Burada ve Şimdi
- yaşadığımız bir negatif olay sırasında,
- veya bizi etkisi altında bırakan bir film, dizi, roman, şarkı vs. sırasında,
bunun etkisine kapılıp gitmemek için, “burada ve şimdi“ye kendimizi nasıl davet edeceğimizi ve kendimizi elimizden geldiği kadar bunların zararlı etkilerinden nasıl koruyabileceğimiz konusunu görmüştük.
Aslında şu da bir gerçek ki, kendimizi “buraya ve şimdiye” davet etmek için ille de negatif olayları veya negatif bir takım şeyleri beklememize gerek yok.
Yaşadığımız her anı çevremizin farkına vararak, “farkında” olarak yaşayabiliriz.
İşte sevgili bir öğrencimden bugün gelen bir e-posta.
Son günlerde bilinçli bir şekilde şükür ederek elde ettiği tatlı bir başarıdan bahsediyor.
Şimdi size güzel bir haber vermek istiyorum. Az önce telefonum çaldı ve bir iş teklifi aldım. Şükürler olsun. Aslında pozisyon olarak güzel bir pozisyon. Ama İzmir’de olduğu için görüşmeyi kabul edemedim. Demek ki doğru yoldayım, demek ki daha iyi işlerde çalışabilecek kadar yetenekliyim ve bu yeteneklerim başkaları tarafından da farkediliyor. Allah’ıma şükürler olsun. Hocam şükürlerime devam ediyorum ama 2-3 günden beri daha da severek, daha da içten ve daha huzurlu bir şekilde, hayatımın sekiz parçası için ayrı ayrı şükrediyorum. Ben bu kapımın bu güzel şükürlerim sayesinde açıldığını düşünüyorum.
Gerçekten de işte hayatımızdaki yokluklara değil, sahip olduğumuz tüm o güzelliklere (hayatımızın 8 parçasında pek çok, pek çok, pek çok güzelliklere sahibiz hepimiz) odaklanıp, onlar için içtenlikle, sevgiyle şükrettiğimizde, taa İzmir’den veya dünyanın öbür ucundan bile çeşit çeşit kapılar Allah’ın izniyle açılıveriyor.
Şükürler olsun Allah’a.
Bizlere böyle bir yetenek, kapı, fırsat lütfettiği için.
Hayatımızdaki her kapının anahtarına sahip olduğumuz için.
Hayatımızın her parçasındaki çeşit çeşit güzellikler için.
Sevgili arkadaşlarım, en büyük dertleri yaşıyor olsak da, hayatımız pek çok konuda çeşit çeşit dertlerle dolu olsa bile, yine de anahtar bizde.
Bu anahtar, “burada ve şimdide” çevremize bakmak, azıcık dahi olsa sevebileceğimiz, azıcık dahi hoşumuza gidebilecek, minicik miniminnacık dahi olsa bir şeyler bulmak ve bunlar için mutlu olmak, sevinmek, şükretmek.
Ancak şu konuyu da unutmayalım, eğer bir konuda, hayatımızın 8 parçasından birine veya daha fazlasına zarar veren bir tutumumuz varsa, önce “burada ve şimdi” o tutumumuzdan vazgeçmemiz, o yanlışımız konusunda kendimizi düzeltmeye niyetli ve kararlı olmamız gerekiyor.
Yanlışlığını anladığımız bir konuda hem o yaptığımız yanlışa devam etmeye niyetli olmak hem de “burada ve şimdi” mutlu olmaya, şükretmeye odaklanmak, pek iyi sonuç vermiyor.
Allah hepimizi hatasında, yanlışında takılıp kalmaktan, ısrarla o konuda aynen devam etmekten, hayatımıza zararlı bir şeyi, cahilce ve zalimce, “ille de” yapmaktan veya istemekten korusun.
Ama diyorum ya, bu konuda da seçim bizim.
Bugün sizden ricam, hayatınıza şöyle bir bakmanız ve “ille de” istediğiniz, “ille de” yaptığınız bir şeyler olup olmadığını incelemeniz.
“İlle de” derken, hani bir his vardır ya, bir şeyi “ne olursa olsun” istemek, bir şeyi “her şeye rağmen” yapmak, bir şeyi “inadına yapmak” “inadına istemek”…
İşte “ille de” derken kastım bu tür şeyler.
Tüm aklımızla ve tüm kalbimizle, huzur, şükür içerisinde, doğrulardan yana olarak, azimle ve kararlılıkla bir iş veya oluş için çalışmak değil burada kastım.
Bu ikisi arasında gerçekten de çok ince bir çizgi var.
Bir şeyi “ille de” istediğimiz veya yaptığımız zaman, aklımızda ve kalbimizde bu şey huzur ve şükürle isteniyor veya yapılıyor DEĞİL.
Bir şey “ille de” istendiğinde veya yapıldığında, içerideki histe, bir düşmanlık, bir kızgınlık, bir içerleme hatta bazen hayal kırıklığı ve korku görüyoruz.
Oysa ki, huzur, sevgi, şükürle ama kararlılık ve azimle bir iş veya oluş için uğraştığımızda, içimizde düşmanlıktan da, kızgınlıktan da eser yok.
Sevgili arkadaşlarım,
İşte dileklerimiz için, hayatta istediğimiz her şey için, yaptığımız her iş için, attığımız tüm adımlar için, sürekli bu konuya bakmamızda büyük bir fayda var.
Bakmamız gereken konu, işte bu düşünce ve hislerimiz.
1- İçimizde düşmanlık, veya kızgınlık, veya içerleme, veya küskünlük, veya hayalkırıklığı ile beraber bir şeyleri istemek ve dilemek durumunda mıyız?
2- Yoksa, içimizde, hayattaki çeşit çeşit güzel ve faydalı dileklerimiz için, huzur, sevgi, şükür ile beraber gelen bir kararlılık ve niyet mi var?
Eğer cevabın 2. şık ise, ne mutlu sana.
“Harikulade Dilekler Maratonu“nda beraber koşup, içimizdeki huzuru, sevgiyi ve şükrü, dileklerimiz için kararlılığımızı ve niyetimizi tazeleyip, arttırmak hepimiz için ne güzel olurdu.
Sevgi, huzur ve şükür paylaşıldığı zaman, kat kat daha da artıyor.
Eğer cevabın 1. şık ise, ve bu durumdan içtenlikle kendini kurtarıp, “Ben de 2. şıktayım”, diyenlerin arasına çabucak katılmak istiyorsan, yine “Harikulade Dilekler Maratonu“nu tavsiye ederim.
Yaptığımız, yapacağımız, temizlikler ve şükürler karşısında, düşmanlıktan da, kızgınlıktan da, içerlemeden de, küskünlükten de, hayal kırıklığından da eser kalmıyor.
- “Burada ve Şimdi” farkında olmanın,
- “Burada ve Şimdi” mutlu olmanın,
- “Burada ve Şimdi” şükretmenin,
- “Burada ve Şimdi” huzurlu olmanın,
tüm güzelliklerini ve tüm mucizelerini,
- en kolay,
- en hızlı,
- en rahat
bir şekilde yaşamanın yolu:
Pinterest'te Takip Et!Yorum Yaz
Funda Teyze'nin öğrencileri kimler?:
Funda Teyze'nin öğrencileri:
** Akıl ve kalp merkezli,
** Hayatın 8 parçasını seven, sevmek isteyen,
** Hayatının her parçasında başarı isteyen,
** Hayatının her parçasını takdir etmeyi, teşekkür etmeyi bilen ve seven,
** Bir hatasını, yanlışını farkedince, bunun üzerinde ısrar etmeden azim ve kararlılıkla vazgeçmeye, hep iyiden, güzelden, doğrudan yana olmaya kararlı ve niyetli,
** Ve en önemlisi de, öğrenmeyi çok ama çok seven,
** doğru öğretmeni bulduktan sonra, hayatının her parçasında da olduğu gibi öğretmenine de sadakat gösterebilen,
** Allah'ı seven,
** Allah'ın da onu ve herkesi çok sevdiğini bilen,
** Anne veya anne olmak isteyen,
** Mutlu ve huzurlu bir aile kurmak isteyen,
** Mutlu, huzurlu, sağlıklı, bolluk ve bereket içerisinde bir hayat isteyen,
** Hayatının 8 parçasında hayırlı uğurlu işler yapmak isteyen,
** Türk hanımları.
Hayatımızın 8 parçası derken, hemen hatırlatayım, hayatın vazgeçilemez 8 parçası şunlar:
1- Kişinin kendisi,
2- Ailesi,
3- Arkadaşları, ülkesi,
4- Tüm insanlık,
5- Tüm canlılar,
6- Tüm fiziksel evren,
7- Ruhlarımız,
8- Allah.
Beyler ve öğrenci olmaya niyeti olmayan bayanlar da tabii ki okumak isterlerse okuyabilirler ancak yorum ve sorularınızı kabul edemeyeceğimiz ve cevap veremeyeceğimiz için lütfen kusura bakmayın.
31 Aralık 2011 tarihi itibariyle artık, rumuzlu yorumları kabul edemiyoruz.
Harikulade yorumlarınız bizim için çok değerli. Bu sebeple, hayatın her hangi bir parçası için sevgisiz, saygısız, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Aynı şekilde özel cevap isteklerini de karşılamam artık mümkün olamıyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.
Lütfen yorumunuzda, okuyanlara ve güzelim Türkçemize olan sevgi ve saygınızı da, imla kurallarına elinizden geldiği kadar dikkat ederek gösterin.
Çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler,
=======================
Çekim Yasası Öğretmeni
Ve Harikulade Dileklerin Funda Teyzesi
=======================
Not:
Harikulade dilekler derken kastettiğimiz hayatın 8 parçası için hayırlı, uğurlu, faydalı, güzel dilekler. Hayatın 8 parçasından birini veya daha çoğunu yok farzetmeyen, zarar vermeyen, iyi, güzel, doğru dilekler.
Hepimize kolay gelsin. :D
No trackbacks yet.
16:33, 24 Şubat 2017
ben de burada ve şimdi şükrediyorum.
ben de burada ve şimdi Allah’a övgüler olsun diyorum.
Teşekkürler İlla ki istemekten Allah’a sığınırım.
20:04, 24 Şubat 2017
Ben de Allah’a sığınıyorum.
20:08, 24 Şubat 2017
Tabii 2011 benim de çekim yasasının kadınlar ve erkekler için tam olarak aynı işlemediğini yeni yeni farketmeye başladığım zamanlar. O zamanlar bana İŞTE BAŞARI için gelen hanımlara da yardım ediyordum.
Çok şükür artık sadece tüm insanlar, toplumlar yanlış yapsa da yanlışı farkedecek kadar uyanmış, hayırlısıyla evine, ailesine dönmek isteyen bayanlara yardım etmek istiyorum.
Çok şükür.
Çok şükür.
Çok şükür.