Selam Olsun Peygamberlere…
Sevgili arkadaşlarım,
Biliyor musunuz, Kuran’da sadece söylenenler, yazılanlar değil, bazen söylenmeyen, yazılmayan şeyler de insana çeşit çeşit anlayış, keşif, farkındalık yaşatabiliyor.
Bunlara en güzel örneklerden biri de, aslında Kuran’da çok az bahsedilen bazı peygamberlerin hikayelerini merak edip, güvenilir bir kaynak bulup araştırmamla bulduğum, Yahya peygamberin hayatı.
Uzun lafın kısası sevgili arkadaşlarım, sapık ilişkiler yaşayan, evlilikler yapan kral ve karısına akraba evliliğin ve üstelik birisini de bırakıp kardeşiyle evlenmenin “yanlış” olduğunu söylemiş kendisi ve hapse atılmış.
O hapisteyken de, kraliçe kızını, “hem amcası hem de kocası” olan kralın önünde dans ettirmiş. Yani kızını kocasının önünde dans ettiriyor.
Yani dans eden, üvey babasının aynı zamanda da büyük amcası olan kralın önünde dans etmiş. Bu dansı çok beğenen kral ondan isteğini sorunca, bu yılan anne, kızından Yahya peygamberin kafasını, tepside istemesini söylemiş.
Ve lanet olsun onlara ki, elde etmiş sevgili arkadaşlarım.
Bu konu, bu olay, zamanında ilk öğrendiğimde, beni o kadar şok etmişti ki, Allah’tan insanlığım için ve insanlığın, erkeklerin ve kadınların bu zayıf, zalim ve utanç verici tarafı için defalarca af diledikten sonra ancak kendime gelebilmiştim.
Siz de bugün size anlattığım bu olay hakkında, insan olarak sorumluluk alın ve temizlik yapın, sevgili arkadaşlarım.
Ama sorumluluk alıp temizlik yapmak demek,
** o günahın tekrarına da, ufak boyutta olanına da elinizden geldiğince engel olmak,
** izin vermemek,
** hatta bu olaydaki çok değerli, çok sevgili, çok saygıdeğer Yahya peygamber gibi, sadece ve sadece gördüğünüz o yanlışa “BU YANLIŞ” demek,
demek.
Görüyorsunuz ki,
Dünkü makalemde bir dansöze veya dansözlere “yılan” demem, ani ve ateşle söylenmiş bir söz değil, sevgili arkadaşlarım.
Hatta hatta geçen gün face’te bir şair bayana lanet okumam da.
İşte o yazımı Allah rızası için buraya da getireyim.
Sanmayın ki bunlar benim için ani ve ağzımdan kazara çıkan sözler.
Bunlar büyük anlayış, keşif ve farkındalıklar üzerine ulaşılmış sözler.
İşte en başlarda Yahya peygamberin hayatından ve bu olaylardan, Kuran’da bahsedilmemesi beni şaşırtmışken, şimdi artık biliyorum ki, bu olaylardan bahsetmemek, TAM da Kuran’a yakışan bir şeymiş.
Ben bile, bu olayı, makalelerimde kurslarımda, maraton hediyelerimde defalarca anlatmak isteyip vazgeçmiştim.
Neden?
Çünkü bu konulardan bahsedince sanki yazılarım, sözlerim kirleniyor gibi gelmişti.
Gerçekten de Kuran’da bu olayın bahsinin dahi açılmaması, o yılan kadınların ve azgın kocanın adının dahi Kuran’da geçmemesi, onların kötülüğe örnek olarak dahi vermeye değmeyecek kadar aşağı bir konumda olduklarını bize gösteriyor ve Allah’a şükretmeme sebep oluyor.
Ancak, Funda Teyzen olarak, benim bu konuyu burada yazmam şart oldu.
Neden dersen, yazma sebebim, Türkiye’de gördüğüm tüm o azgınlık, sapıklık, çarpık ilişkilerin YANLIŞ olduğunu söylemenin şart olması.
Başkalarının kocalarını alenen ayartan kadınların çokluğu, hatta buna “AŞK, SEVGİ, YÜREK BAĞI” vs. isim vermeleri.
Tabii AZGIN KOCALARIN da aynı şekilde artmış olması.
Yani, Yahya peygambere bir destek, onay ve katkının, Türkiye’den de çıkmasının gerekli olması.
Bu vesile ile, hayatın 8 parçasına FAYDA, HAYIR, UĞUR, İÇTENLİK, DÜRÜSTLÜK DOĞRULUK ve İYİLİK’ten uzaklaşmış, üstüne üstlük bunu AŞK, SEVGİ, YÜREK sözleriyle kamufle eden TÜM azgın kadın ve erkekleri bir kere daha Allah rızası için, Yahya peygamber ve Muhammed peygamberimizin hatırı için lanetliyorum, sevgili arkadaşlarım.
Size tavsiyem sizin de lanetlemeniz.
O taraflara bir meyliniz olduysa tövbe edip, vazgeçmeniz.
VE meyliniz olmuşsa bile, bu lanetime “Allah rızası, peygamber hatırı” için katılmanız.
“Neden?” derseniz…
Kazanan siz olursunuz.
Allah hayatta neyi lanetlediğimize, neyi lanetlemediğimize de bakıyor inanın.
***************************************
Allah’ım bizim, bu lanetlenmişler için imtihan aracı olmamıza izin verme.
Bize yardım et.
Bizi koru onlardan.
Ama bizim onlardan bir korkumuz da yok.
Lanetimizi de, sana şükürle, özürle, lanetimizde gecikmişsek af dileyerek, peygamberlerin hatırı için, hoşgörüsü ve kalplerine bizden bir damla su serpilmesi olsun diye, lanetlediklerimizden de hiç korkmadan yaparız.
Gerçi o değerli, saygıdeğer peygamberlerin bizden gelecek az bir su serpilmesine ihtiyaçları yok, Allah yeter o peygamberlerin kalbini hoş tutmaya.
Asıl biziz, onlardan gelecek bir su serpmesi isteyen.
Selam olsun, Yahya peygambere de.
Selam olsun tüm peygamberlere de.
Selam olsun sevgili Muhammed peygambere de.
Bizi de sizin lanetlediklerinizi korkusuzca lanetleyenlerden kılan Allah’a şükürler olsun.
Yazılarımı kalbi açılarak, temizlik yaparak, hak vererek, mutlulukla, huzurla okuyan TÜM sevgili okuyucularıma da, bu yazdıklarıma katılan herkese de SELAM OLSUN.
***************************
UNUTMADAN, bu makalenin asıl amacı, 100 günlük maratonumuzun yarın değil öbür gün başlayacağını haber vermek içindi.
Bugün de özel indirimli kayıt için son gün.
Bu makalede kalbi açılan, benimle beraber Yahya peygamberi sevgi, saygıyla anan, adı lazım olmayan geçmişteki ve günümüzdeki tüm o kimselere lanetini edip Allah’tan hoşnutluk isteyen, sevgili arkadaşlarım, 100 günlük maratonda beraber şükür içerisinde dileklerimiz için çalışalım mı?
İşte kayıt adresi,
Ve unutmadan, bana mesaj gönderen, maraton hakkında bazı yanlış fikirleri olan arkadaşlara face’de yazdığım şu yazıyı da vermek isterim ki, maratonumuzu başka şeylerle KARIŞTIRMAYIN.
Bizim maratonumuz temizlik yapmak üzerine işliyor. Kimilerinin olumlama dediği şeyin bizimle bir alakası yok, olsaydı zaten bu konuda makaleler yazardım. Ama bu konu hiç bir makalemde yok. Çünkü tavsiye etmem.
Tavsiye etmeme sebebim aşağıdaki yazımda var.
Ve tabii aslında bu yazı, en başta, maratona parası olmadığı için katılamayacağını, evde kendisi yapsa nasıl yapacağını soran bir okuyucuma cevabım ve bir yardımım.
Katılmak isteyip de “param yok” diyerek katılamayan varsa, siz de maratonunuzu kendi kendinize bu yazıda anlattığım şekilde yapabilirsiniz.
Temizlik ve olumlama konusunda ve genel olarak yukarıdaki TÜM yazımla aklı kalbi hemfikir olmayan arkadaşlar maratona katılmamanız önemle rica olunur.
Bu konuda ve TÜM yazılarımla aklı kalbi hemfikir olan arkadaşlar, maratona mutlaka ama mutlaka beklerim.
İşte kayıt adresini tekrar veriyorum.
Hepinize çok çok sevgiler…
**************************************
**************************************
**************************************
6 Ekim 2012
Makaleye bir EK:
Hayatın 8 parçası üzerine ZARAR için çalışıp, uğraşıp yaşayınca bir insan, kendisine bunun yanlış olduğunu söyleyene düşman kesiliyor. Oysa ki, o kişi onun iyiliğini istiyor ve yardım etmek istiyor.
Yahya peygamberin de yanlış dediği,
** kişinin yakın akrabası ile evlenmesi,
** üstelik ondan ayrılıp, bir de kardeşiyle evlenmesi,
** ve genel olarak ilişkiler konusundaki azgınlık.
Bunların yanlışlığı günümüzde bilimle de kanıtlandı.
Ancak bir bilge kişi, bir peygamber, “Bu yanlış” deyince, onu hapse atmak hatta çirkin oyunlarla, hatta kızını kullanarak, kocasını eğlendirip, bir peygamberin hayatına kastetmek, bunlar yapılan yanlışı daha da büyütüyor.
Suçu olan, suçsuz olanı üstelik yardım etmeye çalışanı, yok etmeye çalışarak baskın çıkmaya çalışıyor.
Ama ben bu yazımı, Yahya peygambere saygılarımla bitirmek isterim.
Bu sebeple, işte Kuran’da kendisi hakkında söylenen HARİKULADE sözleri ve bilgiyi, sayın Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk‘ten Allah razı olsun, diyerek veriyorum:
***********************************
ALİ IMRAN SURESİ
38. Zekeriyya orada Rabbine yakarmıştı: “Rabbim, demişti, katından bana tertemiz bir soy bağışla. Sen yakarışı en iyi duyansın.”
39. Zekeriyya mihrapta durmuş namaz kılarken, melekler ona şöyle çağırmıştı: “Allah sana, Allah’tan bir kelimeyi doğrulayıcı bir efendi; nefsine egemen bir benlik, hayır ve barışı sevenlerden bir peygamber olarak Yahya’yı müjdeliyor.”
40. Dedi ki: “Rabbim, benim nasıl çocuğum olur? İhtiyarlık tam bir biçimde üstüme binmiş, karım kısır.” Allah cevap verdi: “Allah, dilediği şeyi işte böyle yapar.”
41. Zekeriyya dedi: “Rabbim, bana bir belirti ver.” Allah buyurdu: “Sana belirti şudur: “İnsanlarla üç gün, işaretleşme dışında konuşmayacaksın. Rabbini çok an. Akşam-sabah tespih et.”
Ali İmran: İmran ailesi
Mihrap: imamın namaz kıldırdığı yer
ENBİYA SURESİ
90. Kendisine hemen cevap vermiş. Yahya’yı ona hediye etmiş, karısını kendisi için doğurmaya elverişli hale getirmiştik. Onlar, hayırlarda yarışırlar, umarak ve korkarak bize yalvarırlardı. Onlar, bize ürpererek saygı gösterirlerdi.
Enbiya: peygamberler
ENAM SURESİ
85. Zekeriyya, Yahya, İsa ve İlyas… Hepsi iyilik ve barış için çalışanlardandı.
Enam: hayvanlar, davarlar
MERYEM SURESİ
2. Rabbinin rahmetinin, Zekeriyya kuluna anılışıdır bu…
3. Hani o, Rabbine gizli bir sesle seslenmişti de,
4. Şöyle demişti: “Rabbim, işte karşındayım. Kemik gevşedi bende. İhtiyarlıktan başım beyaz alevle tutuştu. Sana yakarma konusunda ise Rabbim, hiç bedbaht olmadım.”
5. “Ben, arkamdan gelecek yakınlarımdan endişe ediyorum. Karımsa kısır. O halde, katından bana bir dost bağışla;
6. Ki hem bana mirasçı olsun hem de Yakub hanedanına mirasçı olsun. Ve onu hoşnutluğunu kazanmış bir kul eyle, Rabbim.”
7. Ey Zekeriyya! Biz sana bir oğul müjdeliyoruz; adı Yahya, daha önce ona hiç kimseyi adaş yapmadık.
8. Dedi: “Rabbim, benim için oğul nasıl söz konusu olur? Karım, doğurganlığını yitirmiştir, bense yaşlılığın gerçekten en ileri basamağına ulaştım.”
9. “Bu budur.” dedi. Rabbin şöyle buyurdu: “Onu yapmak benim için çok kolaydır. Nitekim daha önce de sen hiçbir şey değilken seni yaratmıştım.”
10. Dedi: “Rabbim, bana bir işaret ver.” Cevap verdi: “İşaretin, sapasağlam olduğun halde üç gece insanlarla konuşmamandır.”
11. Bunun üzerine Zekeriyya, yakarış yerinden ayrılıp halkının karşısına geçti ve onlara “sabah akşam tespih edin” diye işaret verdi.
12. “Ey Yahya! Kitap’ı kuvvetle tut.” Biz ona daha sabi iken hikmet verdik.
13. Katımızdan bir kalp yumuşaklığı, bir temizlik verdik. Korunan biriydi o.
14. Ana-babasına iyilik eden biriydi; zorba, isyancı biri değil.
15. Selam olsun ona, doğduğu gün, öleceği gün ve diri olarak kaldırılacağı gün.
bedbaht: mutsuz
sabi: bebek, küçük çocuk
**************************************
Sevgili arkadaşlarım,
2 Ekim günü bu makaleyi yazdığımda, önce “Selam Olsun Yahya Peygambere” şeklinde başlığını vermek istemiş ama sonra utanıp, “tüm peygamberlere” diye değiştirmiştim.
Ama şimdi 6 Ekim’de Kuran’daki bu ayetleri arayıp, bulup buraya getirirken, “Yahya peygambere selam” hakkında kendine nazır bir ayeti görünce, aklıma ve kalbime İLK gelen o başlığın, Kuran’daki bir ayet olduğunu anlayınca hem çok mutlu oldum, hem de bu makaleye vermek istediğim o ilk başlığı gururla açıklamak istedim.
Allah’a sığınıp, hayatın 8 parçasına hayır uğruna, aklımın ve kalbimin hemfikir olduğu bir şey, bir konu hakkında, Kuran’da bir ayet görmek beni hayatta en sevindiren, en mutlu eden şeylerden biri.
Benim için çok büyük bir başarı.
Doğruya doğru demenin, yanlışa yanlış demenin Kuran’dan gelen onayının başarısı.
Doğruya doğru yanlışa yanlış diyemediğimizde, yalan ve yanlışlar içinde yüzen insanların oyuncağı oluyoruz, sevgili arkadaşlarım.
Yalan ve yanlışlar içerisinde yüzen insanların oyuncağı olduğumuzda da, onların bizden İLK talebi, doğruya doğru yanlışa yanlış diyenlerden uzaklaşmamız, onlarla iletişimi kesmemiz oluyor.
Bu talebin en uç noktası, doğruya doğru yanlışa yanlış diyenlerin kafasını kesmek olurken, gündelik hayatımızda doğruya doğru yanlışa yanlış diyenlerden uzaklaşmak, konuşmamak oluyor veya gizleyerek saklayarak iletişime devam etmek durumunda kalıyor kişi.
Ne ilginç.
Ben ne zaman bu tür bir taleple karşılaşsam, Yahya peygamberi hatırlayıp, onun hatırı için de olsa,
** doğruya doğru yanlışa yanlış diyenlere daha da yaklaşmaya,
** gerekirse bunu cesaretle, korkmadan yapmaya,
** benden o uğurlu iletişimi kesmeyi talep eden kişi veya kişilere, hayatın 8 parçasından hangisinde yalana ve yanlışa kapıldıklarını sorarak,
yaklaşırım.
Ama hayırlı uğurlu iletişimlerden, Allah’a sığınıp, hayatın 8 parçasına fayda üzerine “doğruya doğru” “yanlışa yanlış” diyenlerden ASLA ve ASLA uzaklaşmamaya, kopmamaya çalışır. Bu yönde cesaretle adım atmaya odaklanırım.
Ben bunu yapınca, Allah’ın yardımı ile de hep her şey yoluna girer.
Hatta çoğunlukla o talepte bulunan bile.
Allah hepimize kimle iletişimi keseceğimiz, kimle hevesle coşturarak arttıracağımız konusunda akıl ve kalp açıklığı versin.
Bizi doğruları söyleyenlerden eylesin, doğruları söyleyenlerle buluştursun.
Ve BİR KERE DAHA doğruya doğru, yanlışa yanlış diyenlere selam olsun.
“Doğru veya yanlış diye bir şey yok. Doğru ve yanlış herkesin bakış açısına göre değişir. İyi ve kötü gibi kavramlar görecelidir. O yüzden kimse iyiye iyi, kötüye kötü demesin, herkes kendi keyfine baksın”
diyenler de, Allah’ın cezasından hiç korkmasınlar, çünkü Allah’ın cezasından önce, kötüler onlara vuracak ve maalesef kendilerine yardım edecek kimse de bulamayacaklar.
Çünkü zamanında o yardım edecek kimselerden uzaklaştılar ya.
Ve zaten onların dünyasında iyilik-kötülük yok ya.
Maalesef, cezalarını da birbirlerinden bulacaklar.
Kendilerine yardıma gelen Yahya peygamberin kafasını kestirenlerin, ya da ufak çaplı olarak, “doğruya doğru-yanlışa yanlış” diyenlerden uzaklaşıp, “doğruya yanlış-yanlışa doğru” veya “doğru ve yanlış diye bir şey yok” diyenlere yakınlaşanların, bu yaptıkları, maalesef, gün gelince yanlışın önünde kendilerini koruyacak kimseyi de bulamamalarına sebep olacak.
Bu eklemeyi de, Allah’a sığınmanın huzuru ve mutluluğu ile,
Selam olsun Yahya peygambere ve selam olsun “doğruya doğru-yanlışa yanlış” diyenlere, diyerek bitiriyorum.
Pinterest'te Takip Et!Yorum Yaz
Funda Teyze'nin öğrencileri kimler?:
Funda Teyze'nin öğrencileri:
** Akıl ve kalp merkezli,
** Hayatın 8 parçasını seven, sevmek isteyen,
** Hayatının her parçasında başarı isteyen,
** Hayatının her parçasını takdir etmeyi, teşekkür etmeyi bilen ve seven,
** Bir hatasını, yanlışını farkedince, bunun üzerinde ısrar etmeden azim ve kararlılıkla vazgeçmeye, hep iyiden, güzelden, doğrudan yana olmaya kararlı ve niyetli,
** Ve en önemlisi de, öğrenmeyi çok ama çok seven,
** doğru öğretmeni bulduktan sonra, hayatının her parçasında da olduğu gibi öğretmenine de sadakat gösterebilen,
** Allah'ı seven,
** Allah'ın da onu ve herkesi çok sevdiğini bilen,
** Anne veya anne olmak isteyen,
** Mutlu ve huzurlu bir aile kurmak isteyen,
** Mutlu, huzurlu, sağlıklı, bolluk ve bereket içerisinde bir hayat isteyen,
** Hayatının 8 parçasında hayırlı uğurlu işler yapmak isteyen,
** Türk hanımları.
Hayatımızın 8 parçası derken, hemen hatırlatayım, hayatın vazgeçilemez 8 parçası şunlar:
1- Kişinin kendisi,
2- Ailesi,
3- Arkadaşları, ülkesi,
4- Tüm insanlık,
5- Tüm canlılar,
6- Tüm fiziksel evren,
7- Ruhlarımız,
8- Allah.
Beyler ve öğrenci olmaya niyeti olmayan bayanlar da tabii ki okumak isterlerse okuyabilirler ancak yorum ve sorularınızı kabul edemeyeceğimiz ve cevap veremeyeceğimiz için lütfen kusura bakmayın.
31 Aralık 2011 tarihi itibariyle artık, rumuzlu yorumları kabul edemiyoruz.
Harikulade yorumlarınız bizim için çok değerli. Bu sebeple, hayatın her hangi bir parçası için sevgisiz, saygısız, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Aynı şekilde özel cevap isteklerini de karşılamam artık mümkün olamıyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.
Lütfen yorumunuzda, okuyanlara ve güzelim Türkçemize olan sevgi ve saygınızı da, imla kurallarına elinizden geldiği kadar dikkat ederek gösterin.
Çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler,
=======================
Çekim Yasası Öğretmeni
Ve Harikulade Dileklerin Funda Teyzesi
=======================
Not:
Harikulade dilekler derken kastettiğimiz hayatın 8 parçası için hayırlı, uğurlu, faydalı, güzel dilekler. Hayatın 8 parçasından birini veya daha çoğunu yok farzetmeyen, zarar vermeyen, iyi, güzel, doğru dilekler.
Hepimize kolay gelsin. :D
No trackbacks yet.
12:57, 9 Ekim 2012
çok teşekkürler Makaleyi yeni okuyabildim ve temizlik kapım hemen açılıverdi
Sağ olun
12:55, 17 Ekim 2012
Temizlik kapın da hayırlı uğurlu olsun Özlem arkadaşım.
Ayrıca maratonda paylaştığın için de sağ olasın.
Çok çok sevgiler