşit mutluluklar, heyecanlar da yaşattı. Aslında balkondan arka bahçeye geçme sebebi de onun bir seferinde balkondan uçmaya kalkması şeklindeki heyecan sebebi ile idi.
Bu tatlı civcivden tatlı horoza dönen ve arka bahçeye yerleşen tatlı hayvancıkla beraber biz de arka bahçede bir kümes edinmek gibi bir hevese kapıldık.
Hatta bu heves çocuk aklımızla hiç bir çıkar düşüncemiz de olmadan, yani besleriz, yeriz, yumurta alırız vs. de değildi. (Ki bu niyette de Allah’ın izniyle hayatın 8 parçasına bir fayda söz konusu, ve bir itirazımız hiç yoktu ama bizim niyetimiz o değildi. :D)
Sadece evcil hayvan beslemek niyetiyle bu kümesi yapmak istemiştik.
Böylece bir de tavuk geldi evimize.
Ve maalesef bu tavukla beraber pek çok hayal kırıklığı da.
Biz sevgiyle beslemeye gittiğimizde kapıp kaçıyordu elimizden.
Sanki biz oraya onu beslemek için gitmemişiz.
Sanki biz elimizle uzatığımız yemeği ona vermeyeceğiz gibi.
Bizim uzattığımız elden kapıp kaçıyordu.
Sevgili arkadaşlarım,
Maalesef hayatta da bu tür kapıp kaçmak isteyen, bizim cömertçe verdiğimiz sevgiyi, yardımı değil bir teşekkür etmek, sevgi saygı göstermek, sanki bizim vermeye niyetimiz YOKMUŞCASINA dolambaçlı almaya çalışan, kapıp kaçan, verdiğimiz sevgi, yardım, ilgi ile yaşadığı mutluluğu, başarıları bizimle paylaşmak istemeyenler oluyor.
Ve en hayırlısı, en iyisi, onları eğitmek oluyor.
Bu kimselere iyiyi, güzeli, doğruyu, sevgiyi, teşekkürü ÖĞRETMEK gerekiyor.
Eğer öğrenmezlerse de yine sevgiyle Allah’a havale etmek gerekiyor.
Ama siz siz olun, sakın vazgeçmeyin.
Onların kapıp kaçmaları, sizin sayenizde elde ettikleri mutlulukları, sevinçleri, başarıları sizlerle paylaşmamalarının sizdeki sevgiyi, saygıyı, yardım etme, teşekkür etme, kutlama isteğini köreltmelerine izin vermeyin.
Evet kapıp kaçanlar olacaktır, Allah’a havale etmek, ve yukarıda verdiğim o 5 adımı sürekli atmaya devam etmek, sizi hem itme yasasında, hem öğretmekte, hem de size de sevgiyi, saygıyı, teşekkürü, kutlamaları ve kutlama sebeplerini, tebrikleri ve tebrik etme sebeplerini cömertçe sunanları kendinize çekme yasasında USTA olmanızı sağlayacaktır.
Yeryüzünün her bir köşesinden gelerek, Ankara’da buluşacağımız seminer için de beraber Allah’a sığınalım.
Kapıp kaçanlardan, sevgi, saygısını vermekten çekinenlerden, teşekkür edemeyenlerden, başarılarını bizlerle paylaşamayanlardan, ilk başarıda arkasını dönüp gidenlerden, ihanet edenlerden, hayatın 8 parçasını korumayan ve kollamayanlardan, ve EN ÖNEMLİSİ DE, öğüt alamayanlardan, öğrenemeyenlerden de kendimizin bu hallere düşmemiz konusunda da Allah’a sığınalım, Allah bizi korusun.
Ben hep şöyle dua ederim:
ALLAH’IM SEVGİN VE RAHMETİNLE BENİ İYİ YAP.
BENİ İYİLERDEN YAP.
BENİ HAYIRLI KULLARINDAN EYLE.
BENİ HAYATIN 8 PARÇASINA FAYDA, UĞUR, MUTLULUK GETİRENLERDEN EYLE.
BANA BU YOLDA İMKAN VER.
BANA BU YOLDA SANA ŞÜKÜRLER SUNMAM İÇİN İMKANLAR VE FIRSATLAR VER.
BANA BU YOLDA KAPILAR AÇ.
BENİ TEŞEKKÜR EDENLERDEN, İYİ GÜNDE DE KÖTÜ GÜNDE DE DOST OLANLARDAN EYLE.
SEVGİMİ ARTTIR.
SAYGIMI ARTTIR.
ALDIĞIM VE VERDİĞİM YARDIMI, ALDIĞIM VE VERDİĞİM TEŞEKKÜRÜMÜ ARTTIR.
HAYATIN 8 PARÇASINDA İYİLİK GÜZELLİK DOĞRULUK YOLUNDA TÜM BAŞARILARI KUTLAYANLARDAN EYLE.
HAYATIN 8 PARÇASINDA KÖTÜLÜK ÇİRKİNLİK YANLIŞLIK YOLUNDAKİ BAŞARILARI İSE ONAYLAMAYANLARDAN EYLE.
ALLAH’IM BENİ ÖĞÜT ALANLARDAN EYLE.
ALLAH’IM BENİ ÖĞRENENLERDEN EYLE.
KUVVET YALNIZ SENDEN GELİR ALLAH’IM.
Pinterest'te Takip Et!Yorum Yaz
Funda Teyze'nin öğrencileri kimler?:
Funda Teyze'nin öğrencileri:
** Akıl ve kalp merkezli,
** Hayatın 8 parçasını seven, sevmek isteyen,
** Hayatının her parçasında başarı isteyen,
** Hayatının her parçasını takdir etmeyi, teşekkür etmeyi bilen ve seven,
** Bir hatasını, yanlışını farkedince, bunun üzerinde ısrar etmeden azim ve kararlılıkla vazgeçmeye, hep iyiden, güzelden, doğrudan yana olmaya kararlı ve niyetli,
** Ve en önemlisi de, öğrenmeyi çok ama çok seven,
** doğru öğretmeni bulduktan sonra, hayatının her parçasında da olduğu gibi öğretmenine de sadakat gösterebilen,
** Allah'ı seven,
** Allah'ın da onu ve herkesi çok sevdiğini bilen,
** Anne veya anne olmak isteyen,
** Mutlu ve huzurlu bir aile kurmak isteyen,
** Mutlu, huzurlu, sağlıklı, bolluk ve bereket içerisinde bir hayat isteyen,
** Hayatının 8 parçasında hayırlı uğurlu işler yapmak isteyen,
** Türk hanımları.
Hayatımızın 8 parçası derken, hemen hatırlatayım, hayatın vazgeçilemez 8 parçası şunlar:
1- Kişinin kendisi,
2- Ailesi,
3- Arkadaşları, ülkesi,
4- Tüm insanlık,
5- Tüm canlılar,
6- Tüm fiziksel evren,
7- Ruhlarımız,
8- Allah.
Beyler ve öğrenci olmaya niyeti olmayan bayanlar da tabii ki okumak isterlerse okuyabilirler ancak yorum ve sorularınızı kabul edemeyeceğimiz ve cevap veremeyeceğimiz için lütfen kusura bakmayın.
31 Aralık 2011 tarihi itibariyle artık, rumuzlu yorumları kabul edemiyoruz.
Harikulade yorumlarınız bizim için çok değerli. Bu sebeple, hayatın her hangi bir parçası için sevgisiz, saygısız, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Aynı şekilde özel cevap isteklerini de karşılamam artık mümkün olamıyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.
Lütfen yorumunuzda, okuyanlara ve güzelim Türkçemize olan sevgi ve saygınızı da, imla kurallarına elinizden geldiği kadar dikkat ederek gösterin.
Çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler,
=======================
Çekim Yasası Öğretmeni
Ve Harikulade Dileklerin Funda Teyzesi
=======================
Not:
Harikulade dilekler derken kastettiğimiz hayatın 8 parçası için hayırlı, uğurlu, faydalı, güzel dilekler. Hayatın 8 parçasından birini veya daha çoğunu yok farzetmeyen, zarar vermeyen, iyi, güzel, doğru dilekler.
Hepimize kolay gelsin. :D
No trackbacks yet.
21:17, 13 Mayıs 2012
Sevgili Funda Hocam,
Ben de anneler gününüzü kutluyorum.Ve bu güzel makaleniz için de sonsuz teşekkürler Ellerinize sağlık.
21:35, 13 Mayıs 2012
Sevgili Hocam.
Dün akşamdan beri , sizin bu kapıp kaçma konusunda önceden yazdığınız bir söz aklıma gelip duruyordu. Daha önce ” Allah kapıp kaçanları sevmez , kalıp teşekkür edenleri sever ” şeklinde yazdığınız bir cümlenizi okumuştum. Maraton biteli çok olmadı ama , Funda hocam’ın gözünde kapıp kaçan konumunda olmayayım diye size bir E-posta yollayıp tekrar teşekkürlerimi sunmayı düşünüyordum ki bu makaleniz mail adresime gelmiş. Maratonda verdiğiniz eğitimin ve hayatıma kattığınız değerlerin karşılığını teşekkürle ödememe imkan yok . Size ne kadar teşekkür etsem azdır. Uzun yıllar çevrenize böyle ışık saçmaya devam etmenizi , hayatınızın iyilik ve güzelliklerle dolmasını dilerim. Saygılar, sevgiler sunarım.
18:57, 14 Mayıs 2012
Özlem arkadaşım,
Asıl ben senin anneler gününü kutlarım.
Hayat AMACI anne ve aile olmak olan bir kişi EN ÇOK kutlanması gereken kişidir anneler gününde.
Makalem hakkındaki mesajın için de sağ olasın.
Çok çok sevgiler
19:02, 14 Mayıs 2012
Aysel arkadaşım,
Bu konu son maratonumuzda da bir kaç kapı olarak açıldığı için, bu makaleme de geldi tabii ki.
Kapıp kaçma konusu ise, özellikle biz insanlarla Allah arasında maalesef mevcut olan bir şey.
Sıkıntı anında dua edip, sıkıntımız geçince, ‘Zaten geçecekmiş demek ki’ deyip, Allah’a nankörlük yapmayanımız mı var?
İnsan ilişkilerine de yansıyor haliyle.
Ben de senin teşekkürünü kabul ediyor ve sana teşekkürün için teşekkür ediyorum.
Sağ olasın var olasın.
Senin de hayatının iyilik ve güzellikle dolmasını dilerim.
Çok çok sevgiler