Ufak Dilekler

Hem kendimde hem de pek çok bayan arkadaşta, çekim yasasını başarı ile kullanma (veya kullanamama) açısından dikkatimi çeken bir şey varsa, o da ufak dilekler dilemekte zorluk çekmemiz.

Benim için de, büyük dileklerin yanında ufak dilekler DE dilemem gerektiğini öğrenmem “uzuuuuuuuuun” zaman almıştı.

Ne yalan söyleyeyim, aslında ilk başlarda ufak dilek dilemek, açıkcası biraz saçma geliyordu bana.

O zamanlar açtığım “kafe” dükkanım iflas ettiği için borcum, 100-150 bin civarındaydı.

Bu borcun altında eziliyor gibi hissediyor, göğsüm sıkışıyor, sıkıntıdan geceleri ter içinde ağlamaklı uyanıp, “Ben ne yapacağım? Bu borç nasıl ödenecek? Ailemin, arkadaşlarımın yüzüne tekrar nasıl bakacağım?” diye kara kara düşünmekten kendimi alamazken, öğretmenim “ufak dileklerde DE bulun” deyince, ona sinir bile olduğumu hatırlıyorum.

Düşünsenize, yani madem bir şey ben dileyince gerçekleşecek, Rabbim bana böyle bir yetenek vermiş.  1 milyon hatta 10 milyon, 100 milyon dilemek varken 10 lira, 50 lira, 100 lira dilemek bana çok saçma ve anlamsız gelmişti ve itiraz etmiştim.

Evet, o zamanki, sevgili öğretmenim, ufak dilek DE dilemem gerektiğini söylediği zaman, ateşli ama yine de saygılı bir şekilde itiraz etmiştim.

“Ben ne yapayım ufak dilekleri? 50 lira işime yaramıyor ki, borçlarımı ödememe yardım etmez ki. Bakın, işte şu kadar borcum var” diye cevap vermiştim.

Ve yine itiraf etmek gerekirse, öğretmenimin bilgisinden süpheye bile düşmüştüm.

O sanki beni, Rabbimin bana verdiği gücü kullanarak, çekim yasası ile kendime çekebileceğim, o “borçları ödenmiş, rahata ermiş, ferah, zengin, mutlu” halime ulaşmama engel olmaya çalışıyordu.

Ama, bu “şüphe, sitem, korku ve çaresizlik” hislerine rağmen, Rabbime teslim olup, “Allahım, evet hatalar yaptım. Bu dükkanı açmak, şimdi anlıyorum ki çok aptalcaymış. Hem kendimi hem ailemi zor duruma soktum. Affet, yardım et, bana bir çıkış yolu göster” diye yalvararak O’na teslim olmanın kalbime verdiği huzurla, öğretmenimin sözlerini daha iyi dinleyip, ne demek istediğini anlayınca, zihnimde şimşekler çakmıştı. :D

Neden büyük dilekler yanında, ufak dilekler DE dilememin şart olduğunu öğrendiğim o an, hayatımın bir başka dönüm noktasıydı.

Facebook’taki sayfamızda, arkadaşlarla oynadığımız oyunlarda da gördüm ki, bu sadece benim zorlandığım bir konu değilmiş.

Pek çok arkadaş “Bugün ufak dilekler dileyelim” deyince, “deniz manzaralı evlerden, ‘hayatımın aşkını bulayım’a, büyük paraların gelmesinden, piyango vurmasına” neler neler yazılmadı ki… :D

(NOT: Eğer sadece Yeni Makale e-magazinimize üyeyseniz ve facebook sayfamıza henüz katılmadıysanız, inanın çok şey kaçırıyorsunuz. Orada harikulade bir grubumuz var ve oluşturduğumuz çekim alanı, hem teker teker hepimiz için, hem de tüm Türkiye için, Allah’ın izniyle neler neler çekecek acaba? Ben de merakla, heyecanla izliyorum. Katılmadıysanız acilen katılmanızı öneririm. Ben şahsen, her gün bir kaç saat bizzat oradayım. Hem oyunları hazırlıyorum, hem de bizzat kendim de büyük bir zevk ve heyecanla oynuyorum. “Facebook’ta oyun oynayan” arkadaşlara bırakmalarını tavsiye ettiğim şeyi, ben kendim yapmaya başladım.:D

Ama tabii ki, bizim oynadığımız oyunlar, uyuşturan, uyutan, hayatı yaşamamıza engel olan oyunlar değil. Bizi uyandıran, canlandıran, hayatı anlamamızı, sevmemizi, ve her gün hevesle hayata koşarak gitmemizi sağlayan oyunlar… )

Kısacası, diğer arkadaşlarda da bu “ufak dilek dileme zorluğunu” görünce, bu konuda bir makale yazmaya karar verdim.

******************************************************

Siz de bilmek ister misiniz, neden ufak dilek DE dilememiz, o büyük dileklerimize ulaşmada HAYATİ bir önem taşıyor?

Çünkü, ufak dilekleri de rahatlıkla dileyebilmek yeteneği, içimizdeki bir zinciri kırıyor.

Bu zincir, bir şeyi İLLE DE İSTEMEK gibi bir şey. Biz bu zincirle bağlandığımız zaman, bir şeyi ne kadar sözlerle ve hislerle dilersek dileyelim, en içteki inandığımız ve beklediğimiz şey kalıplanmış ve zincirlenmiş olduğu için serbest kalamıyor.

*******************************************************

Aklımızdan, dilimizden çıkan dilek ne olursa olsun, kendimize çekeceğimiz şey, en ama en içte, kalbimizin, gönlümüzün en derininde inandığımız şeye bağlı.

Mesela diyelim ki ben “ayda 100.000 lira gelir istiyorum” dedim. (Dilek benim dileğim, ben ne istersem onu dilemekte serbestim, değil mi?  Hatta istersem 1 milyon, 10 milyon, 50 milyon bile isteyebilirim:D)

Ve diyelim ki bunu her gün söylüyorum, düşünüyorum ve diliyorum.

Hatta onun hissini bile yaşamaya çalışıyorum. (Benzer hisler birbirini çekeceği için.)

Ama içten içe, kalbimin en derininde, BİLİYORUM Kİ, ve İNANIYORUM Kİ, bu “imkansız.”

İşte bu sebeple, ayda 100.000 lira gelire sahip olmamı sağlayacak fırsatlar, karşıma bir türlü çıkamıyor.

Çünkü ben aslında içten içe bunun imkansız olduğuna inanıyorum.

Ama diyelim ki ben, içten içe 3000 lira aylık gelir sahibi olabilecek kapasitede bir insan olduğuma İNANIYORUM.

Bu sebeple de üç aşağı beş yukarı, bu seviyede bir gelir düzeyini her zaman tutturuyorum.

Ve eğer dilek dilerken, ayda sadece ve sadece 100.000 liralık bir gelir yerine, şu anki halimi biraz aşan ama hiç de imkansız gibi görünmeyen, kesinlikle yapılabilir bir hedefi, mesela “5000 liralık bir geliri” DE dileyince, bu hem aklıma hem de kalbime daha yakın geliyor.

Ben bu dileği dileyince karşıma bu dileğime uygun fırsatlar bol bol çıkıyor.

*********************************************************

Veya diyelim ki ben işsizim, çekim yasası ile kendime asgari ücretle de olsa bir iş bulmaya çalışıyorum.

Ama içten içe, “iş bulmanın zor hatta imkansız” olduğuna İNANIYORUM.

Veya yine içten içe, “o işin gereklerini yerine getirebilecek yeteneklerimin olmadığına” İNANIYORUM.

Veya yine içten içe “bir bayanın iş hayatına atılmasının yanlış olduğuna” İNANIYORUM.

İşte böyle bir durumda da, çekim yasası ile kendimize çekeceğimiz olaylar, insanlar ve fırsatlar bu kalıplar çerçevesinde GERÇEKLEŞECEKTİR.

**********************************************************

Kısacası, 100 küsur binlik bir borcun altında ezilirken ve çaresizlik içinde Rabbime sığınırken öğrendiğim bu “UFAK DİLEKLER” de dileyebilme yeteneği ve karşıma çıkan minicik bir “10 kuruş” için bile sevinebilme ve şükür edebilme bilinci, o zamanlar bana “aşılamaz bir dağ” gibi görünen bu dev gibi borcun, gözümde bir zıplayışla geçilebilecek bir engele dönüşmesine sebep oldu.

İşte bu sebeple, Rabbimin adını ne kadar çok da ansam, sanki yeterince şükredemiyor, O’nun bize olan yardımlarını, anlayış ve sevgisini, yeterince takdir edemiyormuşum gibi geliyor.

O’nun bize verdiği bu dilek dileme yeteneğini “Alaaddin’ın Lambası” makalemde anlatmıştım.

Çocukken, bu masalı okuyunca, ben de istemiştim, böyle bir lambayı bulmayı.

Hatta uzun uzun düşünmüştüm, ya “tek bir dilek” veya masallardaki gibi “sadece 3 şey” dilemem gerekiyorsa, neyi seçersem pişman olmam acaba diye.

Meğersem, lamba hep bendeymiş de haberim yokmuş.:D

Üstelik dilek hakkım da 1 veya 3 değil de sonsuzmuş.

Cömert Rabbimden başka türlü ummakla ben O’na haksızlık etmişim.

Enbiya suresi (Enbiya: Peygamberler) 87. ayette söylendiği gibi:

“Senden başka ilah yok, tespih ederim seni. Kuşkusuz, ben zalimlerden oldum.”

Bir de, Kalem suresi 29. ayette söylendiği gibi:

O zaman dediler ki: “Tespih ederiz seni, ey Rabbimiz! Gerçekten biz zalimler olduk.”

Ne şanslıyız ki, Rabbimiz bize hep doğru yolu gösteriyor ve hatamız üzerine takılıp kalmamıza izin vermiyor.

Ve o kadar Anlayışlı ve Sevgi dolu ki, hatamız ne kadar büyük olursa olsun, her zaman bizi affediyor. Doğruyu bulmamıza yardım ediyor.

Bir de bu lamba, işleyen demirin ışıldaması gibi, kullandıkça, dilekleri irili, ufaklı bol bol diledikçe, daha da çok ışık saçıp, daha da iyi, güzel, doğru oluyormuş.

İşte bu sebeple, hem ufak hem büyük dilekleri bol bol dileyelim.

Cömert Rabbimize layık olmak için, O’nun bize verdiği bu yeteneği iyi, güzel, doğru şeyleri hayatımızın tüm parçalarına hızla getirmek için ışıldayalım. :D

Follow Me on Pinterest Pinterest'te Takip Et!
 
Yorumlar (7)
  1. mine
    07:09, 12 Şubat 2010

    Harika bir makale yazmışsınız yine.
    Her sabah uyanır uyanmaz, “acaba yeni bir makale var mı?” diye, ilk işim bilgisayarımın başına geçmek.
    İyi ki varsınız, iyi ki hayatıma dahil oldunuz.
    Kesinlikle anlattıklarınıza katılıyor ve sizi kutluyorum.
    Son 1 yıldır çekim yasası ile ilgileniyor ve yaşantımda uygulamaya çalışıyorum ve bendeki değişime kendim bile inanamıyorum.
    Öyle hayatıma milyon liralar, mucizeler gelmedi ama artık herşeye daha olumlu bakan, şikayet etmeyen, Rabbimin bana bahşettiklerini şükürle karşılayan bir ben oldum.

  2. Sevgili Mine arkadaşım,

    Sağ olasın, var olasın.

    Senin gibi arkadaşlarımın olduğunu bilmek, senin gibi insanların yazılarımı okuduğunu, beni anladığını hissetmek, benim de hayatımın amacını yaşamayı başarabildiğimin kanıtı oluyor bana.

    Sanırım, hayat amacımı bulup hayatıma dahil ettikten sonra yaşadığım en büyük mutluluk, senin gibi arkadaşlarla tanışıp, bu site aracılığı ile de olsa konuşabilmek.

    Sana hayatıma dahil olduğun için, ben de milyon kere teşekkür ediyorum.

    Harikulade bir hayat diliyorum sana, şükredecek şeylerin ardı arkası kesilmesin, hayatında.

    Çok çok sevgiler. :D

  3. aslı
    21:48, 18 Şubat 2010

    Merhaba,
    Öyle bir sıcaklık var ki sitenizde, insan makaleleri okumaya başlayınca içindeki sıkıntıları birer birer unutuyor sanki. Sevgi dolu enerjiniz bizlere geçiveriyor. Bunun için size ne kadar teşekkür etsem eminim ki azdır.
    SİZİN İÇİN DİLEĞİM HER ZAMAN HEDEFLERİNİZİN VE İSTEKLERİNİZİN ÇOOOK ÜZERİNDE ŞEYLER YAŞAMANIZ. ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
    Size ve bu siteyle karşılaşmama sebep olan Dilek Can arkadaşıma “YOLUNUZ HEP AÇIK OLSUN” diyorum.
    Küçük dileklerden bahsetmişsiniz, yaklaşık yarım saat önce küçük bir dileğimin nasıl gerçekleştiğine şahit oldum.
    İçimdeki coşku öyle büyüktü ki, sizlerle paylaşmak istedim.
    Küçük dileklerin bizleri büyük dileklere götüreceğine olan inancım dipdiri artık…
    ALLAHIMA ŞÜKÜRLER OLSUN, BİZLERİ BÖYLE BİR YOLA SEVKETTİ.
    Umut dolu günler diliyorum!!!!!!!

  4. Sevgili Aslı arkadaşım,

    Ben de burada seninle aynı coşkuyu hissediyorum. Çok sevindim dileğinin gözlerinin önünde gerçekleşmesine. Darısı hepimizin başına. :D

    Güzel dileklerin ve yorumların için de çok çok teşekkürler. Ben de senin için sonu gelmeyen şükürlerle dolu günler diliyorum.

    Sevgili Dilekcan arkadaşımın bir arkadaşıyla tanıştığıma çok memnun oldum.

    Bu sevinç ve coşkunu bizlerle paylaşıp, bizi de ortak ettiğin için sağ olasın
    var olasın.

  5. gizemli
    01:42, 22 Şubat 2010

    Merhabalar, makalelerinizin hepsi birbirinden güzel. Okurken çok büyük bir zevk alıyor ve hayatıma geçiriyorum elimden geldiğince.
    Ama sizden ufacık birşey dileyebilirmiyim?
    Aşkla ilgili de bir makale yazabilir misiniz?

  6. Ayla
    01:57, 25 Şubat 2010

    Merhaba,
    kisa bir süre önce dahil oldum sayfaniza, kendimi cok sansli buluyorum, yazilarinizi okudukca ayni seyleri hissediyorum, cogu zaman gözlerim doluyor, bütün yazilarinizi bir anda okumak istedim, maalesef vakit kisitli, her güne paylastirmak daha iyi olacak galiba, iyiki varsiniz, sevgiyle kalin.

  7. melek
    09:44, 12 Nisan 2011

    Dün sizin yazılarınızı gördüm ve çok beğendim. Bundan sonra sıkı bir takipçinizim inşallah.

Yorum Yaz

Bu site, çok sevgili ve değerli ÖĞRENCİLERİM ve öğrencim olmak isteyen bayanlar için hazırlanmıştır.

Funda Teyze'nin öğrencileri kimler?:

Funda Teyze'nin öğrencileri:
** Akıl ve kalp merkezli,
** Hayatın 8 parçasını seven, sevmek isteyen,
** Hayatının her parçasında başarı isteyen,
** Hayatının her parçasını takdir etmeyi, teşekkür etmeyi bilen ve seven,
** Bir hatasını, yanlışını farkedince, bunun üzerinde ısrar etmeden azim ve kararlılıkla vazgeçmeye, hep iyiden, güzelden, doğrudan yana olmaya kararlı ve niyetli,
** Ve en önemlisi de, öğrenmeyi çok ama çok seven,
** doğru öğretmeni bulduktan sonra, hayatının her parçasında da olduğu gibi öğretmenine de sadakat gösterebilen,
** Allah'ı seven,
** Allah'ın da onu ve herkesi çok sevdiğini bilen,
** Anne veya anne olmak isteyen,
** Mutlu ve huzurlu bir aile kurmak isteyen,
** Mutlu, huzurlu, sağlıklı, bolluk ve bereket içerisinde bir hayat isteyen,
** Hayatının 8 parçasında hayırlı uğurlu işler yapmak isteyen,
** Türk hanımları.

Hayatımızın 8 parçası derken, hemen hatırlatayım, hayatın vazgeçilemez 8 parçası şunlar:
1- Kişinin kendisi,
2- Ailesi,
3- Arkadaşları, ülkesi,
4- Tüm insanlık,
5- Tüm canlılar,
6- Tüm fiziksel evren,
7- Ruhlarımız,
8- Allah.

Beyler ve öğrenci olmaya niyeti olmayan bayanlar da tabii ki okumak isterlerse okuyabilirler ancak yorum ve sorularınızı kabul edemeyeceğimiz ve cevap veremeyeceğimiz için lütfen kusura bakmayın.

31 Aralık 2011 tarihi itibariyle artık, rumuzlu yorumları kabul edemiyoruz.

Harikulade yorumlarınız bizim için çok değerli. Bu sebeple, hayatın her hangi bir parçası için sevgisiz, saygısız, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.

Aynı şekilde özel cevap isteklerini de karşılamam artık mümkün olamıyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.

Lütfen yorumunuzda, okuyanlara ve güzelim Türkçemize olan sevgi ve saygınızı da, imla kurallarına elinizden geldiği kadar dikkat ederek gösterin.

Çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler,

=======================
Çekim Yasası Öğretmeni
Ve Harikulade Dileklerin Funda Teyzesi
=======================

Not:
Harikulade dilekler derken kastettiğimiz hayatın 8 parçası için hayırlı, uğurlu, faydalı, güzel dilekler. Hayatın 8 parçasından birini veya daha çoğunu yok farzetmeyen, zarar vermeyen, iyi, güzel, doğru dilekler.
Hepimize kolay gelsin. :D

No trackbacks yet.

Mesaj gönder!
Loading...