Selam Olsun…

Pin It

Selam olsun Yaşar Nuri Profesörümüze, doğduğu gün, öldüğü gün ve diri olarak kaldırılacağı gün.

Kuran, OKUNAN demek sevgili arkadaşlarım. Yani KURAN kelimesinin anlamı bu, OKUNAN!

Ve Kuran’ı anlayarak ‘NE DİYOR, NE SÖYLÜYOR?’ diyerek kendi dilimizde okuduğumuz zaman görüyor ve anlıyoruz ki, meğer Allah da,

• anlayarak okumamızı,
• aklımızı işletmemizi,
• düşüne düşüne okumamızı,
• ders almamızı,
• okuya okuya anlaya anlaya, düşünce, duygu, söz ve hareketlerimizi, iyiden güzelden doğrudan yana ve Kuran’da yazanları rehber alarak, değiştirmemizi istiyormuş.

Meğer Kuran’ı anlamadan, ne dediğimizi bilmeden okumak iyi bir şey değilmiş ve Allah buna kızıyormuş.

Allah ne söylediğimizi bilerek dua etmemizi istiyormuş, ne söylediğimizi bilerek namaz kılmamızı istiyormuş.

Çocukken de ben Kuran’ı Türkçe okumaya kalkmıştım. Ancak o tercüme o kadar anlaşılmazdı ki, maalesef devamını getirememiştim.

Allah dualarımı kabul etmiş, övgüler olsun Allah’a.

Çünkü Allah’tan Kuran’ı anlayabilmeyi, anlayarak okuyabilmeyi dilemiştim!

1988 Ramazan ayında YNÖ profesörümüz ilk satırlarını yazmaya başlamış ve 1993 Haziran ayında da tamamlayarak günümüz Türkçesi ile, üstelik hiç bir tercümede olmayan, bir kelimenin birden çok anlamı varsa, hepsini kesme işareti ile ayırarak ve yan yana vererek, yani bu anlamlar arasında seçim yapmayıp, bize hepsini vermeyi başararak, Allah’ın bize anlatmak istediği konuları açık ve net anlamamızı sağlayan Kuran tercümesini bize sundu.

Bu gerçekten de benim çok büyük bir duamın kabulü ve ne kadar şükretsem az gelir Allah’a.

———————————————————–

Ve OKUNAN’ı anlayarak okuduğumuz zaman görüyoruz ki sevgili arkadaşlarım, ruh için ölüm yok. Ahiret yani ÖTEKİ HAYAT var. Ve ya iyi bir hayat ya da kötü bir hayat var. Bu hayatta iyilik yapan, hayır işleyen, öteki hayatta iyi bir yerde olur. Bu hayatta kötülük yapan, hayır işlemeyen kötü bir yerde olur.

Yaşar Nuri profesörümüz, hemen herkesin hemfikir olacağı gibi, birinci vazifesini yani hayır için devamlı çalışmak, üretmek, çabalamak, hayırlı bir iş ve oluşta olmak görevini bir kul olarak, bir insan olarak yaptı.

Bize Kuran’ı sevdirme, anlatma, benimsetme, hatırlatma konularında YILLARCA emek verdi.

Onun sayesinde Allah’a yakınlaşan, Allah’a tekrar yüzünü dönen, yüzü dönük de olsa daha da Allah’a kalbini açan insanların adedi herhalde yüzbinleri hatta milyonları bulur. Bunu seven sevmeyen herkesin takdir etmesi kendi vicdanlarına ve Allah’a olan samimiyetlerine bağlı.

Kuran’ı okutmak, anlaşılmasını sağlamak büyük sevap.

Siz kaç kişiye Kuran’ı sevdirdiniz, bir düşünün. Ve başımızı öne eğip, Allah’ım bana da nasip eyle böyle güzel bir hayır ve sevap işlemeyi demekte büyük fayda var diye düşünüyorum.

Sayın profesörümüze varoluşunun bundan sonraki bölümünde mutluluklar ve Allah’ın harikulade armağanlarını takdirlerini diliyorum.

Eğer benim elimde madalya verme yetkisi olsaydı, sayın hocamıza şu madalyaları verirdim:

• Ülkesine, milletine, vatanımıza bu kadar sahip çıktığı için, İSTİKLAL madalyası.
• Yurdumuzun kurtuluşuna, Atatürk’e ve Cumhuriyetimizin kuruluşuna gösterdiği bağlılıktan dolayı DEVRİM madalyası.
• Kuran’ın sevilmesine, yayılmasına, anlaşılmasına yaptığı büyük katkılardan dolayı, KURAN HİZMETKARI madalyası.
• Ne yapıp edip mezhep çatışmalarından ve dinde bölünmeden ve parçalanmadan uzak durduğu, sakındığı ve bütünlüğü koruduğu için, İSLAM BİRLİĞİ madalyası.
• Ülkemizin dine mesafeli evlat ve vatandaşlarından hiç bir zaman umudunu kesmediği ve elini uzattığı için, İMAM-I AZAM (Büyük İmam) madalyası. Unutmayalım ki dinimizde zorlama yok, güzellikle örnek olmak ve sevdirmek esas. Bakınız: (Bakara – İnek Suresi 256)

Helal olsun kendisine. Keşke biz de onun kadar hayırlı işler yapabilsek Allah’ın yardımı ile.

Kendisine öteki hayatta mutluluklar diyorum.

Allah ondan razı olsun.

Tweet Yap
Facebook'ta paylas!