Anlayarak Okumak Anlamadan Okumak
Bize,
*** ruhi çöküş ve küçülmeden kurtuluşun anahtarı olarak ulaşmış,
*** önümüzdeki o ruhi sonsuzluğu (ki ruh için ölüm yok) acı ve cehennem zorluklarıyla değil, cennet kolaylık ve rahatlıklarıyla yaşamamız için öğüt ve uyarılar içeren,
kutsal kitabımızın İLK öğüdü, İLK kelimesi ne?
OKU!
Peki ama bu kadar hassas ve önemli konulardan bahseden, ÖĞÜT ve UYARI dolu bir kitabı anlamadan, ne dediğini bilmeden, okumak size garip gelmiyor mu?
İçinde verilen tüm o örnekler, öğütler, uyarılar, hatta en basitinden bölüm başlıklarının isimleri …
Bunları anlamadan okumak bana hem garip geliyor hem de çok şaşırtıcı.
Yıllardır bu konuyu anlattım ve sanırım artık ben biraz kanıksadım, okuyucularımın da aynı benim gibi Kuran’ı Türkçe ve anlayarak okumaya özen gösterdiğini sandım ve gönderdiğim bir e-postada ‘Samimiyet’ suresinden bahsettim.
Sure aslında bölüm demek, Samimiyet bölümü de diyebilirim ama neyse…
Sevgili bir okuyucumun, tatlı tatlı özür de dileyerek ‘bu hangi duadır, yoksa sadece samimiyetle okumaktan mı bahsediyorsunuz?’ diye sormasıyla ona özel bir cevap yazdım.
Arkasından tekrar soranlara da ona yazdığım e-postayı gönderdim. Ancak en son bir okuyucum, Google’da da aradım bulamadım demesiyle, bana da bir kapı açılmış oldu.
Bu konuyu ve o 2 epostayı bir makale yapayım ki Allah dilerse bu konu ve SAMİMİYET SURESİ Google’da da çıksın.
İşte gönderdiğim ilk e-posta:
******************************************************
Bu UyanDostum, dün akşam, anneme Çekim Yasası’nı anlatırken ortaya çıktı. Hemen bir Uyan Dostum hazırlayıp sizlerle de paylaşmak istedim.
Annem de dua ettikçe, hayatına güzellikler çekiyor, dua ve şükrü azıcık boşverince ve ‘dizilere’ kapılıp gidince (ah ah diyorum :D) hayatında olumsuzluklar başgösteriveriyor.
Sanki çekim yasası’nı anladı, anladı ama eski alışkanlıklardan vazgeçmek zor geliyor sanırım.
Ancak Allah annemi de seviyor çok şükür ve onu ara ara hatta bazen sürekli dertlerle uyandırıp, kendine yönelmeye çağırıyor.
Neredeyse 1 sene dolacak, aldığı kira geliri kesilmişti, her gün 300 samimiyet suresi oku dedim, başladı, 3-4 gün geçmedi ki kiracı bulundu haberi geldi. Ancak, yine duaları boşladı, ve kiracı önce yerleşip, tadilat yapıp sonra kira vermeye başlayacağını söyledi. Anneme okumanı bıraktın, hadi yine başla dedim. Yine azıcık okudu, kiracı yarım kira verdi.
Diyeceksiniz, olur mu öyle şey? İnanın oluyormuş, ben de ilk kez gördüm. Kiracı, kurumsal bir firma ve maalesef kurumsal firmalar böyle yapabiliyormuş diye biraz araştırınca gördük.
Ancak benim hem sizin hem de annemin dikkatini çekmek istediğim nokta, dua ile gelen olumlu, güzel mucizeler.. (Kurumsal kiracı bence harikulade bir mucize. :D) Ancak okumayı bıraktıkça pürüzler, olumsuzluklar hemen orada.
Siz de eminim benzeri şeyleri yaşamışsınızdır. Benim bu konuya yorumum, Allah bizi seviyor. Dua ve şükür ile O’na yaklaşmamızı istiyor.
Dualardan uzaklaşıp da işlerimizin iyi gitmesinden Allah beni de sevdiklerimi de beni sevenleri de korusun, diyorum ben.
Razıyım ben. Beni duaya döndüren her olumsuzluğun başımın üzerinde yeri var.
Tek dileğim artık dersimi almış olmak ve işler yolunda iken de duadan ve şükürden uzaklaşmamak.
Aldım ben dersimi. Aldım ben dersimi. Aldım ben dersimi.
Uyandım ben. Uyandım ben. Uyandım ben.
Darısı annemin ve henüz uyanmamışların başına.
Çok çok sevgiler…
******************************************************
Bu da İLK bana yazıp Samimiyet suresi nedir diye soran arkadaşımın e-postası:
******************************************************
Günaydın,
Affınıza sığınarak,
** her gün 300 samimiyet suresi oku dedim, başladı, **
Samimiyet suresiyle neyi kastediyorsunuz?
Allaha karşı, kendine karşı samimi olmak ve dua etmek mi?
Samimiyet suresi ile hangi dualardan bahsediyorsunuz 300 tane?
******************************************************
Bu da benim ona cevabım:
******************************************************
Rica ederim, sevgili arkadaşım.
Ne güzel, yazdığım yazı gelişi güzel okunmuyor, dikkatle okunuyor diye sevinirim ben böyle bir soru gelince.
Eğer yazılarımı da biraz okuduysan, ben Kuran’ı anlayarak yani Türkçe okumanın önemine yürekten inanıyorum biliyorsun.
O sebeple sure isimlerini de hep Türkçe kullanırım.
Samimiyet suresi İhlas suresi oluyor. Halk arasında Kulvallah diye de bilinir. Kulvallah, aslında ‘De ki, O Allah’ demek, yani o surenin ilk sözleri.
Madem bu kadar yazdım tamamını da kendi okuduğum şekliyle yazayım:
Anlayışlı ve Sevgi dolu Allah’ın adıyla.
De ki, O, Allah’tır, Tek’dir.
Allah’tır, Muhtaç olunandır.
Ne doğurmuştur O, ne doğrulmuştur.
Hiç kimse O’nun dengi ve benzeri olmamıştır, olamaz!
Ben Allah’ın ‘Samed’ isim-sıfatına ‘Muhtaç olunan’ diyorum ama aslında Yaşar Nuri’nin çevirisi ile,
Samed: Tüm ihtiyaçların, niyetlerin, övgülerin, yakarışların yöneldiği tek kuvvet.
Bu anlamı iyice anladıktan sonra, ‘muhtaç olunan’ şeklinde kullanmaya başladım.
Bir dileğin varsa, Allah’a sığın, niyet et, duan gerçekleşene kadar her gün 300 adet bu sureyi okumaya niyet et ve başla.
3-5, veya bilemedin 7-10 güne kalmaz oluverirse ya da güzel kapılar açılıverirse, şaşırma.
Kolay gelsin.
Çok çok sevgiler.
******************************************************
Bu vesile ile Yaşar Nuri Hocamızı da analım.
Allah onu da sevgisiyle sarmalasın, günahlarını affetsin, bizlere Kuran’ı (ki OKUNAN demek) anlayarak okumamızın öneminden tekrar tekrar bahsettiği için ve kelimelerin HER ANLAMINI vererek Kuran’ın o eşsiz iç içe anlamlarla dolu öğüt ve mucizelerini FARKETMEMİZE sebep olduğu için, harikulade ödüller versin.
NOT: Google’da aradım, SAMİMİYET SURESİ bulamadım, diye e-posta gönderen arkadaşıma da bu makaleye vesile olduğu için çok teşekkürler.
Pinterest'te Takip Et!Yorum Yaz
Funda Teyze'nin öğrencileri kimler?:
Funda Teyze'nin öğrencileri:
** Akıl ve kalp merkezli,
** Hayatın 8 parçasını seven, sevmek isteyen,
** Hayatının her parçasında başarı isteyen,
** Hayatının her parçasını takdir etmeyi, teşekkür etmeyi bilen ve seven,
** Bir hatasını, yanlışını farkedince, bunun üzerinde ısrar etmeden azim ve kararlılıkla vazgeçmeye, hep iyiden, güzelden, doğrudan yana olmaya kararlı ve niyetli,
** Ve en önemlisi de, öğrenmeyi çok ama çok seven,
** doğru öğretmeni bulduktan sonra, hayatının her parçasında da olduğu gibi öğretmenine de sadakat gösterebilen,
** Allah'ı seven,
** Allah'ın da onu ve herkesi çok sevdiğini bilen,
** Anne veya anne olmak isteyen,
** Mutlu ve huzurlu bir aile kurmak isteyen,
** Mutlu, huzurlu, sağlıklı, bolluk ve bereket içerisinde bir hayat isteyen,
** Hayatının 8 parçasında hayırlı uğurlu işler yapmak isteyen,
** Türk hanımları.
Hayatımızın 8 parçası derken, hemen hatırlatayım, hayatın vazgeçilemez 8 parçası şunlar:
1- Kişinin kendisi,
2- Ailesi,
3- Arkadaşları, ülkesi,
4- Tüm insanlık,
5- Tüm canlılar,
6- Tüm fiziksel evren,
7- Ruhlarımız,
8- Allah.
Beyler ve öğrenci olmaya niyeti olmayan bayanlar da tabii ki okumak isterlerse okuyabilirler ancak yorum ve sorularınızı kabul edemeyeceğimiz ve cevap veremeyeceğimiz için lütfen kusura bakmayın.
31 Aralık 2011 tarihi itibariyle artık, rumuzlu yorumları kabul edemiyoruz.
Harikulade yorumlarınız bizim için çok değerli. Bu sebeple, hayatın her hangi bir parçası için sevgisiz, saygısız, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Aynı şekilde özel cevap isteklerini de karşılamam artık mümkün olamıyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.
Lütfen yorumunuzda, okuyanlara ve güzelim Türkçemize olan sevgi ve saygınızı da, imla kurallarına elinizden geldiği kadar dikkat ederek gösterin.
Çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler,
=======================
Çekim Yasası Öğretmeni
Ve Harikulade Dileklerin Funda Teyzesi
=======================
Not:
Harikulade dilekler derken kastettiğimiz hayatın 8 parçası için hayırlı, uğurlu, faydalı, güzel dilekler. Hayatın 8 parçasından birini veya daha çoğunu yok farzetmeyen, zarar vermeyen, iyi, güzel, doğru dilekler.
Hepimize kolay gelsin. :D
No trackbacks yet.
22:37, 13 Ocak 2019
İnsanlar ve toplumlar, sıkıntıya düştükleri zaman çok dua ederler, Allah da onlara bir kurtuluş armağını, hatta kurtarıcı gönderir.
Fakat sonra insanlar duayı keserler ve duayı gevşetirler, o anda da fırsat kollamakta olan şeytan o armağanı, o güzelliği geri almak için, o insanlara ve toplumlara saldırır.
Bu gerçeği KENDİ hayatımızda da tekrar tekrar görebiliriz.
Tarih de, toplumların çaresizliği ile ortaya çıkan devrimlerin, bir süre sonra nasıl zararlı ve acılı bir kabusa dönüştüğünün örnekleriyle doludur.
Fransız ihtilali
Rus ihtilali
Amerika’nın 2. Dünya savaşında dünyanın yardımına koşması
Bu örnekler hep, çaresiz insanların dualarının kabul olması sonucunda Allah’ın lütfettiği yardım ve kurtuluş idi.
Ancak insanların gevşemeleri ve dualarını azaltmalarıyla, her biri yine dünyanın başına kötülükler acılar saçar hale geldiler.
10:24, 16 Ocak 2019
Funda teyze huzurla okudum yazınızı emeginize sağlık çok teşekkür ediyorum
12:15, 19 Ocak 2019
Çok teşekkürler okuduğun için ve bu tatlı yorumun için Tuba arkadaşım.