Çekim Yasası ve Cennet
Sevgili arkadaşlarım,
Harikulade bir anlayışa ve keşfe ulaştım.
Taze taze siz dostlarımla paylaşmak, hem de çok özel bir tavsiye vermek beni çok mutlu edecek.
Çünkü maddi ve manevi sahip olduğumuz tüm güzellikleri başkalarıyla paylaşmaya hazır olmak, çok önemli.
Evet hem MADDİ hem de MANEVİ zenginlikler.
Yaşadığımız, ulaştığımız tüm anlayışlar ve keşifler, tüm farkındalıklar da işte bu manevi zenginliklerden.
Bugünkü anlayış ve keşfim dolayısıyla, siz arkadaşlarıma tavsiyem şu:
CENNETİ BIRAKMA.
CENNETTEN VAZGEÇME.
Ve bu sonuca nasıl geldiğimin açıklaması da şöyle:
Allah’ın yardımıyla sitemi ve beni bulan arkadaşlardan gelen e-postalarda, hatta kursuma katılmak istediklerini ama neden katılamayacaklarını anlatan arkadaşların hemen hepsinde gördüğüm ortak bir nokta var.
En başta, bu arkadaşlar değişebileceklerine inanmıyorlar.
Ve ikincisi de hayatlarının değişebileceğine inanmıyorlar.
Oysa ki, bu bir yalan.
Çünkü hayat değişmek üzerine kurulu.
Biz istesek de istemesek de her şey değişiyor.
Ve aslında bu değişim ya iyiye gitmek şeklinde ya da kötüye gitmek şeklinde oluyor.
AMA AYNI KALMAK DİYE BİR ŞEY YOK.
Bu hayatın en büyük gerçeklerinden.
Bu sebeple, kendisinin veya başkalarının ve hatta hayatın değişmeyeceğine, değişemeyeceğine inanan kimseler bile aslında içten içe bunu biliyorlar, çünkü bu bir gerçek.
Gerçek olan bir şey, onun bunun fikri olan bir şey değil.
Gerçek hep gerçek.
Ve hepimiz, evet hepimiz aslında içten içe gerçeği biliyoruz.
Sadece gerçeklerin üzeri örtülmüş olabiliyor.
Aklında ve kalbinde en derinlerde bir kutuya konulup, üstüne üstlük kapağı kapatılıp, kilidi de kilitlenmiş olabiliyor.
Hatta bu kilitli kutu en derin kuyulara, okyanusların dibine de atılmış olabiliyor.
Ama bu, onun gerçek olduğunu değiştirmiyor.
İşte hayatın biz istesek de istemesek de bir DEĞİŞİM üzerine kurulduğu da bu tür bir gerçek.
Bu durumda kişinin hayatına bakıp, HEP AYNI görmesi, kendini kapana sıkışmış, kurtulamayacak, değişemeyecek görmesi bir yalan.
‘Ben değişemem’ diye düşündüğünüz oldu mu hiç?
Ya da içinde bulunduğunuz durum için ‘Bu durum değişemez’ dediğiniz?
Ya da ‘Hayatımda hiç bir şey değişmiyor.’ diye hissettiğiniz?
Veya ‘Böyle gelmiş böyle gider.’ dediğiniz?
Kurslarımda azimle ilerleyen, temizlikler yapan öğrencilerim için çok şükür böyle bir şey artık asla söz konusu bile değil.
Gerçeği her gün şahsen, bizzat yaşamanın tadını çıkartıyorlar.
Ama kurslarımda olmayıp da, bana mesaj gönderen arkadaşların, aslında okuyucularımın küçük bir yüzdesi olduğunu da düşünürsem, bana yazmasa bile bu şekilde düşünen ÇOK okuyucum olduğunu tahmin ediyorum.
Ya da en azından, hayatının değişebileceğine inansa bile, bunu NASIL gerçekleştireceğini bilemeyenler mutlaka vardır.
Ya da bir yazı okuyup umutlanan ama ertesi gün veya ertesi hafta, hatta ertesi ay, ertesi yıl aynı sıkıntı ve çaresizlikte kendini tekrar bulan ve umudu kırılan arkadaşlar.
ŞU GERÇEĞİ ÖNEMLE ANLAMANIZI VE HATIRLAMANIZI İSTERİM Kİ, HER AN ve HER SANİYE SEN DE, HAYATIN DA DEĞİŞİYOR.
5 dakika önceki sen ile şimdiki sen aynı değil.
5 dakika önceki hayatın ile şimdiki hayatın aynı değil.
Sen sürekli değişen bir varlıksın.
Hayat da sürekli değişiyor.
Ama hayatta ve sende, hayatın ve senin yaratılışında asla değişmeyen ve hep aynı kalan bazı kurallar, özellikler ve güzellikler var.
Hayatta aslında hepimizin temel ve ortak amacı, bu kuralları anlamak ve sahip olduğumuz o Allah vergisi harikulade özellikleri, güzellikleri keşfetmek, anlamak, hatırlamak.
Aslına bakarsak, AYNI kalmaya çalışmak için, kendimizi kapana sıkışmış hissetmek için, kendimizi çaresiz hissetmek ve çaresiz görmek için harcadığımız enerji, zaman, emek, çaba, ve hatta para, hem kendimizin hem de hayatın HER AN değiştiğini görmek ve bunun iyiden, güzelden, doğrudan yana olması için sarfetmemiz gereken enerji, zaman, emek, çaba ve hatta paranın yanında o kadar BÜYÜK Kİ…
Kendinizi çaresiz hissettikçe dinlediğiniz o acıklı, hüzünlü şarkıları, filmleri, kitapları, onlara verdiğiniz zamanı, enerjiyi, emeği ve hatta parayı düşünün. Oynadığınız oyunları, lotoları düşünün.
Evet bunlar sizin çaresizlikte takılıp kalmanıza sebep olan şeylerden sadece bazıları.
Peki ya, izlediğiniz diziler?
Hatta orada oynayanların hayatlarını takip etmek için okuduğunuz gazete, dergi ve seyrettiğiniz TV programları?
Hayatın 8 parçasına faydayı unutmuş, zarar üzerine günlerini saatlerini geçiren insanların, size ve hayatınıza kattığı yalan yanlış fikir ve hayat yanlışlarını, hatalarını bir düşünün.
Evlenmeden çocuk yapmanın hatta evlenmeden bir erkekle birlikte olmanın normal, modern, kabul edilebilir ve doğru olduğunu size öğreten bayanları da bir düşünün.
Kendinize örnek olarak ve lider olarak seçtiğiniz bu insanların bir iki ay veya 3-5 yıl sonra hiç gocunmadan bu kişilerden ayrılıp, yeni yeni insanlarla birlikte olmakta hiç bir sakınca görmediklerini gördükçe içiniz daha da burkulmuyor mu?
Ama onların size öğrettikleri bu konuları gözü kapalı aldığınız için, kendisine gelmesi gereken ve düzelmesi gereken kişinin ÖNCE siz olduğunuzu da unutmayın.
Çünkü onları kendinize lider ve örnek olarak seçen sizsiniz.
Seçimin size ait olduğunu unutmayın.
Size doğru yolu gösteren bir kimseye, ‘param yok, zamanım yok’ diyerek cevap verirken, zamanınızı ve paranızı filmler, diziler seyrederek, gazete ve dergilerde, face’de ve twitter’da bikinili, iç çamaşırlı anneleri izleyip, takip ederek, kendinize örnek anne, örnek eş, örnek kadın, ve lider olarak o bayanları seçmeniz, kusura bakmayın ama nasıl desem, biraz komik oluyor.
Ve bu vesile ile, Basamak Atlamak e-kursumdaki, 53. ‘Hayranlık, Kıyafetler ve Sosyal Sorumluluk…’ adlı dersimizden bir minik parçayı sizlerle de paylaşmak isterim ki neyi kastettiğimi daha iyi anlayabilesiniz:
*****************************************************
Ders 53
‘Hayranlık, Kıyafetler ve Sosyal Sorumluluk…’
*****************************************
İşte, ‘Hayranlık, Kıyafetler ve Sosyal Sorumluluk…’ adlı dersimizden bir parça:
Sevgili arkadaşlarım,
Hayatın 8 parçasına hayır ve fayda üzerine bakarsak, karşı cinste heyecan uyandırmak sadece ve sadece kendi EŞİMİZE saklamaya niyet ettiğimiz ve karar verdiğimiz, ve hatta SÖZ verdiğimiz, çok özel bir konu.
Eğer bir kişi, bunu hiç bir utanma ve sıkılma hissetmeden, herkese, hatta TV, gazete, dergi, kitap aracılığı ile tüm topluma sunuyorsa, o kişinin hayatının 2. parçasının çok büyük bir darbe yediği, kirlendiği sanırım sizce de açıktır.
Bir de başkalarının hayatlarının 2. parçasına verilen zararı da unutmayalım. Evli barklı milyonlarca erkeğin, kalbinin temizliğinin, evliliğinin yüceliğinin ve sadakatinin, göz ucuyla bile bu bayana bakıldığında aslında sarsıldığını unutmayalım.
Eğer insanları seviyorsanız, insanların %50sini oluşturan erkekleri de sevmelisiniz.
Onların ilişkiler konusundaki zayıflıklarının sömürülmesine, o konuya olan doğadan kaynaklanan aşırı ilgilerinin kötüye kullanılmasına, seyirci kalmamız mümkün değil.
Buna ben sosyal sorumluluk diyorum.
******************************
Sevgili arkadaşım,
Ben çarşaf, kapanmak hele hele türban taraftarı ASLA değilim.
Burada aşırılıkların iki ucunun da zararlı olduğunu anlatmaya çalışıyorum.
Ve inan bu söylediklerim yeni, kimsenin bilmediği şeyler değil.
Dünyanın en serbest ülkelerinde bile, kadınlar bu dengeleri kalpleriyle biliyorlar ve ona göre davranıyorlar.
Ama tüm bu konuları göz ardı, akıl ardı, kalp ardı, kulak ardı edip, kendimize ANNE, EŞ, KADIN, EVLİLİK konularında ÖRNEK LİDER aradığımızda eğer bu bayanları bulmuş ve bu bayanlara takılıp kalmışsak, vay halimize.
Bunu sadece ve sadece Allah’a sığınıp temizlik yapmak paklar.
********************************************
Sevgili arkadaşlarım,
Size tavsiyem, kendinize örnek ve lider olarak ne çarşaflı anneleri alın, ne de bikinili anneleri.
Tüm aşırılıklardan öcü görmüş gibi kaçmanızı ve uzaklaşmanızı tavsiye ederim.
Ve işte yine değişim ve değişememek konusuna dönersek, hayatta HER AN bizim için yeni bir değişim fırsatı.
Değişim her zaman gerçekleşiyor.
Ama iyiye, güzele, doğruya, yukarıya mı?
Yoksa kötüye, çirkine, yanlışa, aşağıya mı?
HER AN yeni bir an.
İyiye, güzele, doğruya ve yukarıya doğru değişim, doğruya doğru yanlışa yanlış deyince gerçekleşiyor.
Doğruya doğru, yanlışa yanlış demek için HER AN YENİ BİR FIRSAT.
Bu da, HER AN iyiye doğru değişmek için bir fırsat demek.
Biz doğruya doğru yanlışa yanlış dediğimiz müddetçe yukarı çıkabiliyoruz.
Doğruya yanlış, yanlışa doğru dediğimiz müddetçe de aşağıya iniyoruz.
Yani hayatımız daha kötüye, daha çirkine, daha yanlışa doğru hızla gidiyor.
En tepede, cennet var.
Bu dünya evet cennet değil. İnsan olarak, cennetten bir hatamız sonucu çıkmış olduğumuzu Kuran’dan öğreniyoruz.
Ve yine öğreniyorsuz ki, doğruya doğru diye diye, yukarı çıka çıka cennete tekrar ulaşmamız mümkünmüş.
Bu bize Allah’ın sözü.
Hatta cennete odaklanıp, bu hayatta iyiden güzelden, doğrudan yana olarak, bu dünyada bile kendimize asıl cennete ulaşana kadar bir iyilik, güzellik adacığı yaratmamız mümkün.
Ellerimiz, ayaklarımız, sözlerimiz, hareketlerimizle bu dünyada hayırlı işler yapıp, aklımızı ve kalbimizi daha şimdiden cennete odaklamak mümkün.
İşte bu da bize Allah’tan harikulade bir armağan ve lütuf.
Ve bunun sonuçları da çekim yasası gereği, hayatımızda bulacağımız harikulade güzellikler oluyor.
İşte Basamak Atlamak e-kursumdaki öğrenicilerimden gelen YÜZLERCE anlayış ve keşiflerden sadece bir kaç tanesi:
27. “Yolumuzdaki Engeller Neler? 2″ adlı dersimizden bir anlayış, keşif ve farkındalık:
Artık günlerime niyet tazeleyerek başlıyorum. Evden işe giderken Allah’a dua ediyor, işlerimde kolaylığa ve rahatlığa odaklanıyorum.
Gerçekten de sonuçlar şaşırtıcı. Çok uzun zamandır nasıl biter dediğim işler çok rahatlıkla, türlü türlü yardımlarla çok kolay bir şekilde sonuçlandı. İnşallah bu işlerin bana dönüşü de hayırlı bir şekilde olacak. Bu aşamaya kadar bir çok temizlik yaptım. Beni en çok rahatlatan şey, bu kursa iyiki katılmışım dedirten temizlik alıştırmalarımı her temizlik kapısı açıldıkça hakkını vererek yapmak. Tabi Funda Öğretmenim kapıları değerlendirmemde bana yardımcı çok şükür. Temizlikleri yaptıkça gerçekten aman canım olur mu dediğim, hiç inanmadığım şeyler bile gerçekleşiyor. Şükürler olsun Allah’a… |
77. ‘Ben Sen O’ adlı dersimizden bir anlayış, keşif ve farkındalık:
Bugün akşam saatlerinde kendimi daha iyi hissetmek için yürüyüşe çıktım, hava çok güzeldi, etrafımda bir sürü neşeli ve canlı insan vardı, yürürken havanın tadını çıkardım, derin derin nefes aldım, sonra bu dersi düşündüm ve öğretmenime teşekkür etmek istiyorum, son zamanlarda öğrettiği dersler ve alıştırmalar için, çünkü kendimi çok çabuk iyi hissetmemi sağlayan alıştırmalar,teşekkür ederim öğretmenim. Ben empati yeteneğimin çok gelişmiş olduğunu dile getiririm hep, bu alıştırmada da sanki karşı tarafa geçtim, kendimi sanki başka birinin gözüyle görmek harika bir his. |
75. ‘Gerçek’lerden ‘Gerçek’lere…’ adlı dersimizden bir anlayış, keşif ve farkındalık:
Funda teyze Bu alıştırma şimdiye kadar yaptığımız tüm çalışmalar içerisinde en sevdiğim oldu. Anlayış, keşiflerimi kutlamak ve ara vermek şartıyla dün neredeyse bütün gün uğraştım. Çok güzel temizlikler yaptım. Bu alıştırmayla içimdeki o hiç sevmediğim her türlü negatifliği çıkartıp atabiliyorum. 3-5 dakikada tüm o şüphelerden, alaycı minik şakalardan kurtulmak o kadar güzel ki. Funda Teyze, bu alıştırma benim için tüm bu kursa değdi. Aradığımı buldum. Tüm diğer temizlik alıştırmalarımızı da seviyorum ama bunun benim için çok özel, çok güzel olduğunu bilmenizi isterim. Allah razı olsun. Sağolun. Çok çok, çok çok teşekkür ederim. |
6. ‘Kimiz Biz ve Niyetimiz Ne?’ adlı dersimizden bir anlayış, keşif ve farkındalık:
Kendimi çok iyi tanımadan ne istediğimi çok iyi bilmeden basamakları atlmanın mutlu ve huzurlu bir hayata kavusmanın mümkün olmadığını anladım.
Niyet ettim Allah rızası için kendimi daha çok tanımaya çalışmaya ve isteklerim konusunda daha dikkatli ve kararli olmaya. Kendimle ve isteklerimle çelişen durumlardan ve seçimlerden uzak durmaya. |
55. ‘Nasıl Bir Duygu?’ adlı dersimizden bir anlayış, keşif ve farkındalık:
Sevgili Funda Teyze
Dün yaptığımız ders gerçekten çok güzeldi. Derinlere inerek temizlik yapmak, affedilmek, affetmek ve sevmenin mutluluğu, anlayış ve keşiflere ulaşmak, yepyeni farkındalıklara ulaşmak, iyiden güzelden yana kararlar almak gibi güzel gelişmelere vesile oldu. Bu sizin sayenizde. Size çok çok çok teşekkür ederim. Şimdi portakal suyuyla kutlama yapacağım. Size çok çok çok sevgiler gönderiyorum |
42. ‘Düşünce ve Duygularımızdan KİM SORUMLU?’ adlı dersimizden bir anlayış, keşif ve farkındalık:
Sevgili Öğretmenim,
Bu dersi okurken duygu ve düşüncelerimin sorumluluğunda sayenizde çok yol aldığımı farkettim. İki sene öncesine kadar duygu ve düşüncelerimin sorumluluğunu almak benim için çok zordu. En ufak negatif söylemleri bile kaldıramaz olmuştum. Şükürler olsun. Şimdi ise olumsuz herşeyi kendimden rahatlıkla uzaklaştırdığımı bile söyleyebilirim. Hatta başkalarının içime korku düşürecek negatif sözlerine de sizin tavsiyeniz üzerine ” tütütüüü, ne kadar yanlış düşünce ”deyip kendimden uzaklaştırıyorum. Bu tavsiyeniz bilseniz nasıl işime yarıyor. Bunun için size ne kadar teşekkür etsem azdır. Çok çok sevgiler. |
53. ‘Hayranlık, Kıyafetler ve Sosyal Sorumluluk…’ adlı dersimizden bir anlayış, keşif ve farkındalık:
Bu dersle birlikte farkettim ki,ünlü olsun yada olmasın kendimi fiziksel özelliklere yada yaşam şekline göre kimseyle kıyaslamayıp,hayata kattıkları değerlere,fayda ve zararlara göre değerlendireceğim, böylece kendimi ezik hissetmek gibi yanlış bir duygu hissetmeyeceğim.
Çünkü ben de hayatın 8 parçasına faydası olan biriyim, iyilik, güzellik ve doğruluk benim hedefim, Allahım bana verdiğin sonsuz yetenekler var ve ben bunları hayatımın 8 parçasının yararına kullanıyorum, şükürler olsun Allahım. |
52. ‘Hayır Diyebilmek…’ adlı dersimizden bir anlayış, keşif ve farkındalık:
Bu dersi okurken ,bolluk ve bereketi sadece para,zenginlik için düşündüğümü farkettim,halbuki iyilik,güzellik doğruluk konularında,aldığım sevginin ve verdiğim sevginin bol olduğu konusunda da,dostlarımın bol olduğu konusunda da,zamanımın bol olduğu konusunda da,kısmetimin bol olduğu konusunda da,paramın bol olduğu konusunda da vs.ulaşmak istediğim birçok konuda bolluğu bereketi düşünmeliyim,hissetmeliyim.
hem ayrıca Allaha sığınıp,doğrudan,iyiden,güzelden yana kalbimin ve aklımın net olduğu kararlar verdikçe istediğim herşey zaten bol bol hayatımda olur,şükürler olsun Allahım bu farkındalığım için. |
51. ‘Evet mi? Hayır mı? Neye Evet, Neye Hayır?- 4′ adlı dersimizden bir anlayış, keşif ve farkındalık:
Neye evet neye hayır diyeceğimi aslında aklımı ve kalbimi dinlesem bildiğimi farkettim. Ama aklımı ve kalbimi dinlemeyince problem başlıyor. Şükürler olsun Allah’a bize en doğru yolu bulmamız için ihtiyacımız olan her şeyi vermiş. Bugün daha bir kuvvetle karar verdim, niyet ettim, her fırsatta, her konuda Allah’a sığınıp, aklıma ve kalbime bakarak hayatın 8 parçasının hayrı üzerine evet veya hayır diyeceğim. |
*****************************************
Sevgili arkadaşlarım TÜM bu okuduklarınız, tüm bu harikulade anlayış, keşif ve farkındalıklar, size de cenneti bu dünyada da bulabileceğimizi çok iyi anlatmıyorlar mı?
Bu dünyada cenneti hissedip, aklımızla ve kalbimizle düşünüp hissedince, bu dünyadan sonra da cennete ulaşmamız hem Allah’ın bize sözü, hem Kuran bu konudaki ayetlerle dolu, hem de çekim yasasının özü bunu gerektiriyor.
İşte anlayış ve keşfim de bu konuda zaten:
Cenneti bırakma.
Cennetten vazgeçme.
Hayatta yaşadıkların ne olursa olsun, sen mutluluğa, huzura, iyiye güzele, doğruya odaklanıp, seni aşağıya çeken, bilerek veya bilmeyerek kendine örnek aldığın yalan yanlış şeyler öğreten liderleri bırakırsan, onlara prim vermezsen, hatta gördüğün doğru şeylere doğru, yanlış şeylere de yanlış diyebilirsen, kendi söz ve hareketlerini iyiden, güzelden, doğrudan yana değiştirirsen, hayatının da iyiden, güzelden, doğrudan yana DEĞİŞECEĞİ sence de açık değil mi?
İşte bu sebeple benim tavsiyem, cenneti bırakmaman, cennetten vazgeçmemen.
Aşırı bağnazlıklardan da, aşırı modernliklerden de kendini koruman.
Hayat değerlerimizi yıkanlara karşı kendini ve hayatını koruman.
Hayatın 8 parçasının hayrı, iyiliği, faydası üzerine, hayat değerleri üzerine, iyilik, güzellik, doğruluk üzerine kararlar alman ve niyetler etmen, sözler söylemen, adımlar atman, hareket etmen.
Hayatın 8 parçasının hayrı, iyiliği, faydası üzerine, hayat değerleri üzerine, iyilik, güzellik, doğruluk üzerine yanlışları onaylamaman, takip etmemen.
Çevrene de her zaman bunu öğütlemen.
Bu yolda DEV adımlar atmanı sağlayacak olan, harikulade kursum, Basamak Atlamak için %20 indirim için başvuru süresi 5. Mart’ta bitiyor.
İşte bir fırsat.
Daha ne kadar bekleyeceksin?
Daha ne kadar bikinili, iç çamaşırlı annelerden, evlenmeden çocuk doğurmayı hatta yapmayı normal gösterenlerden, hayatı öğreneceksin?
Daha ne kadar gerçek huzuru, gerçek mutluluğu, bolluk ve bereketi filmlerde, dizilerde, gazete, dergilerde poz poz resimleri ile hayat değerlerini yıkan insanlarda arayacaksın?
Daha ne kadar bu kumarı oynayacaksın?
Yeterince kaybetmedin mi?
Eğer cevabın,
‘Evet, çok şey, çok zaman, çok para kaybetmişim. Ben artık tüm bunlardan vazgeçmeye hazırım’ ise, e-magazinimin sana ulaştığı e-posta adresine, kendini tanıtan bir e-posta gönderirsen, 12 aylık katılım için %20 indirimi sana hediye etmek ve kursuma yazılmanı kolaylaştırmak beni mutlu eder.
Bu indirim, iyiden, güzelden, doğrudan yana açılan kapılarının değerini çabucak bilen ve veren arkadaşlarım için bir hediye ve 5. Mart’a kadar geçerli.
Seni de yakınen tanımak ve yardım etmek beni çok mutlu edecek.
Kursumda buluşmak üzere.
Çok çok sevgiler
Pinterest'te Takip Et!Yorum Yaz
Funda Teyze'nin öğrencileri kimler?:
Funda Teyze'nin öğrencileri:
** Akıl ve kalp merkezli,
** Hayatın 8 parçasını seven, sevmek isteyen,
** Hayatının her parçasında başarı isteyen,
** Hayatının her parçasını takdir etmeyi, teşekkür etmeyi bilen ve seven,
** Bir hatasını, yanlışını farkedince, bunun üzerinde ısrar etmeden azim ve kararlılıkla vazgeçmeye, hep iyiden, güzelden, doğrudan yana olmaya kararlı ve niyetli,
** Ve en önemlisi de, öğrenmeyi çok ama çok seven,
** doğru öğretmeni bulduktan sonra, hayatının her parçasında da olduğu gibi öğretmenine de sadakat gösterebilen,
** Allah'ı seven,
** Allah'ın da onu ve herkesi çok sevdiğini bilen,
** Anne veya anne olmak isteyen,
** Mutlu ve huzurlu bir aile kurmak isteyen,
** Mutlu, huzurlu, sağlıklı, bolluk ve bereket içerisinde bir hayat isteyen,
** Hayatının 8 parçasında hayırlı uğurlu işler yapmak isteyen,
** Türk hanımları.
Hayatımızın 8 parçası derken, hemen hatırlatayım, hayatın vazgeçilemez 8 parçası şunlar:
1- Kişinin kendisi,
2- Ailesi,
3- Arkadaşları, ülkesi,
4- Tüm insanlık,
5- Tüm canlılar,
6- Tüm fiziksel evren,
7- Ruhlarımız,
8- Allah.
Beyler ve öğrenci olmaya niyeti olmayan bayanlar da tabii ki okumak isterlerse okuyabilirler ancak yorum ve sorularınızı kabul edemeyeceğimiz ve cevap veremeyeceğimiz için lütfen kusura bakmayın.
31 Aralık 2011 tarihi itibariyle artık, rumuzlu yorumları kabul edemiyoruz.
Harikulade yorumlarınız bizim için çok değerli. Bu sebeple, hayatın her hangi bir parçası için sevgisiz, saygısız, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Aynı şekilde özel cevap isteklerini de karşılamam artık mümkün olamıyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.
Lütfen yorumunuzda, okuyanlara ve güzelim Türkçemize olan sevgi ve saygınızı da, imla kurallarına elinizden geldiği kadar dikkat ederek gösterin.
Çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler,
=======================
Çekim Yasası Öğretmeni
Ve Harikulade Dileklerin Funda Teyzesi
=======================
Not:
Harikulade dilekler derken kastettiğimiz hayatın 8 parçası için hayırlı, uğurlu, faydalı, güzel dilekler. Hayatın 8 parçasından birini veya daha çoğunu yok farzetmeyen, zarar vermeyen, iyi, güzel, doğru dilekler.
Hepimize kolay gelsin. :D
No trackbacks yet.
10:36, 9 Mart 2012
HAYATIMA PARA,BOLLUK VE BEREKETİ ÇEKMEK İSTİYORUM.48 YAŞINDAYIM.HAYATIM BORÇ ÖDEMEKLE GEÇTİ.GÜN GELİYOR Kİ ÇOĞUNLUKLA CEBİNDE 1 TL. BİLE OLMUYOR.SAĞLIĞI VE MUTLULUĞUDA ÇEKMEK İSTİYORUM.LÜTFEN YARDIM EDERMİSİNİZ
09:36, 11 Mart 2012
Yasemin arkadaşım,
Öncelikle yorumundan soyadını ve bazı özel bilgilerini çıkardığımı söylemek isterim. Ve bu arada internette yazdığın blogdan bir parçaya da baktım.
Benden yardım istemene şaşırdığımı da bilmeni isterim.
Sanırım benim diğer yazılarımı okumadan bu yorumu yaptın.
Çünkü ben senin sitende yazdığın konuları onaylamayan, okuyucularımın o tür konulardan uzak durmalarını söyleyen yazılar yazıyorum.
Senin de kafanı o konularla karıştırdığını görüyorum.
Eğer benim öğrettiğim şeylerden faydalanmak istiyorsan, TÜM o yazdığın konulardan kendini temizlemeni tavsiye ederim.
O karmaşaya benden öğreneceklerini de eklemek karmaşa çorbasına daha da tuz biber ekmek olacaktır.
Sana tavsiyem, kendini o konulardan arındırman.
Çekim yasasını da Allah’ın adını dahi anmadan anlatanlardan uzak durman.
Kolay gelsin.
Başarılar dilerim.
Bizleri çok seven, her zaman yardım eden, Allah’ı kendine yol gösterici olarak alırsan bu çok kolay olacaktır inan.