Aferin Bana!!!

Pin It

“Harikulade Dilekler Maratonu”nun başlamasına sadece 1.5 gün kaldı.

Hanımlar gününe misafirlerini bekleyen ve hazırlıklar yapan bir evhanımı gibi hissediyorum.

Koşuşturma ve biraz telaş var ama çok da mutluyum.

Her şey hazır mı? Zamanında yetişecek mi?

Tabii bu hazırlıklar için koştururken, siz diğer e-magazin üyesi arkadaşlarım da hiç aklımdan çıkmıyorsunuz.

“Bu harikulade hanımlar gününe (daha doğrusu ayına) gelmenizi sağlamak için acaba ne yapsam?” derken, maratona katılan arkadaşlar için hazırladığım bir alıştırmayı daha sizlerle paylaşmaya karar verdim.

Kimbilir, bu alıştırmanın güzelliğini hisseder ve maratonda daha neler neler öğreneceğinizi düşünerek, son anda katılmaya karar verebilirsiniz.

Bu alıştımamızın adı:

“Aferin Bana!!!”

Bu alıştırmayı sabah veya akşam yapabilirsiniz, ya da istediğiniz sıklıkta.

Her seferinde 1-2 dakikadan fazla da zaman almayacağı için, içiniz rahat olsun, uzun sürmüyor.

Üstelik son derece kolay bir alıştırma ama hayatınız ve moraliniz üzerindeki etkisi inanın çok derin olacak.

Bu alıştırmada, kendimize “Aferin Bana!!!” diyoruz ve gün içerisinde, hayatımızın 8 parçasından herhangi birine ufacık da olsa iyi-güzel-doğru bir hareketimizi, sözümüzü, düşünce ve duygumuzu buluyoruz.

Alıştırmanın en verimli hali sadece bir şey bulmak değil de, arka arkaya bunları dizdiğimizde oluyor. Her bulduğumuz olayda da bir an durup, olayın güzelliğini ve kendimizi takdir edişimizi de yürekten hissediyoruz.

(Burada anahtar nokta bu, yürekten hissetmek)

Örnek vermek gerekirse,

Aferin bana, dün erkenden uyudum ve bu sabah uykumu iyi almış olarak uyandım.
Aferin bana, bulaşıkları yıkadım, sonra yıkamak üzere bırakmadım.
Aferin bana, dengeli ve besleyici bir akşam yemeği hazırladım.
Aferin bana, bugün bol bol Allah’a şükrettim.
Aferin bana, çiçeklerimi suladım.
gibi…

Sevgili arkadaşlarım,

Umarım kendi çocukluğunuzdan hatırlıyorsunuzdur.

İnsan yaptığı ufacık bir güzel harekette bile bir takdir, bir teşekkür, bir aferin alınca, mutlu oluyor, kendine olan güveni yerine geliyor.

Biz artık büyümüş olabiliriz ama bu artık teşekküre, takdire ihtiyacımız yok demek değil.

Artık bu konuda daha da bilinçli olalım.

Çocuklarımıza, kendi çocuğumuz olmasa bile çevremizdeki çocuklara da bu aferinlerimizi bol bol sunalım.

Onlara bol bol sunalım ama kendimizden de esirgemeyelim.

Ben şahsen, sadece çocuklara değil, çevremdeki tüm yetişkinlere de her fırsatta “Aferin” diyorum.

Hatta benimle yakınen çalışan ve tavsiyelerimi dinleyen yetişkin öğrencilerim de bol bol aferinler alıyorlar.

Siz de özellikle çocuklara bol bol aferin verin ama çevrenizdeki yetişkinlerden de esirgemeyin aferinlerinizi.

Ama unutmamamız gereken bir kişi de tabii ki, kendimiziz.

Siz de kendinizi unutmayın, aferinlerinizi kendinizden esirgemeyin.

Yukarıda verdiğim alıştırma, sizi bu konuya harikulade bir şekilde alıştıracaktır.

Bir gün bir de bakacaksınız ki, aferinsiz tek bir gününüz bile geçmiyor.

********************************

İşte sevgili arkadaşlarım,

Bu ve buna benzer harikulade, tatlı, bizi derinden etkileyip, çekim yasasını lehimize kullanmamızı sağlayacak alıştırmaları gelin, maratonda size yakınen öğreteyim.

Çocukken “Hanımlar Gününü” çok severdim. Sanırım en sevdiğim tarafı börekler, çörekler, pastalardı.

Sanırım, Funda Teyze, 21. yüzyılda, Türkiye’nin “Hanımlar Günü” kavramına yepyeni bir boyut getirdi.

Börekler, çörekler, pastalar, internette harikulade tatlı, şeker gibi sürprizler yaşamamızı sağlayan “Çekim Yasası Alıştırmaları” ile yer değiştirdi.

“Aferin Bana” alıştırmasını size tadımlık olarak verdim.

Maraton’da çok çok daha güzel sürprizler, Allah’ın izni ile bizi bulacak inşallah.

Umarım siz de katılırsınız bu harikulade aya.

Hepinize çok çok sevgiler,

http://harikuladedileklermaratonu.com

Tweet Yap
Facebook'ta paylas!