Çekim Yasasını Hayatımıza Bol ve Helal Para Çekmek için NASIL Kullanacağız?

Pin It

İster çok parası olsun kişinin, istese hiç parası olmasın, pek çok insan DAHA ÇOK para istiyor.

‘İstemem’ diyen bir kişiyle bile konuştuğumda, onun hayatta istediği şeylere, veya çözmek istediği problemlerine baktığımızda, ‘istemem’ dediği o paranın, o derdi çözebileceğini görmek, hem o kişiyi hem de beni şaşırtıyor.

Ve merak ediyorum, acaba gerçekten benimle konuşana kadar farkında değil miydi, ‘istemem’ dediği o paranın hayatındaki en büyük derdi veya dertleri çözebileceğinin…

Ya da acaba kibarlıktan mı diyor, ‘Yok ben para istemem, sağlık, mutluluk dilerim hep.’ diye.

Yoksa para hakkında bazı yalan yanlış fikirleri mi var ve parayı, özellikle ‘çok parayı’ kötü bir şey olarak görüyor?

Yaptığımız bir kaç temizlik sonucu da, aslında hep bu gerçek ortaya çıkıyor.

Evet para hakkında yalan yanlış şeylere inanmış.

Parayı kötü, çirkin ve yanlış kullananların tuzağına düşmüş ve parayı kötü, çirkin yanlış bilmiş.

Oysa ki, para değil, o parayı kullanan kişi sorumlu olan.

İşte bu sebeple hayatına para, özellikle de bol para çekmek isteyen siz sevgili arkadaşlarıma öncelikle PARA HAKKINDAKİ düşünce ve duygularınızda temizlik yapmanızı tavsiye ederim.

• HELAL para ile HARAM para arasındaki farkı çok iyi anlamanızı tavsiye ederim.
• Helal para kazanan bir kimseye, haram para kazanmış gözüyle bakmışlığınız varsa, temizlik yapmanızı tavsiye ederim.
• Haram para kazanan bir kimseye, helal para kazanmış gözüyle bakmışlığınız varsa, veya bunu aklen kalben, sözle ve hareketle onaylamışsanız, desteklemişseniz, temizlik yapmanızı tavsiye ederim.

Tabii bence en acıklısı ve en temizlik gerektireni, helal para kazanmış bir kimseye kötü gözle bakmak.

Helal parayı kazanan kişiye çok görmek.

Ve bu çok elzem temizlik kapılarından sonra da şu konulara dikkatle bakın ve temizlik yapın. (Temizlik nasıl yapılacak bilmiyorum, diyen YENİ OKUYUCULARIM, lütfen detalı bilgi için, EN TEMEL TEMİZLİK hediyemi okuyun.)

1- İlle de istemek.

Bir diğer ifadeyle, umutsuzca, yana yakıla, hatta inatla, öfkeyle istemek. Bunun sebepleri de çok ve yine derin temizlik gerektiren bir konu. Ama bir minik örnek vermek gerekirse, size para konusunda, zenginlik, mal, mülk, kıyafet vs konularında NİSPET yapan oldu mu hiç hayatınızda? Bazen bu tür bir durum bizi oldukça olumsuz etkiliyor ve eğer bu tür bir olay karşısında kişi Allah’a sığınmayı bilmiyorsa veya unutmuşsa, sonuç, bu İLLE DE İSTEMEK olabiliyor.

2- Sahip olduklarımızla mutlu olmayı bilmemek.

Bu durum da aslında ille de istemek ile kardeş ve hep beraber oluyorlar, değil mi? Neden ille de istiyoruz, çünkü  bir sebeple (ki o sebep büyük bir ihtimalle birinci şıkta anlattığım NİSPET durumu olabilir) sahip olduklarımızdan mutlu olamıyoruz.

Tabii NİSPET bazen, çok yakınımızda, bire bir bize yapılmış da olabiliyor, bazen de gazete, dergi, kitap, face aracılığı ile uzaktan da.

Allah bizi nispet yapanlardan korusun.

3- Parayı aslında ne için istediğimizi bilmemek.

Diyelim ki bir kişi çok para istiyor. Ve neden istiyorsun diye sorunca, ev, araba, aileye yardım, hatta yoksullara yardım, kıyafet, güzel yiyecekler vs vs kişi sayıyor.

Ama aslında bunların da arkasında NE VAR? Kişi NEDEN bunları istiyor?

İşte o gerçek sebebi bulup, (çekim yasasını çalıştırmak için :D) o sebebe yoğunlaşırsak, para arada kendiliğinden hallolacak.

(Benim maratonda yapmayı en sevdiğim alıştırma bu. O asıl sebebi bulmak ve ona yoğunlaşmak. :D  Unutmadan maraton yarın, yani 1 Nisan’da başlıyor. Son indirim için de bugün son gün. Dilerim bu en sevdiğim alıştırmayı birebir beraber maratonda yapabiliriz.)

4- Parayı neden istediğimizi bulup, çekim yasasını çalıştırmak için dahi olsa, o asıl nedeni hayatımıza geçirememek.

Yani o bulduğumuz asıl sebebi, parayı elde etmeden, hayatımıza çekmeden, minik minik de olsa, hayatımıza adapte edebilmek, onu hissedebilmek, onu yaşayabilmek. Bu da maratonda çalışacağımız bir konu.

5- Parayla aramızı kötü tutmak.

Bu da aslında en başta verdiğim ELZEM temizliklerle alakalı bir konu, değil mi?

Para hakkında nasıl konuşuyoruz?

Paraya nasıl davranıyoruz?

Onun için Allah’a şükrediyor muyuz?

Onu hayırlı uğurlu şeyler için bütçemiz dahilinde rahatlıkla harcayabiliyor muyuz?

Hayırsız uğursuz şeylere bir kuruş dahi olsa, gönül rahatlığı ile veriyor muyuz?

Hayırlı uğurlu şeylere bir kuruş dahi olsa aniden cimri mi kesiliyoruz?

6- Kendimize karşı sert ve acımasız mıyız?

Biz kendimize nasıl davranıyorsak, başkaları da bize öyle davranıyor. İşte yine çekim yasası. Biz kendimize cömert olmazsak, başkalarından nasıl bekleyebiliriz ki bize cömert olmalarını?

7- Başkalarına karşı sert ve acımasız mıyız?

Biz başkalarına karşı sert ve anlayışsız, acımasız olursak, onlardan bizi sevmelerini ve bize cömert olmalarını nasıl bekleyebiliriz ki?

8- Sözlerimiz, düşüncelerimiz, duygularımız, şarkılarımız, şiirlerimiz ne alemde?

Bazen bir arkadaşımıza gelişigüzel söylediğimiz, ‘param yok’ sözü…
İçten içe aklımıza dolanıveren, ‘para para para, varlığı bir dert yokluğu yara’ şarkısı…
Güzel bir evin yanından geçerken içimizden geçiveren bir ‘Aaah ah benim hiç böyle bir evim olamayacak’ düşüncesi…
Gözümüz ayakkabılarımıza bir an ilişip, ‘Ayakkabım da ne kadar eski, aman beklesin param yok.’ düşüncesi ve hatta belki acılı duygusu…
Güzel bir araba görüp, ‘benim yok’ diye binbir çeşit duygu fırtınası yaşayıp, bunları hemen halı altına süpürüp, başımızı çevirip, yürüyüp gidivermek…

Bunlar hep temizlik konusu sevgili arkadaşlarım.

En azından o şeyi az veya çok istediğimizi kendimize itiraf edebilmek, elde edememenin sıkıntısı ile yüzleşebilmek bile o an yaşadığımız az veya çok acıları temizliyor.

Halının altına süpürmek, onları ASLA temizlemiyor.

Şahsen ben sadece beğendiğim bir şey konusunda değil, eğer kendimi az biraz morali bozuk bulduğum bir anda bile, hemen hayalimdeki o harikulade evi gözümde canlandırırım ve o hayali kendime çekip, tüm hücrelerime kadar işletirim. (Bu temizliğe de Sahiplik Tamiri diyoruz. Aslında bunu maratonda değil, temizlik saati teleseminerlerimizde yapıyoruz, ama acaba maratona da alsak mı? Galiba soru-cevap konferanslarımızda çok güzel uygulayabiliriz belki.. Bakalım… )

Tabii şarkı ve şiirlerimizi de değiştirmek çok önemli. Hatta benim ve arkadaşlarım gibi, yeni şarkı yazmak da, harikulade oluyor.

9- Şükretmemek.

Sahip olduğumuz para için Allah’a şükretmek, gerçekten elzem.

Paraya sahip değilsek bile, sahip olduğumuz ne varsa onun için şükretmek.

10- Dua ediyor muyuz?

Allah’a dua edip, ondan yardım istiyor muyuz?

11- Allah’a sığınıp, hayatın 8 parçasına da hayırlı uğurlu olacağına inandığımız aklımızın kalbimizin hemfikir olduğu bir hareketi yapıyor muyuz?

Dua Hareket Bereket

Bu başarının formülü.

Ancak çok hassas bir formül.

Dua ettikten sonra, aklımızın kalbimizin hemfikir olduğu o adımı atmak durumundayız.

Biz o hareketi yaptıktan sonra, bereket geliyor.

Gerçekten de çok hassas bir konu bu hareket konusu.

İlle de büyük bir hareket olmayabiliyor bu.

TEK ŞART: Allah’a sığınıp, hayatın 8 parçasına hayırlı uğurlu olduğuna aklımızın kalbimizin HEMFİKİR olduğu  adımı atmak.

Aklımızın kalbimizin hemfikir olduğu o adımı küçümsemeden, yok olmaz, olamaz demeden, Allah’a sığınıp atmak.

Tabii bu konuda da binlerce şey yanlış gidebiliyor.

Allah’a sığınmamak.
Hayatın 8 parçasına hayır ve uğur konusuna dikkatle bakmamak.
Aklımızın kalbimizin hemfikir olduğu şeyi bulmamak.
Aklımızı kalbimizi dinlememek.
Yok olamaz demek.
Adım atmamak.
Aklımızın kalbimizin hemfikir olmadığı bir adım atmak.
Şüpheye düşmek.
vs vs.

12- Allah’a havale etmemek.

Dua Hareket Bereket formülümüzde, bereket’e yani başarıya ulaşmak için, yukarıda anlattığım o 11. maddeyi çok güzel bir şekilde uyguladıktan sonra, artık sonuç Allah’tan gelecek. Bereket kendiliğinden gelecek.

Ancak burada da binlerce şey yanlış gidebiliyor.

Allah’a havale etmemek, Allah’a sığınmamak.

VE yukarıda saydığım tüm diğer maddeler de geçerli.

Bu konu biraz, biz o aklımızın kalbimizin HEMFİKİR olduğu hayırlı adımı attıktan sonra, sonucu Allah’a havale etmek demek, biraz o konuyu unutmaya benziyor.

O konuyu unutup, bir başka hayırlı uğurlu konuya yönelmek.
Hatta bazen bir şekerleme, uyku, hatta bir yürüyüş bile çok faydalı oluyor.

Neden?

Çünkü, DUA ve HAREKET eğer tamamsa, kişi sonucu yani bereketi beklerken, maalesef tekrar olumsuzluklara, şüpheye, ve hatta yukarıda yazdığım tüm o temizlik konularına tekrar düşebiliyor.

İşte bu sebeple, Allah’a havale etmek, en zorlu konulardan olabiliyor kimimiz için.

Ama tecrübe ile söylüyorum, sevgili arkadaşlarım,

DUA ve HAREKET doğru ve düzgün bir şekilde yapılmışsa, Allah’a havale etmek konusunda ustalaşmak için çaba gösterin lütfen.

*******************************************

Bu makalede, hayatınıza para çekmek istiyorsanız, çok temel bazı temizlik konularını ve atılacak adımları yazdım.

Bu konuda Ücretsiz Kursuma da katılabilirsiniz.  Yine Para Bolluk Bereket konusunda kitabım da var biliyorsunuz. Ve hatta bir de en ileri derecede, e-kursum.

Uzun lafın kısası, duamızı bol tutalım ve atacağımız adımların da kişiden kişiye değişmek şartıyla, bazen çok olabileceğini bilelim. ( Ben de şahsen çok temizlik yaptım. Yani çok adım attım. Ama çok şükür Allah’a, “Dua Hareket Bereket” formülü harikulade bir şekilde çalışıyor. )

Sabah uyanınca kendinizi çok zengin bulamayabilirsiniz ama, (tabii bulabilirsiniz de Allah büyük. :D) bulamasınız bile:

Bu yolda ilerlemek demek, basamaklarda yukarı çıkmak demek.

Bu sebeple ben azimle bu yolda ilerleyelim derim.

Hepimize kolay gelsin.

Çok çok sevgiler

Mini Not: Bu temizliklerin çoğunu Funda Teyze ile birebir yapmak isteyen, ama e-kurslarına, seminerlerine katılmakta zorlanan arkadaşlarım, 23 gün boyunca maratonda beraber çalışalım mı? Özel indirim için BUGÜN son gün.

Sen de yukarıdaki 6. şıkkı tekrar oku. Kendini sev, hayatında yapacağın temizliklerin sana olan ve olacak faydalarını düşün ve kendine bu hediyeyi ver. Evet maratona katılmak, Funda Teyze’ye değil, aslında SENİN KENDİNE VERECEĞİN BİR HEDİYE. Sen bu temizlikleri yapacak kadar, bu konuda aklını kalbini dinleyip, bu hediyeyi kendine verecek kadar, kendini seviyor, sayıyor, değer veriyor musun?

Tabii diyebilirsin ki, neden Funda Teyze bu hediyeyi bana vermiyor?

Çünkü Funda Teyze bir kişi ama bu yazıyı okuyanlar yüzlerce hatta binlerce kişi. Eğer ben maratonu herkese hediye edersem, ben kendimi çok yorup, mahvolurum. (Hani haşatım çıkar diye bir söz var, galiba o çok uygun burada anlatmak istediğim şeye. İşin gerçeği şu ki, 10-15 kişide dahi, maraton benim için oldukça yorucu oluyor, her ne kadar bu tatlı bir yorgunluk olsa da, maraton bittikten sonra 1 ay kendime gelmek için dinlenmem gerekiyor. )

Tam da Nasrettin Hoca hikayesi gibi, Hoca kasabaya giderken, bütün çocuklar ‘bana düdük getir bana düdük getir’ demiş, ama sadece bir tanesi, parasını da vermiş düdüğünü isterken.

Tabii ki, gönül isterdi ki, Nasrettin Hoca TÜM çocuklara düdük getirsin, onlar da sevinsin. Ama hocanın da halini anlamak, daha doğrusu düşünmek gerekiyor. Acaba Nasrettin Hoca, tüm çocuklara düdük alabilecek bir durumda mı? diye düşünmek gerekiyor.

Ve burada da, yukarıdaki 7. şıkkı görüyoruz. Biz başkalarına anlayışsız ve sert davranırsak, onların bize sevgi dolu ve cömert olmalarını nasıl bekleyebiliriz ki?

Uzun lafın kısası, maratona katılsanız da katılmasanız da, bu makaledeki temizlik konularına, ve bu konulardaki, düşünce, duygu, söz ve hareketlerinize dikkatle bakın, ve temizlik yapın, olur mu sevgili arkadaşlarım?

İnşallah, uygularsınız, ve inşallah, bir maratonda başarılarınızı kutlarız.

Tekrar çok çok sevgiler

Mini Not 2: Kiraz çiçeklerinin TAM olarak açtığı bu günlerde, tam da bugün çektiğim bir resmi sizlerle de paylaşmak isterim, sevgili arkadaşlarım.

Ve bu resimle beraber benim ülkemiz için sık sık ettiğim bir duayı da sizlere yazmak isterim:

Pin It

**********************************

Allah’ım ülkece yaşadığımız bu karmaşa günlerinin hayırlı uğurlu bir şekilde sonuçlanmasını nasip eyle.

Ülkemiz, rahata ve güvene kavuşsun.

Herkesin rahatça geçinebileceği bir geliri, hukuk güvencesi, demokratik ve hayırlı uğurlu özgürlükleri olsun.

Hepberaber mutluluk içerisinde umutla güzel günler yaşayalım ve daha da güzel günlere doğru ilerleyelim.

Allah’ım ülkemizi TÜM BİREYLERİNİN mutluluklar içerisinde yaşadığı bir ülke eyle.

Haksızlıklar, zalimlikler, son bulsun.

Allah’ım ülkemizin gidişlatında söz ve yetki sahibi olan insanlara akıl ve fikir ver.

Kalplerini yumuşat, zekalarını arttır, onları doğru ve adaletli işler yapmaya, ve haramdan uzak durmaya yönelt.

Ülkemizi zor sınavlara girmekten koru.

**********************************

İşte bu, benim sık sık ettiğim bir dua, sevgili arkadaşlarım.

Tam da karmaşa içerisinde olan ülkemiz için sen de katılmak ister misin bu duaya?

Allah’ım sana sığındım ben, deyip beraber okuyalım mı tekrar?

Tweet Yap
Facebook'ta paylas!