Hayır Duası Alabilmek…
Sevgili arkadaşlarım,
Hepinizin yarınki ANNELER GÜNÜ kutlu olsun.
Anneler, anne adayları, teyzeler, halalar, anneanneler, babaanneler, kayınvalideler, yengeler, ablalar, kız kardeşler…
(Unuttuğum yoktur umarım. :D)
Tüm bayanların, ANNELİK denilen o Allah armağanında, bir payı var.
Kimisinin büyük bir payı oluyor, kimisinin de küçük bir payı. Ama tüm bayanların mutlaka bir payı var.
Çünkü,
ANNELİK, seven, gözleri açık, doğruları görebilen bir kalp için, Allah’ın varlığının en büyük ispatı.
Şöyle ki, ne zaman doğada olması gerekenin veya olabileceğin üzerinde bir şefkat ve sevgi, ve güzellik görüyoruz, ne zaman ki varlıklara bir rahmet görüyoruz, o rahmetin arkasında bir yerlerde mutlaka iyi bir kalp olduğunu ve sonuçta da o iyi kalpler zincirinin arkasında da var oluşun sahibi Allah’ı görüyoruz.
Eğer çevremizde olması gerekenin daha üstünde bir acı ve zalimlik görüyorsak, bu Allah hakkında kuşkuya düşmemizi değil, Allah’ın rahmetine rağmen bu durumları ortaya çıkaran kulların varlığı hakkında düşünmemizi ve sorumluluk almamızı gerektiriyor.
Tabii, eğer bir insan çevresindeki güzellikleri göremiyorsa, veya yaşadığı bir takım acı ve sıkıntılı olaylar sebebi ile, tüm hayatı acı ve sıkıntı dolu olarak görüyorsa, kalbinde Allah’ın varlığına dair taşıdığı en büyük kanıtlardan biri olan, etrafımızdaki sonsuz rahmeti göremeyebiliyor.
Bu rahmeti göremeyince de kişinin kalbinde Allah hakkında kuşkular belirebiliyor.
Çözüm:
Gözlerimizi açmak ve etrafımızdaki annelik gibi güzel yaratılışları, şefkati ve sevgiyi görmek.
Eğer kişinin hayatında, annesi bile kendisine şefkatli olmamışsa, ve hatta terkedilmişse bile, bu o kişiye, Allah’ın kurallarının her yere hakim olması gerektiğinin ispatı olmalı.
Annelerin de, Allah’tan, dinden, Kuran’dan öğrenecekleri şeyler var, demek oluyor bu.
Annesi ve ailesi açısından çok büyük sorunlar yaşamış tanıdığım insanlar arasından en takdir ettiğim yaklaşımı sergileyenler, dinin ve Allah inancının, insanlara kazandırdığı merhameti ve sevgiyi yaymak için ve bunu vurgulamak için iş yapıp, değer üretenler.
Çünkü onlar, bizzat kendileri Allah inancının olmadığı veya zayıf olduğu yerlerde, hayatın ne kadar acılı olabileceğini yaşamış ve görmüşler.
Ve derslerini çok iyi almışlar.
*************************************
Ne kadar acılı ve sıkıntılı bir çocukluk, gençlik geçirmişsek geçirelim, benim anneleri ile ilişkilerinde olumsuzluklar yaşamış ve hatta onlarla madden ve manen arası açılmış öğrencilerime en büyük ve en önemli tavsiyem şu:
Annelerinizin hayır duasını alın.
Başka bir ifade ile annenizle aranızdaki ilişkiye biraz sevgi, biraz dua, biraz Allah’ın adını katmaya çalışın.
Karşılık göremeseniz de, bu yoldan vazgeçmeyin.
Ki bu emek ve çabalarınız sebebi ile alacağınız hayır duası sayesinde, ruhunuz inanılmaz derecede olumlu etkilenecek ve anneniz de yapmış olabileceği hatalardan biraz temizlenecek ve hayatınıza bir huzur, bir mutluluk gelecektir.
Bu hayır duası almak konusu, benim öğrencilerime sık sık tavsiye ettiğim bir konu.
Hayır duası alma çabasına girmek dahi, kişinin ruhunu, aklını ve kalbini anında temizleyiveriyor.
Hayır duası istenen kişi de, aniden değişiveriyor veya iyiden, güzelden, doğrudan yana bir değişme fırsatı buluyor.
Hayatın 11 basamağına bakıldığında, koruyan ve korunan arasındaki ilişkinin gelişebilmesi ve yükselebilmesi için, bir basamakta, o kişinin hayır duasının alınması gerekiyor.Bu alınmadığı sürece o ilişkide düşmanlık, kuşku ve külfet basamaklarından yukarı çıkılınamıyor.
Bu sebeple üzerimizde en ufacık da olsa bir emeği olan kimselerin hayır dualarını almamız şart.
Ki, anneler gerek bizi aylar boyunca karınlarında taşıyarak, gerekse tüm hayatımızda bize olan tüm yardım ve destekleri ile, üzerimizde büyük emek sahibi kişiler.
*******************************
Tabii bugünkü makalemizin bu konusu, hayır duası almak, yarın Anneler günü olduğu için, özellikle anneler için yazdığım bir konu.
Ama bu konu sadece annelerle sınırlı değil.
Babalardan tutun, ağabeylere, anneannelerden tutun erkek kardeşlere, büyükbabalardan öğretmenlere ve her birini teker teker yazamasam da, üzerimizde en ufak bir emeği geçip de bizi iyiye, güzele, doğruya yaklaştıran, bize iyi, güzel, doğru bir öğüt vermiş, ders vermiş, bize bir yardımı olmuş herkes için geçerli.
Ne kadar çok kişinin hayır duasını alırsak o kadar iyi, sevgili arkadaşım.
*******************************
Nisan ayında da biliyorsunuz, Kuran’ı anlaya anlaya ve düşüne düşüne okumamızı sağlayan, Sayın Yaşar Nuri Profesörümüzün hayır duasını alabilmek için kendisine bir mesaj göndermiştim.
Kendisinin cevabını beklerken, bu konuda yazdığım makalede belirttiğim ve hatta korktuğum gibi, sağ olsun, kendisi bize kızmadı.
Yurt Gazetesindeki köşe yazısından bu konuyu duyurdu, sonra bunun üzerine yazdığım ikinci bir mesajın bir kısmını da başka bir yazısına ekledi.
Bizim için bir onur tabii bu.
Ancak, tüm bu süreç içerisinde, sevgili arkadaşlarım,
1- Sevgili profesörümüzün, hayır duasını alıp alamadığımızı net bir şekilde öğrenip duyamadık.
2- Ve Yurt gazetesinin internet sayfasında yorum yapan bazı kimselerin, HAYIR DUASI ALMAK konusunda hiç bir fikirlerinin, en ufak bir doğru, hayırlı bilgilerinin olmadığını şaşkınlıkla gördük.
İşte bu sebeple HAYIR DUASI ALABİLMEK hakkında bu makaleyi, Nisan ayında yazmaya karar vermeme rağmen, kısmet, çok da uygun olarak :D, Anneler günü öncesine denk geldi.
Sevgili arkadaşlarım,
Dilerim bu makale sizlerin de,
** bize emeği geçen kimselerin,
** bizim hayatımızın 8 parçasında var olmamıza sebep olan, yardım eden insanların,
hayır dualarını almanın, hatta almaya çalışmanın önemi hakkında farkındalıklara ulaşmanızı sağlamıştır.
Yarın Anneler günü.
Gidin annenizin ve hayatınızdaki tüm o bayanların, elini öpün, teşekkür edin, onlar için dua edin, olmazsa telefon edin, mektup yazın, hediye alabiliyorsanız hediye alın, elinizden gelen ne ise onu yapmaya çalışın.
Ve Anneler günü bir bahane olsun bu amaç için.
Anneler gününden sonra da, gözünüzü, kulağınızı, aklınızı, kalbinizi iyi açın.
Kendinize sorun.
“Üzerimde az da olsa çok da olsa bir hakkı olan, hayatımın 8 parçasında benim var olmama vesile olan, yardım eden kim var?”
diye kendinize sorun.
Ve bulduğunuz kimselerin hayır dualarını alabilmek için HER FIRSATI değerlendirin.
Bu konuda,
** sizi küçümseyen, yağcılık yapmakla suçlayan olursa,
** veya sizin tüm o içten, samimi çabalarınıza rağmen hayır duasını etmeyenler de olursa,
** hatta hayır duasını almaya çalıştığınız kişinin çevresi, bu konuda ona bu duanın tersi bir şekilde davranması için konuşup onu vazgeçirmeye çalışan kimselerle dolu da olursa,
ki olacaktır da, çünkü pek çok insanın aklı ve kalbi mühürlü biliyorsunuz, Kuran okuyanlar arasında bile, anlamadan okuyanlar çok,
SİZ YİNE DE YILMAYIN.
Sonuçta hayır duasını alamasınız bile, o yolda sarfettiğiniz tüm emekler ve her saniye, Allah’ın gözünden ASLA ve de ASLA kaçmayacaktır.
Yaptığınız TÜM o hayırlı işler, güzel ve doğru ve iyi sözler, hareketler, Allah önünde yanınıza kar kalacaktır.
Bundan daha güzel de ne olabilir ki?
Pinterest'te Takip Et!Yorum Yaz
Funda Teyze'nin öğrencileri kimler?:
Funda Teyze'nin öğrencileri:
** Akıl ve kalp merkezli,
** Hayatın 8 parçasını seven, sevmek isteyen,
** Hayatının her parçasında başarı isteyen,
** Hayatının her parçasını takdir etmeyi, teşekkür etmeyi bilen ve seven,
** Bir hatasını, yanlışını farkedince, bunun üzerinde ısrar etmeden azim ve kararlılıkla vazgeçmeye, hep iyiden, güzelden, doğrudan yana olmaya kararlı ve niyetli,
** Ve en önemlisi de, öğrenmeyi çok ama çok seven,
** doğru öğretmeni bulduktan sonra, hayatının her parçasında da olduğu gibi öğretmenine de sadakat gösterebilen,
** Allah'ı seven,
** Allah'ın da onu ve herkesi çok sevdiğini bilen,
** Anne veya anne olmak isteyen,
** Mutlu ve huzurlu bir aile kurmak isteyen,
** Mutlu, huzurlu, sağlıklı, bolluk ve bereket içerisinde bir hayat isteyen,
** Hayatının 8 parçasında hayırlı uğurlu işler yapmak isteyen,
** Türk hanımları.
Hayatımızın 8 parçası derken, hemen hatırlatayım, hayatın vazgeçilemez 8 parçası şunlar:
1- Kişinin kendisi,
2- Ailesi,
3- Arkadaşları, ülkesi,
4- Tüm insanlık,
5- Tüm canlılar,
6- Tüm fiziksel evren,
7- Ruhlarımız,
8- Allah.
Beyler ve öğrenci olmaya niyeti olmayan bayanlar da tabii ki okumak isterlerse okuyabilirler ancak yorum ve sorularınızı kabul edemeyeceğimiz ve cevap veremeyeceğimiz için lütfen kusura bakmayın.
31 Aralık 2011 tarihi itibariyle artık, rumuzlu yorumları kabul edemiyoruz.
Harikulade yorumlarınız bizim için çok değerli. Bu sebeple, hayatın her hangi bir parçası için sevgisiz, saygısız, iyiden, güzelden, doğrudan yana olmayan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Aynı şekilde özel cevap isteklerini de karşılamam artık mümkün olamıyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.
Lütfen yorumunuzda, okuyanlara ve güzelim Türkçemize olan sevgi ve saygınızı da, imla kurallarına elinizden geldiği kadar dikkat ederek gösterin.
Çok çok teşekkürler, çok çok sevgiler,
=======================
Çekim Yasası Öğretmeni
Ve Harikulade Dileklerin Funda Teyzesi
=======================
Not:
Harikulade dilekler derken kastettiğimiz hayatın 8 parçası için hayırlı, uğurlu, faydalı, güzel dilekler. Hayatın 8 parçasından birini veya daha çoğunu yok farzetmeyen, zarar vermeyen, iyi, güzel, doğru dilekler.
Hepimize kolay gelsin. :D
No trackbacks yet.
10:55, 12 Mayıs 2013
Çok sevgili ve saygıdeğer Funda Öğretmenim,
Harikulade bir yazı. Hayır duasının manasına varmamızı sağlıyorsunuz.
Yaratılışın özündeki ANNENİN dualarıyla yaratılışı varedip ayakta tuttuğunun farkındalığıyla doldum.
Her şeyde, her şeyin, herkesin hayır duası var.
Allahın hoşnutluğuna varmak, hayır dualarıyla çoşmak istiyorum.
Sizinde emeğiniz bende ANNE GİBİ. ALLAH SİZDEN RAZI OLSUN.
Ben de sizin HAYIR DUALARINIZI alma lütfunu diliyorum.
ANNELER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN.
SONSUZ TEŞEKKÜRLERİMLE
17:20, 12 Mayıs 2013
Makalenizi inşallah anlayarak okudum. Ve bugün de düşünüyorum hep hayır duası alabilmek, almak için çaba göstermek ne kadar da güzel diye
Çok çok teşekkürler
Ellerinize sağlık
12:48, 13 Mayıs 2013
Çok sevgili Nevin arkadaşım,
Çok sevindim bu farkındalığına.
Beni de annelik makamında bir kişi olarak görmen ise sevincimi kat kat arttırdı.
Çünkü gerçekten tüm yazılarımı siz sevgili okuyucularıma, seven, yardım etmek isteyen, iyi güzel doğru öğütler vermek isteyen bir teyze olarak yazıyorum.
Teyze de anne yarısı sayılır.
Senin beni annelik makamına koyman gerçekten de çok büyük bir lütuf.
Allah razı olsun.
Sana sonsuz ve harikulade başarılar, mutluluklar, hayatının her parçasında harikulade gözaydınlar diliyorum.
Dilerim, daha nice farkındalıklara, anlayışlara, keşiflere, temizliklere ve başarılara hep beraber ulaşırız.
Maratondan da kutlamıştım annler gününü buradan da tekrar kutluyorum.
Senin de anneler günün kutlu olsun.
Çok çok sevgiler
12:50, 13 Mayıs 2013
Özlem arkadaşım,
Senin de bu konuda düşünmene ve hatta maratondan bildiğim üzere bazı adımlar atmana çok sevindim.
Sırf bu çabalar, hatta sırf bu düşünceler bile, aklında kalbinde harikulade yankılanmalar meydana getiriyor.
Maşallah, maşallah, maşallah.
Çok çok sevgiler
10:54, 18 Haziran 2014
Merhaba Funda hanım, sitenizi tesadüf sonucu buldum. Kendimi bu aralar çıkmazda hissediyorum ve buradaki makalelerinizi okuyarak biraz olsun huzur buluyorum.
Anneler hepimiz için kutsal, bunun dinimizdeki önemini de biliyorum. Ancak anneme olan öfkemi içime atıyorum, bazen gösteriyorum da pişman oluyorum. Haram-helale önem veriyorum, onun sayesinde haram yediğimi düşünüyorum, bu durumda ona öfkeleniyorum, diğer taraftan da her zaman benim iyiliğimi düşünen, fedakarlık yapan tek insan olduğu için öfkelendiğim için pişman oluyorum. Dua ediyorum ama bu düşünceden kurtulamıyorum sanki. Allah affetmeyecek diye geçiriyorum içimden.
11:41, 18 Haziran 2014
Dendem rumuzlu arkadaşım,
Öncelikle hem senin için, hem de diğer okuyucularıma sitem hakkında bir bilgi olması açısından söylüyorum:
Aslında rumuzlu yorumları siteme almıyorum, ancak, senin e-posta adresinde hem ismin hem de çalıştığın yer bile olduğu için, bu soru ve yorumu özel olarak kabul ettim.
Ve ikinci söylemek istediğim, yazılarımı okuyup huzur bulabilmene çok sevindim.
Gerçek huzur, iyiye, güzele, doğruya odaklandığımızda, veya ulaştığımızda ve onları aklımızda kalbimizde kabul edebildiğimizde hissedebileceğimiz bir şey.
Onun için bu yorumun için de çok çok teşekkürler.
Ve annen hakkında, Allah hakkında yazdıklarına ve hislerine gelince…
Haram-helale önem vermen çok güzel. Maşallah.
Ancak, onun sayesinde haram yediğini düşünüyorsan, bu durumda bir öfke hissetmek doğal ama işin orada kalmaması, iyiye, güzele, doğruya doğru bir yön bulması gerekiyor.
Tabii detayları bilmediğim için detaylı cevap veremiyorum ama, genel olarak söylemek gerekirse, önce Allah’a sığınıp, aklımızı kalbimizi dinleyip,
** annemizi de iyiye güzele doğruya ulaştıracak bir içten iletişim?
Sence nasıl olur?
Tabii eğer gerçekten haram yemişsek, Allah’a sığınıp af dileyerek ve bu haramdan vazgeçmeye kararlı ve niyetli olarak, Allah’ın affına ulaşabiliyoruz, çok şükür.
Allah çok affedici.
Af dileyeni, daha doğrusu İÇTENLİKLE af dileyeni hemen affediyor. (Sitemin hediyesi En Temel Temizlik dökümanını alıp, oku, ve uygula, olur mu?)
Evet, Allah af dileyeni, İÇTENLİKLE af dileyeni hemen affediyor.
Bunu Kuran’dan öğreniyoruz.
Sana da her okuyucuma tavsiye ettiğim gibi, Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün tercümesi ile Kuran’ı alıp düşüne düşüne okumanı tavsiye ederim.
Ben okudum ve gördüm ki, Allah çok affedici.
Af dileyenleri günahları ne kadar ağır olursa olsun affediyor.
Hatta iki nüsha satın al.
Birini de annene hediye et.
İnan bu atacağın iletişim ve hediye adımları, öfkeni içine atmandan da, sonra patlamandan da daha hayırlı.
Ki işin ilginç yanı, sen de Allah’tan içtenlikle af dilersen, içinde öfke diye bir şey kalmayacak. (Çünkü öfke hissettiğimiz bir konu, aslında bizim kendi içimizde bir temizlik konusunun depreştiğinin bir göstergesi. Yani o kızdığımız şeyi aslında miniminnacık da olsa bir benzerini biz yapmışsak, bu tür bir öfkeye kapılıveriyoruz.)
Bunlar tecrübe ile hem benim hem de öğrencilerimin yaşadıkları şeyler.
Ama zaten Kuran yeterli kanıt olarak.
Sen de bu bahsettiklerimi uygula.
İnşallah güzel ve başarı dolu hikayeni duyarız ve biz de seviniriz.
Çok çok sevgiler